GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:101
Tarih:02.05.2012

ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Son elli yıl içerisinde Türkiye'de onlarca teşvik yasası çıkarıldı. Bugüne kadar çıkarılan teşvik yasalarının tamamı yanlıştı. Çünkü teşvik yasalarına bakarsanız, bir önceki teşvik yasasında yarım kalan tesislerin, yarım kalan işletmelerin tamamlanması maddesi vardır. Bu süreç içerisinde hep toptancı teşvikler verildi. Yani zaman zaman kalkınmada öncelikli yöre teşviki gibi teşvikler verildi, bölgesel teşvik verildi ama orada nelerin yapılacağı belirtilmedi. Ya da zaman zaman sektörel teşvikler verildi ama o sektörlerin, uygun olan sektörlerin hangi bölgede yapılacağı belirtilmediği için bugüne kadar yapılan teşvikler, uygulamaya konulan teşvikler ne yazık ki amacına ulaşamadı.

2004 yılında AKP Hükûmetinin çıkardığı 5084 sayılı Teşvik Yasası cumhuriyet tarihinin en kötü, en amaçsız ve en fazla kaynak israf eden, komşu iller arasında haksız rekabet yaratan, bir tarafta istihdamı biraz artırırken komşu ilde işsizlik yaratan bir teşvik yasasıydı ve bugüne kadar hâlâ daha yaraları ne yazık ki sarılamadı. Çünkü teşvik verilen komşu illerde doğrudan maliyet unsuru teşvikler verildiği için o ilde yeni yatırım yapılırken, aynı konuda, bitişik ildeki sanayi tesisleri ne yazık ki battı, iflas etti.

Şimdi, bir süre önce, 2012 yılında bütün bu hatalardan arınmış yeni bir teşvik yasasının çıkacağı ve bunun hazırlıklarının yapıldığı söylendi. Gerçeği söylemek gerekirse umutlandık çünkü daha önce 5084 sayılı teşvik yasasında bu kadar ağır hasar, ondan sonra çıkan 2008'de uygulamaya konulan teşvik yasasının da amacına ulaşmamasından dolayı bu teşvik yasasının daha doğru, daha verimli, daha üretken olacağını bekliyorduk. Süre uzadıkça 2012'nin ocak ayında açıklanacak, olmadı martta açıklanacak, olmadı nisanda Sayın Başbakan açıklayacak. Dedik ki: "Herhâlde eksikleri tamamlanıyor." Ama son açıklanan teşvik uygulaması da ne yazık ki hayal kırıklığı yarattı. Bir önceki teşvik yasasının biraz makyajlanmış, biraz boyanmış, biraz şekli değiştirilmiş hâlinden farklı değil. Birkaç tane yenilik getirmişler, birkaç tane değişiklik getirmişler. Daha önceki teşvik yasası dört bölgeye ayrılmışken, yeni uygulamada altı bölgeye çıkarılmış. Bir de yeni olarak stratejik ve büyük yatırımlar teşviki var ki bu doğru. Ama bunun yanında yine hayati yanlış var, hayati yanlış şu: Bu teşviklerde -daha önceki dönemde çok söyledik- doğrudan komşu iller arasında haksız bir rekabet yaratacak, maliyeti etkileyecek, maliyet unsuru teşvikler verilmesin; arazi, arsa verilsin, binanın masraflarının bir kısmı sübvanse edilsin; yatırım indirimi getirilsin ki getirilmiş; katma değer vergisi istisnası getirilsin ama doğrudan maliyeti etkileyen teşvikler verdiğiniz zaman komşu iller arasında haksız rekabet yaratırsınız dedik ve bu teşvik yasasında da ne yazık ki yine aynı şekilde doğrudan maliyeti ilgilendiren, etkileyen teşvikler getirildi.

Değerli arkadaşlar, şimdi daha önce bölge sınıflamasından il sınıflamasına çıktığı söyleniyor bu teşvik yasasında. Neye göre yapılmış? Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan açıklıyor, diyor ki: "TÜİK, 61 kriteri ortaya koyan sosyoekonomik gelişmişlik kriterine göre il sınıflaması yaptı." Peki, nerede bu sosyoekonomik gelişmişlik kriterleri? Nerede bu sıralama? Kriterler ne ve bunu neye göre yaptınız? Neden açıklanmaz bugüne kadar? Hiçbir yerde yok. Bakın, 61 kriterin içerisinde sosyoekonomik gelişmişlik kriterinin temel direği olması gereken iki tane konu var: Bir tanesi, illere göre gayrisafi yurt içi hasıla rakamları; iki illere göre kişi başı yurt içi hasıla rakamları. Bunlar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından en son 2003 yılında yayınlandı. 2003 yılından sonra bu konuda, illerin gayrisafi yurt içi hasıla ve kişi başı gayrisafi yurt içi hasıla rakamları konusunda hiçbir açıklama, hiçbir bilgi ve hiçbir çalışma yok.

"Acaba bunlar yapılıyor da biz mi bilmiyoruz." dedik. Kalkınma Bakanımızdan sorduk, TÜİK'in bağlı olduğu Bakanımızdan, dedik ki: "2002-2011 yılları arasında iller itibarıyla gayrisafi yurt içi hasıla rakamları nedir?" Dedik ki: "Aynı dönem içerisinde iller itibarıyla kişi başı gayrisafi yurt içi hasıla rakamları nedir ve yine bunlar kadar önemli olan, bir kentin teşvikini de belirleyecek, kalkınma stratejisini de belirleyecek iller itibarıyla iktisadi faaliyet kollarına göre rakamlar nedir?"

