GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ?ÜLKEMİZDE HAYVANCILIKTA SAĞLIKLI, İSTİKRARLI VE UZUN VADELİ POLİTİKALARIN İZLENMESİ, CANLI HAYVAN YETİŞTİRİCİLERİN PROBLEMLERİNİN ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASI, SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA? VERİLEN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN 1/11/2011 SALI GÜNÜ GENEL KURULDA OKUNARAK GÖRÜŞMELERİNİN AYNI BİRLEŞİMDE YAPILMASINA İLİŞKİN MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:14
Tarih:01.11.2011

İHSAN ÖZKES (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; MHP'nin verdiği araştırma önergesi hakkında CHP adına söz almış bulunuyorum.

Öncelikle Cumhuriyet Bayramı'nızı en içten duygularımla teibrik ediyorum ve terör nedeniyle şehit edilen askerlerimize, Van Erciş depreminde enkaz altında kalarak şehit olanlara ve vefat eden Ordu Milletvekili Harun Çakır'a Yüce Allah'tan rahmet ve mağfiret diliyorum.

Bildiğiniz gibi, Van Erciş depremi 23 Ekimde vuku buldu. On gün önce, 13 Ekimde Sayın Bakan Erdoğan Bayraktar "Kentsel dönüşümde siyaset yapmak günahtır. Kentsel dönüşümde siyaset yapan, ben eğer kendim siyaset yaparsam, inanın en büyük günahla karşı karşıya kalır diye kendimi kabul ediyorum." dedi. Ben söz aldım ve "En büyük günah şirktir. En büyük günahı belirlemek Allah'a aittir. Sayın Bakan en büyük günahı belirleme yetkisine sahip değildir." dedim. Sayın Bakan tekrar "Evet, kentsel dönüşümlere destek vermemek günahtır, vebaldir. Bunu söylüyorum, kim olursa olsun, müftü de bunu böyle bile, din adamı da bunu böyle bile, âlim de böyle bile." dedi. Yani bunlar Kentsel Dönüşüm Yasası'nı çok önceden kafalarına koymuşlar, hatta bunun karşısında olmaya vebal ve günah hükmünü çoktan vermişler bile.

Van Erciş depremi bunların elinde büyük bir koz oldu ama bunlar garibanın, fakirin, orta hâllinin evlerini yıkarlar, göstermelik olarak da birkaç tane kendilerine ters düşenlerin villasını yıkarlar. Rantınıza niçin dini, imanı, günahı ve vebali karıştırıyorsunuz? Kentsel dönüşüm sanki bir ibadetmiş gibi karşısında olmayı günah ve vebal olarak takdim etmek başlı başına zaten günahtır ve vebaldir çünkü Allah'ın dinini siyasete alet etmek, Allah'ın işine müdahale etmek günahtır. Halkın ömrü boyunca sahip olduğu tek evini barkını ve umudunu üç kuruşa vatandaşa peşkeş çekmek günahtır. Kul hakkı yemek en büyük günahlardandır. Devlet malını aşırmak, Kur'an'ın diliyle "gulûl" günahtır. İsteyen Âl-i İmrân suresinin 161'inci ayetine baksın.

17 Ağustos 1999 Kocaeli-Gölcük depremi sonrasında olası deprem için İstanbul'da tespit edilen dört yüz seksen çadır alanının çoğunluğunda rezidanslar, gökdelenler yapılmasına göz yumdunuz. Güzelim Üsküdar'ı katlettiniz. Küçükçamlıca villalarla kapatıldı.

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Sizin hocanız da iyi hoca ha!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Olası İstanbul depreminde, Üsküdar'da, Devlet Malzeme Ofisi arazisinde çadırlar kurulacaktı. Bu ve benzeri yerlerde imar değişiklikleri yaptınız. Allah korusun, İstanbul'da meydana gelecek bir deprem hâlinde İstanbul'a giriş çıkış bile mümkün olmayacaktır.

BAŞKAN - Sayın Özkes, öneriyi hatırlıyor musunuz?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Hatırlıyorum efendim, geleceğim.

BAŞKAN - Lütfen öneriyle ilgili konuşun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Lütfen? Lütfen? 

BAŞKAN - Lütfen...

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Lütfen Sayın Başkan.

BAŞKAN - İç Tüzük'ün 66'ncı maddesini okuyayım Sayın Özkes.

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Benim dakikamı yemeyin Sayın Başkan.

BAŞKAN - Lütfen ama?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Benim dakikamı yemeyin, geleceğim efendim.

