GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: POSTA HİZMETLERİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:101
Tarih:08.05.2013

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 452 sıra sayılı Tasarı'nın 24'üncü maddesiyle ilgili verilen bir önerge üzerine söz almış bulunuyorum.

Sayın milletvekilleri, PTT tarihî geçmişi çok eskilere dayanan bir kurumdur, yüz yetmiş üç yıllık bir kurumdur ve geçmişte de çok önemli hizmetler görmüştür. Bilhassa Kurtuluş Savaşı'nda PTT'nin yaptığı hizmeti bizim unutmamız mümkün değildir. O nedenle PTT'yle ilgili düzenlemeler yapılırken bu tarihî geçmişine uygun ve geçmişte yaptığı görevlere uygun düzenlemelerin yapılması lazım.

Siz ne yapıyorsunuz? PTT'yi bir anonim şirkete dönüştürüyorsunuz. Anonim şirkete dönüştürürken de Anayasa'ya bazı aykırılıklar getiriyorsunuz. Ne yapıyorsunuz? Kanunla PTT'nin kullanacağı tekel yetkisi veriyorsunuz PTT'ye. Oysa getirilen bu tasarıyla bir anonim şirkete dönüştürülüyor yani özel hukuk tüzel kişisi oluyor. Siz, özel hukuk tüzel kişisine tekel yetkisi veremezsiniz. Bunu telafi etmek için ne yapıyorsunuz? Bunu telafi etmek için devreye başka bir kurumu sokuyorsunuz. Hangi kurumu sokuyorsunuz? Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunu devreye sokuyorsunuz. Bunun sebebi nedir? Bunun sebebi, PTT'yi özelleştirme altyapısını hazırlamaktır.

Bugüne kadar biz çok söyledik -özelleştirmeye karşı değiliz ama- özelleştirmeyle ilgili yapılan düzenlemede yeni teknoloji gelmeli, istihdam artmalı, verimlilik artmalı; bunların hiçbirini getirmiyorsunuz, geçmişte bunu gördük. "ORÜS" diye bir müessese vardı. Var mı? Yerinde yeller esiyor. Eski Orman Genel Müdürü burada, bilir onu. Peki, nerede? Onun yerinde yeller esiyor. Ne oldu? Özelleşti, bitti. İşte, biz bu tür özelleştirmeye karşıyız. Siz ne yapıyorsunuz? Bazı şeyleri gizlemeye çalışıyorsunuz demin de söylediğim gibi. Başka nerede yapıyorsunuz? Aynen, Akçakale'de olduğu gibi.

Değerli arkadaşlarım, şimdi sizin dikkatinize bir konuyu getireceğim: Geçen hafta perşembe günü 2 Mayısta Akçakale Hudut Kapısı'nda, kara hudut kapısında vahim bir olay oldu, belki pek çoğunuzun haberi yoktur, pek çoğunuzun belki haberi olmamıştır; basın bunun üzerinde maalesef durmadı, Hükûmet sanki orada böyle bir olay meydana gelmemiş gibi sessizlikle geçiştirdi, âdeta görmezlikten gelindi, unutturulmak istendi. Ben bilgilerinizi kısaca tazelemek istiyorum. O gün ne oldu biliyor musunuz? Sizin desteklediğiniz, silahlandırdığınız, her türlü lojistik desteği verdiğiniz, o "Suriye muhalifleri" dediğiniz gruplar bizim kara hudut kapımıza saldırdılar, 1 polisimizi şehit ettiler, 3 polisimizi yaraladılar, 4 askerimizi yaraladılar, sivil vatandaşlarımızı yaraladılar, bayrağımızı yaktılar. Hiçbirinizin sesi çıkmadı. Sayın Bakan ben bunu çok ayıplıyorum. Bu, Türkiye'nin egemenlik hakkına bir müdahaledir. Kimse bundan söz etmedi. Hükûmetiniz bunun üzerinde yeteri kadar durmadı. Bunu ayıplıyorum, bunu ayıplıyorum!

Sizin politikanız iflas etti. Sizin Sayın Genel Başkanınız, Sayın Başbakan, Kızılcahamam'da Suriye'yle ilgili olarak esip gürlerken İsrail jetleri Suriye'yi bombalıyordu. Buna vicdanınız nasıl elverir? Sayın Başbakan, âdeta Haçlı ordularını Suriye'ye müdahale etmeye çağırıyor. Siz bunu içinize sindirebiliyor musunuz?

Bakın, Kerry ve Lavrov bile bir mutabakat metni hazırladılar. Ne diyorlar? "Aşırılıkların güç kazanmasına engel olunmalıdır." diyor. Sizin orada da politikanız iflas etti. Amerika'dan bile artık ayrılmak durumunda kaldınız. Daha doğrusu, Amerika sizin görüşlerinize artık itibar etmez duruma geldi.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Önergede ne vardı Sayın Valim?

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Artık itibar etmez duruma geldi. Siz şimdi, Türkiye'yi nereye götürmek istiyorsunuz? Siz Türkiye'yi ateş çemberinin içine atıyorsunuz, Türkiye'yi Orta Doğu bataklığına atıyorsunuz. Türkiye'yi hiç de hak etmediği bir yere götürüyorsunuz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Türkiye'yi hak ettiği yere götürüyoruz.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Türkiye'yi bugüne kadar Orta Doğu'nun en büyük gücü olmaktan çıkarıyorsunuz, Türkiye'yi şamar oğlanına döndürüyorsunuz. Buna hakkınız yok. Ne oldu? Orada sizin beslediğiniz bir grup geliyor, bizim egemenlik hakkımıza müdahale ediyor ve polisimizi şehit ediyor sizin sesiniz çıkmıyor. Sizi ayıplıyorum!

Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)