Değerli arkadaşlar, 2012 yılında 184 milyon lira bütçesi olan TÜİK adına Bakanın verdiği cevabı, bizim soru önergemize verdiği cevabı okuyorum: "İl bazında gayrisafi yurt içi hasıla, il bazında kişi başı gayrisafi yurt içi hasıla ve il bazında iktisadi faaliyet kollarına göre gayrisafi yurt içi hasıla rakamları bulunmamaktadır."

Koca TÜİK, iller itibarıyla gayrisafi yurt içi hasılayı ve kişi başı gayrisafi yurt içi hasıla rakamlarını hesaplayamıyor. İnternetten bakabilirsiniz, ayrıntılı hikâye var orada, yeterli kaynak bulamamış. 184 milyon lira bütçesiyle Türkiye ekonomisinin gelişmesinin, stratejinin, teşvikin temeli olması gereken TÜİK, ne yazık ki bu rakamları yayınlayamıyor.

Peki, yayınlayamazsa o zaman illerin sınıflamasını neye göre yapıyorsunuz? Tamamıyla subjektif. Yukarıda iki kişi oturuyor, Başbakan, Ekonomi Bakanı, kalkınmadan sorumlu Bakan oturup illeri sınıflandırıyorlar.

Bakın, düne kadar, bu teşvik uygulaması açıklanıncaya kadar Adana ve Mersin aynı bölgede, gerek teşvikte gerek kalkınma ajansında aynı bölgede. Bu uygulama ortaya çıktığında Adana ikinci bölgede kalıyor, Mersin üçüncü bölgede.

Sayın Ekonomi Bakanına sorduk: "Acaba Mersin'in üçüncü bölge olması sizin oradan milletvekili seçilmenizin sonucu mu? Yoksa başka kriterler varsa bunları da ortaya koyun." diye.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, burada asıl önemli olan hata, iller itibarıyla yapılan hatalar ya da iller itibarıyla sakatlıklar şunlar: Şimdi şurada teşvik haritası var. Bakın, Adana ve Kayseri 2'nci bölgede. Hemen Adana ve Kayseri'ye komşu olan Osmaniye, Kahramanmaraş, Niğde, Aksaray, Kayseri'nin kuzeyindeki Yozgat 5'inci bölgede. Mevzuat şunu söylüyor, yeni teşvik uygulaması: "Eğer bir bölgede yapacağınız yatırımı organize sanayi bölgesinde yaparsanız bir alt bölgenin teşviklerinden yararlanırsınız." Yani saydığım iller, Osmaniye, Kahramanmaraş, Niğde, Aksaray, Yozgat gibi illerde yapılacak olan yatırımlar eğer organize sanayi bölgesinde yapılacaksa 6'ncı bölgenin teşvikinden yararlanacak. Yani Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Hakkâri ile aynı teşviklerden yararlanacak! Yabancı veya yerli herhangi bir yatırımcının geldiğini düşünün. Burada 6'ncı bölgenin teşvikleri varken, Çankırı'da varken, Yozgat'ta, Aksaray, Niğde, Maraş, Osmaniye'de varken kalkıp da yatırımını Şırnak'a, Siirt'e, Hakkâri'ye yapar mı? Böyle bir mantıksızlık olur mu? Böyle ezberci bir teşvik anlayışı olur mu?

Başka bir şey daha var: Adana'nın Ceyhan ilçesi var, tekstil konusunda çok ileri gitmiş, büyük fabrikaları olan bir bölge ilçemiz. Şimdi, hemen 20 kilometre içerisindeki Osmaniye, organize sanayi bölgesinde yapılacak olan yatırımlarda 6'ncı bölgenin teşviklerinden yararlanacak. Bu, şu anlama geliyor: 1 tek işçinin üzerindeki teşvik 6'ncı bölgede 400 lira civarında, 401 lira. Demek ki 200 kişi çalıştıran 20 kilometre mesafedeki iki firma arasındaki maliyet farkı, devletin oradaki firmaların cebine koyduğu rakam 80 bin lira. Böyle olunca oralarda yeni istihdam belki yaratılabilir ama yaratıldığı istihdam kadar da Adana gibi, Kayseri gibi, Konya gibi, Isparta gibi illerde yeni işsizliğe yol açar. Teşvik uygulaması Bakanlar Kurulundan geçmeden önce bütün bunların hepsinin araştırılması gerekir, ortaya konması gerekir ve bunların yanlışlarından dönülmesi gerekir. Bugünkü araştırma önergesini özellikle onun için verdik. Bu siyasi bir araştırma önergesi değil, tamamıyla ekonomik ve kaynaklarımızı doğru kullanma adına verdiğimiz bir teşvik.

Ne olması gerekir? Ne olması gerektiği konusunda -zamanım kalmadı ama- kalkınma ajanslarıyla ilgili bir araştırma önergesi daha verdik, o, gündeme geldiği zaman ne olması gerektiğini somut biçimde ortaya koyacağız ama eğer bu araştırma önergesini kabul ederseniz, o zaman geçmiş teşviklerin hataları ortaya çıkar, çok daha verimli bir araştırma ortaya çıkar.

Bu hangi ilde neyin, hangi konuların destekleneceği konusunda Sayın Çağlayan dört-beş gün önce gazetenin birisine demeç verdi, dedi ki: "Bunları belirleyeceğiz." Teşvikin uygulama tarihi 1/1/2012. Nisan ayında Sayın Bakan diyor ki: "Hangi ilde hangi yatırımı teşvik edeceğimizi belirleyeceğiz." Yani Avrupalıların söylediği gibi: "Türkler önce ateş eder, ondan sonra nişan alır."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Özgümüş.

Süreniz doldu efendim.

ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Devamla) - Gelin bu önergeyi kabul edelim, hatalarımızdan dönelim.

Tekrar saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.