| Konu: | 31 MAYIS 1971'DE ÖLDÜRÜLEN GENÇLER VE KÜRECİK RADAR ÜSSÜ'NE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 30.05.2012 |
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 31 Mayıs 1971'de 3 genç devrimcinin öldürülmesi üzerine söz almış bulunuyorum; sizi ve izleyenleri saygıyla selamlıyorum.
1971 yılında Nurhak dağlarında katledilen Sinanlarla yolumuz 2012 yılında Kürecik'te kesişti. Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan, Kürecik radar üssünü basmaya giderken öldürüldüler. Üssü basmak istiyorlardı çünkü orası dışa bağımlılığın ve sömürge olmanın simgesiydi. Maalesef, o günden bu güne değişmedi gerçeklerimiz. Katmerlendi acılarımız, katmerlendi sömürü, katmerlendi bağımlılık. Cilalı sözler, kendinden geçmiş kalemler gerçeklerin üstünü örtemiyor.
1968 öğrenci hareketi, ülkemiz ve dünya siyasi tarihi açısından "sessizlerin sesi" olmanın en güzel örneğiydi. Kürecik radar üssüne, Vietnam'daki kirli savaşa, baskıya, zulme, sindirmeye, sömürüye, adaletsizliğe, eşitsizliğe karşı çıkmanın onurunu yaşadılar. Düşmanlarının bile saygısını kazandılar. Yarım yamalak bir hukukla yargılandılar. Peşin hükümlerle mahkûm oldular. Vuruldular, asıldılar, zindanlara atıldılar ama yılmadılar. Yalanlarla dolanlarla adları eşkıyaya, teröriste çıkmıştı "vatan haini" denilmişti ama işe yaramadı. Onca baskı ve karalamaya karşın Türkiye halkı, kendi çocuklarına sahip çıkmayı bildi, onların düşlerini ve sevgilerini gönüllerine nakşetti.
Değerli arkadaşlar, ben ne kadar anlatsam, Nazife Ana kadar anlatamam. Sinan Cemgil'in annesi Nazife Cemgil, Sinan'ın, Kadir'in, Alpaslan'ın cesedi başında toplananlara şöyle sesleniyordu: "Bu, oğlum Sinan, bunlar da onun arkadaşları Kadir ve Alpaslan, kardeşleri, onlar da oğullarım. Bu çocuklar, bu oğullar, bu ülkeyi, halkı, sizleri sevdiler. Başka bir istekleri yoktu. Her biri birer dehaydı, her biri üstün zekâlı güzel insandı. Dileselerdi, düzenin adamları olsalardı, şimdi burada cansız yatmazlardı, birer milyoner olurlardı ama onlar, halkı, sizleri sevdiler. Sizin sorunlarınızı omuzladılar. Size yalan söylüyorlar, onlar, eşkıya değildi."
Nazife Anne'nin dediği gibi, onlar eşkıya değildi, onlar "en güzel yüz metreleri koşanlar"dı. İdam sehpasında "Tam bağımsız Türkiye" diyenlerdi, halkların kardeşliğine inananlardı, köylülerle tarlada çalışanlardı, işçilerle greve gidenlerdi, okullar, köprüler yapanlardı, Vietnam kasabı Kommer'in arabasını yakanlardı; cesurdular, zekiydiler, iyi üniversitelerde okuyorlardı ama bencil değildiler, onlar bu ülkeyi seviyorlardı, sevgileri çıkarsızdı, hesapsızdı.
Kendisi gibilere "vatan haini" sözünü dilinden düşürmeyenlere Nâzım Hikmet cevap vermişti. İşte o cevap:
"Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
Ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
Kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
Vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
Vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
Fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
Vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
Vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa
Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
Amerikan donanması, topuysa,
Ben vatan hainiyim." (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar; Nâzım'ın bu dizeleri, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Ankara'da çöple beslenenler, İstanbul'da çadırda yananlar, Erzurum'da buzda donanlar, Adana'da selde boğulanlar, Maraş'ta göçükte unutulanlar, ataması yapılmayan öğretmenler, diplomalı-diplomasız işsizler, hasat parası bulamayan çiftçiler, asgari ücretli köleler, başına bomba yağdırılan Uludereliler, eşkıya ilan edilen Hopalılar, Pozantı'da tecavüz edilen çocuklar, yıllardır dokunulmaz İncirlik, daha dün satılan Kürecik. İşte ülkemizin gerçekleri bunlar. Bu gerçekler, 68 kuşağının haklılığını bir kez daha açıkça ortaya koymuştur.
Değerli milletvekilleri, bu akşam ODTÜ'den hareket edip Sinan'ların yolunu takip edeceğiz. Vuruldukları yerden Amerikan'ın Kürecik üssüne yürüyeceğiz. Kürecik, İncirlik olmayacak! Bir kez daha haykıracağız oradan hep beraber.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)