GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:90
Tarih:04.04.2012

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kamu emekçilerini çok yakından ilgilendiren, yaklaşık aktif olarak 2,5 milyon, pasif olarak da 1,8 milyon insanı endirekt olarak etkileyen bir kanun tasarısını, burada, birkaç gündür enine boyuna tartışıyoruz ve bugün, nihai olarak da buradan geçecek.

Yaklaşık iki aydır gerek Çalışma, Sağlık, Aile Komisyonunda gerekse Plan ve Bütçe Komisyonunda, alt komisyonlarda, ana komisyonlarda bu tasarının bütün maddelerini enine boyuna tartıştık. Muhalefet partileri olarak, gerek Çalışma, Sağlık, Aile Komisyonunda gerekse Plan ve Bütçe Komisyonunda gerek alt komisyonlarda gerekse ana komisyonlarda son derece yapıcı ve son derece yol gösterici önergelerimizle, konuşmalarımızla bu sürece katkı yapmak ve Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun çok daha doğru ve çok daha pozitif ve iyi bir noktada çıkması için elimizden gelen bütün çabayı ve gayreti gösterdik. Ama bir kez daha görüyoruz ki muhalefet partisinin burada çok fonksiyonel olmadığını, önerilerinin, görüşlerinin, yol göstericiliğinin ve desteklerinin hiçbir anlam ifade etmediğini, iktidar partisinin "Dediğim dedik, öttürdüğüm düdük." anlamında -kötü anlamayın bunu- bütün söylediklerini burada kabul ettirdiğini ibretle izliyoruz ve görüyoruz; bu, insanın içini acıtıyor.

Buradaki ana muhalefet partisi milletvekillerinin söyleminin hiçbirisi dikkate alınmayıp ama bir başka konfederasyonun, sadece bir konfederasyonun tüm taleplerinin karşılandığı bir tasarıyı burada yasalaştırıyoruz, bu doğru değil. Bu kanuna iki tane büyük konfederasyon karşı çıkıyor, bir konfederasyon sadece "Evet" demiştir buna.

Sayın Bakan diyor ki: "Biz bunlarla asgari müştereklerde uzlaşma aramak zorunda değiliz." Evet, değilsiniz ama sizin şöyle bir tarihsel göreviniz de var: Türkiye Cumhuriyeti devleti uluslararası sözleşmelerin altına imza atmış, o attığı imzanın da gereğini yerine getirmesi gerekiyor. 87, 98 ve 151 sayılı sözleşmelerde, Avrupa Sosyal Şartı'nda ve Avrupa Birliği müktesebatında bütün bunların tamamının yerine getirilmesi gerekiyor iken, maalesef, Sayın Bakan ve Hükûmet, bu müktesebatların tamamını yok sayarak yine çok küçük ve kısır bir kanunu buradan geçiriyorsunuz.

Bu doğru değildir, bu yapılan iyi değildir. Hele hele, özellikle 14'üncü maddede, afet, yangın, sel baskını gibi birtakım olaylarda konfederasyonların, sendikaların kamu yararı taşıyan dernekler, vakıflar marifetiyle yardım yapması Türkiye'de sendikal hareketi de kirli bir noktaya götürecektir arkadaşlar.

Oysa biz ne dedik? Plan Bütçe Komisyonunda da, Çalışma, Sağlık, Aile Komisyonunda da dedik ki: "Sendikalar bir yere bağış yapacaklarsa, yardım yapacaklarsa, tesis yapacaklarsa bunu direkt yapmalılar ve bunlar da, harcamaları da direkt konfederasyonların bütçelerinde gözükmelidir."

Ama şimdi ne yaptınız bunu arkadaşlar? Birtakım yardım dernekleri marifetiyle paralar oraya aktarılacak, oradan da öbür taraflara gidecek. Bu, suistimali beraberinde getirecektir, bu, sendikal hareketi kirletecektir ve yolsuzluğu da beraberinde getirecektir. Bunu Plan Bütçe Komisyonunda da, Çalışma, Sağlık, Aile Komisyonunda da söyleye söyleye dilimizde tüy bitti ama bunu size anlatamadık ve göreceksiniz önümüzdeki dönemlerde -bunu gecenin bu saatinde söylemek istemezdim ama- tıpkı Deniz Feneri gibi, KOMBASSAN gibi, YİMPAŞ gibi birtakım sendikaları da bu yolsuzluklara bulaştıracaksınız. Bunun hiç de doğru bir iş olmadığı, zaten Türkiye'de sendikal hareketin yeteri kadar güç kaybettiği, itibar kaybettiği bir yerde, bu 14'üncü maddeyle birlikte sendikal hareketi bir kez daha zaafa uğratacaksınız.

Gönlümüz, -ben bir işçi olarak, bir sendikacı olarak- özellikle kamu çalışanlarını ilgilendiren, 2001 yılından beri uygulanan toplu görüşmenin, toplu sözleşmeyle ama ILO sözleşmelerine uygun, uluslararası sözleşmelere uygun, grevli ve toplu sözleşmeli bir kanunun buradan çıkması için Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak "evet" oyunu kullanmak ve el kaldırmak isterdi ama içerik biçimi, süreç itibarıyla bunu içimize sindirmemiz mümkün değildir. Bu nedenle, kamu çalışanları sendika yasasına Cumhuriyet Halk Partisi olarak "Evet" oyu vermeyeceğimizi burada bir kez daha söylüyorum ve hepinizi sevgi ve saygıyla, Cumhuriyet Halk Partisi adına, selamlıyorum arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Çam.