GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLÜ SORULAR VE SÖZLÜ SORULARA SAYIN BAKANLARIN CEVAPLARI
Yasama Yılı:2
Birleşim:12
Tarih:26.10.2011

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri?

OKTAY VURAL (İzmir) - Böyle şey mi var? Allah Allah!

BAŞKAN - Hangi gündem dışı konuşmaya cevap verecekmiş! (AK PARTİ sıralarından alkışlar) On dakikadır gündem dışı dinliyoruz, "Hangi konuşmaya?" diyorsunuz.

Buyurun efendim.

OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, bir sayın bakanın hangi gündem dışı konuşmaya cevap verdiğini öğrenmek milletvekillerimizin hakkıdır. Lütfen, milletvekillerine nezaket gösteriniz.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Efendim, Lütfü Türkkan Bey'in?

BAŞKAN - Bir saniye?

Efendim, çok haklısınız, yalnız gündem dışı konuşmalarda on çeşit konu gündeme getiriliyorsa o da ona göre cevap verecektir. Bu kadar basit. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP ve MHP sıralarından gürültüler)

Lütfen? Lütfen yani?

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

Tamam.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri?

OKTAY VURAL (İzmir) - Vay anasını! Yeni usul ihdas ettiniz!

BAŞKAN - Ben size izah ediyorum. Bir soru sordunuz, dinliyorsanız izah ediyorum.

OKTAY VURAL (İzmir) - Yerinden konuşmalara cevap diye bir şey yok. Bir kere bunu bilmeniz lazım. Ben sizi ikaz ediyorum.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Bakan.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - ?gündem dışı konuşmalarla ilgili Hükûmetimiz adına cevap vermek üzere karşınıza çıkmış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, Van'daki depremden dolayı ben de öncelikle ölenlere rahmet diliyorum, yaralılara acil şifa diliyorum. Başta, aileleri olmak üzere, bütün milletimizin başı sağ olsun diyorum.

Olayın gerçekleştiği an, seçim bölgem olan Bingöl'deydim. Oradan kara yoluyla Muş-Bitlis istikametinden Erciş'e ulaştım ve ilk ulaşan Bakan ben oldum. Daha sonra, kısa bir süre sonra da Başbakanımız ilgili bakanlarımızla Erciş'e geldiler, orada?

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Biz ulaşmıyoruz çünkü hep oradayız. Bizim Eş Başkanımız, milletvekillerimiz hep oradaydı, hep oradayız, bunu bileceksiniz.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Müsaade et, müsaade.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, Hükûmet adına oradaydım. Orada Cumhuriyet Halk Partisinden ve Barış ve Demokrasi Partisinden bazı milletvekili arkadaşlarımızla da görüşmemiz oldu. O olay anında oraya ulaşmış olan herkesle de görüştük, konuştuk.

Değerli arkadaşlar, az önce, ilk yirmi dört saatte bazı aksaklıklar olduğuna ilişkin ifadeler kullanıldı. Şimdi, Başbakanımız da bugün çok açık yüreklilikle, yapılanları da, eksik gördüğünü de ifade etti grup konuşmasında. Ben, olayın içinde, bizzat iki gündür Erciş'te olan ve olayları yaşayan bir arkadaşınız olarak şunu özellikle belirtmek istiyorum: Tabii, sonuçta büyük bir deprem, bir afet yaşandı ve en büyük yarayı da Erciş gördü.

ADİL KURT (Hakkâri) - Sayın Bakan, valiye talimat verdiniz mi "BDP'lilerle görüşme." diye.

KALKINMA  BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Değerli Genel Başkanımız da orayı ziyaret ettiğinde birlikteydik. Deprem sonrasında da devam eden bir süreç var yani bir deprem olup bitmiyor.

ADİL KURT (Hakkâri) - Yani o kadar basit mi?

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Sürekli birbiri peşi sıra artçı şoklarla muhatap olan bir bölgeden bahsediyoruz, çok zor şartlar altında yapılan çalışmalardan bahsediyoruz.

