| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 25.01.2012 |
HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu tarafından Hrant Dink cinayetinin sır perdesini aralayacak TİB kayıtlarının, gerekli bilgi ve belgelerin mahkemeye gönderilmeyerek davanın uzamasına sebep olunduğu iddiasıyla Anayasa'nın 98, İç Tüzük'ün ilgili maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılması yönündeki taleplerinin gündeme alınması için vermiş oldukları grup önerisi aleyhinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bildiğiniz üzere, Dink cinayetinin şüphelileri olaydan yaklaşık otuz iki saat sonra yakalanmıştır. Bu husus yürütmenin, idarenin konu üzerinde ne kadar hassas olduğunun, işi ne kadar sıkı tuttuğunun göstergesidir. Bu davayla ilgili olarak hiç kimsenin, Hükûmetin yargılama yapıyormuş gibi olayı çarpıtmasının, faturayı Hükûmete kesmesinin haklı ve hukuki hiçbir gerekçesi olamaz. Bilindiği üzere, idare organları, yargı mercilerinden gelen talepleri ivedilikle karşılamalı, yerine getirmelidir. Bu dava süreciyle ilgili olarak da idare, yargılamayı yapan mahkemece talep edilen, yargı tarafından idareye intikal ettirilenleri yerine getirmiştir, bundan sonra da yerine getirecektir.
Gerek cinayetten hemen sonra gerekse yargılama sürecince kolluk kuvvetleri ve ilgili tüm idari kurumlar kanunların kendilerine verdiği yetki çerçevesinde olayın aydınlatılması için, hassasiyet içerisinde görevlerini yerine getirmiştir. Bu manada Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı da adli mercilerin taleplerini mevzuat çerçevesinde titizlikle ve ivedilikle yerine getirmektedir. Hrant Dink davasıyla ilgili olarak da 14. Ağır Ceza Mahkemesince Telekomünikasyon İletişim Başkanlığından talep edilen bilgi ve belgeler geciktirilmeksizin gönderilmiştir. Bu dava kapsamında mahkeme ile TİB arasında yapılan yazışmaların tamamını tarih sırasına göre bilgilerinize sunuyorum:
14. Ağır Ceza Mahkemesinin baz ve iletişimi tespit bilgilerinin gönderilmesine ilişkin 26 Şubat 2010 tarihli yazısı TİB'e 9 Mart 2010 tarihinde ulaşmıştır. Talebe ilişkin bilgiler hazırlanarak 1 Nisan 2010'da mahkemeye gönderilmiştir. Mahkemenin 3 Haziran 2011 tarihli yazısı ile olay mahalline ilişkin baz istasyonlarında yapılan tüm görüşmelerin baz istasyonu bilgilerinin tespit edilmesi istenmiştir. Bu talep TİB'e 15 Haziran 2011 tarihinde ulaşmış ve 17 Haziran 2011 tarihinde mevzuat çerçevesinde itiraz edilmiştir. TİB'in itirazı İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 16 Ağustos 2011 tarihli Kararı'yla reddedilmiştir. Ret kararı TİB'e 15 Eylül 2011 tarihinde ulaşmıştır. Mahkemenin ret kararının gereğinin yerine getirilebilmesi için, iddia edilen şüphelilere ilişkin baz bilgilerinin bulunması amacıyla en az bir dakikalık temsilî görüşme yapılmasını içeren TİB'in 15 Eylül 2011 tarihli yazısı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkeme tarafından olay mahallinde temsilî görüşme yapmak üzere görevlendirilen kolluk biriminin yapılan temsilî görüşmelere ilişkin 14 Kasım 2011 tarihli yazısı TİB'e 16 Kasım 2011'de ulaşmıştır. Tüm baz istasyonlarına ait görüşme bilgileri toplanarak 25 Kasım 2011 tarihinde mahkeme başkanlığına iletilmiştir. Mahkemece 29 Kasım 2011 tarihli faks yazısı ile baz istasyonu görüşme bilgilerinin kendilerine ulaşmadığı belirtilerek ivedi gönderilmesi talep edilmiştir. Bunun üzerine TİB tarafından 30 Kasım 2011 tarihinde yazı ile cevap verilmiştir. Mahkeme tarafından 9 Aralık 2011 tarihinde TİB'den baz istasyonu bilgilerinin muhafazası talep edilmiştir. TİB, 3 Ocak 2012 tarihli cevabi yazısı ile bahse konu tüm verileri arşivlediğini mahkemeye bildirmiştir.
