GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ?ÜLKEMİZDE HAYVANCILIKTA SAĞLIKLI, İSTİKRARLI VE UZUN VADELİ POLİTİKALARIN İZLENMESİ, CANLI HAYVAN YETİŞTİRİCİLERİN PROBLEMLERİNİN ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASI, SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA? VERİLEN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN 1/11/2011 SALI GÜNÜ GENEL KURULDA OKUNARAK GÖRÜŞMELERİNİN AYNI BİRLEŞİMDE YAPILMASINA İLİŞKİN MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:14
Tarih:01.11.2011

SADİR DURMAZ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz hayvancılığının sorunlarının tespitine ilişkin olarak grubumuzun vermiş olduğu önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, malumunuz olduğu üzere geçtiğimiz hafta Van ilimizde yaşanan deprem felaketi millet olarak hepimizi derinden yaralamıştır. Depremden hemen sonra Milliyetçi Hareket Partisi heyeti olarak bölgeye gidilmiş, oradaki kardeşlerimizin acıları hafifletilmeye çalışılmıştır. Devletimizin, vatandaşlarımızın yaralarını en kısa zamanda saracağına olan inancımız tamdır.

Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenabı Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Cenabı Allah milletimize böyle felaketleri bir daha yaşatmasın.

Bu arada, geçtiğimiz cumartesi kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Ordu Milletvekili Sayın Harun Çakır'a Cenabı Allah'tan rahmet, kederli ailesine, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna başsağlığı diliyorum.

Ayrıca, cumhuriyetimizin 88'inci yılını büyük bir minnet ve şükran duygusuyla kutluyorum. Bu uğurda toprağa düşmüş tüm şehitlerimize de Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum.

Değerli milletvekilleri, yaklaşan Kurban Bayramı vesilesiyle de güncelliğini koruyan hayvancılığımızın içerisinde bulunduğu sıkıntılara dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Malumunuz olduğu üzere hayvancılık bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de, artan nüfusun yeterli ve dengeli beslenmesi ve birçok alanda endüstri ham maddesi olarak kullanılması açısından önemli bir yer tutmaktadır.

Yine hayvancılık, kırsal alanda yaşanan işsizliği azaltmak, köyden kente göçün önüne geçerek çarpık kentleşme ve nüfus baskısını hafifletmek açısından da son derece önemli bir sektördür. Ülkemiz coğrafi özellikleri bakımından her türlü hayvansal üretim için uygun ortama ve oldukça önemli bir potansiyele sahiptir. 1980'li yıllara kadar ülkemiz bu potansiyeli çok iyi değerlendirmiş ve hayvan varlığımız sürekli artış göstermiştir. Son dönemde uygulanan yanlış tarım politikaları, hayvan ırklarının ıslah edilememesi ve yeterli miktarda, ucuz ve kaliteli yem bitkisi tarımının yapılamaması sonucu hayvancılığımız mevcut durumunu koruyamadığı gibi, hayvan popülasyonunda da ciddi azalmalar yaşanmış ve hayvan ithal eder duruma gelinmiştir. Hâlbuki yaklaşan tehlikeye dikkat çekilmiş ve perşembenin gelişi çarşambadan belli olmuştur.

2006 yılı Kasım ayında Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği yayımlamış olduğu bir raporda bakınız neler söylüyor: "Türkiye için özellikle kırmızı et üretimi kritik görünmektedir çünkü Türkiye'de kırmızı et üretimine katkı veren türlerin tamamı süt üretimine de uygundur. Bu nedenle, hayvan popülasyonlarından sağlanacak süt üretimiyle et üretimi uygun bir noktada dengelenmelidir. Aksi hâlde özellikle kırmızı et açığı oluşacak ve Türkiye et ithalatına zorlanacaktır. Eğer Türkiye kırmızı et açığını ithalatla karşılamaya kalkışır ve bunu uzun süre devam ettirirse süt ithalatının da yolu açılmış olacaktır. Bu durum kırsal kalkınma çabalarına vurulmuş en önemli darbe olacaktır." denilmek suretiyle son derece hayati önemde bir ikazda bulunulmuştur.

Değerli milletvekilleri, AKP iktidarları döneminde özellikle koyun ve keçi türü olmak üzere hayvan varlığımız azalmış, süt ve yem fiyatları regüle edilememiş, birçok damızlık hayvan kesime sevk edilmiştir. Bakanlık Müsteşarının 2007 yılında 800 bin civarında ineğin kesildiğini söylediği hatırlanırsa bugünkü duruma üretim düşüklüğü dışında neden aramak iyice anlamsız hâle gelecektir. Kesildiği ifade edilen inek miktarı Türkiye inek varlığının yaklaşık yüzde 20'sidir. Bu kadar hızlı kesimin tek olumsuz etkisi sadece o yılın süt üretimi ve karkas fiyatlarını düşürmek olmamış, sonraki yıllarda buzağı sayısı da buna paralel olarak azalmıştır. Hâl böyle olunca ülke et üretimi de doğal olarak düşmüştür.

