| Konu: | ÇOK TARAFLI YATIRIM GARANTİ KURULUŞU SÖZLEŞMESİNİN MADDELERİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERİN ONAYLANMASI HAKKINDA (S.S.40) |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 15 |
| Tarih: | 02.11.2011 |
CHP GRUBU ADINA ALİ DEMİRÇALI (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çok Taraflı Yatırım Garanti Kuruluşu Sözleşmesi'nin maddelerinde yapılacak değişikliklerle ilgili söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, siyaseti ona buna laf atarak düzeysiz hâle getiren, parti yönetimine yaranmak, kendi siyasi geleceğini kurtarmaya çalışan birisi, bu ülkede bir tek adam yönetimi yaşandığından ve millî şef faşizminden söz etmiştir. Bu büyük bir cehalettir. Tarihi bilerek çarpıtanlar dönüp aynaya baksınlar. Öncelikle cahiliye döneminden çıksınlar.
BAŞKAN - Sayın Demirçalı, bu konu konuşuldu, tartışıldı ve karara bağlandı. Lütfen tekrar geriye dönmeyelim.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Temcit pilavı gibi ikide bir?
BAŞKAN - Maddeyle ilgili konuşun lütfen.
ALİ DEMİRÇALI (Devamla) - Değerli milletvekilleri, gündemde olan tasarı ve gerekçesi incelendiğinde, yatırımcıların politik risklere karşı garanti sağlamak suretiyle gelişmekte olan ülke ekonomilerinin özel yatırımları çekmesini, yabancı yatırımların artırılmasını amaçlamaktadır. Bu bağlamda, ülkemizin en önemli yatırım alanlarından biri olan Adana ilimizi seçim bölgem olması sebebiyle çok iyi biliyorum. Bırakın yabancı yatırımcıyı çekmeyi, yerli yatırımcıyı bile bulamıyoruz. İlimiz Adana sanayileşmenin ilk başkenti durumunda olan bir büyük metropolken son on yılda pamuğa dayalı sanayileşmenin çökmesi üzerine büyük bir krize sürüklenmiş, ÇUKOBİRLİK, Güney Sanayi, Aksantaş, Sümerbank, Bossa gibi ellinin üzerinde dev fabrikalar ve kuruluşlar kapanmıştır. Bu fabrikalar kapanıp kent büyük bir krizin içine sürüklenirken mevcut iktidar bu duruma seyirci kalmıştır. Kriz giderek derinleşmektedir. Bu iktidar, bırakın çözüm üretmeyi Adana'nın farkında bile değil.
Sayın milletvekilleri, kent yönetimleri, devlet kurumları, ilimizde toplumcu ve halkçı yönetim anlayışı sergilemeleri gerekirken sadece küresel kapitalizmin ve rant ekonomisinin önünü açmışlardır. Kentin değişik bölgelerinde sosyal dokuyu ortadan kaldıran ve kamu yararına uygun olmayan kentsel dönüşüm projeleri uygulanmaktadır. Sadece parasal getiri ve özel ranta dayalı hazırlanan bu projelerin daha iyi mekânlar sunmadığını hepimiz biliyoruz. Kentin mimari, sosyal ve kültürel değerlerine, doğal kaynaklarına önem veren bir anlayış hâkim olması gerekirken sadece idarelere ve belli sermaye gruplarına kaynak yaratmaya çalışan bir anlayış hâkimdir.
Adana, bilindiği gibi Türkiye coğrafyası içerisinde en geniş, en büyük, verimli ve sulak toprakları bulunan, Akdeniz iklimi nedeniyle de insan yaşamına en uygun ortama sahip, bu nedenle de göçe en uygun kent görünümündedir. Bu nedenlerle de ülkemizde yaşanan hızlı kentleşme sürecinde Adana, doğu ve güneydoğu bölgelerinden çok yoğun göç alarak büyümüş, nüfusu hızla 2,5 milyona ulaşmış ancak tüm bu hızlı büyüme ve göç dalgaları karşısında iktidarların görmezden geldiği "Duymadım, görmedim." taktiğiyle sırtını döndüğü bir kent olmuştur. Geçmişte zenginliği ve iştihamı ile Türk filmlerine konu olmuş, Vahi Öz ile simgeleşmiş bir Adana artık yok. Bugün, Adana sahip olduğu kültürü, bereketli toprakları, sanayisi, ekonomisi ile değil adliyedeki olayları ile basında yer bulmaktadır.
