| Konu: | ÇOK TARAFLI YATIRIM GARANTİ KURULUŞU SÖZLEŞMESİNİN MADDELERİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERİN ONAYLANMASI HAKKINDA (S.S.40) |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 02.11.2011 |
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çok Taraflı Yatırım Garanti Kuruluşu Sözleşmesinin Maddelerinde Yapılan Değişikliklerinin Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı hakkında şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, tabii burada konuştuğumuz kanun tasarısı Çok Taraflı Yatırım Garanti Kurumu, kısaca MIGA. Değerli muhalefet milletvekillerimiz buraya çıktılar... Maalesef ben bu muhalefet tarzını gördüğüm zaman şahsım adına üzülüyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sana göre yapalım muhalefeti!
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Siz söyleyin de ona göre yapalım!
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Metiner'in söylediklerine üzülmüyor musun?
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Burada yeni bir Parlamento oluştu, yeni arkadaşlarımız, milletvekillerimiz seçildi. Eminim onlar da dört yıl önce benim yaşadığım şaşkınlığı, hayal kırıklığını ve üzüntüyü yeni seçilen arkadaşlarımız da mutlaka yaşıyorlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ben isterim ki? Bu Parlamentoya seçildiğimde en genç milletvekillerinden biriydim, şu anda yirmi yedi yaşında milletvekili olan arkadaşlarımız var, bayan milletvekillerimiz aramıza katıldı. Burada yaşanan tartışmalar, buradaki üsluplar, buradaki seviyeler, gerçekten, inanıyorum ki Parlamentomuzun en azından yüzde 90'ını rahatsız etmekte.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Doğru söylüyorsun, kalite düştü, doğru söylüyorsun, haklısın!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Bu Parlamento Türkiye'nin yüzde 95'ini temsil etme kapasitesine sahip bir parlamento ve halkımız bizi seçerken bizden çok şeyler bekliyorlar. Bu ülkeyi dünyanın ilk on ekonomisi, ilk on ülkesi arasına sokmanızı bekliyorlar ama biz burada neleri tartışıyoruz. Bunları görünce ben gerçekten muhalefet partilerimiz adına üzülüyorum. Bunu çok samimi söylüyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) - Sen kendi adına üzül, kendi adına!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Burada, bir uluslararası sözleşme?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Cacığa da üzülüyor musun?
ALİM IŞIK (Kütahya) - Cacığa da üzülüyor musun, cacığa? Cacıkçı kimse ona söylesene, ona bir cevap ver!
OKTAY VURAL (İzmir) - Kendi adına üzül sen!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Burada, uluslararası bir sözleşme tartışılıyor ve saatlerdir bunu konuşuyoruz, hâlâ bir tane kanun tasarısını onaylamış değiliz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Milletin tarihine küfrediyorsunuz! Bir de kalkmış burada?
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Ben şahsen evime gittiğim zaman, bu Meclisten çıkıp evime gittiğim zaman gergin olmak istemiyorum, stresli olmak istemiyorum.
MUHARREM VARLI (Adana) - Olma kardeşim, olma!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Çocuklarımın karşısına çıktığım zaman "Yavrularım, ben bugün bu ülke adına üç tane, dört tane -neyse- kanun tasarısına imza attım, kabul ettim." demek istiyorum ama hâlâ şu anda on tane -yanlış bilmiyorsam- gündemimizde uluslararası sözleşme var, bunlar ilgili taraflarca onaylanmış ve arkada da yüzlerce uluslararası sözleşme var, biz burada hâlâ bir tanesini geçirebilmiş değiliz. Ne tartışıyoruz? Kanun tasarısını mı tartışıyoruz? Hayır.
OKTAY VURAL (İzmir) - Hani "konuşun" diye uzatmıştınız. Biraz önce Elitaş dedi ki: "Konuşun diye uzatıyoruz." Siz de "konuşmayın" diye söylüyorsunuz.
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Sayın vekillerimiz çıktılar, ben dikkatle dinledim? Ben muhalefetimden şunu beklerim: Bizi zorlayın. Nasıl zorlayın? Dersinize iyi çalışın. Bu kanun tasarısını bir okuyun. (Gürültüler)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Cacık var mı tasarıda?
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Neler değişmiş, neler gelmiş, okuyun ve buraya gelin.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Tasarıda cacık var mı, yok mu onu söyle.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Komisyonlara gelmeyen bir kanun tasarısı olabilir mi?
