GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:90
Tarih:04.04.2012

MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 21'inci maddesinin değiştirilmesine yönelik önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, sizleri ve ekranları başında bizleri izleyen değerli vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Sayın Bakana bir şey söylemek istiyorum buradan: Biz, Sayın Bakanım, gerçekten emek vererek bu önergeleri hazırlıyoruz ve bir zaman harcıyoruz, bunlar üzerinde çalışıyoruz ama gördüğüm şu ki bu Meclise geldiğim günden bugüne, verdiğimiz bütün önergelerde, maalesef, siz biraz kibar olduğunuz için "Katılamıyoruz." diyorsunuz ve Hükûmet hiçbir şeye katılmıyor. Sonuç olarak da biz bu önergeleri, maalesef, hazırladığımızla kalıyoruz.

Değerli arkadaşlar, toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin süreçle ilgili hükümler içeren tasarının 21'inci maddesine göre, toplu sözleşme tek düzeyde yapılacaktır. Verdiğimiz değişiklik önergesiyle "genel", "hizmet kolu", "kurumsal toplu sözleşme" olmak üzere üç düzeyde toplu sözleşme yapılmasını öngörmekteyiz. Böylece, hizmet kollarında toplu sözleşme engeli ortadan kaldırılacak ve sendikaların varoluş gerekçelerine uygun bir düzenleme de yapılmış olacaktır. Kurumsal toplu sözleşme düzenlemesiyle, tasarının yüzlerce belediyede yapılan toplu sözleşmeyi yok saymasının da önüne geçilmiş olacaktır.

Ayrıca, toplu sözleşme görüşmelerinin ağustos ayında yapılmasına ilişkin düzenlemenin de ağustos ayının tatil dönemine denk gelmesi nedeniyle eylül olarak değiştirilmesi gerekmektedir.

Değerli arkadaşlar, bu yasa tasarısında da AKP klasiklerinden biri yaşanmış ve yasa taslağı üzerinde taraflar arasında aylarca süren çalışmalar çöpe atılarak, tek taraflı hazırlanmış bir tasarı Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmiştir. Bu, AKP'nin dayatmacı zihniyetinin de bir tezahürüdür. Topluma nüfuz etme, toplumu tek tipleştirme anlayışına sahip bir iktidar partisinden uluslararası sözleşmelere uygun, evrensel sendikal hak ve özgürlükler ışığında bir yasa tasarısı beklentisinin çok iyi niyetli bir yaklaşım olduğu da hepimizin malumudur.

Toplumu tek tipleştirme arzusuyla kadrolaşmada zirve yapan, kendi yargısını, medyasını, bürokrasisini oluşturan AKP'nin benzer uygulaması sivil toplum örgütlerinde ve sendikalarda da maalesef görülmektedir. Sermayenin çıkarları doğrultusunda sendika yönetimlerini ele geçiren, kendi kontrolü altına alan mevcut Hükûmet döneminde, iktidar yanlısı Hak-İş ve Memur-Sen'e bağlı sendikalar üye sayılarını artırırken, ne hikmetse, diğer sendikaların üye sayıları gün geçtikçe azalmaktadır. Bu dönemde, sendikalı oldukları için binlerce kişi hukuksuz bir biçimde atılmış, binlerce sendikalı baskıyla, zorla, Hükûmete yakınlığıyla bilinen sendikalara geçmeye zorlanmıştır.

Bugünkü veriler emekçilerin nasıl savunmasız ve örgütsüz bırakıldığının da en büyük kanıtıdır.

1980'lerde sigortalı çalışan işçi sayısı 2,5 milyon iken, sendikalı işçi sayısı yaklaşık 1 milyon dolayındaydı. Günümüzde ise 11 milyon çalışana karşı sendikalı işçi sayısı 800 bin civarındadır. Sendikalaşma yolundaki uluslararası sözleşmelere uyumu açısından dünyanın en kötü ülkelerinden birisiyiz değerli arkadaşlar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına, Uluslararası Çalışma Örgütü standartlarına, uluslararası sözleşmelere zıt hükümler içeren görüşmekte olduğumuz tasarıyla bu durum daha da vahim bir hâl alacaktır.

Sendikalı işçi sayısını katbekat aşan taşeron işçiliğe son vermeden, tek tip sendika yaratma çabasından vazgeçmeden, hakem kurulunu iktidar etkisinden çıkarmadan, uluslararası standartlarla ve evrensel değerlerle uyumlu düzenlemeler getirilmeden sendikal hareket özgürleşemez, büyüyemez, güçlenemez. Örgütlenme özgürlüğünün olmadığı bir ülkede de gelişmeden ve kalkınmadan bahsedilemez.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ederim Sayın Şeker.