| Konu: | AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 114 |
| Tarih: | 31.05.2012 |
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, tabii bu teşvik sistemine ilişkin birçok soru var. Öncelikle şunu söyleyeyim: 2009 sonrası uygulanan teşvik sistemi gerçekten başarılı oldu gerek yatırımların artmasında gerek istihdamın artmasında. Şimdi attığımız adımla, gerçekten, belki, bugüne kadar yapılmış en kapsamlı destekleri sunuyoruz ve burada özellikle şunu ifade etmek istiyorum: Yani bu yeni teşvik sisteminde tabii ki bir sektörel boyut var, bir bölgesel boyut var, büyük yatırımlar boyutu var, stratejik yatırımlar boyutu var. Öyle yatırımlar var ki hangi ilde olursa olsun, hangi ilde hangi ilçede olursa olsun 5'inci bölge teşvikinden yararlanacak, isterseniz bunu İstanbul'da yapın, Antalya'da yapın veya Konya'da yapın. Bunlar: Madencilik yatırımları, demir yolu veya deniz yoluyla yük ve yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar, test merkezleri, rüzgâr tüneli, benzer nitelikli yatırımlar, kültür ve turizm koruma ve geliştirme bölgelerinde yapılacak turizm yatırımları, özel sektör tarafından gerçekleştirilecek ilk, orta ve lise eğitim yatırımları, yatırım tutarı 20 milyon lira üzerinde olan belirli ilaç ve savunma sanayi yatırımları. Nerede bu yatırımlar yapılırsa yapılsın 5'inci bölge teşviki.
Ayrıca, Türkiye'de örneğin tüketilen herhangi bir ürün yüzde 50 oranında ve üzerinde eğer ithal ediliyorsa, siz, yüzde 40 yerli katma değer üretecek şekilde bir yatırıma girişirseniz, nerede yaparsanız yapın -bakın, ithal edilen ürünlerden bahsediyorum- burada sınır yok; bu yatırım nerede yapılırsa yapılsın yine 5'inci bölge teşviki olacak. Ayrıca büyük ölçekli yatırımlar var, mesela: Rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı, kimyasal madde ürünleri imalatı, liman ve liman hizmetleri, motorlu kara taşıtları imalatı, demir yolu, tramvay, lokomotif imalatı, transit boru hattıyla taşımacılık hizmetleri, elektronik sanayi yatırımları, tıbbi alet, hassas ve optik aletler imalatı, ilaç yatırımları, hava, uzay taşıtları parçaları imalatı, makine (elektrikli makine ve cihazlar dâhil) imalatı, metal üretimine yönelik yatırımlar; liste böyle gidiyor. Bütün bu yatırımları nerede yaparsanız yapın büyük yatırımlar teşvikinden yararlanır.
Dolayısıyla, gerçekten geçmişle karşılaştırılamayacak kadar kapsamlı, iyi düşünülmüş, detaylı bir teşvik sistemi, cumhuriyet tarihinin en büyük vergi indirimi. Çünkü "teşvik" dediğiniz zaman, aslında biz vergiden vazgeçiyoruz. Özellikle, mesela 6'ncı bölgede tamamen vergilerden vazgeçiyoruz; gelir vergisinden vazgeçiyoruz, kurumlar vergisini yüzde 90 indirimli uyguluyoruz, işveren, işçi sigorta priminden vazgeçiyoruz vesaire. Gerçekten çok güçlü destekler. O nedenle ben bu teşvik sisteminin hem cari açığı azaltmada hem de gerçekten, istihdamı artırmada, yatırımları artırmada çok büyük katkısı olacağına inanıyorum.
Gelelim diğer konulara:
Kaçak elektrikle ilgili tahakkuk, tahsilat rakamları sorulmuştu; önümde yok ama arkadaşlar bulurlarsa sizinle paylaşırız.
Bu sene aslında memurumuza verdiğimiz, ocak ayında geçen senenin enflasyon farkından yüzde 2,7 artı yüzde 4 + yüzde 4; bunların hepsini topladığınız zaman yüzde 11'i aşıyor yani yüzde 11 civarında bir artış söz konusu. Bir de geçen sene 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yaklaşık 450 bin memurumuza, biz, çok ciddi artışlar verdik, "eşit işe eşit ücret" adı altında, gerçekten, aynı unvanı taşıyan birçok memurumuza çok ciddi artışlarda bulunduk. Bunların hepsini dikkate aldığınız zaman, ben az önce zaten gündem dışı bir konuşmaya verdiğim cevapta da, çok açık ve net bir şekilde, ortalama bir memur maaşının 2002'den bu yana yüzde 240 oranında arttığını ben sizlerle paylaştım. Dolayısıyla, burada, toplu sözleşme sonucu da tabii ki ortada, yani referandumun büyük kazanımları söz konusu; bu herkes için geçerli, memurumuz için de işçimiz için de.