Erciş'te seksen civarında yıkılmış binamız vardı?

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Yirmi dört saatin eleştirisini yapın da bir daha olmasın.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - ?çok sayıda hasar görmüş binamız ve bu arada da tabii, bir genel deprem psikolojisi var şüphesiz. Burada ilk günden itibaren çok fedakâr bir şekilde bütün kurumlarımız olaya vaziyet ettiler. Ben huzurunuzda, gece gündüz uykusuz bir şekilde, çok zor şartlarda çalışan gerek kamu görevlilerini gerek sivil toplum kuruluşlarını, gönüllüleri burada şükranla hatırlatmak istiyorum. Gerçekten büyük gayret sarf ediliyor.

Erciş'e giderken yolda da bu olaya baktım. Sağlık anlamında çok ciddi, çok hızlı bir çalışma sergilendi. Bütün sağlık personelimizi yürekten tebrik ediyorum.

Ulaşımda hiçbir sıkıntı yaşamadık. Van Havaalanımız  ve diğer kara yoluyla imkânlarımız kullanıldı ve hızlı bir şekilde gerek kamunun gerek özel sektörün, sivil toplumun araçları bölgeye intikal etti.

Arama kurtarma ekiplerimiz, ben burada onlara da şükranlarımı sunuyorum. Gerek AKUT gerek Genelkurmay Başkanlığımızın DAK ekipleri gerek jandarmanın JAK ekipleri, Sağlık Bakanlığımızın UMKE ekipleri ve diğer bütün ekipler olay yerine geldiler ve o gece yarısı itibarıyla hasarlı olan alanlarda, binalarda özellikle de altında canlı olabileceği düşünülen alanlarda çalışmalar başladı. 1.200'den fazla arama kurtarma çalışanı 65 ekip hâlinde bu sahalara müdahale ettiler ve hâlen de en ufak bir umut gördükleri alanlarda çalışmalarını devam ettiriyorlar, çok fedakâr bir şekilde devam ettiriyorlar.

Çevre illere de burada özellikle teşekkür etmek istiyorum. Çevre illerden çok yoğun bir şekilde gelenler, yardımcı olanlar oldu.

SIRRI SAKIK (Muş) - Biz de size teşekkür ediyoruz, siz  diyorsunuz. Başbakan da "Çevre illerden gelen kimse  yok." diyor.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Gıda anlamında ciddi bir sıkıntı yaşanmadı. Diğer birçok alanda sorun yaşanmadı. Tek bir sıkıntı yaşandı, ilk yirmi dört saat içinde tek bir sorun, sıkıntı yaşandı Başbakanımızın da bugün ifade ettiği.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Gazeteler mi yalan söylüyor? Televizyonlar mı yalan söylüyor?

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bütün belediyelerimiz oradaydı.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - O sıkıntı da çadırlarla ilgili sorundur, sıkıntıdır.

ADİL KURT (Hakkâri) - Çevre illerden yardım gelmedi diyor Sayın Başbakan!

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Şırnak'tan gitti ilk yardım, Cizre'den gitti ilk yardım. Allah'tan korkun ya!

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Çadırlarla ilgili sorumluluk, bildiğiniz gibi, Kızılay Genel Müdürlüğüne aittir.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - İlla birilerini karalayacak Başbakan!

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Kızılay Genel Müdürümüz de Erciş'te olay yerindeydi, birlikteydik. Gelen bütün çadırları düzenli bir şekilde dağıtmaya gayret ettik?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yazlık çadırlar dağıtılmış Bakanım, kışlık çadır yok mu?

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - ?ama ilk yirmi dört saat içinde gelen çadırlar maalesef ihtiyaca göre, talebe göre yeterli olmadı.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Bakan, oradaydınız, kimleri gördünüz sizin dışınızda? Açıklayın bakalım.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Ben bizzat organize ettim.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Hangi milletvekilleri, hangi belediyeler? Hangi kamyonlar?

