| Konu: | ŞANLIURFA AKÇAKALE SINIR KAPISI'NDA 2 MAYIS 2013 PERŞEMBE GÜNÜ YAŞANAN OLAYLARA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 09.05.2013 |
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yüce heyetinizisaygıyla selamlıyorum.
Bildiğiniz gibi -akşam da bir nebze bahsetmiştim GenelKurul toplantısında- 2 Mayıs Perşembe günü Şanlıurfa ilimizin Akçakale ilçesiAkçakale Kara Hudut Kapısı'nda, hiç de tasvip etmediğimiz bir olay meydanageldi. Türkiye'nin, silah tedarikinde yardımcı olduğu, her türlü lojistikdesteği verdiği, her türlü örgütlenme imkânlarını sağladığı ve dünya arenasındada desteklediği "Özgür Suriye Ordusu" denilen, içerisinde terörist unsurları dabarındıran bir grup tarafından basılmıştır kara hudut kapımız ve bir polisimizmaalesef şehit olmuştur. Bir polisimiz şehit edilmiştir, Türk Bayrağıindirilmiştir, bayrağımız yakılmıştır. Gene bize verilen bilgilere göre, 3polisimiz yaralanmış, 4 askerimiz yaralanmış, sivil vatandaşlarımız ve gümrükmemurlarından da yaralananlar olmuştur. Ancak, bu konuda maalesef Hükûmet veHükûmet çevrelerinden bununla ilgili herhangi bir doyurucu açıklama gelmemiştir.
Değerlimilletvekilleri, ben, olayın akabinde, cuma günü oraya gittim. Oradaki resmîyetkililerle de görüştüm, memurları gördüm. Memurlar tedirgin, cangüvenliklerinden emin değiller. Çünkü, sınırın hemen bitişiğinde silahlıgruplar, kontrolsüz gruplar var ve bunlar ara sıra kendi aralarında bileçatışıyorlar. Belli ki memurlara konuşmamaları tembihlenmiş. Bir şey söylemekistemiyorlar ama gözlerinden çok şey söylemek istediklerini görebiliyorsunuz.Hiç kimseye bir şey söylememeleri yolunda -zannediyorum- bir talimat verilmiş.Halkla görüştük, halk da tedirgin. Kendi ülkelerinde ikinci sınıf vatandaşkonumuna gelmiş olmalarından ötürü tedirginler. Tüm bunlara rağmen, Hükûmet bukonuda ciddi ve doyurucu bir açıklama yapmamıştır. Ya ne yapmıştır? SayınBaşbakan Kızılcahamam kampında Suriye'ye atmış tutmuştur, beddualargöndermiştir. Artık, diplomasiyi bedduayla yürütüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'ningetirildiği bu durumu üzüntüyle izliyoruz. Sayın Başbakan Kızılcahamam'da esergürlerken İsrail jetleri Suriye'yibombalıyordu ve bunu maalesef içimize sindirdik, biz sindirmedik de sindirenlersindirdi.
Şimdi, değerliarkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisi demişti ki: "Üç aşamalı bir çözüm planıöneriyoruz." Aşamalardan biri neydi? Bir, uluslararası bir konferanstoplanmasıydı. Siz dinlemediniz, şimdi ne oldu biliyor musunuz? Amerika veRusya anlaştı, uluslararası bir konferans toplayacaklar, o konferansa hemyönetim güçlerini hem de muhalifleri davet edecekler. Ve ne diyorlar? Diyorlarki: "Aşırı unsurların güçlenmesi önlenmelidir." Yani, sizin silah tedarikindebulunduğunuz, eğittiğiniz, her türlü lojistik desteği sağladığınız gruplarıngüçlenmesi engellenmelidir diyor ve siz ne diyorsunuz: "Efendim, kimyasal silahkullanıldı." Bakın, Birleşmiş Milletlere bağlı bir bağımsız komisyon geldi,araştırma yaptı. Bu muhaliflerin kimyasal silah kullandığına dair ciddiemareler bulunduğunu raporlarında belirttiler. Yönetimin de kimyasal silahkullandığına dair herhangi bir emareye rastlanmadığı ifade edildi. Suriye politikasınıngetirildiği nokta bu.
Bakın, şurada, Hürriyet gazetesininin Washingtonmuhabirinin geçtiği bir haber var. "Elçilerden Ankara'ya mezhepçiliksuçlaması." ABD'nin eski 2 Ankara büyükelçisinin de dâhil olduğu bir araştırmakurumu diyor ki: "Efendim, Ankara mezhepçilik yapıyor." Ne diyor? Şöyle diyor:36 sayfalık raporda, Türkiye'nin Suriye'de mezhepçi politikalar izlediği,Müslüman Kardeşler örgütüyle özdeşleştiği rapor altına alınıyor. Türkiye'yisizin getirdiğiniz nokta maalesef bu.
Şimdi, değerli arkadaşlar, Suriye konusunda Amerika'ylaRusya anlaştı; Kuzey Irak'
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Gazze'nin ablukasını bilekaldıramadınız.
Teşekkür ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHPsıralarından alkışlar)