GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:101
Tarih:08.05.2013

ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sağlık çalışanlarının çalışma hayatında yaşamış olduğu sorunlarla alakalı gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidar olduğu dönemden bugüne kadar, sürekli sağlık alanında yapmış olduğu iyiliklerin, sağlıktaki dönüşüm programının ne kadar başarılı olduğunu her platformda ifade etmekte. Ancak, sizi bu başarıya götüren yolda, özellikle sağlık çalışanlarının vermiş olduğu o büyük emeğe bu başarı oranında saygı gösterdiğinizi, bunların hak ettiklerini söylemek maalesef mümkün değil. Bugün, işe bir başka boyuttan bakmak lazım. Bugün için, hekimlerin yüzde 78'i şiddet mağduru, genelde sağlık çalışanlarının yüzde 62'si fiziki ve sözlü şiddete maruz kalmış. Sağlık çalışanları amirlerinin uygulamasından rahatsız; bunların oranı yüzde 68. Yüzde 30'u çalıştıkları kurumlarda amirlerinin ayrım yaptığını, yüzde 21'i keyfiyetine göre yönetim gösterdiklerini, yüzde 17'si psikolojik baskı uyguladıklarını düşünmektedir. Yüzde 25'i de amirlerinin hoşgörülü; maalesef, yüzde 7'si de adaletli olduğunu düşünmektedir.

Toplumun her katmanında giderek güven ortamını kaybettiğimiz, özellikle de adalet mefhumunun günden güne kaybedilmiş olduğu durumda, maalesef, sağlık çalışanları da kendi üzerlerine düşeni fazlasıyla almışlardır. Çalışanların çoğu, sunulan hizmetlerden memnuniyetsizdir. Sağlık çalışanlarına sorduğunuz zaman, onlar bile, kendilerinin vatandaşa sunmuş olduğu hizmetin kalitesinin yeterli olmadığını ifade etmektedir. Sağlık çalışanlarının çeşitli endişeleri bulunmaktadır. Yüzde 23,2'si çocuklarına iyi bir gelecek hazırlayamamaktan, yüzde 22,5'u baskı, dayatma, sürgün ve soruşturmalara maruz kalmaktan şikâyetçidir. Yüzde 22,4'ü amirleriyle sorun yaşamaktan dolayı endişelidir. Sağlık çalışanlarının yüzde 63'ü son beş yılda çalışma şartlarının gerilediğini ifade etmektedir, yüzde 24'ü bir değişim olmadığını, sadece yüzde 13'ü ise iyileşme olduğunu ifade etmektedir. Sağlık çalışanlarının ekonomik durumu ise değişken ve memnuniyetsizlik ifadeleriyle doludur.

Özellikle, daha önce de vermiş olduğumuz kanun teklifleri olmasına rağmen, 14 Mart Tıp Bayramı münasebetiyle Bakan yerine konuşan Sayın Bozdağ'ın da sağlık çalışanlarının gerçekten çok özverili bir çalışma ortamı içerisinde olduklarını ifade etmiş olmasına rağmen, bunların bazı haklarının iadesi noktasındaki tekliflerimize kulaklarını kapatmışlardır. Emekli olan sağlık çalışanlarının, özellikle hekimlerin almış olduğu maaşı hepinizin iyi bilmesi lazım. 1.500-1.600 TL ile geçinmek zorunda olan bu insanların emekli maaşları mutlaka düzeltilmelidir. Sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmelidir. Döner sermaye uygulaması yeniden gözden geçirilmeli, döner sermaye dağıtımına bir standart ve adalet getirilmelidir. Özellikle, hekim istihdamının zor olduğu yerlerde görev yapan, Aynı branşta çalışan hekimler çok daha az döner sermaye almaktadırlar. Örneğin, Mersin'in Anamur, Bozyazı, Gülnar, Silifke gibi ilçelerinde merkezde çalışan bir hekimle karşılaştırdığınız zaman, ücra yerlerde çalışan insanların almış olduğu döner sermaye geliri çok daha azdır.

Yine, tıp fakültelerinin sayısını artırarak Türkiye'nin ihtiyacı olan doktor sayısını artırmak için mücadele etmek doğru ancak nitelikli bir sağlık hizmeti verecek olan -eğitimine önem vererek- hekim yetiştirilmesinin eksikliği gün gibi ortadadır.

Değerli arkadaşlar, son olarak, 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile özellikle merkez ve taşra teşkilatında yapılan ve hastane müdürü, sağlık müdür yardımcısı, şube müdürü kadrolarında istihdam edilmiş olan yaklaşık 2.700 kişi size dua değil beddua etmektedir, bundan mutlaka haberinizin olmasını istiyorum. Örneğin, taşrada otuz yıl hizmeti olan bir müdürün maaşı bugün için yaklaşık bin TL gerilemiştir. Bu çalışanların maaşları dondurulmuştur, böyle bir uygulama Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihinde bir ilktir. Yeni alınan araştırmacılar aynı maaşı alıncaya kadar, bu süre zarfında bunların maaşlarını dondurmak bir hak ve adalet değildir; bu âdeta bir zulümdür, bu zulümden vazgeçmeniz gerekmektedir.

Yine, sağlık hizmeti bölümlerinden mezun olanlar, yeni yapılan genelgeyle, kanun hükmünde kararnameyle tamamen kadro dışı bırakılmışlardır. Benzer araştırmacı ve unvan atamaları, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığında da uygulamaları sergilenmiş, onlar hiçbir özlük ve ekonomik kayıplarına muhatap olmamışlardır. Ancak, sağlık çalışanlarına bu ayırıcılıklı tavrınızın doğru olmadığını ve bunun yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyor, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)