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Bizzat organize ettim, 13 tane...

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yardımlar nereden geliyordu, anlat!

İHSAN ŞENER (Ordu) - Bir susun ya! Bir susun!

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Erciş'in 13 tane mahallesi var. Bu 13 mahalle muhtarını hiçbir siyasi görüş farkı gözetmeden çağırdık. İl Genel Meclisi üyelerini, Belediye Meclis üyelerini? Onlarla ekipler oluşturduk ve başlarında güvenlik görevlileriyle birlikte sakin bir zamanda, yanlış ellere gitmemesi için, doğru ellere, ihtiyaç duyan vatandaşımıza gitmesi için de gece yarısı çadırları, elimizde ne varsa, elimizde ne imkânlar varsa mahallelere, 13 mahalleye sevk ettik. Tabii ki yeterli olmadı. Yeterli olmayınca Kızılayımızdan da aldığım bilgiyle ben ikinci gün Ulaştırma Bakanımızı aradım ve ilk defa -cumhuriyet tarihinde belki ilk defa oldu bu- uçaklarla çadır sevk edilmesi konusunu konuştuk ve değişik illerimizden -çünkü kara yoluyla ulaşması zaman alıyor, yetişmiyor- dolayısıyla, ilk defa uçaklarımızla Van Havaalanı'na çadır indirdik ve ikinci günden itibaren, bu çadır sevkiyatında, dolayısıyla, hızlı bir şekilde bir gelişme sağlandı.

Fakat takdir edersiniz ki afetin olduğu bölge aşağı yukarı 600 bin nüfusu doğrudan etkileyen bir bölge. Binası hiçbir hasar görmese de vatandaşımız, haklı olarak, psikolojik olarak, evine giremiyor, dışarıda kalıyor. Dolayısıyla yoğun bir talep var. İşte, 5-6 derseniz hane başına, 100 bini aşkın hanenin ihtiyacından, talebinden bahsediyoruz. Türkiye'deki toplam stoklar bile, maalesef, bu ihtiyacı karşılayabilecek düzeyde değil.

İşte, bundan hepimizin dersler çıkarması lazım. Bizim çıkardığımız birinci ders şu: Çadır konusunu artık sadece Kızılaya bırakmamamız gerekiyor. Kızılay bir taraftan yapsın çadır konusundaki çalışmalarını ama ayrıca çeşitli kanallarla bu çadır meselesi üzerinde daha fazla durmamız gerekiyor, vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu anda mutlaka bunları temin etmek gerekiyor. Tek aksayan, tek hoşnut olmadığımız, bizim de açık bir şekilde "Keşke olmasaydı." dediğimiz hadise, o ilk yirmi dört saatte yeterli çadırın gitmemesi oldu. Onu da büyük oranda şu anda telafi etmiş durumdayız.

SIRRI SAKIK (Muş) - Vallahi, Sayın Bakan, Kızılayı lağvedin, yıllardan beri bu ülkenin kanayan yarası.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Bana bugün gelen, sabah saatleri itibarıyla ifade edilen rakam, 17.836 çadır bölgeye ulaşmış durumda.

Ha, bu çadırlardan bir kısmını, maalesef -ben de gördüm, o olaylara da tanık oldum ama vatandaşımıza zarar vermemek için aşırı müdahalede de bulunamadık, onu da açık söyleyeyim- bazı kamyonları, gelen kamyonları yolda çevirip yağmalayan insanlarımız da oldu. Bunu da görelim. Televizyonlardan da izledik. Keşke bu olmasaydı, keşke çok düzenli bir şekilde gitseydi ama burada da gerek medyanın gerekse sorumluluk sahibi bütün insanların söylemlerine dikkat etmesi gerekiyor. Siz insanlara "Ayrımcılık yapılıyor." derseniz, zaten psikolojik olarak çok zor durumda olan insanlara tahrik edici konuşursanız, işte, maalesef, bu tür olaylar yaşanır. Bizim hep birlikte yapmamız gereken, insanları sükûnete davet etmektir, çalışan insanların çok rahat çalışabileceği bir ortamı oluşturmaktır.