Değerli milletvekilleri, kırmızı et piyasasında yaşanan sıkıntının gerçek nedeni Türkiye'nin kırmızı et üretiminin düşmesidir. Bu durumun ortaya çıkacağı, 2007 yılında önce süt, ardından da et fiyatları düştüğü hâlde hiçbir önlem alınmadığında belli olmuştur. Et fiyatlarındaki artışı spekülatörlere bağlamak işin doğrusunu kavrayamamak anlamına gelecektir. Bakanlık bürokrasisinde görev yapmış Sayın Bakan çeşitli tarihlerde yaptığı açıklamalarda "Ülkemizde yeterli besi materyali mevcuttur, ithalat çare değildir." demek suretiyle esasında konuyu doğru tespit etmiş olmasına rağmen, Avrupa Birliği direktifi ve Sayın Başbakanın talimatıyla, Sayın Bakan "Et ithalatına izin yok." dedikten kısa bir süre sonra ithalat kapısını sonuna kadar aralamış ve kendisiyle çelişmiştir.

Damızlık düve ve koyun ihtiyacını yurt içi kaynaklardan temin için hiçbir adım atılmamıştır. AKP hükûmetleri Türkiye'de hayvan arzını artırma seçeneğini bir kenara koyarak, kolaycı bir yaklaşımla, yandaşları zengin etmenin yeni bir yolu olarak doğrudan canlı hayvan ve karkas et ithal etmeye yönelmiştir. Bugün, her hayvancılık işletmesini bir fabrika kabul edecek olursak, birçok fabrika kapanmaktadır ve böyle devam edecek olursa kapananlara yenilerinin eklenmesi de kaçınılmaz olacaktır.

Değerli milletvekilleri, ithalata karar verenler, başarılarını, iflas eden üretici sayısı ve olumsuz etkilenen üretime aldırmayıp sadece et fiyatının düşmesiyle ölçebileceklerine de güvenmemelidirler. Bu nedenle, bir an önce et fiyatı kaç liraya düşerse kendilerini başarılı sayacaklarını ve ithalatı durduracaklarını da açıklamalıdırlar. Ayrıca, ithalata rağmen fiyatlar düşmez, hatta artarsa istifa edip etmeyeceklerini de kamuoyuna duyurmalıdırlar.

Saygıdeğer milletvekilleri, Sayın Başbakanın dediği oldu, "Hayaldi, gerçek oldu." Hayvancılık çöktü, on beş yıldır yasak olan et ithalatına izin verildi, cumhuriyet tarihinde iki Kurban Bayramı üst üste ithal hayvanlar getirilmek durumunda kalındı.

MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon) - Limuzinler geldi sessizce.

SADİR DURMAZ (Devamla) - Daha düne kadar canlı hayvan ve ürünlerini ihraç eden Türkiye, artık hayvan ihraç eden değil, ithal eden bir ülke durumuna gelmiştir. Bu yanlış politik tercihin bundan böyle ülkemizi ithal ete mahkûm edeceği açıktır. AKP iktidarları ülkemiz insanını, ülkemiz çiftçisini desteklemek yerine Avrupa Birliğinin, Uruguay'ın, Yeni Zelanda'nın, Sırbistan'ın çiftçilerini desteklemeyi tercih etmişlerdir. İthal edilen her bir parti canlı hayvan, Hans'ları, George'ları memnun ederken bizim Hasanları mahzun etmekte ve harmandan kaldırmaktadır.

Bu tespitlerimize karşın hayvancılığa sıfır faizli kredi verdiklerini ileri sürenlerin, bu krediyi gerçek üreticiye mi, yoksa başka meslek erbaplarına mı verdiklerini de açıklamalarına ihtiyaç vardır. Köydeki Hasan Emmi'den, Dumlupınar'daki Mustafa Dayı'dan teminat olarak şehirde apartman tapusu istemek, "bu krediyi size kullandırmayacağız" demekle eş anlamlıdır. Bu ithalat kararı, Türkiye hayvancılığını dönüşü olmayan bir yola sokmuş ve hayvan varlığı bakımından sayılı ülkelerden olan ülkemizi, Avrupa'nın ve Amerika Kıtası ülkelerinin pazarı hâline dönüştürmüş, ülkemiz hayvan yetiştiricisini, besicisini bir daha belini doğrultamayacağı şekilde tasfiyeye götürecek yolu açmıştır. Bu suretle, AKP en önemli istihdam kaynağı olan sektöre ve hayvancılığın geleceğine tarihinin en büyük darbesini vurmuştur.

Değerli milletvekilleri, yukarıdaki tespitlerimizin ışığında, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak, ülkemiz hayvancılığının sorunlarının araştırılıp çözüm yollarının bulunması maksadıyla vermiş olduğumuz önergeye desteklerinizi bekliyoruz.

Saygıdeğer milletvekilleri, burada, ayrıca, yaklaşan Kurban Bayramı vesilesiyle bir öneride bulunmak istiyorum: Ülkemizde her yıl kurban kesimi sırasında ortaya çıkan, kutsal ibadetimizi gölgeleyen nahoş görüntüler hepimizin hafızasındadır. Bu görüntülerden kurtulmak ve kurban vecibesinin mehabetine uygun şartların tesis edilmesi maksadıyla TOKİ'nin belediyelerle iş birliği yaparak, hâlen hayvan pazarı olarak kullanılan alanlar başta olmak üzere, kurbanlıkların geçici süreyle barındırılacağı ve kesimlerinin yapılacağı modern tesislerin inşasına bir an önce başlaması, bu kutsal ibadetimizin huzur içinde yapılmasına da vesile olacaktır.

Değerli milletvekilleri, sözlerime son verirken şahsınızda yüce Türk milletinin ve bütün İslam âleminin mübarek Kurban Bayramını tebrik eder, hayırlara vesile olmasını diler, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)