GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:114
Tarih:31.05.2012

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, ben, geneli üzerinde konuşmadım, tekrar, Plan ve Bütçe Komisyonunda bütün değerli arkadaşlarımızın katkıları için çok teşekkür ediyorum. Hakikaten kapsamlı bir düzenleme. Kendi içinde bir miktar tutarlılığı var. Şu anlamda söylüyorum: Maliyeyle ilgili düzenlemelerle sınırlı kalmaya çalıştık, daha çok gelir düzenlemelerini içeriyor yani birkaç tane belki istisna vardır ama o sonradan katıldığı içindir ama yani her ne kadar bir torbaysa da kendi içinde bir anlamda bir miktar bir tutarlılığı var.

Sayın Başkan, müsaade ederseniz sorulara hemen geçeyim.

Bedelli askerlikle ilgili olarak doğrusu rakamlar şu anda önümde değil ama bize ilk sunum yapıldığında, hani böyle bir tasarıyla ilişkili olarak bize ilk bilgi verildiğinde yanlış hatırlamıyorsam potansiyel olarak yararlanabilecek sayısı 480 bin, yani öngörülmemişti de 480 bin kişi vardı. Geleneksel olarak geçmişe baktığınız zaman yani geçmiş düzenlemelere, yüzde 20 civarında bir ilgi olduğunu görüyorsunuz, oradan da yaklaşık 80 bin küsur civarında bir ilgi olabileceği öngörülmüştü. Şu an itibarıyla önümde rakamlar yok ama eğer sonradan arkadaşlar iletirlerse sizinle paylaşırım, aksi hâlde biz sizleri bilgilendiririz.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - 27 bin rakamı doğru mu?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Bilmiyorum şu anda, gerçekten rakamı tam olarak bilmiyorum. Kesinleşen bir rakam olmadığı için benim yorum yapmam doğru olmaz.

Değerli arkadaşlar, Sayın Kaplan'ın bir sorusu vardı. Tabii, Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti yani fezlekeler neye göre, nasıl yazılır, doğrusu eğer burada hukuka aykırı bir işlem varsa itiraz edilir, düzeltilir.

İbadethanelerle?

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Haddi aşan bir durum var Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Değerli arkadaşlar, burada?

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yani haddi aşan bir durum var.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Müsaade ederseniz öbür arkadaşların da birçok soruları var yoksa cevaplandırmada zorluk çekerim.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Kırk yıldır bu Mecliste olan Ahmet Türk'e "Örgüt üyesisin." demek?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Şimdi, değerli arkadaşlar, tabii, ibadethanelere yapılacak bağışlara ilişkin vergi düzenlemesi Diyanetten sorumlu ilgili Bakanlığımızın bir teklifi üzerine bu tasarıya konuldu. Bu konu Plan ve Bütçe Komisyonunda da epey tartışıldı. Burada "ibadethaneler" deniliyor. Dolayısıyla, bu çerçevede bir düzenleme. Burada tabii ki denetime mülki idare amirleri, Diyanet İşleri Başkanlığı yetkili olacak ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine tabi olarak yapılacak.

Diğer hususlar tabii ki tartışmalı hususlardır ama burada yapılan düzenleme onunla ilgili değildir.

AYKAN ERDEMİR (Bursa) - Vicdanınız rahat mı Sayın Bakan?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Sayın Kurt'un bir sorusu var. Ankara Büyükşehir Belediyesinin Hazineye olan borçları şu an itibarıyla önümde yok ama bu rakamlar Hazinenin borç bülteninde çok düzenli olarak eskiden yayınlanıyordu, şu anda da herhâlde yayınlanıyor diye ümit ediyorum. Bilmiyorum, ben Hazineden sorumlu Devlet Bakanıyken yayınlandığını hatırlıyorum. Şu anda önümde rakam yok ama 2 bin belediye 6111 sayılı Kanun'dan yararlanmış. Bunların dağılımı şu anda önümde yok ama yaklaşık beş yüz belediye bu ödemeleri ihlal etmiş yani özetle, yaklaşık iki bin belediye bu kanundan yararlanıp, bunun dörtte 1'i civarında bir belediye sayısı şu anda bunu ihlal etmiş durumda. Fakat şunu da açık ve net olarak söylüyorum, bizim Maliye Bakanlığı olarak Meclise gönderdiğimiz tasarıda bu düzenleme yoktu yani 6111 sayılı Kanun çerçevesinde bundan yararlananlara ikinci bir hak tanıma yoktu. Sonradan alt komisyonda, özellikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın primler boyutuyla gündeme getirdiği bir husus da orada eklendi. Onun da açık ve net olarak altını çizeyim yani Hükûmet tasarısında yoktu, bu, Meclisimizin bir tasarrufu. Yine rakamlarla ilgili cevapları daha sonra sizlerle paylaşmaya çalışırım.