SIRRI SAKIK (Muş) - Sayın Bakan, o zaman, Başbakana bunu söyleyin, Başbakana, bize değil. Sabahtan beri bu dili Başbakan kullanıyor.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Amacımız üzüm yemekse bunu yapmalıyız. İnsanların sakin bir şekilde çalışabilecekleri bir ortamı oluşturmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Burada parti farkı, görüş farkı hiçbir şekilde gözetilmemesi gerekir.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Ama gözetiliyor.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Tekil birtakım hadiseler olmuşsa da onlar incelenir üzerine gidilir.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Başbakan konuşuyor, bunları sıradan birisi konuşmuyor ama.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) -  Fakat esas bizim bugün yapmamız gereken söylemimize çok dikkat etmek, sahada sükûneti sağlamak ve bu gelen yardımların düzenli bir şekilde dağılımını temin etmektir. Bu amaçla da gerek Erciş'te gerek Van'da depolar oluşturduk. Diğer illerden gelen yöneticilerimizi de -vali yardımcılarını- başına getirdik çünkü o bölgede yaşayan idareciler de  -takdir edersiniz ki- o olayı yaşamış insanlar.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Başbakan, vali yardımcılarınız, müsteşar da daha bu işi bilmiyor ki.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) -  O olayı yaşamış insanlar idareciler, dolayısıyla onlar da bir anlamda olayın mağduru konumundalar. Hem onlar hem dışarıdan gelen ekiplerimiz de düzenli bir şekilde bu işi yapmanın altyapısını büyük oranda oluşturmuş durumdayız. Daha da çabalarımız devam edecek. Ben az sonra ayrılıp tekrar -inşallah- Erciş'e geri döneceğim ve bir Bakan olarak da orada çalışmaları birebir takip edeceğim.

Burada hiçbir şekilde afet konusunda ayrımcılık düşünülemez bile. Böyle bir şeyi düşünmek bile utanç verici bir durumdur, utanç verici bir durumdur. İhtiyaç, kimin ihtiyacı varsa?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ama Başbakan "Zerdüşt" dedi ya, hatırlıyorsunuz değil mi? Ayrımcılık yaptı Başbakan.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Bakın, kapanın elinde kalmamalı birtakım şeyler. Kimin ihtiyacı varsa? Bunu da sahada gördük, ihtiyacı olan fakat yolda çıkıp kamyon çeviremeyen insanlar da var. Bizim asıl onlara ulaşmamız lazım.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Niye polis yardımlara baskın yapıyor onu anlatın? Niye polisi gönderip engelliyorsunuz? Belediyelere niye baskın yapıyorsunuz onu anlatın.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Belediye Başkanınızın  mal varlığına el koyun, el.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) -  Sokağında ateş yakmış sabaha kadar oturan insana ulaşmamız lazım ve bunun gayreti içindeyiz. Buna da bütün arkadaşlarımızın yardımcı olmasını bekliyoruz.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Ondan sonra da konuşuyor Başbakan. Ayıp denen bir şey var, afet günü herkes yardım yapar, niye engelliyorsunuz?

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Buna da bütün arkadaşlarımızın yardımcı olmasını bekliyoruz. Bu çünkü adı üzerinde bir afet, bunun sağı solu, görüşü, ideolojisi olamaz. Bu konuda bugüne kadar eksikler varsa da onları da hep birlikte tamamlamak, söylemimize de çok özen göstermek durumundayız.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - İşte onu Başbakana söyle de "Zerdüşt" demesin bir daha.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Devamla) - Bu vesileyle tekrar vatandaşlarımızın başı sağ olsun, milletimizin başı sağ olsun diyorum. El birliğiyle inşallah şu acil müdahaleden sonra daha kalıcı bir şekilde vatandaşlarımıza hizmetlerin de devam edeceğini belirtmek istiyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)