| Konu: | KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 04.04.2012 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 200 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 26'ncı maddesiyle ilgili olarak vermiş olduğumuz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Her zaman olduğu gibi, tüm özgür iradeli milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, konuşmaya başlarken bir konuya da değinmek istiyorum: Sayın Bakan, dün size Osmaniye Cezaevinde ölüm orucundan bahsetmiştim, bugün 43'üncü günüdür, haberiniz olsun; "Söylemedi." demeyin, kayıtlara da geçmiştir. Adalet Bakanına hatırlatıyorum, bir işe yaramıyor. Umarım, vicdanlı birisi çıkar ve bu konuya değinir.
Değerli milletvekilleri, Hükûmet milyonlarca kamu emekçisini, emeklileri ve ailelerini ilgilendiren Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nda bir değişiklik yapmaya çalışıyor. Çalışıyor da ne yapıyor? Her zaman yaptığı gibi, yine halkı yanıltıyor, oyalıyor ve bunu da yandaş konfederasyonu yanına alarak yapıyor. Tasarı ile toplu görüşmelerden bile daha geri bir düzenleme getirilmek isteniyor. İş kollarına özgü sorunlar üzerinden örgütlenerek üyelerin hak ve çıkarlarını korumak gibi öncelikli bir görevi olan sendikaların toplu sözleşme hakkı göstermelik bir düzeyde tutuluyor. Bir yandan toplu sözleşmeyi yapıyor gibi gösteriliyor ama aslında yapılan toplu sözleşme değil, sadece tırnak içerisinde kalan bir sözleşme. Binlerce belediyede on binlerce kamu çalışanının yararlandığı toplu sözleşmeler konulan birçok yasaklayıcı hükümle ve "sosyal denge sözleşmesi" adıyla âdeta yapılamaz bir hâle getirilmeye çalışılıyor. Çalışanların grev hakkını vermediğiniz için bu tasarı güdüktür. Çalışanların grev hakkını vermediğiniz için bundan sonra kamu emekçilerinin yüzüne hiçbir şekilde bakamayacaksınız.
Sayın Bakan çıkıyor, grev hakkını Anayasa'ya sığınarak savunmaya çalışıyor ve koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin Bakanı gerçekten kendini iyi bir duruma düşürmüyor.
Sayın Bakan, elinizi tutan mı vardı, niye değişikliğe gitmediniz? Bir sürü anayasa değişikliği yaptınız, bunu da pekâlâ yapabilirdiniz ama niyetiniz bu değil.
Sayın Bakan, siz ve Hükûmetiniz gerçekten örgütlenmeden yana değilsiniz, hiçbir şekilde de olmadınız. Örgütlenme özgürlüğünün önündeki engelleri de kaldırmadığınız gibi yeni engeller de koyuyorsunuz.
Dönüyorum bakıyorum iktidar milletvekillerine, hakikaten içim acıyor. Birisi diyor ki: "Elleri kaldırın." Bakıyorsunuz, birileri el kaldırıyor siz de kaldırıyorsunuz, indiriyor, indiriyorsunuz. Yani gerçekten içler acısı bir durum. Özgür iradenizi kullanacağınız günü sabırsızlıkla bekliyorum.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Kendi adınıza konuşun.
SEBAHATTİN KARAKELLE (Erzincan) - Size acıyoruz.
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Merak ediyorum gerçekten, önceki gün burada bir grev hakkı istemiyle bir önerge verildi. Üç tane muhalefet partisi, CHP, MHP, BDP ayrı ayrı önergelerle grev hakkı istedi. Yani her zaman diyorsunuz ya "Biz çoğunluğuz." diye, işte halkın yüzde 51'i grev istedi, halkın yüzde 49'u grev istemedi.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Toplamayı öğren.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Topla...
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Halkın yüzde 51'i grev istedi, halkın yüzde 49'u grev istemedi. Bu nasıl bir anlayış? Hani siz çoğulcuydunuz? Hani siz halkın temsilcisiydiniz? Hani çoğunluğun istediğini yapıyordunuz? İşte yüzde 51. Hepsi çıktı "Grev istiyoruz." dedi, "Grev hakkı istiyor bizim halkımız." dedi.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Topla bakayım.
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Hiçbiriniz çıkıp da "Ya halkın yüzde 51'i grev istiyormuş, haklı olabilirler. Biz de katılalım." demediniz. Ben mi yanlış anladım?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Topla, yüzde 50 olmuyor.
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ben mi yanlış anladım? Oylara baktığınız zaman, matematik bilmeye gerek yok, halkın yüzde 51'i?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Hesabı doğru yap. Hesap yanlış.
AYTUĞ ATICI (Devamla) - ?halkın yüzde 51'i grev istedi, halkın yüzde 49'u "Hayır." dedi ve kazandı. Sizin anlayışınız bu. Her zaman çıkıp burada "çoğunluk, çoğunluk" diyorsunuz ya, gerçekten?
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Topla? Topla?
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şimdi, bu grev hakkını engellediniz ya yarın bir gün yerel seçimler var, gidip öğretmenden, memurdan nasıl oy isteyeceksiniz, ne diyeceksiniz Allah aşkına? Nasıl yüzlerine bakacaksınız? Ben gerçekten merak ediyorum.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Biz isteriz, bize seve seve oy verirler.
NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Şu yüzde 51'e nasıl ulaştınız bilemiyorum.
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Gerçekten merak ediyorum.
Bakın, bir yandan Sendika Yasası'nı mahvederken bir yandan da döndünüz dolaştınız adaleti de mahvettiniz. Sizler, çalışan başına düşen üye sayısını bile hesaplayamadınız. Bana burada oturduğunuz yerden matematik dersi vermeye kalkmayın.
NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Daha yüzde 51'i bile toplayamıyorsun!
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Hiçbir şekilde Hakem Kurulunu da doğru düzgün oluşturmadınız, Hükûmetin atadıklarından oluşturdunuz, şimdi buna "Toplu sözleşme yasası" diyorsunuz. Hadi emekçilerin hakkını vermiyorsunuz, bari Bakanım, dalga geçmeyin emekçilerle.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Atıcı.