GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ŞEKER FABRİKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA (10/37) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİ?NİN ÖN GÖRÜŞMESİNİN, GENEL KURULUN 2/11/2011 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:15
Tarih:02.11.2011

YAŞAR KARAYEL (Kayseri) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili vermiş olduğu grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, Türkiye'deki şeker üretimine baktığımızda, Türkiye'de otuz üç tane pancar üretiminden hasıl şeker üreten fabrikamız bulunmaktadır, altı tane de nişasta bazlı fabrikamız bulunmaktadır. Bunlar vasıtasıyla Türkiye'deki şeker ihtiyacımız karşılanmaktadır. Pancar, ülkemiz için gerçekten vazgeçilmez bir tarım ürünüdür. Hem çiftçimiz açısından hem de Anadolu'nun kalkınması açısından pancar üretimi, hem geçmişte hem de şimdi olmak üzere Türkiye'nin ekonomisine çok büyük katkılar sağlamıştır.

Ülkemizin ekonomisine katkı sağlayan tüm pancar ekicilerine, onların şahsında tüm ailelerine gerçekten teşekkür ediyoruz. Ülkemizde yıllara sâri olarak pancar üretimiyle uğraşan çiftçi sayısı, 1997 yılına baktığımızda 450.215 civarında iken, 2009 yılına baktığımızda 188 bin civarına inmiş durumdadır ama bu ölçüler içerisinde elde edilen pancar üretimine ve hasılaya baktığımızda miktarın aynı olduğu görülmektedir. Ekilen alanlara baktığımızda da toplam ekili alanlarımız 328 bin hektar civarındadır.

Dünyada her yıl 140-150 milyon ton civarında şeker üretilmekte olup bunun hâlihazırda beşte 1'i pancardan, kalan kısmı da kamıştan elde edilmektedir. Uluslararası piyasalarda dış ticarete konu olan şeker miktarı 50 milyon ton civarlarındadır. Kamış tropikal bölgelerde yetişmiş olması nedeniyle sulama gerektirmemesi, pancardaki gibi her yıl ekim gerektirmeyip dört beş yılda bir ekili hâle gelmiş olması gerçekten bu üründe bir üstünlük sağlamaktadır. Bu üründen elde edilen şeker miktarı da gerçekten ucuz olmakta, bu yüzden de pancar ekicileriyle ve pancardan elde ettiğimiz şekerle çok büyük bir rekabet doğurmaktadır. Bu ölçülere baktığımızda gerçekten pancardan elde edilen şekerle kamıştan elde edilen şeker arasındaki rekabeti sağlamak mümkün değildir. Şeker, dünya borsa fiyatlarında en değişken ürünlerinden biri olup günlük, haftalık gibi kısa zaman dilimlerinde önemli değişiklikler göstermektedir, hatta gün içinde yüzde 10'lara varan inme çıkmalar da bu üründe gözlenmektedir. Henüz geride bıraktığımız 2010-2011 döneminde dünya şeker üretimi toparlanmış olsa da stokların tarihî düşüş seviyesinde olması sebebiyle ton başına 650-700 dolar civarındadır.

Ülkemiz, dünya pancar şekeri üretiminde yüzde 8 civarında bir paya sahiptir, 2010-2011 pazarlama yılında da bu oranı korumuş; AB, Amerika Birleşik Devletleri, Rusya'nın arkasından 4'üncü sırada şeker üretimi sağlayan ülkeler arasındadır.

Gıda güvenliğinin dünya genelinde giderek kritik bir konu hâline geldiği son yıllarda şeker pancarından üretilen başta şeker olmak üzere, tüm üreticiler, şeker gibi temel gıda maddeleri bakımından ithalat iç fiyatlardan da ucuz olsa bile iç taleplerini ithalat yerine kendilerine yeterli politikalarla iç üretimden sağlama yoluna gitmektedirler. 2001 yılında yürürlüğe giren 4634 sayılı Şeker Kanunu'nun da temel amacı kendine yeterliktir. Aynı Kanun ile kurulan ve on yıllık bir geçmişe sahip olan Şeker Kurumu, Şeker Kanunu'nun uygulanmasının sorumlusu tutulmuştur. Bu çerçevede Şeker Kurumu, Türkiye'deki şeker üretimiyle ilgili düzenlemeleri yapmaktadır. Bu Kurum yapmış olduğu düzenlemelerle, yurt içi şeker talebinin yurt içinde yetiştirilen maddelerden yurt içi üretimiyle karşılanması, üreticilere düzenli gelir sağlayacak şekilde pancar, pancar şekeri ve nişasta bazlı şeker üretiminin bir denge içerisinde sürdürülebilmesini sağlamış, şeker üretim-arz fiyatlarında istikrarın sağlanması, koruması politikası gütmüştür.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de uygulanan pancar kotaları da bazı kesimlere göre şekerpancarı üretiminin düşürülmesi yoluna gidildiği şeklinde dedikodulara sebep olmuştur. Bu eleştirilerin başında gelen kota sisteminin ülkemizde pancar şekeri üretimini kısıtladığı, pancar üretiminin azalmasına yol açtığı iddiası gerçekten doğru değildir.