Gayrimenkul yatırım ortaklılarına ilişkin önümde rakamlar yok. Öneriyi, tabii ki çalışabiliriz, teşekkür ediyorum.
Teşviklerle ilgili, yine, Tunceli'yle ilgili bir soru vardı, ben yine o genel çerçevede görüyorum. 61 tane gösterge söz konusu. Bu göstergelerin tamamı ekonomiyle ilgili değil, bir kısmı sosyal gelişmeyle ilgili, bir kısmı tabii ki eğitimle ilgili. Tunceli'nin, belki bu alanlarda, hakikaten son yıllarda katettiği bir mesafe olabilir -yani bakmam lazım rakamlara karşılaştırma açısından- ama gerçekten bu objektif bir şekilde yapıldı, hiçbir şekilde, hiçbir ilimize karşı şu veya bu şekilde ayrım söz konusu olamaz.
Değerli arkadaşlar, birçok uluslararası anlaşma yapılmış Türkiye'yle. Bu uluslararası anlaşmalar çerçevesinde -Türkiye diğer ülkelerle, diğer ülkeler de ülkemizle- birtakım vergi muafiyetleri söz konusu. NATO'yla yapılan anlaşma çerçevesinde, bugün gündemde olan NATO'ya vergi muafiyeti daha önce Meclisimiz tarafından 1951 yılında kabul edilmiş, 51 yılında, yeni bir husus değil. Birincisi bu.
İkincisi: Ben sorunuza çok açık ve net cevap verdim; 15 lira yurt dışına çıkış harcı var, TOKİ'ye gidiyor. Eğer TOKİ bundan vazgeçerse, biz Maliye Bakanlığı olarak tabii ki bunu kaldırmayı değerlendiririz ama bu Maliyeye gelen bir gelir değil.
İkincisi: Aldığımız bütün vergilerin tamamını milletimize geri veriyoruz. Bu ülkede eğitimde, sağlıkta, altyapıda son yıllarda ne kadar gelişme olduğunu herkes çok iyi biliyor. Bizim, özürlümüzden hastamıza kadar herkese ne kadar büyük oranda destekler verdiğimizi milletimiz çok iyi biliyor.
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Sayın Bakanım TOKİ kime bağlı? TOKİ size bağlı.
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Cep telefonlarına gelince, değerli arkadaşlar, Türkiye'de, geçen sene, 15 milyonun üzerinde cep telefonu ithal edildi. Türkiye'de hakikaten bu konuda tabii ki çok ciddi tedbirler aldık. Bu tedbirlerden bir tanesi, cari açığı sınırlamak için, bunu caydırıcı hâle getirmek için bir miktar -100 liralık- maktu vergi getirdik. Daha önce oransal bir vergi vardı, doğrudur ve 114 lira civarında bir vergiye tekabül ediyordu. Beyanlarda çok ciddi bir düşüklük söz konusuydu. Biz bu nedenle "Beyan ne olursa olsun, minimum 100 liralık bir maktu vergi." dedik ve o çerçevede bir düzenleme yaptık. Bu vergilerin tamamı yine milletimize harcanıyor.
Yoksulluk sınırıyla ilgili tartışmalara gelince: Tabii ki birçok rakam var, birçok gösterge var ama şu bir gerçek: Dünyanın kullandığı göstergeler var. Bugün Türkiye'de günlük 1 doların altında yaşayan hiçbir vatandaşımız yok. 2 dolar 15 sentin altında yaşayan nüfus binde 2 oranında, yanlış hatırlamıyorsam. Bu oran 2002'de yüzde 3 civarındaydı. Günlük olarak 4 dolar 30 sentin altında yaşayan nüfus yüzde 3,7'ye düşmüş durumda. 2002 yılında bu oran yüzde 30 civarındaydı, yüzde 30,3. Dolayısıyla Türkiye'de yoksulluğun azaldığı çok açık ve net.
Memurlarımıza maaş artışında, yani asgari ücretlimizden emeklimize kadar hemen hemen tamamında, enflasyonun çok üzerinde bir artış söz konusu olduğu, refah düzeyinin arttığı açık ve net. Şöyle söyleyeyim ben size: Yani Türkiye'de satılan?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Bakan, 1 puan fazla versek Yunanistan oluyormuşuz! Bu nasıl güçlü bir ekonomi?
MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Hayır, Yunanistan olmuyoruz.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Keşke Yunanistan olsak, asgari ücret 800 euro...
BAŞKAN - Sayın Bakanım, süreniz doldu efendim.
Çok teşekkür ediyorum.