GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ÇEK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:57
Tarih:26.01.2012

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; Sayın Alim Işık, 2003'ten bu yana adli para cezası kaleminde ne kadar para toplandığını, işte taahhüt süresi iki yıl olanlarla alakalı bir soru sordu ama şu anda bu sorulara net bilgi -arkadaşlardan sordum- verme imkânımız yok, elimizde değil, incelemeyi gerektiriyor bu. Uygun görürlerse bunu inceletelim, kendilerine yazılı olarak bu sorunun doğru cevabını verelim.

Sayın Reşat Doğru, tabii, Reşadiye'nin Bereketli kasabasından bir vatandaşımızın hayvancılık kredisiyle ilgili bir sorununu dile getirdi, benzer bir soruyu Sayın Şandır dile getirdi. Çek mağdurları için yapılan bu düzenleme benzeri, bu kredileri kullananlarla ilgili bir düzenleme yapılacak mı veya yapılıyor mu? Tabii, bu sadece bankalarla ilgilidir. Yani çek mağdurları için bir düzenleme gibi algılanabilir bu düzenleme çünkü sonuçta onlar bundan istifade edecekler ama esasında bu, 2001'den beri devam eden bir sürecin noktalanmasıdır Anayasa'da yapılan değişiklikle. Tabii, diğer kişilerle alakalı, şu anda benim bildiğim bir çalışma yok Hükûmet nezdinde. Şu anda?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Bu emsal olur mu yargı açısından?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Şu anda diyorum, şu anda böyle bir çalışma Hükûmet nezdinde yok. Ben sayın bakanlarla da görüştüm ama böyle bir çalışma şu an itibarıyla yok. İleride olur mu? Ona dair de şimdiden bir şey söyleme imkânımız yok ama şu an itibarıyla böyle bir çalışma olmadığını özellikle ifade etmek isterim.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Emsal olur mu efendim?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bir başka soruyu Sayın Oktay Öztürk sordu, başka milletvekili arkadaşlarımız da sordu. Tabii, Çek Kanunu on gün geçmeden gündeme geldi. Çekleri ödemediği için mağdur olan insanlar var. Esasında, Çek Kanunu on gündür değil uzunca bir zamandır Türkiye'nin gündeminde. 2001'de Anayasa'da yapılan değişiklikten sonra, 2003'te, 2008'de ve değişik zamanlarda, Çek Kanunu'yla ilgili düzenlemeler yapıldı. Parlamentoda, komisyonlarda bu konu çok detaylı tartışıldı. En son yapılan düzenlemede de düzenleme yapılırken de hapis cezasının kaldırılması konusunda Parlamentoda bulunan bütün grupların hepsi hemfikirdi. Bu, bir nevi iki günde gündeme gelmiş bir konu değil, hem ekonomi dünyasının hem de esnaf kesiminin, bütün temsilcilerin tartıştığı, paydaşların ortaklaştığı bir çalışma sonucunda ortaya çıkmış bir karardır. Tabii, şu anda öyle fazla bir önerge yok, benim bildiğim, üç tane önerge var. Bir tanesi, grupların oy birliğiyle -eğer anlaştılarsa- çıkacak, zaman aşımı süresiyle alakalı; bir diğeri de sadece malumu ilam kabilinden bir önergedir. Bu, yoksa yeni bir çalışma değil.

Tabii, çek mağdurları korunurken alacaklıların korunmamasına ilişkin de pek çok arkadaşımız ifade ettiler. Esasında çek, para hükmündedir, görüldüğünde ödenmesi gerekir ve çek alan kişiler de insanlara baktığı zaman, gözüne kaşına bakarak çek almıyorlar yani onlara ilişkin bir inceleme, bir araştırma mükellefiyeti var, bunu yapıyorlar, buna göre alıyorlar ama tabii, buna rağmen ödemelerde sıkıntı olduğu zaman çek alan kişi de mağdur oluyor. Merkez Bankasında bir sistem var şu anda, oradan istifade edebiliyorlar, başka kaynaklardan alabiliyorlar ama şu an itibarıyla risk santralizasyon merkezi kurulacak ve bu tamamen herkese de açık olacak, ilgili kişiler girip kendisine çek veren kişiyle alakalı oradan daha detaylı bir bilgi alma imkânı bulacaktır. Tabii, ayrıca özel araştırma yapma imkânı da olabilecektir, onu da yapacaktır.

Tabii, bankada çekin karşılıksız çıkması hâlinde ödenecek miktarın bin TL'ye çıkması da önemli bir rakam çünkü banka da çek verirken ona göre bir incelemeyi yapacaktır. Esasında bu düzenleme çeke kıymet kazandıracaktır çünkü hapis tehdidinin ortadan kalkmış olması, çek alan ve çek verenlerin, çekin muhtevası ve saygınlığı, itibarı konusunda ittifak etmelerini de kolaylaştıracaktır. Öylesine bizim şu anda çek uygulamamız var ki bonodan bir farkı yok. En son yaptığımız düzenlemeyle vade meselesini de getirip koyduk bir zaruretten. Onun için, bu düzenlemeler, bana göre, hem çek keşide edeni hem de çek alanı koruyacak düzenlemelerdir ve çeke de kıymet kazandıracak, görüldüğünde ödenecek bir para gibi muamele görmesini sağlayacak düzenlemelerdir. Ben onu görüyorum çünkü çekle ilgili hapis cezasının kalkması yeni olmadı esasında. Kalkıyor, önce adli para cezası veriyoruz; adli para cezası ödenmediği zaman, infaz aşamasında hapis cezasına dönüştürülüyor. Sizin bir kişiyi hapse sokmanız için, çok iyi bir avukatla günübirlik takip etseniz dahi? Ben buradaki arkadaşlara "Bir karşılıksız çeki çıkan kişi ne kadar zamanda hapse girebilir, bana bir süre verebilir misiniz?" diye sorduğumda asgari dört ila beş yıl arası bir zaman söylüyorlar, yani karşılıksız çıktığında hemen hapse girme şeyi yok. Ayrıca, o adli para cezasını ödediği zaman hapse girme ihtimali de zaten yok. Onun için, çekin karşılığında hapis cezası yaptırımı, esasında, anlamı kalmayan bir yaptırıma dönüşmüş durumda yani herkes esasında bu noktada bir aldatmaca içerisinde, biz bunu düzeltmiş oluyoruz, doğru olanı yapıyoruz.

