GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: VAKIFLAR HAFTASI'NA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:101
Tarih:08.05.2013

ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Vakıflar Haftası nedeniyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Vakıf olgusu, "hayır ve yardımseverlik" kavramını şahsi bir iş olmaktan çıkartıp kurumsal bir yapıya dönüştürmedir. Vakıfta farklı işleyişler olsa da esas amaç, Allah rızası için yardım etme, hayırla yâd edilme ve ebediyete kadar adın saklı kalmasıdır. Daha açık belirtmek gerekirse, vakıf, şahsın taşınır veya taşınmaz malını, Allah rızası için, hayır duygusu ve insan sevgisiyle, bir karşılık beklemeksizin, ebediyen hizmetin devam edebilmesi için şahsi mülkiyetinden çıkartıp kamuya bağışlamasıdır.

Vakıflar -etkileri faaliyet gösterdikleri coğrafyalarla sınırlı kalmıyor- uzun yıllardır bütün dünyayı saran medeniyetimizin değerleridirler. Osmanlı Dönemi'nde altyapıdan şehirciliğe, çevreden sağlığa, ekonomiden ticarete birçok alanda işler vakıflar eliyle yürütülmekteydi. Daha açık bir deyişle, adalet, dış işleri ve güvenlik hizmetlerinin haricinde birçok iş vakıflar eliyle yürütülmekteydi.

Yine Osmanlıda, vakıfların bin dört yüz küsur kadarının hanımlar tarafından kurulmuş olması, hanımlar tarafından kurulmuş olan bu vakıfların değişik hizmetlerde bulunmuş olması takdire şayan bir uygulamadır. Bunlardan bir tanesi, kendi adıyla kurulmuş olan, Bezmiâlem Valide Sultan Hanımefendi Annemizin kendi şahsi parasıyla, kendi şahsi gelirleriyle kurdurmuş olduğu Vakıf Gureba Hastanesi ve yanındaki cami ve çeşmesidir. Bu Vakıf Gureba Hastanesi, kurulduğu günden bugüne kadar garip gurebanın sağlık hizmetleri almasında çok önemli bir görev görmüştür. Bugün de aynı Vakıf Gureba Hastanesi, Bezmiâlem Valide Sultan Üniversitesi Hastanesi olarak garip gurebaya, ihtiyaç sahiplerine hizmet vermeye devam etmektedir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü ecdat yadigârı eserleri, geçmişten aldığımız eserleri geleceğe, gelecek nesillere daha sağlam, daha iyi bir yapıda ulaştırmak için çok önemli gayretler sarf etmiştir. İşte bu çerçevede, yaklaşık 3.700 civarında vakıf gayrimenkulünün, vakıf eserinin restorasyonu tamamlanmıştır. Bu restorasyon içerisinde İstanbul'da ve ülkemizin birçok yerinde çok önemli eserler mevcuttur. Yine, bu restorasyonu tamamlanan eserler arasında, seçim bölgem olan Malatya'da da Battalgazi'de Ulu Cami, kervansaray, Taşhan, Bedesten gibi birçok tarihî eserin restorasyonları yapılmış, bu restorasyonlar karşılığında yaklaşık 26 milyon lira harcama yapılmıştır.

Yıllar boyunca atıl kalan ve birileri tarafından işgal edilmiş olan birçok vakıf eseri, tekrar aslına uygun olarak veya katma değer getirecek yatırımlarla, bunların üzerinde alışveriş merkezleri, beş yıldızlı oteller ve birçok gelir getirici eser yapılarak, gelirleri yine vakfedenin vakfiyesi doğrultusunda o vakfın hesabında toplanarak, yine vakıf eserlerinin restorasyonu ve bakımı, yine vakıfların vakfiyesinde belirtilen hayır işlerinin yerine getirilmesinde kullanılmıştır, kullanılmaya devam etmektedir.

Tabii, burada şunu belirtmek gerekiyor: Vatanseverlik, ecdada saygı, ecdadın bırakmış olduğu eserlere ve vakıflara sahip çıkmakla mümkündür.

AK PARTİ hükûmetleri iktidara geldiği günden bugüne kadar vakıf eserlerine sahip çıkmıştır, vakıfların vakıf hassasiyeti noktasında yürütülmesi noktasında önemli gayret sarf etmişlerdir. İşte, bu hafta da Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, Vakıf Haftası münasebetiyle, vakıf medeniyeti ve şehircilik anlamında birçok faaliyet yapmaktadır. Bu faaliyetler içerisinde birçok panel, çalıştay yapılmaktadır. Burada vakıf hassasiyetini, vakıf şuurunu, yaşadığımızı ve bizden sonraki nesillere de vakıf hassasiyetinin ve vakıfların geleceğe aynı hassasiyetle gitmesi noktasında bütün milletvekillerimizin gerekli hassasiyeti gösterdiğini ve bundan sonra da göstereceğini belirtmek istiyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)