İstanbul'u sağılacak bir koyun gibi görüyorlar. Kentsel dönüşüm rantı ve ikinci İstanbul rantı İstanbullulara dayatılıyor. Kaçak binalarda oturarak, gecekondularda oturanların oylarıyla bugünlere gelenler, şimdi fakir fukaranın ekmeğine aşına göz dikiyorlar. Aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyorlar ama hâlâ doymuyorlar. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Yarın öldüğümüzde "Er kişi niyetine..." denilecek, unutmayınız.

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Minberde de bankacılığı anlatıyordun herhâlde.

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Rahmetli Ecevit döneminde depremzedeler için harcanmak üzere çıkarılan vergilerden toplananlar yollara harcanmış. "Durmak yok, yola devam!" sloganı şimdi daha iyi anlaşılıyor; yol yaparken yola devam. Meğer bu slogan, yolda yolsuzluk, yolda yolmak demekmiş! Hem de depremzedelerin haklarında. Madem yola harcandı, bari 12 Kasım Düzce depreminde ölenlerin ve yaralananların hakkı olan paralarla TEM-Düzce bağlantısını yapsaydınız. Niçin Düzce'ye TEM bağlantısı hâlâ yapılmıyor?

BAŞKAN -  Sayın Özkes, lütfen, konuya gelmeye davet ediyorum.

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Konuya geleceğim Sayın Başkanım, sabrediniz,  tahammül gösteriniz.

BAŞKAN -  Lütfen dinler misiniz Sayın Özkes. Sayın Özkes, bir saniye?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Lütfen efendim? Lütfen?

BAŞKAN -  Sözünü  keserim Sayın Özkes, bir saniye dinler misiniz.

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Geliyorum efendim, geliyorum.

BAŞKAN -  İç Tüzük'ün 66'ncı maddesini uygulatmayın bana lütfen. (CHP sıralarından gürültüler)

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Lütfen? Hemen geliyorum.

Libya petrolünü kapitalizmin emrine sunmak için 400 milyon dolar verildi. Uçakla bize taşındı, oradaki katliamlara, İslam'la ve insanlıkla bağdaşmayan görüntülere ortak oldunuz. Daha düne kadar saygıda kusur etmedikleri Kaddafi'nin?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) 

BAŞKAN - Sayın Özkes, bir saniye?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - ?bildiklerini konuşmamak için linç edilmesine sebep...

BAŞKAN -  Sayın Özkes, keserim ben. (CHP sıralarından gürültüler) İç Tüzük'ün 66'ncı maddesi gereğince keserim Sayın Özkes.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan? Sayın Başkan?

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, niye kesiyorsunuz?

BAŞKAN -  Lütfen sayın milletvekilleri?

KAMER GENÇ (Tunceli) - İç Tüzük'ün hangi maddesine göre kesiyorsunuz?

BAŞKAN -  Sayın Genç, siz oturun. Oturun lütfen, Grup Başkan Vekili var burada.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan? Sayın Başkan?

BAŞKAN -  Buyurun Sayın İnce.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan, sizinle birlikte üç dönemdir burada milletvekiliyiz. Bu özel durum sadece Sayın Özkes'e ait değildir.

BAŞKAN -  Doğru?

MUHARREM İNCE (Yalova) - Zaman zaman milletvekilleri konuyu geniş tutarlar, asıl konuya daha az zaman ayırabilirler. Bu defalarca olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Bunu sayın bakanlar da yapmıştır, sayın milletvekilleri de yapmıştır ama özellikle Sayın Özkes'in sesini kesmeniz, sözünü kesmeniz hiç doğru bir yaklaşım değildir.

BAŞKAN -  Hayır, biraz önce de ben konuşan Sayın Hatibin sözünü kestim.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Bir de Sayın  Başkan, ayrıca burada? Burası bir eşitler? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Bir saniye sayın milletvekilleri?

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Ya ne rahatsız oldunuz?

MUHARREM İNCE (Yalova) - Otur yerine bir dakika sen! Otur yerine bir dakika!

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) -  Gel tarıma, tarıma gel. Kuzular meeliyor,  inekler möölüyor. Hayatında gitmemişsin ki, dağa çıkmamışsın ki, gelmişsin burada konuşuyorsun. 

MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan?

BAŞKAN - Dinliyorum Sayın İnce.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Yani, insanlar görüşlerini açıklarken zaman zaman yani dinleyin bunları herkes anlasın, koyun gibi olmasınlar diye hayvancılıktan bahsediyor. Ne var bunda?

BAŞKAN - Sayın İnce, İç Tüzük'ün 66'ncı maddesini okuyayım mı efendim? Hatırlatayım mı?

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sayın Başkan? Sayın Başkan ben de bir şey söyleyeceğim.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Ama Sayın Başkan?

BAŞKAN -  Ama lütfen, bu İç Tüzük'ün 66'ncı maddesini uygulamak istemiyorum, lütfen?

MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Başkan, Sayın Başkan, İç Tüzük'ün o maddesini ben de biliyorum.