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Buraya gelin, deyin ki: "Ey Hükûmet, sen bu kanun tasarısını imzalamışsın, şu maddede şu yanlışlık var, şu maddede ülkemize böyle bir yanlış oluyor, böyle bir hata var." Bizi, iktidarı zorlayın ama buraya çıkan hatipler ne yapıyorlar?
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Tasarıyı bir komisyona götürün, bize değil.
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Tasarının adını bile doğru bilmeden, hiçbir şekilde değinmeden veya usulen öyle bir bahsedip ondan sonra veryansın ederek bizi suçlamaya başlıyorlar veya işte "Sen bunu dedin, ben bunu dedim." Ben bunlardan rahatsızım. Geçmişi tartışmaktan rahatsızım.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Bu tartışmayı kim açtı?
OKTAY VURAL (İzmir) - Grup başkan vekillerine söyle.
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Geçmişten ders alalım. Dün merhum Alparslan Türkeş tartışıldı, bugün merhum İnönü tartışıldı, Ulu Önderimiz Atatürk tartışılıyor. Bunlar tartışılacak konular değil.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Bu tartışmayı kim açtı güzel kardeşim?
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Bu şahsiyetler tarihte yerlerini aldılar ve hepsine saygımız vardır. Hiçbir şekilde tartışılmasını istemiyoruz. Geçmişten ders alalım.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Doğru söylüyor.
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Atatürk kimsenin tekelinde değil. Hepimiz Atatürk'ün sevgisiyle, saygısıyla büyüdük, Ulu Önderimizdir bizim. (CHP sıralarından alkışlar) Sizin de tekelinizde değil, sizin de sizin de. Geçmişi tartışarak bir yere varamayız. Gelin, bu Mecliste -yeni kuruldu Meclis, hepimize hayırlı olsun- Türkiye'yi ilk on ülke arasına nasıl sokarız, kendi otomobilimizi nasıl yaparız, kendi tankımızı, kendi uçağımızı, kendi helikopterimizi, kendi uzay uydumuzu nasıl yaparız, bunları tartışalım.
Geçmiş geçti, geleceği tartışalım. Lütfen, yeni bir Parlamentoyuz, bütün muhalefet vekillerimize, hepinize saygımız, sevgimiz sonsuz, gelin, bu ülkenin geleceği bu Parlamentoda tartışılsın. Ne diyoruz? "Meclisin itibarı düşük, milletvekillerinin itibarı yok." Bu sahneleri gören milletimiz bize itibar eder mi Allah aşkına?
OKTAY VURAL (İzmir) - Etmiyor size zaten.
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Burada, gerçekten, bizi seçen insanlar buradaki milletvekillerinin ciddi ciddi bu ülke meselelerini tartıştıklarını görseler bu Parlamentonun itibarı da o nispette artacaktır. Ama maalesef, ben burada arkadaşlarımın arasında otururken de şöyle bir kulak kabarttım, maalesef, dört yıl önce ben ne hissediyorsam aynı hayal kırıklığını onlar da yaşıyorlar. Burada bir şeyler üretmemiz lazım.
Hepimizin değerleri var, hepimizin kutsalları var, hepimizin sevdiği var, saydığı var. Bunlara saldırmakla, bunlara kötü söylemekle, birbirimizi rencide etmekle varacağımız hiçbir şey yok.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Bu sözlerin AKP için de geçerli mi? Oraya bak biraz.
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Onun için, değerli muhalefet partileri, sizden teknik muhalefet bekliyoruz, sağlam muhalefet bekliyoruz, dersinizi çalışmanızı bekliyoruz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Sen kendine bak yahu!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Tribünlere konuşarak, tribünlere, halkımıza? Şu anda gerçi yayın yok, bizi görmüyorlar. Ama yayın da olmaması nedeniyle biraz daha samimi konuşuyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) - Önce hakaret ediyor, sonra muhalefete laf yetiştiriyor yahu!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Biz, gerçekten bunun kendi içimizde kararını vererek, gerçekten bu ülkenin geleceğini birlikte inşa etmemiz lazım.
OKTAY VURAL (İzmir) - Çok utanıyorsan istifa et, git!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Milletimiz bizden Anayasa bekliyor, elbirliğiyle bu Anayasa'yı çıkarmamız lazım. Toplum bizden, gençlerimiz, kadınlarımız, bütün halkımız bizden bu ülke adına bir şeyler yapmamızı bekliyor.