2 bin iş ve meslek danışmanı konusu, evet doğrudur. Bana da bir programda sorulmuştu, ben de prensip olarak "Evet, yapacağız." demiştim. Yapacağız. Ben arkadaşlarıma şimdi söylüyorum. Yani en kısa dönemde -tabii ki gerekli kadro tahsisi yani onay yazısını imzalayalım- bunu yapalım.

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Bakan, 9 Temmuzda sınavlarınız bitiyor.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Anladım. Ben konuyu anladım. O konuda 4 bin kişi sözümüz var bu sene için. 2 bin kişi işe başladı. Yani normalde bizim kendimize göre bir planlamamız vardı ama madem böyle bir husus var o bahsettiğiniz anlamda. 817 ilave arkadaşımız da sınavı kazanmış. Biz o düzenlemeyi yakında inşallah yapacağız.

Yine narenciye ihracatçılarına ilişkin bir soru vardı. Değerli arkadaşlar, bu konuyu çok fazla belki konuşmamakta fayda var çünkü narenciyeye olan bu türden destekler aslında Dünya Ticaret Örgütünün düzenlemelerine aykırı olmaması için birtakım adımlar atılmış. Onun için, bu nakit destek o nedenle muhtemelen yapılamıyordur. Onu o çerçevede şimdilik tutmakta fayda vardır.

"Uluslararası örgütlere muafiyet, vatandaşa niye muafiyet yok?"

Şimdi, değerli arkadaşlar, birinci olarak, bir kere -şimdi tarihlerini bilmiyorum ama- NATO ile yapılan uluslararası anlaşma, Meclisimizin onayladığı uluslararası anlaşma zaten söylüyor "Her türlü vergi muafiyeti için gerekli adımlar atılır." diye fakat bugüne kadar atılmamış, bugün atılıyor. Burada birinci husus bu.

İkinci husus: Bizim bu yurt dışına çıkışlarda aldığımız bir harç var. O Maliyeye gelmiyor. Yani Maliyeye gelseydi ben de gerçekten bunu?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Nereye gidiyor?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - TOKİ'ye gidiyor. Tamamen bu TOKİ için alınan bir pay. Geçmişte yasa yapılırken bu yönde?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ama haram para.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Değerli arkadaşlar, bu yönde yapılmış bir düzenlemedir. Yani birçok şeyi Maliyeden biliyorsunuz ama bu para Maliyeye gelmediği gibi buna ilişkin düzenlemede de bizim herhangi bir tasarrufumuz olamaz. Ama bu yönde TOKİ bir adım atarsa biz engel olmayız.

Sayın Ayhan'ın bütçeye ilişkin bir sorusu var.

