| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 30.05.2012 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Değerli milletvekilleri, park yüzünden Türkiye'de sık sık yaşanan kavgaları ve bu kavgaların gazetelerin üçüncü sayfalarında nasıl yer aldığını hepiniz bilirsiniz.
"Aracınızı yanlış yere park ettiniz." diye aracı çekilmeyen tek milletvekili yoktur burada, ben öyle tahmin ediyorum. Yani mümkün değil çünkü öyle bir yönetmelik, öyle bir karmaşa, öyle bir trafik olayı var ki trafik? Yani hep terörü konuşuyor Sayın Bakan ama bir de "trafik terörü" denen bir şey var Türkiye'de, şehir içinde var, otobanda var. Şimdi, burada şunu açıkça söylemek istiyorum: Bu otopark olayında park ücretinin alınması ayrı bir rant konusudur, araçların çektirilmesi ayrı bir zulüm ve işkencedir. Vatandaş, hastası vardır, bilmem acelesi vardır, park etmiştir, bir bakıyor, aracı çekilmiş bilmem hangi parka. Park ücreti ödersin, çekilme ücreti ödersin, bilmem ne ücreti ödersin, işinden olursun, araban hasar görür. Bunların hepsi yaşanıyor ve çok sık yaşanıyor, özellikle de turizm bölgelerinde.
Şimdi, böyle bir olay düzenlendiği zaman bunu bir kanun maddesinin için koyup sadece bir ceza hükmü getirerek -altı aydan iki yıla kadar- sorunu çözemezsiniz. Bu, şehircilik olayıdır, imar olayıdır, proje olayıdır, park olayını yaratma olayıdır, dizayn olayıdır, düzen olayıdır, yerel yönetimlerin olayıdır, idari birimlerin olayıdır, bütün mühendis odalarının, sivil toplum örgütlerinin olayıdır ve komplike bir olaydır. Bu karmaşayı bir bütün olarak alıp değerlendirmediğiniz zaman bu sorunu çözemezsiniz. Yani bu sorunu da aslında kanunla çözmek de istemediğiniz anlaşılıyor. Niye anlaşılıyor? Çünkü kanunda "yönetmelikle düzenlenir" diyorsunuz. Yönetmeliği kim yapacak? İçişleri Bakanlığı yapacak. Onu kim yapacak? Bürokratlar yapacak. Yani Meclis aslında kendi asli görevini ne yapıyor? Yönetmelikle bürokratlara, idareye, yine Bakanlığa atıyor. Bakanlık ne yapacak? Şimdi, yirmi dokuz tane büyükşehir belediyesi kurulacak, onun düzeni değişecek. Kentsel dönüşüm, Afet Yasası çıktı. Yeni binalar, bilmem neler, bunların hepsi yapılacak. Yani bir apartman yapılırken otoparkı yoksa ve ihtiyaç otoparklar üzerinden kökten çözülmediği sürece istediğiniz kadar bunları koyun, bu değiştirmez. Bütün mesele burada.
Avrupa'da, dünyada bunun örnekleri vardır, sistemi kurulmuştur, düzeni kurulmuştur. Onun için de değnekçi yoktur, otopark mafyası da yoktur. İnanın, otopark mafyası denilen bir durumun devletin hükmü altında olan yerlerde, belediyeye ait olan alanlarda, meydanlarda hüküm sürmesi de mümkün değildir. Genellikle özel kişilere ait tapulu yerlerde bu tür işleri yapıyorlar, onlar da bedelini ödüyorlar, parasını ödüyorlar, orada da park sorununu kendilerince hallediyorlar. Arada bir, sokaklarda bir "değnekçi" dediğiniz sistem var. Şimdi bunu ne yapıyorsunuz? Bunu ceza altına alıp bu sefer yerel iktidarlar kimdeyse o kendi adamlarını getirip koyacak. Bu bir çözüm değildir. Bunun çözüm olmadığını ifade ettiğimiz için bu maddenin yasadan çıkarılmasını talep ettik.
Şimdi, aldık kanun teklifini, İç Tüzük 73'e göre, bir baktım, dedim ya bunun madde gerekçesini okuyayım yani niçin bu maddeyi koymuşlar. Baktım, genel gerekçe var, madde gerekçesi yok. 73'e göre, tasarılarda genel gerekçe de madde gerekçesi de zorunludur. İç Tüzük 74'te de "Gerekçesi yazılır." diyor ama işin kolayına kaçılıyor. Aslında şu yasa bu hâliyle görüşülemez. Madde gerekçesi olmayan bir yasa var. Açın bakın, önünüzde hepinizin. Siz kanun teklifi verirken size söylemiyorlar mı, genel gerekçe yazılır, sonra madde gerekçesi yazılır ve madde gerekçesinden sonra da önerilen kanun maddesi yazılır. Bu maddeyi niye önermişsiniz anlamak istiyoruz. Anlamak istediğimiz için bakıyoruz, burada yazmıyor. Burada yazmadığına göre, Komisyondan bir açıklama bekliyoruz. Madde gerekçesi yok, buna niye ihtiyaç duyuyorsunuz? Yani bir ceza tehdidiyle bunu çözeceğinizi mi sanıyorsunuz, inanmıyorum.
Bu açıdan, bu köklü karmaşık sorunun farklı çözülmesi gerektiği için bu önergeyi verdik, takdirlerinize sunuyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaplan.