| Konu: | (SS452) POSTA HİZMETLERİ KANUNU TASARISI' |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 07.05.2013 |
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, şimdi, yani "Yüksek sesle konuşuyorsunuz." diyorsunuz. Konuşmasak uyuyacaksınız. Onun için uyaracağım sizi.
Şimdi, aslında tepeden tırnağa hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı ve PTT'ye ne yapmak istendiği konusunda öncelikle bir temel düşünceyi ortaya koymak lazım çünkü çıkış yeriniz yanlışsa varış yeriniz de yanlış olacaktır.
Bu PTT'nin nesinden rahatsızlık duydunuz? Bu PTT'nin önce T'sini sattınız; sonra, ona ilaveler yaptınız; sonra, değişik boyutlara götürüp indirgediniz. Şimdi, madem öyleydi "Bunu kendi hâli içerisinde, kendi yapısı içerisinde devam ettirmek mümkün iken bunu tutup şu anda yeni bir yasa tasarısıyla başka bir boyuta, başka bir hukuki kimliğe kavuşturmanın manası ne?" sorusunu sormak lazım ve bunun cevabını istemek lazım. "Eğer, madem, o kadar elzemdi de on iki senedir niye beklediniz?" sorusunu da bunun arkasından sormak lazım. Madem gerekliydi, zorunluydu, etkinlikti, kârlılıktı, rasyonaliteydi, bütün bunları gerçekleştirmek istiyordunuz o zaman neden daha önce bunu yapmadınız da bugüne kadar beklediniz; on iki senedir rasyonel, akılcı olmayan, etkin olmayan, verimsiz olmayan bir şekilde çalışmasına izin verdiniz? Soru bu Sayın Bakan.
Şimdi, aslında iktidar PTT'yi şirketleştiren bu yasayı getirirken çalışanların ve tarafların, konuyla ilgili diğer sendikal ve sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine itibar etmemiştir. Demokrasi budur işte, katılımcılık varsa demokrasi vardır, yönetimin içerisinde çalışanlar varsa demokrasi vardır. Siz, sendikaya sormadıysanız, onun görüş ve düşüncelerine itibar etmediyseniz demokrasi yoktur; o, laf demokrasisidir, sözde demokrasi var demektir. Onun için, sizi gerçekten demokrat gibi davranmaya, bu şekilde değil de endüstriyel demokrasi dediğimiz, çalışanları işin içerisine katarak, onların görüşlerine itibar ederek devreye sokmanızın gerektiğinin de altını çizmek istiyorum.
AKP her konuda olduğu gibi çalışanlara kaderlerini ilgilendiren hususlarda bile söz hakkı tanımıyor. Tepeden inme bir yasayla çalışanlar karşı karşıya bırakılmıştır ve bu yasa bu yönü itibarıyla bir dayatmadır. Bu kanunla PTT gidecek, özel hukuk hükümlerine tabi PTT anonim şirketi gelecektir. Bu durum, birçok sosyal sorunu da gündeme getirmiş olacaktır. Bu süreç bir taşeronlaştırma ve doğal olarak özelleştirmeyle sonuçlanacak bir konumu karşımıza çıkaracaktır.
Tasarı bu hâliyle kanunlaşırsa iş güvencesi olmayan çalışanlar ordusu yaratacaktır. Kim ne derse desin, çalışanlar, kazanılmış haklarını da büyük ölçüde kaybedeceklerdir. Çalışanların geleceği yöneticilerin, daha çok da siyasilerin iki dudağının arasına yerleşmiş olacaktır. Kadrolu personel dönemi sona erecek, sözleşmeli personel dönemi başlayacaktır. Çalışanlar emekli olmaları için teşvik edilecek ve kurumdan ayrılmaları için de türlü çeşit baskılar devreye sokulacaktır. Ayrılanların yerine yeni şirketin değil, AKP'nin ihtiyaçlarına uygun elemanlar gelecektir. Sonuçta çalışanlar, güvencesi olmayan sözleşmeli istihdam sistemine geçirilecektir.
AKP iktidarının temel özelliği vatandaşın hayatının her alanını paraya çevirmesidir; bayağı başarılısınız, kutluyorum. AKP zihniyetine göre insan da dâhil -tırnak içerisinde- her şeyin ölçüsü paradır. Bedelliyle askerliği, HES'lerle yer üstü sularını, sayaçlarla yer altı sularını, 2/B'yle vatandaşın kullandığı arazileri paraya çevirdiniz.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Hocam, siz de bedelli askerlik çıkardınız MHP döneminde.
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Akla gelen her şeyi paraya çeviren AKP, çok uluslu şirketler lehine, yurttaşlar aleyhine bir düzenlemeyle bizi karşı karşıya bırakmıştır. PTT'yi şirketleştiren bu tasarı da böyle bir süreci işaret etmektedir.
AKP iktidarı Cumhuriyet Dönemi'nin kurum ve kuruluşlarını satmakta çok büyük bir iştah ve şehvet duymaktadır; bu, işin başka bir yanı. Yerli, yabancı demeden, stratejik, hayati önemine bakmadan tarihî kuruluşlar birkaç yıllık geliri karşılığında haraç mezat elden çıkarılmaktadır. İki asırdır bu millete kaliteli, hızlı, sürekli hizmet veren PTT, özerk bir yapıya kavuşturularak yönetimi rasyonelleştirilecek yerde özelleştirilmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Şimdi "Daha verimli, etkin ve kârlı bir kuruluş hâline getiriyoruz." diyerek tarihî kurumlar birer birer elden çıkarılmıştır.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Başkan sesi aç, Başkan!
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Bunun için kurumların önce yapısı değiştiriliyor.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hocam vakit bitti yazılı ver, yazılı.
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Sen yirmi dakika borçlusun bana.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Tamam doğru. Sayın Başkanım, doğru, Hocam alacaklı.
ÖZCAN YENİÇERİ (Devamla) - Sonrasında ise; özel sektörle rekabet edemiyor, zarar ediyor diyerek yandaş şirketlere satışın alt yapısını oluşturan bir süreç başlatılıyor.
Halbuki, kurumlar da toplumlar gibi gelişerek devam ederler, devam ederek de gelişirler.
Kuruluşların doğaları yoktur, tarihleri vardır. AKP'nin tarihsiz ve hafızasız uygulamalarından PTT de nasibini almıştır. Tarihsizlik aynı zamanda talihsizliktir. (AK PARTİ, CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
Sürekli değiştiriyorsunuz, sürekli dönüştürüyorsunuz; bir değişen değişmeyene göre değişir ya da dönüşür. Ya Troçki gibisiniz, bir şey getirir gibi sürekli bugün getirdiğinizin yarın tersini getiriyorsunuz.
Hepinize saygılar sunuyorum (MHP sıralarından alkışlar)