| Konu: | ARDAHAN MİLLETVEKİLİ ENSAR ÖĞÜT'ÜN, (2/27) ESAS NUMARALI NAKDİ TAZMİNAT VE AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 115 |
| Tarih: | 05.06.2012 |
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; terör olaylarından dolayı zarar gören vatandaşlarımıza nakdî tazminat ve aylık bağlanması için vermiş olduğum kanun teklifi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygılarımla selamlarım.
Ancak bundan önce, değerli arkadaşlar, kendi bölgemle ilgili bir şey söyleyeceğim. Bizim iki tane sınır kapımız var, biri kapalı, biri de yarım açık.
Buradan sesleniyorum, Ticaret ve Gümrük Bakanına istirham ediyorum, Posof kapımızdan buğday ithalatı yapılacak, trenle Azerbaycan'dan getiriliyor, bununla ilgili tırların Posof kapısından girişi çıkışı zorlaştırılıyor, bu konuda bir kolaylık yapılmasını istirham ediyorum.
İki, Çıldır Aktaş kapısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği arasında bir anlaşma yapıldı, ama hâlen o kapıyla ilgili bir çalışma başlamadı. Niçin çalışma başlamadı onu da tam bilemiyorum, süre konusunda bir sıkıntı var diye duyuyoruz, bunu da bir an evvel yapmalarını ve o bölgenin kalkınmasıyla ilgili bu kapıların açılmasını temenni ediyor ve istirham ediyorum.
Değerli arkadaşlar, 3 Kasım 1980 tarihinde 2330 sayılı Nakdî Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun çıkarılmış, 2'nci maddesinde? Terörden dolayı zarar gören vatandaşlarımıza tazminat verilmiyor, aylık bağlanmıyor. Büyük şehirlerde özellikle her gün olaylar oluyor, her gün günahsız vatandaşımız ölüyor veya yaralı kalıyor. Bunların mutlak surette şehit aileleri kapsamına alınması, hem maaş bağlanması hem de nakdî tazminat ödenmesi gerekiyor. Bu, Uludere'de olduğu gibidir.
İkincisi: Askerde nöbet sırasında, eğitim sırasında, tatbikat sırasında şehit olan askerlerimiz var. Bu askerlerimiz de şehit sayılmıyor ve bunların aileleri perişan bir durumda. Şehit ailesi olamıyorlar, şehit ailesi olamadıkları gibi nakdî tazminat alamıyorlar, nakdî tazminat alamadıkları gibi aylık da bağlanmıyor. Bu nedenle, ben istirham ediyorum yani şehit olan çocuklar bizim çocuklarımız, nöbet tutarken ölen veya tatbikat sırasında ölen veya eğitim sırasında ölen askerler de bizim çocuklarımız, onların da şehit sayılması lazım.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz bu kanun teklifini verdik, sizden istirham ediyoruz, Büyük Millet Meclisinden de bütün parti gruplarından da istirham ediyoruz, bu kabul edilsin. Bu, bizim hepimizin ortak paydasıdır arkadaşlar. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün vatandaşları eşitse o zaman askerlik yapan bütün askerlerimiz de eşit olsun yani nöbet tutan askerimiz ölüyor şehit sayılmıyor da terörle mücadelede gidip ölen asker şehit sayılıyorsa o zaman burada bir farklılık var. Genelkurmay Başkanının da bu konuya el atmasını istiyorum.
O anlamda, ben istirham ediyorum, hem nöbet tuttuğu zaman hem tatbikat sırasında hem de eğitimde ölen askerlerimizin şehit sayılmasını, hem nakdi hem de aylık bağlanmasını istirham ediyoruz. Bu anlamda, terörü biz yaratmadık arkadaşlar. On yıldan beri Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarda. On yıldan beri terörde ölenler, şehit olanlar daha çok önde.
Değerli arkadaşlar, on yıldan beri gelen şehitlerden dolayı Türkiye'de analar ağlıyor, analar gözyaşı döküyor. Bunun çözümü siyasi kurumdur, bunun çözümü Türkiye Büyük Millet Meclisidir.
Yarın Sayın Genel Başkanımız Sayın Başbakanla görüşecek. Bu sorun Türkiye'nin bir numaralı sorunudur ve iki numaralı sorunu da işsizlik sorunudur. Bu sorunun çözümüne Sayın Başbakan ve diğer partilerin de katkı sunmasıyla, Kürt sorununun çözümünün bir bütün olarak, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü çerçevesinde çözüleceğini umuyorum ve bu kanun teklifimin kabul edilmesini istirham ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Öğüt.