Şimdi, değerli arkadaşlar, tabii, yılın ilk beş ayını geride bıraktık. Global belirsizlikler hakikaten ciddi bir şekilde artmış durumda yani arttığı bir dönemdeyiz. Dikkatli olmamız lazım. Küresel krizin etkileri devam ediyor. Bakın, açık ve net olarak söylüyorum, Avrupa Birliği kaynaklı çok ciddi sıkıntılar var. Bakın, nisan ayı rakamlarını, dış ticaret rakamlarını bugün açıkladı. Avrupa Birliğine ihracatımız yıllık olarak yüzde 18 aşağıda. Türkiye çok büyük şoklarla karşı karşıya. Yani bir yandan, Avrupa Birliği bizim en büyük ticaret pazarımız, Avrupa Birliğindeki kriz bizim için büyük bir şoktur; o nedenle dikkatli olmak zorundayız her konuda yani bütçeyle ilgili tasarruflarda, vergilerle ilgili olsun, ücretlerle ilgili olsun. Burada bizim bir hassasiyetimiz varsa bir bildiğimiz  de var yani burada biz gerçekten dikkatli götürmeye çalışıyoruz, bu konularda dikkatli olmaya çalışıyoruz. Ben kendim söyledim "Bütçe performansı bu sene iyi değil." diye. Yani bu konuda benim bu söylediğime rağmen? Tabii ki Türkiye'yi bir yumuşak iniş sürecine sokmuş durumdayız. Bu süreç devam ediyor. "Yumuşak iniş" demek: Bir yandan cari açığın aşağı çekilmesi; bir yandan büyümenin daha makul düzeylere, özellikle iç talebin kontrol altına alınması; bir yandan enflasyonun tekrar tek hanelere düşürülmesi. Dolayısıyla, büyüme 2012 yılında nispeten daha yumuşak seyrediyor, daha düşük seyrediyor; zaten bunu öngördük, şu anda da o çerçevede gidiyor. Dünyada, belki de bütçeyi yaparken öngördüğümüzden daha büyük bir belirsizlikle karşı karşıya olduğumuz gerçeği de var. Neden? Avrupa'nın durumu ortada. Avrupa'nın iç talebindeki zayıflık;

1) Buraya fon akışını etkiliyor

2) Ülkemizin ihracatını etkiliyor.

Bunlar önemli konulardır, yarın turizmi bile etkileyebilir. Yani iktisadi faaliyetlerde hakikaten bir yavaşlama söz konusu. Bu yavaşlamanın tabii ki gelir etkisi söz konusu olacak. Yani olaya sadece ithalat üzerinden alınan vergiler boyutuyla bakmıyoruz, çok daha geniş bir şekilde bakıyoruz; o çerçevede götürmek lazım.

"Cari açık bu teşviklerle azaltılacak mı?" Ben Plan ve Bütçe Komisyonunda da açık ve net olarak söyledim. Cari açığı azaltmak için rekabet gücümüzü artırmamız lazım. Rekabet gücümüzü artırmak için uzun vadede eğitime, araştırma geliştirmeye, ülkemizin altyapısına yatırım yapmamız lazım; bunlar açık ve net, bunun kolaycı yolu yok. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmamız lazım; bu da açık ve net. Ha, teşviklerin amacı ne? Teşviklerin amacı? İlk defa hakikaten stratejik sektörler gündemde. Türkiye'de ağırlıklı olarak ithal edilen bir ürünü herhangi bir ilimizde üretirseniz beşinci bölge teşvikleri alırsınız yani rekabet gücü zayıf diye üretemediğimiz bazı ürünleri devletin verdiği birtakım güçlü desteklerle üretmeye, inşallah, başlayacağız. Tabii, başlangıçta, yatırım, aslında cari açığı artırır. Cari açık nedir? Tasarruf-yatırım açığıdır ama orta uzun vadede teşvikler cari açığı bu çerçevede azaltabilir. Ben, bunun da etkisinin olumlu olacağına inanıyorum.

"Tabii, ödemelerini aksatanlara ilişkin bir düzenleme söz konusu. Acaba, bu yapılan 6111 sonrası yeni bir düzenleme söz konusu olabilir mi?" Doğrusu, bir yandan bunları çok sık yapıyoruz diye eleştiriliyoruz bazen de arkadaşlarımız "Bir daha yapar mısınız?" diye soruyorlar. Maliye Bakanı olarak ben hep fikrimi söyledim. Kendi fikrim tabii şu: Mümkün olduğunca bu tür düzenlemelerden uzak durmak lazım. Niye? Çünkü vergiye uyumu bozuyor. Kamuoyunda, adalet anlamında bazı soru işaretleri uyandırıyor ama gel gelelim ki 1923'ten bu yana her iki buçuk yılda bir bu düzenlemeler yapılmış, Meclisimiz bu konuda bir takdir yetkisini kullanmış. Burada yapılan şey, şu veya bu sebeple taksitini aksatanlara bir fırsat daha vermektir. O çerçevede bakmak lazım.