Sayın milletvekilleri, kentimizdeki tüm bu gerilemenin arkasında Adana'ya oy hesabıyla yaklaşan ve yatırımın oya dönüşmeyeceği hesabını yapan AKP İktidarının sorumlulukları yatmaktadır. Bugün, Adana ne tam bir tarım kenti ne de tam bir sanayi kenti olması doğrultusunda teşvik almamış. 3 bin yıllık kentleşme tarihinde oluşmuş kültürel kimliğe sahip çıkılmamış, sadece arsa rantını yöneten Büyükşehir Belediye başkanlarının elinde betonlaşmış bir il olmuştur. Bugün, Adana'da ana kent oldukça etkisiz durumdadır. Ana kentte çözüm üretmek yerine çözümsüzlük üretilmektedir. Adana Hükûmetin de ilgisizliği nedeniyle sahipsiz bir kent durumundadır. "Sahipsiz Adana" slogan hâline gelmiştir. İşsizlik, yoksulluk ve yolsuzlukta birinci sıraya yükselen ya da yükseltilen Adana bu durumu hak etmiyor.
Adana'ya Türkiye'nin en eski havaalanlarından biri olan Şakirpaşa Havaalanı bile çok görülmüş, iktidarın popülist politikaları çerçevesinde bu havalimanının taşınmasına karar verilmişti.
Uzun yıllar önce açılmış, kentin tek üniversitesi olan Çukurova Üniversitesinden başka üniversite açılmamıştır. Gerçi bugün iktidarın hınç politikaları çerçevesinde Adana Büyükşehir Belediyesi bile vekâleten yürütülmekte.
MUHARREM VARLI (Adana) - Siyasi gasp Ali Bey, siyasi gasp.
ALİ DEMİRÇALI (Devamla) - Kısaca söylemek gerekirse benim yalnız ve kimsesiz kentim Adana artık hatırlanmak, hakkı olan itibarı görmek ve yeniden katma değer üreten bir kent olmak istiyor. Bunun için de iktidarın benden, senden ayrımına girmeden Adana'ya yaklaşması gerekmektedir. Biz kendi ülkemizde en verimli topraklara sahip, gelişmeye açık olan bu kente sahip çıkmazsak yabancı yatırımcılar nasıl sahip çıkabilir?
Bu noktada acil olarak Hükûmetin yapması gereken şeyler: Öncelikle yenilmesi gereken şey işsizliktir. İstihdama yönelik adımlar atılmalıdır. Adana özel teşvik kapsamına alınmalı, yerli ve yabancı yatırımcılar için tercih noktasına taşınmalıdır. Başbakan seçim meydanlarında önemli sözler verdi. Vermiş olduğu bu sözlerin arkasında durabilmelidir. Bu sözler hızla yerine getirilmelidir. Öncelikle, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı nedeniyle enerji havzası olarak işlem gören Yumurtalık-Ceyhan havzasına yerli ve yabancı yatırımlar hızla yönlendirilmelidir. Adana her açıdan bir yatırım cenneti hâline getirilebilir. Bu yatırımlar olmadan Adana'nın temel sorunlarını çözemezsiniz. Kentleşme açısından ise çok hızlı biçimde kentsel dönüşüm projelerine yönlendirilmelidir. Bu çarpıklığı gidermenin başka yolu yok ama öncelikle Adana'nın üzerinde kâbus gibi çöken metro, diğer illerde olduğu gibi Ulaştırma Bakanlığı tarafından alınmalıdır.
Değerli milletvekilleri, sorarım size, bir kentte katılımcı ve demokratik yerel yönetim anlayışı yoksa, plansız ve denetimsiz bir şehirse, kaçak yapılaşma ve devamlı imar affı uygulaması varsa, ulaşımı düzenleyecek bir master planı yoksa, tarım arazileri amaç dışı kullanılıyor ve rant için peşkeş çekiliyorsa, çevre ve atık sorunları yaşıyorsa, sağlıklı bir altyapısı yoksa ve en önemlisi kent kimliğini yitirmek üzere ise, reel işsizlik yüzde 25'i aşmışsa, kentin nüfusunun büyük bir kısmı yeşil kartlı, yaşama zor tutunabilen, dar gelirli vatandaşlardan oluşmuşsa, Türkiye'de işsizlik oranlarında birinci, yaşanabilir kent sıralamasında ise sonuncu ise, bu kente hangi yatırımcı gelir Allah aşkına?
Adana'nın bu makus talihi artık değişmelidir. İktidar Adana'ya yan bakmaktan vazgeçmeli ve gerekli yatırımları artık geç kalmadan yapmalıdır. Adana için zaman daha geç olmadan gerekli ilgi ve alaka gösterilmelidir. Bunu, Adanalı, mevcut İktidardan beklemektedir. Ben Adana Milletvekili olarak da Adana'nın bu haklı talebinin takipçisi olacağım.
Gündemimizi oluşturan Çok Taraflı Yatırım Garanti Kuruluşu Sözleşmesi'nin hem Adana'mıza hem Türkiye'ye yararlı olmasını temenni ediyorum. Siz Sayın Başkan ve değerli arkadaşlarıma saygılarımı sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)