GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLAR İLE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:98
Tarih:24.04.2012

CHP GRUBU ADINA AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 223 sıra sayılı Kanun Tasarısı üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu kanun tasarısının geneli üzerinde Cumhuriyet Halk Partisinin görüşünü sizlerle paylaştım ancak görüşmekte olduğumuz 3'üncü maddeyle ilgili de özel birtakım düzenlemeler yapıldığı için bu konudaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Kamuda kişilere ayrı, kişilere özgü, farklı uygulamalar olmaz. Bir kanun yapılacaksa herkese eşit uygulanmalıdır. Birisinin boyu kısa veyahut da birisinin boyu uzun diye farklı uygulamalar yapılması son derece yanlıştır. Bu yapılan düzenlemeyle, 3'üncü maddeyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı ve üyeleri ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu başkan ve üyeleri görevleri sona erse dahi daha önce kanunda bir yıl boyunca maaş alacakları belirtilmiş iken, bu düzenlemeyle TMSF ve BDDK başkanları görevleri sona erse dahi iki yıl boyunca, almakta olduğu maaşları almaya devam edecekler. Yani şu anda, 28 Şubat tarihinde görevi sona ermiş bulunan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı evinde oturuyor ve bu kişi eğer atanamazsa -ki bu çıkarılan yasa onun için çıkarılıyor, atanacak ama- bile iki yıl boyunca hiç işe gitmeden ayda 15 bin lira maaş almaya devam edecek. BDDK Başkanı ve BDDK üyeleri de aynı şekilde, görevleri sona erdikten sonra yeniden atanamazlar ise iki yıl boyunca hiç çalışmadan evinde oturarak ayda 15 bin Türk lirası almaya devam edecekler.

Peki, neden maaş almaya devam edecekler? Yasa, BDDK ile TMSF bankaları denetledikleri için denetlemiş olduğu bankalarda iki yıl boyunca görev almalarını engelliyor. Bu nedenle diyor ki: Madem bu kişiler daha önce denetlemiş oldukları kurumlarda işe giremeyecekleri için işsiz kalacaklar, bu nedenle bunlar iki yıl  boyunca maaş almaya devam etsinler.

Şimdi soruyorum: TMSF'nin görevi sona eren Başkanı Sayın Şakir Ercan Gül, bankacı değil, maliye müfettişi, yeminli müşavir yani mesleği bankacılık değil, hiçbir bankayı da denetlememiş. Buna rağmen, bu şahsın görevi 28 Şubatta sona ermiş, bu kişi 28 Şubatta görevi sona ermiş olmasına rağmen, hâlen görevdeymiş gibi her sabah kalkıp kuruma gidiyor, makam odasını boşaltmamış, bu kanunun onun için verilmiş olan sipariş gereği çıkmasını bekliyor ve nitekim, bu kanun Bakana rağmen, bugün Hükûmet sırasında oturan Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan, 4+4+4 Yasası'nda bunların yeniden atanabilmelerine imkân sağlayacak 22'nci madde olmasına rağmen, Bakan Bey'in o konudan bilgisi olmamasına rağmen, bugün talimat verildi, AKP Grubundan çeşitli milletvekilleri devreye girdi ve hepsi birden, birbirleriyle yarışarak kanun teklifleri verdi. Bu kanun teklifleri geldi, Plan ve Bütçe Komisyonunda bu konu görüşüldü, bugün buraya geldi. O ayrıcalıklı bürokrat için bu kanun çıkacak. O yetmiyor, bir de sigortası var. Diyelim ki atanamadı. Atanamadı, ne olacak? O zaman, iki yıl boyunca ayda 15 bin lira maaş alacak.

Değerli arkadaşlar, şimdi size soruyorum: Bir işçi iş arıyor ama iş bulamıyor. İşsiz kaldığı vakit İşsizlik Fonu'nda kaç ay maaş alır? On ay boyunca maaş alır, on birinci ayda onların maaşları kesilir.

