| Konu: | ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 12.04.2012 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şu an, bütün orman köylülerinin, yine bu 2/B ile ilgili olarak, Antalya, Mersin başta olmak üzere, İstanbul gibi birçok alanda birçok kişinin gözü Meclisin üzerinde. Ancak şöyle bir kaygıyı paylaşmak istiyoruz: Özellikle hazinenin ve orman idaresinin taraf olduğu davalarda orman köylülerinin büyük bir mağduriyeti olduğu bir gerçek. Çünkü orman köylüleriyle ilgili açılan kadastro davalarında "orman haritası" denilen bir olgu var. Yukarıdan fotoğraflar çekilmiş, orman haritası olarak belirlenmiş ve bütün kadastrodan sonra orman köylülerinin tamamı Orman Genel Müdürlüğünün şahsında hazineyle ihtilaflı olmuş, bu davalar açılmış ve yüzde 80'i de bu davalarını kaybetmişler. Burada bir mağduriyet ve mülk durumu var.
Tabii, ikinci bir durum, bu gerçeğe de dikkat çekmek istiyoruz: İstanbul'da Kemerburgaz tarafında, oradaki yerleşim alanlarında tapulu olan ve orman alanı olmayan araziler satışla iki üç el değiştiriyor, dördüncü el vatandaş geliyor, tapusunu alıyor -evdir orası- bir gün karşısında bir tebligat; orman idaresi, hazine davacı ve elli altmış senedir tapusu olan yerleri bir bakıyorsunuz o vatandaş birdenbire kaybetmiş çünkü mahkeme hazine, orman lehine karar veriyor. Şimdi, bunun mülkiyet hakkını nasıl gidereceksiniz? Şimdi, burada ciddi bir sorun var. Yani bu yasayla, 2/B yasasıyla yeni mülkiyet ihtilaflarının ortaya çıkma durumu var.
Şimdi, İstanbul Boğazı'nın iki yakasında Boğaziçi İmar Planı uygulaması var ve oradaki arsaların, tapuların hepsi hisseli. O hisseli olan tapu arazilerinin üzerinde hazine arazileri de var, küçük tapular da var. Onun üzerine bir de apartmanlar dikilmiş, hatta özel, lüks kooperatifler; o kooperatiflerin de kat mülkiyeti yapılamamış. Orada da daireler satılmış. E, şimdi, bunun dönüşümünü düşünün. Hak sahiplerine dönüşünde nasıl olacak? Çok ciddi, yeni mülkiyet ihtilafı alanları ortaya çıkacak. Bu yasada bu bölümlerinin düşünülmediğini görüyoruz ve bu ciddi bir eksiklik. Yani bürokratlar çalışırken, mülkiyet hakkı açısından bu hukuk ihtilaflarının neler doğuracağını, maliyetinin ne olacağını şu raporda göremezsiniz. Arayın, bulamazsınız.
Şimdi, burada, yeni orman alanlarının oluşturulması? Şimdi, anlarım ben, Sayın Canikli der ki: "Giresun'daki fındıklar ile orman bitişik olduğu zaman orman gibidir." Doğrudur, fındık kotası da kondu, artık Adapazarı'ndan, Kocaeli'den, o taraflarda, yani belli yerlerde bu kotaya takılmalar oldu. Buna bir şey demiyoruz fakat siz o orman alanlarını gerçek hak sahipleri dışında başka alanlara açtığınız zaman, bunun rant durumuna dönüştürülmesi kaygısı bu sefer kafalarda şekilleniyor. Yani bu yasada şu eksiklik var: Fotoğrafı göremiyoruz ve fotoğrafı göremediğimiz için doğrularla yanlışlar bir arada. Doğrular ve yanlışlar bir arada olduğu zaman, her grup birer önerge hazırlamış, veriyoruz. Bu önergelerle, işte, bir kısmını düzeltmeye çalışıyoruz ama muhalefet partilerinin önergeyle durumu düzeltme şansları yok, bunu ancak iktidar partisi? İktidar partisi de alışmış, diyor ki: "Hele bir çıkaralım yasayı, yanlışları neyse uygulamada görürüz, iki ay sonra bir yasa daha çıkarırız." İki ay sonra bir bakarsınız veya üç ay sonra, aynı yasayla, ilgili bir iki maddelik, bir torba kanunun bir yerinde bir düzenleme gelmiş olacak.
Aslında bizim burada muhalefet olarak eleştiri konumuz bu ve mülkiyet hak iddiaları açısından ben ciddi bir tehlike görüyorum. Buna dikkat çekmek istedim.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Kaplan.