| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 02.02.2012 |
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Gerçek gündeme gelmiş bulunuyoruz. Ülkemizde tarımda kullanılan elektrikle ilgili sorunların araştırılması için bir Meclis araştırma önergesi verdik. Sizlerin oyuna, iktidar, muhalefet olarak sizlerin oyuna ihtiyacımız var.
Sizleri, şu şekilde, seralara, kümeslere, balık çiftliklerine, soğuk hava depolarına, mantar üretme çiftliklerine götürmek istiyorum. Biraz havamız değişsin. Buralarda sorunlar var, buralarda üretim var, buralarda çalışma var, buralarda alın teri var. Ama bugün buralarda üretilen ürünlerin en büyük girdisi elektrik, yüzde 50'nin üzerinde elektrik girdisi var. Elektriğe para ödüyor; ödediği paranın yüzde 1'i fona kesiliyor, yüzde 2'si TRT'ye kesiliyor, yüzde 18'ini KDV olarak alıyoruz ama ürettiği üründen sattığı zaman yüzde 10'luk KDV indirimini geri veremiyoruz üreticiye. O üreticilerimizin -ki şu anda Kumluca'yla konuştum, örneğin sahillerle görüştüm, kendi bölgemle, Burdur bölgesiyle görüştüm- ürettikleri ürünler? Artık, sera sadece sahillerde değil değerli arkadaşlarım; sera, şimdi Burdur'da var, sera Kütahya'da var, sera Afyon'da var, Aydın'da var. Eskiden seralar sadece sahillerde olurdu. Benim Burdur'umun Gölhisar'ının bin rakımlı Yusufça kasabasında sera var. Bu insanlar serada aydınlatma için, ısıtma için kullanıyorlar. Soğuk hava depolarında yazın soğutma için kullanıyorlar. Belli bir dönemde çok soğuk olduğu zaman ısıyı regüle etmek için kullanıyorlar. Mantar üretim çiftliklerinde aynı şekilde.
Bunlar bu konuların araştırılmasını, bir çözüm bulunmasını istiyorlar. Ülkemizde enerji 2007'den bugüne göre yüzde 50 bir artış kaydetti ama ürün fiyatlarının satışlarında bu yüzde 50'lik artışı göremiyoruz. Biraz önce söyledim: Üreticimizin ürettiği ürün, domates mahallinde şu anda 60 kuruş, Ankara'da 4 lira. Bu buluşmayı kim yapacak? Bu buluşmanın adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi. Belediyelerimiz, kooperatiflerimiz, üretici birliklerimiz? Bunları dizayn etmemiz gerekiyor. Bugün, patates tarlada 10 kuruş, geliyorsunuz pazarda 1,5 lira, soğan aynı şekilde, sarımsak aynı şekilde, pırasa aynı şekilde. Bunlara bir çözüm bulmamız gerekiyor ama bakıyorum, burada gündemi değiştirme adına, muhalefetin sözünü kesme adına bir çalışma içerisine giriyoruz; İç Tüzük'te değişiklik.
Değerli arkadaşlarım, İç Tüzük vatandaşı ilgilendirmiyor. Vatandaş bizden şunu istiyor: "İntibak yasası ne oldu?" diyor ben gittiğimde.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Geliyor, geliyor.
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Devamla) - Emekliler toplanıyor, kahvelerine gidiyorum "Kardeşim, bu intibak yasası ne oldu? İktidar, muhalefet söz verdiniz, bu sorunu niçin çözmüyorsunuz?" diyor. Yine aynı şekilde, mazotta ÖTV?
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Meclis çalışırsa çalışırız.
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Devamla) - Çalıştırmak için? Bakın gündemi değiştirdiğiniz için bu Meclis bu şekilde tıkanıyor. Meclis gayet güzel çalışıyordu, İç Tüzük'ü niye? Benim çıkardığım hayvanlardan, buradaki maketlerden rahatsız olmuştunuz.
