| Konu: | DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ'NE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 115 |
| Tarih: | 05.06.2012 |
NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü kutluyorum.
1972 yılında İsveç'in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda alınan bir kararla 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi. Haziran ayının ikinci haftasıyla başlayan haftayı okullarımızda da Çevre Koruma Haftası olarak kutlamaktayız.
Son dönemlerde hem küreselleşme hem de çevrenin korunması meselesi dünya gündeminin en önemli konularındandır. Küreselleşmenin sonucu olan ekonomik ve siyasal gelişmeler çevreyi önemli ölçüde etkilemektedir. Çevrenin korunması konusundaki yoğun çalışmalar küreselleşmeyle koşut giden bir çevresel duyarlılığın artması için nesnel bir zemin hazırlamaktadır. Çevre sorunları gittikçe çok daha fazla küresel nitelik kazanmakta, aranan çözümlerin uluslararası ölçekte olması istenmektedir. Dünya Bankası, IMF, Dünya Ticaret Örgütü, Birleşmiş Milletler gibi küresel ölçekli örgütler ile Avrupa Birliği gibi ulus üstü aktörler çevre konusunda önemli çalışmaları organize etmekte ve uygulamaktadır. Bu süreç Türkiye'yi de etkilemektedir.
Türkiye'de uzun yıllar boyunca etkili bir çevre yönetimi sistemi kurulamamış, doğal ve kültürel varlıklar ekonomik büyümenin olumsuz etkilerine maruz bırakılmıştır. Sadece ekonomik kalkınmayı odağa yerleştiren, özgül, ekolojik ve çevresel koşulları dikkate almayan siyasi yaklaşımlar benimsenmiştir. AK PARTİ, çevre politikaları konusunda geçmişten gelen alışkanlıkları ve siyasi yaklaşımları kırmış ve siyasi gündeme "çevresel farkındalık" ve "duyarlılık" gibi o güne değin üzerinde durulmamış yepyeni kavramlar dâhil etmiştir. Bu konuda atılan ilk ve en önemli adımlardan biri "sürdürülebilir kalkınma" kavramının siyasi gündeme ve iradeye dâhil edilmesidir. Bu kavramın taşıdığı önem aynı zamanda çevreye duyarlılık ve demokratik yönetim gibi unsurları da içermesinden ileri gelir. Zira, sadece kişi başına düşen geliri artırmak ve fiziki şartları iyileştirmek kaliteli yaşam için yeterli değildir. İnsanların temel gereksinimlerini karşılamak kadar çevre ve insan sağlığını korumaya yönelik politikalar da önem taşır. AK PARTİ, yüksek seviyeli ve bütünleşmiş çevre koruma anlayışını hayata geçirmek amacıyla çeşitli tasarılar yapmış ve önemli bir kısmını da uygulamaya koymuştur. Bu doğrultuda, AK PARTİ İktidarı, çevre yönetimi düzenini kökten değiştiren çok sayıda uluslararası belgeye ve anlaşmaya da imza atmıştır. Yeni yönetim yasaları, çevre yönetimi sisteminde önemli etkiler yaratmıştır. Bir yandan yerel yönetimlerin etkileri artırılırken bir yandan da katı atık sorunu, içme suyu sağlanması gibi çevre ve insan sağlığını ilgilendiren konularda doğrudan ve hızlı bir şekilde çözüm üretmenin ve müdahale etmenin koşulları da oluşturulmuştur.
AK PARTİ İktidarı döneminde gerçekleştirilen uygulamalar ve tasarılar, çevresel meseleleri gerek makro düzeyde gerekse mikro ölçekte bütüncül bir yaklaşımla ele almaktadır. Yeniden düzenlenen Türk Ceza Kanunu'nda, çevre kirliliği ve imar kirliliğiyle ilgili cezai yaptırımlar konulmuştur. Değişen şartlara uyum sağlamak üzere hazırlanan Çevre Kanunu, sivil toplum kuruluşlarının görüşleri de alınarak yasalaştırılmıştır. Böylece, Türk hukuk sistemine çağdaş standartta bir çevre anlayışı kazandırılmıştır. Kentsel Dönüşüm Yasası hazırlanırken kentsel çevrenin korunması amaçlanmıştır. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınma anlayışı çerçevesinde, çevrenin korunmasıyla rekabet ve sanayileşme arasında gerekli denge gözetilmiştir.
Doğal kaynaklarımızı korumak ve gelecek nesillere aktarmak, AK PARTİ İktidarının en temel hassasiyetleri arasında olmuştur. Bu doğrultuda, su kaynaklarını kirlenmeye karşı korumak için tüm sanayi ve belediyelere, Çevre Kanunu ile atık sularını arıtma mecburiyeti getirilmiş ve bu konuda ağır cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Çağımızın en büyük sorunlarından biri olan hava kirliliğini önlemek amacıyla doğal gaz kullanımının ülke genelinde yaygınlaşması sağlanmıştır. İlave önlemler olarak da kentlerde temiz yakıt kullanılması teşvik edilmiştir. Uluslararası teamüller ve teknolojik gelişmelere uygun olarak bütün illerde hava kirliliği izleme birimleri kurulmuş, ağaçlandırma faaliyetlerine çok büyük bir hız verilmiştir. Sağlıklı ve güvenli konutların temini de çevresel politikaların kapsamında ele alınmıştır.
Konuşmamızda da değindiğimiz çevresel duyarlılığın ve farkındalığın artırılmasını hedef alan bu kavramları küresel düzeyde gündeme taşıyan Dünya Çevre Günü ve Çevre Koruma Haftası'nın ülkemizde çevre konusunda gerekli bilinçlenmeyi teşvik eden yönü, AK PARTİ'nin çevre politikalarıyla da bire bir örtüşmektedir. Çevreyi kirletmenin kendi varlığımızı yok etmek anlamına geleceğini herkese hatırlatarak tüm insanların çevreye duyarlı, barış ve huzur içinde, kardeşçe yeşil bir dünyada yaşaması umuduyla Dünya Çevre Günü'nü kutluyorum. Hepimize yaşanabilir ve temiz bir çevrede mutluluk ve sağlık diliyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Nebati.