BAŞKAN -  Biliyorsanız, mesele yok o zaman.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Ama zaman zaman bu uygulanmıştır. Sayın Özkes'e özel bir uygulama yapmayın lütfen.

BAŞKAN - Hiç kimseye özel bir uygulama yapmıyorum.

Lütfen Sayın Özkes, konuya gelin.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sayın Başkan?

BAŞKAN - Lütfen, oturun Sayın Başkan? Lütfen oturun.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, Meclisin çalışmasıyla ilgili verilen bir öneride her konu gündeme gelebilir.

BAŞKAN - Sayın Genç, lütfen oturun. Oturun lütfen.

Buyurun Sayın Özkes.

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Başbakan Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanıdır. Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde İslam dünyası yeniden dizayn ediliyor, itibarsızlaştırılıp Batı'nın oyuncağı hâline getiriliyor. Van Erciş depreminde Suudi Arabistan Kralı'nın yaptığı 50 milyon dolarlık yardım dünya aleme duyuruldu. Bu milletin 400 milyon doları BOP Projesi emrine verilirken Van Erciş depremi için Kral'a niçin el avuç açılıyor?

Sayın Başbakandan bir ricam var kurban bayramı öncesinde. İmam hatip mezunu bir Sayın Başbakan kendisine dokunmanın ibadet olmadığını söylesin. Bu konuda aylardır suskun kalması doğrusu yakışık almıyor. "Başbakana dokunmak bile bence ibadettir, bunu ben söylüyorum." sözünü bir CHP'li söyleseydi Sayın Başbakan her fırsatta bunu diline pelesenk ederdi. Alenen şirk olan bu sözler için AKP'lilerin suskunluğunu anlamak mümkün değil. Allah aşkına söyleyin, Başbakan'a dokunmak nasıl ibadettir?

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP döneminde çiftçiler can çekişiyor, hayvancılık yok olmak üzeredir? Sayın Başkanım, geldim bak. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Tebrik ediyorum Sayın Özkes.

İHSAN ÖZKES (Devamla) - ?kurbanlıklar bile ithal edilmektedir. Geçen sene AKP İktidarının milletimize uygun gördüğü kurbanlık angus idi. Bu yıl AKP halkımıza kurbanlık olarak şarole, limuzin, hereford türünü münasip görmüş. Halka lüks otomobili uygun bulmayan AKP kurbanlıkların adlarının lüks otomobil adlarından seçerek halkın bu talebini gidermeye çalışıyor. Dört tekerlekli yerine dört ayaklı "şarole," "limuzin," "hereford." (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Zamlanan elektrik, doğal gaz ve benzin fiyatlarıyla halkın geçim derdi iyice güncelleşti. Limon gibi sıkılan halk, kurban alıp kesmekte zorlanıyor. Memur kurban kesemiyor, işçi kurban kesemiyor, emekli kurban kesemiyor, işsizler kurban kesemiyor, borçlular, hacizliler kurban kesemiyor.

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Hoca, Hoca, işsize kurban düşmez, sen ne diyorsun? İşsize kurban mı düşer ya!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen..

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Kendilerine han hamam, halka din imam diyen AKP döneminde halk din, iman konusunda da mağdur olmaya başladı sayenizde.

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Vay senin arkanda namaz kılanlara, vay!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Kurban ibadetini halk geçim darlığından yerine getiremez oldu. Kurban kesmeyenlerin vebali AKP iktidarının boynundadır. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Çok uğraştınız ya!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Ne oldu ya? Ne oluyor ya? Çok mu dokundu? Ne oluyor?

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Senle ilgili değil.

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Allah'tan korkun, Allah'tan, Allah'tan?

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Sen de Allah korkusu yok!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Başbakana dokunmak ibadet mi? Söylesene be! Yüreğin yok mu? Başbakana dokunmak ibadet mi? Söylesene!

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Sen sakin ol, sakin ol! Kalpten gideceksin!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Hiç mi Allah korkusu yok? Söylesene!

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Sen de Allah korkusu yok!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Ya! Ya! Ya!

BAŞKAN - Sayın Özkes, lütfen karşılıklı konuşmayın.

Sayın milletvekilleri?

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Hadi oradan!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Söylesene be!

Allah'tan kork, Allah'tan!

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Hadi oradan!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Başbakana dokunmak ibadet mi? Söylesene!

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Hadi oradan!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Yüreğin yok mu?

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Hadi oradan!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Yok mu? Yok mu?

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Hadi oradan!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Ya! Ya! Ya!

BAŞKAN - Sayın Başkan?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Bu vesileyle, siz saygıdeğer milletvekillerinin ve aziz milletimizin ve tüm İslam dünyasının mübarek Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum.

Teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)