Sayın Ali Babacan'ın TOBB'da Risk Merkezi olduğuna ilişkin bir açıklaması benim  bildiğim kadarıyla yok. Risk Merkezi -biliyorsunuz- Türkiye Bankalar Birliği nezdinde kurulacak. Bu yasa çıktıktan sonra iki ay içerisinde Merkez Bankası bir tebliğ yayınlayacak ve Risk Merkeziyle ilgili de ayrıca biz daha önce bir kanun çıkarttık -biliyorsunuz- Parlamentodan geçti ve onun şu anda en son durumunu ben bilemiyorum ama o kanun çerçevesinde Risk Merkezinin hayata geçirilmesi için gerekli adımlar atıldı. Sayın Bakanın açıklaması da  şubat ayı itibarıyla buranın da faaliyete gireceği. TOBB'la ilgili değil, TOBB'da böyle bir şey yok. Risk Santralizasyonu Merkezi Bankalar Birliğiyle alakalı bir durum, onu ifade etmek istiyorum.

Şimdi, tabii Ağbaba bir soru ifade ettiler Malatya'yla alakalı, tabii oradaki Anadolu Ajansının Sivas'a bağlanmasıyla alakalı. Tabii bunlar idari tasarruflardır, daha etkin yönetim açısından gerekli düzenlemelerdir. Malatya'da da başka bölge müdürlükleri var, başka illerde başkaları var. Bunların hiçbirisi yani orayı cezalandırmak veya eksik bırakmak, başka yeri ödüllendirmek için değil daha verimli bir yönetim anlayışı çerçevesinde planlanan şeylerdir. Malatya'da da başka birlikler vardır, başka yerde de olacaktır.

Sayın Köktürk'ün ceza ve infaz kurumlarında şu anda ne kadar tutuklu, hükümlü olduğuna dair? Şu anda ceza ve infaz kurumlarında 130.400 kişi var. Bunlardan 93.671'i hükümlü, 36.729 kişisi de tutuklu.

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Sayın Bakanım, benim itirazım buna zaten.

TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Doğru değil bu bilgi.

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Şimdi siz hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşmemiş olanları hükümlü mü kabul ediyorsunuz?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Hayır, hayır.

Bakın, şimdi?

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Evet, o oranlar yanlış?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Beni bir dinler misiniz?

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Dinliyorum.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Köktürk, bakın, şimdi, siz şu anda ne kadar tutuklu ve hükümlü olduğunu sormadınız mı?

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Evet, evet.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Ben de size tutuklu ve hükümlüleri söylüyorum.

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Hükümlüden kastettiğiniz nedir Sayın Bakan?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Hayır, hayır, ben, hükümlüden kastettiğimle ilgili?

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Mahkeme kararı kesinleşmiş mi?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bakın?

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Kesinleşmiş mi mahkeme kararı?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bakın, şu anda Yargıtayın verdiği bir karar var, en son kararı. En sonunda yaşanan bir mahkeme kararı üzerine verilen bir karar var.

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Sayın Bakanım, Anayasa'nın açık hükmü var.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Hakkında ilk derece mahkemesinin karar verdiği kişilerle ilgili hukuki nitelemenin bu anlamda, Yargıtay, hükümlü olduğunu söylüyor ama onun yüzde yüz suçlu olduğu anlamına gelmesi için tabii Yargıtaydan kesinleşmesi lazım. Ben, Yargıtayın uygulamasını söylüyorum. Tamam mı?

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Hayır, süreler açısından o?

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) -  Yargıtayın uygulaması şu an itibarıyla böyledir ve içeride hükümlü olan kişi sayısı demin ifade ettiğim gibi 93.671, tutuklu sayısını arz etmiştim.

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Sayın Bakanım, sizin kavramınız ceza hukukuna uygun bir nitelendirme değil!

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) -  Tutukluluk oranı yüzde 28,1, hükümlü oranı yüzde 71,9'dur.

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Sayın Bakanım, bizim, o zaman, buradan hukuk fakültelerine geri dönmemiz lazım. Böyle bir kavram yok!

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) -  Bir arkadaşınızın başka bir sorusu: Şimdi, 2011 yılında çıkan karşılıksız çek sayısı 594.836'dır. Bunlardan karşılıksız damgası vurulduktan sonra ödenen çek sayısı 382.385, ödemesi yapılmayan, hâlâ takipte olan çek sayısı 212.451.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Süreniz doldu Sayın Bakan.

SIRRI SAKIK (Muş) - Bizim sorularımızı yok hükmünde sayıyorsunuz!

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Teşekkür ediyorum.