Şimdi, İşsizlik Fonu'ndan, kendilerinin ödediği ödentilerden oluşan fondan sadece on ay maaş alabilen işçiler bu durumdayken tamamen konunun dışında olan 2, 3, 4 bürokrata, yani TMSF ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun başkan ve üyelerine görevleri sona ermiş olmalarına rağmen, çalışmamalarına rağmen ayda 15 bin lira iki yıl boyunca almalarını ben şahsen içime sindiremiyorum. Bilmem AKP'li parlamenterler bunu içine sindirebiliyorlar mı? Yani bu kişiler hiç çalışmayacaklar, hiç emek sarf etmeyecekler, evlerinde oturacaklar veya TMSF Başkanı gibi mesleği bankacılık olmayan, mali müşavirlik yapan bu arkadaşımız icabında gidecek mali müşavirliğini yapacak ama gayriresmî yapacak, bunun yanında da devletten, yani işçinin, emeklinin, esnafın, işverenin, çiftçinin alın terinden, vergilerinden kesilen paralardan ayda 15 bin lira iki yıl boyunca maaş alacaklar.

Şimdi, bu bürokratlar, gerçekten soruyorum, bulunmaz Hint kumaşları mıdır? Bunların ne ayrıcalığı vardır? Bunlara bu ayrıcalığı tanıyan nedir? Bunların özellikleri nelerdir?

Şimdi "özerk kurum başkanları" deniliyor. Peki, Türkiye'de özerk kurum başkanı olarak sadece ve sadece BDDK Başkanı ve TMSF Başkanı mı var? Rekabet Kurulu Başkanı niye yok bunda? Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı niye yok bunda? Kamu İhale Kurumu Başkanı niye yok burada? Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı niye yok burada? Madem özerk kurul başkanlarına özel bir ayrıcalık getiriyor iseniz, bu özel ayrıcalığınız bütün özerk kurumların başkan ve üyelerine olsun ki, hiç olmazsa diyelim ki, eşit davranıyor.

AKP İktidarı hiçbir işte eşit davranmıyor, herkese ayrıcalıklı muamele yapıyor.

Öncelikli şunu söylüyorum: 4389 sayılı Bankacılık Kanunu'nda daha önce BDDK Başkanı ve TMSF başkan ve üyeleri yeniden atanabiliyorlardı, buna imkân vardı. AKP İktidarı ne yaptı? 2005 yılında çıktı, dedi ki: "Arkadaş, biz bunu kabul etmiyoruz, TMSF'ye ve BDDK'ya başkan olan kişi sadece bir defalığına altı yıllığına seçilsin." ve kanunu değiştirdi. Şimdi, aynı AKP İktidarı yine bu yasayı değiştiriyor, diyor ki: "Efendim, bir kişi görevi sona erdiğinde yeniden atanabilsin." ve kendi bozduğu kanunun bu maddesini yine kendi eski hâline getiriyor. Şimdi, daha önceki 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nda yapılan düzenleme madem yanlıştı, siz düzelttiniz, bugün niye eski hâline getiriyorsunuz, bunu anlamakta ben güçlük çekiyorum.

Bir de bankacılık sektörü ciddi iştir, ciddi bir sektördür, sorumlu bir anlayışla bu sektörün sorunlarına yaklaşmak lazım. Bununla ilgili bir düzenleme yapılacaksa bu düzenlemeler Hükûmetin kanun tasarıları şeklinde olmalıdır. Milletvekillerinin kanun teklifleriyle bankacılık sektörü gibi son derece önemli bir sektörün sorunlarını kamunun kurumlarına, bakanlıklara sormadan getirip Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşerek, ondan sonra Genel Kurulda bunları yasalaştırarak bunu çözmek son derece sakıncalıdır. Nitekim arkadaşlarımızın verdiği kanun tekliflerinde, eğer onların dediği gibi çıkmış olsaydı, bundan sonra TMSF ve BDDK başkan ve üyeleri görevleri bittiğinde onların yerine atamalar da yanlış olacaktı, bunu Plan ve Bütçe Komisyonunda düzelttik, önergelerle düzelttik. Ama eğer bu tasarı şeklinde gelmiş olsaydı böyle yanlış gelmezdi.

Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ayaydın.