Değerli arkadaşlarım, ben veteriner hekimim. Bakın, onlar benim grafiklerimdi. İneğin buraya, kürsüye çıkmasından, koyunun kürsüye çıkmasından, kıl keçisinin kürsüye çıkmasından neden rahatsız oluyoruz? (CHP sıralarından alkışlar) Bana altmış beş yaşındaki adam, yetmiş yaşındaki çiftçilerimiz, sizin üyeleriniz, bizim üyelerimiz diyor ki: "Sayın Özkan, Sayın Vekilim, seni doğuran ana baba nur içinde yatsın. Bu kıl keçisini o kürsüye çıkardın, ben o kıl keçisinin tüyünü şapkamın içinde taşıyordum, onun kokusuyla yaşıyordum. Onu orada gördüm, mutlu oldum. Sana verdiğim oy helal olsun." diyor. Bunu görmesinden ne âcizlik duyuyorsunuz?
Deveyi çıkardık burada. Neden deveyi çıkardık bu kürsüye? Deve pehlivan, deve güreşiyor. Onun eğri büğrü olduğuna bakmayın, o yolun düzünü seviyor, o geçmişin tırıydı. Ondan niye rahatsızlık duyuyoruz? İç Tüzük'ü değiştiriyoruz! (CHP sıralarından alkışlar) Deve güreşiyor arkadaşlarım. Onun gelir ve getirisiyle okullar yapılıyor, camiler yapılıyor, köprüler yapılıyor, geçmişte de kervansaraylar yapılıyordu. Bundan niye huzursuzluk duyuyoruz? Buraya zeytin dalı çıktı. Buraya pancar çıktı. Pancar bizim geleceğimiz. Bundan neden korkuyoruz? İç Tüzük'ü değiştirme adına, bugün işte gündemden saptık, İç Tüzük! Vatandaş bana soruyor. Ben mesaj çekiyorum konuşmadan önce; sizin muhtarlarınıza çekiyorum, sizin belediye başkanlarınıza çekiyorum, kendi belediye başkanlarımıza, ayrım yok çünkü biz Türkiye milletvekilleriyiz. "Konuşmaları, tartışmaları izleyin." diyoruz ama yine burada ikide televizyon başlıyor, yedide televizyon bitiyor, tartışmaları görmüyor. Vatandaş, gerçeği, hakikati görsün, değerlendirmesini yapsın.
Bu konuda da elektrikle ilgili, benim bölgemde, bakın, Burdur'un merkezinde Kışla Mahallemiz var, köydü mahalle oldu. O mahallede seralar var. Şu anda sulama için, elektrik borçlarından dolayı, o seralara su veremiyorlar. Millî servet, istihdam sağlıyorlar, varoşlara gelmiyorlar, o köyünde, doğduğu topraklarda doymak istiyor bu insanlar. Ne istiyorlar bizden? Diyorlar ki: "Bu elektrik borçlarında bir yapılandırma.", "Efendim, kredi kartını getirirseniz yapılandırma var." -sözcünüz çıkacak- var ama o kredi kartına ödeyecek para var mı? Adam, traktörüne yazmış, galerinin üzerinde, gördüm: "Alıncaya kadar çok çektim zoru, Allah'ım cümlenle koru." Bu traktör şu anda galeride satışta. Neden? Elektrik borcu, yem borcu, çocuğunun tahsil borcu, bunlarla uğraşıyor. Bununla ilgili olarak bu girdi fiyatıyla bu elektriğin tartışılması gerekiyor değerli arkadaşlarım, mazotun tartışılması gerekiyor. Bunları araştırma önergesi olarak da Meclise getiriyoruz. Gerçek gündem bu, işçinin gündemi bu, çiftçinin gündemi bu, üretenin gündemi bu. Bu gündemlerle uğraşmamız gerekiyor ama ne yazık ki bu gündemle uğraşmak yerine, biraz önce söylediğim gibi, değişik yöntemlere başvuruyoruz.
Elektrik borçlarının ödenebilir olması için faiz affı gerekiyor değerli arkadaşlarım. Yapılandırma yaptık ama faizlerini silme yok. 800 lira borcu için 12 bin lira hesap çıkarılıyor. Benim, Burdur'umda merkez Lengüme köyümüz var, Çine'miz, Sala'mız var, Gravgaz'ımız var, bu köylerde sondajla su çekiliyor. Bunların her birine "Kaçak elektrik kullandınız." diye 600 lira, 700 lira borçlar geldi, bunlar da zamanında ödenmediği için? Hâlbuki bunun elektriğini, direğini biz vermişiz, enerjisini biz çekmişiz ama borç çıkarılıyor. Biraz önce Bucak'tan, Kavacık köyünden "İsmail Yılmaz" diye bir arkadaşım aradı, muhtar, diyor ki: "Biz -sizin bölgelerinizde var- içme suyunu sondajdan çekiyoruz, sondajdan çekerken de enerji kullanıyoruz, trafomuz var. Trafomuzun bir arızasında -şu anda TEDAŞ özelleşti- Köy Hizmetlerine bağlı ama Köy Hizmetlerinin bu bünyede bir şantiyesi yok, bir işletmesi yok. Ne yapacaksın? Özel sektöre gideceksin veyahut da abonelik için 6 milyar lira para yatıracaksın işletme giderleri için. Bu para benim köyümde yok." 60 hane, 70 hane bir köy, elektrik parasını ödeyememiş, sadece trafonun bakımı için işletme ücreti olarak 6 bin lira para isteniyor. Anadolu'nun birçok köyünde, Burdur'un birçok köyünde bu olguyla karşı karşıyayız. Çünkü köylerde sular sondajdan çekilir, bunun için de enerji gerekiyor. Burada bir düzenleme, bir güzelleştirme yapmamız gerekiyor. Bunun için Meclis olarak bu sorunların araştırılması gerekiyor. Verdiğimiz konu da bu. Bu konu araştırılsın, gerçeği hep beraber bulalım, vatandaşın sorunlarını çözelim diye uğraş sarf ediyoruz.
Yine, ülkemizde mantar işletmeleri? Bu, Bursa'da da var, Burdur'da da var, Antalya'nın Korkuteli'sinde de var. Mantarın başkenti konumuna gelmiş Antalya'nın Korkuteli ilçesi. Ama diyorlar ki: "Biz çöpü değerlendiriyoruz, çöpü, samanı değerlendiriyoruz, hayvan gübresini değerlendiriyoruz, bundan katma değer yaratıyoruz ama kompostta yüzde 18 KDV alıyorsunuz. Biz bunları yaparken, bu mantarı, kültür mantarı üretirken elektrik kullanıyoruz. Elektrik çok pahalı. Sanayi anlamında kullanıyoruz. Bu konuda bir iyileştirme yapmanızı bekliyoruz." diye feryat ediyorlar. Bunları gidelim, yerinde araştıralım, çözümünü de üretelim istiyoruz. O mantar ki kolay sofraya gelmiyor, onun her zerresinde alın teri var.
Aynı şekilde, elma soğuk hava depoları, bölgemizde var. Soğuk hava depoları şu anda? Gün oluyor elma para ettiği zaman soğuk hava depolarında kuyruklar oluşuyor ama gün oluyor elma para etmiyor, arz-talep dengesi bozuluyor, nakliye sorunları giriyor, elektrik sorunları giriyor, taşıma sorunları giriyor, hal sorunları giriyor, elma para etmiyor, kasası 5 liraya düşüyor; vatandaş o soğuk hava depolarının önünden geçmek istemiyor. Bunların değerlendirilmesi, araştırılması gerekiyor.
Yine, balıkçılarımız? Balık kendi başına olmuyor kültür balığı, onların işletmeleri var. O balık ki sofranıza gelen o çupra, o levrek, değişik balıklar, kültür olan balıklar, onların her biri 1 santimden başlıyor 40 santime gelinceye kadar her safhasında elden geçiyor, onun için enerji kullanıyor. Orada da enerjide sorunlar var, bunun çözümlenmesi gerekiyor. Bunun için sizlerin desteğine ihtiyacımız var ve sizlerden -Sayın Enerji Bakanımız da biraz önce buradaydı- bu yüzde 1 Enerji Fonu'nun kaldırılmasını, yüzde 2 TRT payının kaldırılmasını ve yüzde 18 KDV'nin tarımda kullanılan elektrikten kaldırılmasını talep ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Ben teşekkür ederim Sayın Özkan.