Ülkemizde kurulu şeker üretim kapasitesi 3,1 milyon ton, pancar şekeri 1 milyon tonun üzerinde, nişasta bazlı şekerler de aşağı yukarı 400 milyon ton civarındadır. Dünyada 2010-2011 pazarlama yılında kişi başına 21 kilogram şeker düşerken ülkemizde kişi başına 25 kilogram şeker tüketilmektedir. Türkiye'de şeker tüketim ortalamamız 1 milyon 800 bin ton civarındadır. Ülkemizin kurulu şeker üretim kapasitesinin ihtiyacımızın üzerinde olduğu, düşük maliyetli kamış şekeri ile rekabet şansı bulunmayan pancar şekerinin ihracat olanaklarının kısıtlı olduğu, şekerle ilgili olumsuz yayınların kamuoyunda şeker tüketimini azaltmaya yönelttiği dikkate alındığında, kurulu kapasite düzeyinde ya da iç talebin üzerinde bir şeker üretiminin sürdürülebilir olmadığı gayet açıktır. Nitekim, Şeker Kanunu öncesinde, özellikle 90'lı yıllarda yaşanan istikrarsız üretim döneminde Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen pancar fiyatlarının üreticilere cazip geldiği yıllarda ortaya çıkan üretim patlaması sonucunda şeker stoku sorunlarıyla karşı karşıya kalmışız; üreticinin tatmin edilmediği yıllarda üretimin iç talebi karşılamaya yetmemesi nedeniyle büyük miktarda ithalat patlamalarına sebep olunmuştur.

Bir başka önemli husus da kota sistemi sayesinde aynı hedef piyasaya mal üreten pancar şekeri ve nişasta bazlı şeker sektörünün birbirlerine zarar vermeksizin ülkemizin ihtiyacına yetecek miktarda şekeri yurt içinde sürdürülebilir bir şekilde üretmesinin sağlanmasıdır. Aksi hâlde, nişasta bazlı şekerler, pancar şekerine göre hem fiyatlarının düşük olması hem de sıvı hâlde bulunmalarından kullanım kolaylığı sağlamaktadır.

Şeker Kanunu'nun 2001 yılında yürürlüğe girmesiyle ilk kota tahsisi uygulaması 2002-2003 pazarlama yılında başlamış, günümüz itibarıyla dokuz pazarlama yılı tamamlanmıştır. Ülkemizde 2010-2011 pazarlama yılında yaklaşık 5 bin yerleşim biriminde 200 bin pancar çiftçisi tarafından 330 bin hektar alanda 18 milyon ton pancar üretimi gerçekleştirilerek son on yılın en yüksek pancar üretim miktarına ulaşılmıştır.

Ayrıca, şekerpancarı üretiminde, şirketlerimizin rehberliğinde, üreticilere, hayata geçirilen modern tarım uygulamaları olumlu iklim koşullarıyla birleştiğinde ülkemiz tarihinin en yüksek pancar verimi sağlanmış, dekar başına ton olarak 5.460 kilogram verim elde edilmiştir.

Pancar şekeri üreticisi şirketler ile pancar üreticilerinin mutabakatına bağlı olarak belirlenen pancar fiyatlarında geçtiğimiz 2010-2011 pazarlama yılında bir önceki yıla göre yüzde 2,59 artış sağlanmış, şeker fiyatlarında önemli bir değişiklik olmamıştır. Kanun'un yürürlüğe girmesi sonrasında, 2003 yılı fiyatları baz alındığında ülkemizde şeker fiyatlarının reel olarak düştüğü görülmektedir.

Sonuç olarak: Bugün ülkemizin ihtiyacına yetecek miktarda pancar şekeri ve nişasta bazlı şeker ile şekerin hammaddeleri olan pancar ve mısırın yurt içinde üretilmesi hedeflenmiş ve bu hedeflere de ulaşılmıştır.

Saygıdeğer milletvekilleri, sektörel istikrarın ve yerli üretimin korunması amacıyla Şeker Kurumu tarafından yerine getirilen burada sizlerle paylaşmayı uygun gördüğüm diğer bazı faaliyetleri de şöyle özetlemek mümkündür:

Kaçak şekerin bilimsel analiz yoluyla saptanmasını sağlayacak bir uygulama gerçekleştirilmiş, 2007 yılından başlayarak, valilikler, cumhuriyet savcılıkları, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıyla müştereken bunların önüne geçilmiştir.

Saygıdeğer milletvekilleri, özelleştirme, bütün partilerimizin programlarında ve siyasi beyannamelerinde mevcuttur. Özelleştirme, gerçekten devletimizin prensip olarak benimsediği ana unsurlardan birisidir. Şu ana kadar özelleştirilen kurumlarımız içerisinde yanlış olanlar olduğu gibi gerçekten çok büyük verimli olan özelleştirmeler de yapılmıştır. Arkadaşlarımızın söyledikleri gibi, özelleştirilen şirketlerde, fabrikalarda, şeker şirketlerinde, gerçekten Kütahya ve Konya şeker fabrikaları örnek alındığında bunların faydalı olduğu hepiniz tarafından da malumunuzdur. Onun için, şu anda Cumhuriyet Halk Partisinin bu şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle alakalı olarak vermiş olduğu araştırma önergesinin aleyhinde olduğumuzu arz eder, saygılar sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)