Araştırma önergesinin içeriğinde TİB kayıtlarının silinme sürecine üç ay kaldığı, üç ay sonra kayıtlarının tamamen silineceği belirtilmiştir. Bu iddia tamamen yanlış bilgilere dayanmakta olup gerçeği yansıtmamaktadır. TİB kayıtlarının hukuki süreç sonuçlanıncaya kadar TİB tarafından muhafaza edilmesi gerektiği yasal bir zorunluluktur.
Değerli milletvekilleri, mezkûr dosya temyiz aşamasındadır, dosya kapanmamıştır, süreç tamamlanmamıştır. Biz inanıyoruz ki temyiz aşamasında yargı şüpheleri giderecek, kamu vicdanını rahatlatacaktır. Temyiz incelemesi sonucunda yüksek mahkeme bu karardan çok farklı bir karar verebilir, bu tamamen bağımsız yargının görevidir. Şu anda, temyize gidecek bir dosya hakkında yorum yapmak, görüşme yapmak bizce doğru değildir. Burada, sağduyu içinde temyiz sonucunu beklemek gerekir. Biz inanıyoruz ki adalet bu noktada yerini bulacak, kamu vicdanı rahatlayacaktır. Aziz milletimiz artık şundan emin olsun ki artık Türkiye'de hiçbir karanlık olay, hiçbir faili meçhul, eskiden olduğu gibi, karanlık dehlizlerde, odalarda kaybolmayacaktır. Artık hiçbir tezgâh, hiçbir komplo, hiçbir provokasyon gizli kalamaz çünkü biz aziz milletimizden her türlü hukuksuzlukla, her türlü statükoyla ve her türlü vesayetle mücadele etmek üzere yetki istedik ve bu doğrultuda hareket ediyoruz ve şunu açık yüreklilikle söylüyoruz: Artık hiçbir suç karanlıkta kalmayacak, hiçbir cinayet faili meçhul olarak raflarda beklemeyecektir. Bildiğiniz üzere, görülmekte olan bir davayla ilgili olarak kimsenin mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremeyeceği, görülmekte olan bir davayla ilgili olarak yasama Meclisinde soru sorulamayacağı, görüşme yapılamayacağına ilişkin Anayasa'nın amir hükmü mevcuttur. Burada, başta milletimizin temsilcisi olan bizler olmak üzere, tüm milletimiz bu tip olaylarla ilgili olarak sağduyu içerisinde, aklıselim olarak süreci takip etmeli, adaletin işlemesinde yardımcı olmalıdır.
Değerli milletvekilleri, bundan yaklaşık bir buçuk yıl önce ülke olarak önemli bir halk oylaması yaptık ve bu halk oylaması neticesinde Anayasa değişiklik teklifi aziz milletimizin yüzde 58 evet oyuyla yürürlüğe girdi. Biz, AK PARTİ olarak bu olayın Türkiye'de bir dönüm noktası olacağına inanıyorduk ve haklı çıktık. "Darbe yapanlardan hesap sorulamaz." diyenler, yargının yaptığı soruşturmalar neticesinde darbecilerin bağımsız Türk yargısına hesap verir konumuna geldiklerini ibretle ve biraz da utanarak izlemektedirler. İnşallah, bağımsız yargımız gerekli yargılamaları yaparak neticede darbecilere hak ettikleri cezayı verecektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz AK PARTİ Grubu olarak aziz milletimizden almış olduğumuz yetki ile milletimizin sorunlarını çözecek, milletimizi ve ülkemizi "lider ülke Türkiye" yapacak çalışmaları yapmak üzere belirlenen Meclis gündemiyle çalışmanın daha doğru olacağı inancındayız. Bu nedenle, Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisini hem görülmekte olan bir davayla ilgili olması hem de Meclisin belirli olan gündemini değiştirmeye yönelik olması nedeniyle desteklemiyoruz. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bilgin.