GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ATANAMAYAN ÖĞRETMENLERE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:15
Tarih:02.11.2011

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, Van Erciş depreminde hayatını kaybeden tüm öğretmenlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, depremde kaybettiğimiz 45 stajyer öğretmenin geride kalanlarına maaş bağlanması hakkında da mevzuat değişikliği için Hükûmeti göreve davet ettiğimi belirtmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkeler için genç nüfus önemli bir avantajdır. Ancak bu nüfusa bütçenizden  kaynaklar ayırır, hizmet götürür, istihdam alanları yaratırsanız; evet, avantajdır. Aksi takdirde, sosyal huzursuzluk ve karmaşa sizi bekliyor demektir. Geleceğe ümitle bakan bu kesimin ülkesine ve milletine karşı besleyeceği öfke ve kırgınlık da cabası. Üniversite giriş imtihanlarını aşmış, gecesini gündüzüne katarak derslerini geçmiş, KPSS ve öğretmenlik sınavlarında da başarılı sayılacak puanları almış genç öğretmenlerin işsizliğe, çaresizliğe terk edilmesi, hizmetten alıkonulması işte böyle bir şey.

İşsiz öğretmen sayısını iktidarları döneminde 60 binlerden 300 binlere çıkaran AKP, aziz milletimize de şu icraatını nereden nereye geldikle bir açıklayıversin lütfen. "Çağ atladık, atlıyoruz. Biraz daha dişinizi sıkın." diyen AKP'nin hedefi, galiba 1 milyon işsiz öğretmen yaratmak. Sayın Başbakanın övündüğü Türkiye bu. Diplomalı işsizlerin tavan yaptığı, eğitim fakültesi mezunlarının bile ucuz iş gücü olmayı kabul ettiği hâlde iş bulamadıkları bir Türkiye. Hâlbuki ne diyordu Sayın Başbakan 2002 İzmir Mitinginde, milletten oy isterken: "Ülkede 72 bin öğretmen açığı var. Sen sınavla öğretmen seçiyorsun. Bırak da öğretmenler okul seçsin. Önüne neden engel koyuyorsunuz? Biz gelince hepsini işe başlatacağız." Yahut, 2002 Gaziantep Mitingi: "Yahu, bir sürü bölüm öğretmenleriniz boşta geziyor, resim öğretmeni matematiğe, müzik öğretmeni beden eğitimi dersine giriyor. Niye? Öğretmen ihtiyacı var. Bir de sınavla öğretmen alıyorlar. Yazık değil mi bu öğrencilere? Almayacaksan okumasınlar boşuna. Biz iktidar olunca inşallah boşta öğretmen adayı kalmayacak." diyordu. Doğru Sayın Başbakan, biz de farklı bir şey söylemiyoruz, tut o zaman sözünü. Tutmayacaksan da dilinden düşürmediğin "Özümüz sözümüz bir, sözümüz senettir." derken "Şaka yapıyordum, o, meydanlarda oy isterken öyleydi." diyeceksin. "Efendim, her eğitim fakültesi mezununu öğretmen yapmak zorunda değiliz." demeyeceksin oyları aldıktan sonra.

Kabinedeki arkadaşlar da kendisine ayak uydurmuş olmalı ki, eski Bakan Sayın Çubukçu seçimlerden önce 55 bin öğretmen kadrosu vaat ediyor, seçimlerden sonra 11 bin öğretmen ataması yapıldığı için, bugünkü Sayın Bakan mahcup oluyor kamuoyunda, özür dilemekte buluyor çareyi. Ancak, devletin güvenilirliğinde yaratılan tahribatı ortadan kaldırmak, hele hele intihar eden 22 öğretmen adayını geri getirmek, işsiz kalan öğretmenlerin derdine derman olmak mümkün olmuyor tabii ki.

Değerli milletvekilleri, Bakanlığın ifadesiyle 200 bin öğretmene ihtiyaç var. Bu ihtiyaç sadece köylerde ya da ülkemizin az gelişmiş bölgelerinde değil, başkentte bile öğretmen açığı var. Sınıflar 50-60 kişilik. "En önemli görevimiz eğitimdir." diyebilen her hükûmetin başlıca görevi, vakit kaybetmeksizin bu ihtiyacı karşılamaktır. Öğretmensiz eğitim olur mu değerli arkadaşlar? Ayrıca, mevcut görevlendirmelerde de hakkaniyete uymak mecburiyetindesiniz. Adaletsizlikle abat olunamayacağını içerisinde birazcık Allah korkusu olan herkes bilir. Binlerce eğitim fakültesi mezunu dururken sırf, partinize, AKP İktidarına yakın diye görevlendirilmiş binlerce öğretmen var. Bitirdikleri okulun eğitim sektörüyle uzaktan yakından alakası yok, sadece referanslarını AKP teşkilatları vermiş. Zaten kadrolu öğretmen alınmamasının sebebi de bu, istediği adamları işe almak.

Saygıdeğer milletvekilleri, gençlerimizi devletlerine küstüren, âdeta kangren olmuş bu yaranın iyileştirilmesi ve atamaların bir an önce yapılması lazım. Bu meselenin Milliyetçi Hareket Partisi olarak sonuna kadar takipçisiyiz, çözüm konusunda da her türlü desteğe hazırız. Genç öğretmen adayları çok şey istemiyorlar; emekleriyle, bilgi ve alın terleriyle çalışmak, üretmek ve ülkelerine hizmet etmek amaçları. Meydanlarda "Aynı bağın gülüyüz." diye gençlerden AKP için oy istediğiniz günleri ne çabuk unuttunuz. "Bu ülkenin çiçeklerine kulak verin." diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)