Gençlik kampları konusunda değerli arkadaşımız şunu söyledi, hem Bakanımızın açıklamasını söyledi hem kendi değerlendirmesini söyledi. E, dolayısıyla, Bakanımız "Bu konuda kesinlik arz eden bir karar yok." diyorsa, bunun üzerine benim ekleyebileceğim herhangi bir şey söz konusu değil.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Haremlik selamlığa geri mi dönüyoruz Sayın Bakan, anlamadık.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - İhlas Finansla ilgili olarak tabii ki vatandaşlarımızın mağdur olduğu doğrudur. Maalesef, zamanında Bankacılık Yasası kapsamında olmadığı için, devlet olarak bu konuda adımlar atılamamıştı ama sonradan, takdir edersiniz ki, bu yönde bir düzenleme yapılmıştır. Fakat bu düzenleme öncesi tabii ki bu sıkıntılar yaşandığı için, Maliye Bakanlığı olarak burada bizim yapabileceğimiz herhangi bir şey takdir edersiniz ki yoktur.

İşsizlik Fonu'nda birken para soruldu, önümde rakamlar var, hemen müsaade ederseniz söyleyeyim. Hatta, biraz detayları vereyim. Bugüne kadar İşsizlik Fonu'nda toplanan gelirleri açıklıyorum: Prim gelirleri 25 milyar lira, Hazine payı 8,3 milyar lira, diğer gelirler 814 milyar lira yani özetle yaklaşık olarak 34 milyar lira civarında bir gelir var. Ama bu İşsizlik Fonu'nun bir de faiz geliri var, faiz geliri de 40 milyar 500 milyon lira. Toplamda bugüne kadar İşsizlik Fonu'nun bütün gelirleri 74 milyar 614 milyon lira.

Şimdi, İşsizlik Fonu'nun giderlerine gelince: Cari giderler 245 milyon lira, sağlık sigortası 1 milyar 25 milyon lira, işsizlik ödeneği 4 milyar 871 milyon lira, kısa çalışma ödeneği 209 milyon lira, kurs gideri 1 milyar 247 milyon lira, GAP'a kanunlar çerçevesinde istihdam yaratmak üzere -yani bölgesel kalkınma projelerine- aktarılan miktar 10 milyar 659 milyon lira?

BAŞKAN - Sayın Bakanım, süreniz bitti efendim. Toparlar mısınız lütfen.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Müsaade ederseniz şunu bitirsem?

BAŞKAN - Buyurun.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - ?teşvik için 225 milyon lira, Ücret Garanti Fonu için 66 milyon lira. Özetle, bugüne kadar İşsizlik Fonu'ndan 18 milyar 547 milyon lira harcanmıştır.

Sayın Başkan, affınıza sığınarak?

BAŞKAN - Estağfurullah, buyurun.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - 2/B'yle ilgili olarak, değerli arkadaşlar, eğer spesifik olarak bir sorun varsa -değerlerle ilişkili olarak- Maliye Bakanlığı olarak biz onları tekrar inceletmeye açığız. Bakın, açık ve net konuşuyorum, eğer spesifik bir? Ama genele ilişkin "Şu ilimizde sıkıntı var." denildiği zaman ben müdahale edemem yani Antalya'nın? Ama elinizde spesifik bir konu varsa getirin, biz o konuyu tekrar çalıştıralım diyorum ama genel söylerseniz ben o konuda bir şey yapamam.

16 bin diş hekimi konusunda? Değerli arkadaşlar, sağlık harcamalarımız yaklaşık 9 milyardan bu sene bütün bu global bütçelemelere rağmen muhtemelen -yani muhtemelen diyorum- 45 milyar lirayı aşacak, muhtemelen belki 50 milyar lira civarına çıkacak. Çok ciddi bir sağlık harcaması söz konusu. Biz Maliye Bakanlığı olarak hakikaten bir yandan hizmet kalitesine tabii ki önem veriyoruz ama bir yandan da bu harcamaların makul düzeyde, kontrol altında gitmesinin de üzerinde çalışıyoruz. Bu da hepimiz için yapılan bir düzenleme.

Çok teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.