SİNAN OĞAN (Iğdır) - MIGA'yı konuş, MIGA'yı!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Bizlerin tartışmasını istemiyorlar. Size telefon edip de hiçbir seçmeniniz "Sayın vekilim, tartış orada, kavga et, birbirinize girin." diyor mu? Hayır, hiçbirimizden bunu istemiyorlar.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - "Yalan söyleme." de diyor ama.
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Bizden bir şeyler üretmemizi ve Türkiye'nin geleceğini çok daha iyi bir noktaya taşımamızı istiyorlar.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Mehmet Metiner'e öyle söylemiş seçmeni, öyle gelmiş o da!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Gelin, bunları tartışalım. Bizi bu noktada zorlayın, dersinizi iyi çalışın.
OKTAY VURAL (İzmir) - Siz iyi çalışın, iyi çalışın!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Buraya gelen kanun tekliflerini iyi okuyun, içeriğini iyi okuyun ve bizi zorlayın. Belki bunu söylemek iktidar adına doğru değil ama bütün samimiyetimle söylüyorum benim gönlümden geçen muhalefet bu. Bırakın böyle?
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sen gönlündeki iktidarı anlat!
OKTAY VURAL (İzmir) - Sen kendine bak yahu!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Az önce Vekilimin söylediği gibi, incir kabuğunu doldurmayacak şeyleri tartışmayalım. (MHP sıralarından "incir çekirdeği" sesleri)
OKTAY VURAL (İzmir) - İncir çekirdeği senin konuşmaların!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Maalesef, ben üzülüyorum, yani burada geçen zamana üzülüyorum, burada yanan ışıklara üzülüyorum, bu çalışan personele üzülüyorum. Bu kanun zaten 14 Kasım 2010'da yürürlüğe girmiş, Parlamentomuza gelmiş. Daha yüzlerce uluslararası kanun var, biz burada bir kanun tasarısını bile geçiremedik. Ben buradan evime gideceğim çocuklarıma ne diyeceğim?
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Kanun hükmünde kararnameleri söyle çocuklarına.
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - "Baba bugün Mecliste ne yaptın?" "Tartıştık yavrum, konuştuk, tartıştık." "Bir ilerleme kaydettiniz mi?" "Hiçbir şey yapamadık, tartıştık."
Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun, birbirimizi suçlayarak, birbirimizi rencide ederek, birbirimizi üzerek varacağımız hiçbir yer yok. Bu ülke hepimizin, hepimiz aynı geminin içindeyiz, el ele vererek, yapıcı muhalefet yaparak, teknik muhalefet yaparak, bu ülkeyi hep beraber inşallah, hepimizin içinde yaşadığı bu gemiyi inşallah dünyanın ilk on ülkesi arasına sokacağız.
OKTAY VURAL (İzmir) - Siz yıkıcı iktidar, biz yapıcı muhalefetiz.
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Bunu siz de istiyorsunuz, bunu biz de istiyoruz. Siz de iktidara bu anlamda yapıcı ve teknik muhalefet yaparsanız biz sizden istifade etmek istiyoruz, sizin fikirlerinizden, sizin projelerinizden istifade etmek istiyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Vekilim, söyle de kanun hükmünde kararnameleri çıkarmasın Hükûmet?
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Geçtiğimiz günlerde terörü konuştuk.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Niye altı tane kanun hükmünde kararname çıktı?
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Saatlerce terörü konuştuk, ortaya çıkan somut ne var deseniz inanın hiçbir şey yok.
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Niye müdahale etmiyorsunuz Sayın Başkan?
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Buna hakkınız var mı Sayın Başkan?
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Gelin, sizler de somut projelerinizle konuşun, sloganları bırakalım. Somut projelerle "Ey iktidar, şunu yapman lazım?"
BAŞKAN - Sayın Çalışkan, konuyu konuşun lütfen.
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - "?bunu yapman lazım, bizim çözüm önerimiz bu." diyerek bize de yol göstermeniz lazım.
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Sayın Başkan, niye konuya çağırmıyorsunuz?
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - Bizim sizlerden beklediğimiz bu ve inşallah yeni Parlamento bu anlamda hepimiz için doyurucu olur, tatmin edici olur?
MUHARREM VARLI (Adana) - Cacıktan bahset, nasıl yapılır, nasıl yenilir!
ABDULLAH ÇALIŞKAN (Devamla) - ?inşallah çoluk çocuğumuzun karşısına çıktığımız zaman görevimizi yerine getirmiş, maaşımızı hak etmiş ve vicdanımız rahat bir şekilde çıkarız diyorum.
Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)