| Konu: | DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU'NUN ŞAHSINA SATAŞMASI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 116 |
| Tarih: | 06.06.2012 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Değerli arkadaşlar, burada bir gerçeğin altını çiziyorum. Suriye'de tam 16 tane Kürt partisi var ve Suriye Ulusal Konseyi İstanbul'da toplandığı zaman bir tek parti katılmadı. Dikkatinizi çekiyorum. Niye katılmadı? Suriye'deki bütün Kürt partileri? Bakın, hepsini sayıyorum; bunların hepsi PKK'lı değil ki. PYD katılmadı en büyük parti; tamam da 14 parti de katılmadı.
Burada Sayın Bakanın anlaması gereken bir şeyin altını çizmek istiyorum: Suriye Ulusal Konseyi dahi "Biz, Suriye'nin kaderini Türkiye'nin insafına bırakmayız." dedi ve Suriye'deki muhalefet ne dedi döner dönmez, Suriye Ulusal Konseyi Türkiye'den gider gitmez Kürtlerin anayasada tanınması ve bugüne kadar mağduriyetleri için tazminat ödenmesi kararı aldı. Niye baskı kuruyorsunuz Kürt muhalefeti üzerinde? Niye Kürtleri tanımıyorsunuz, örgütlerini tanımıyorsunuz, partilerini tanımıyorsunuz? Suriye'nin yüzde 10'u Kürt, 3 milyon nüfus var. Ne bu Kürt düşmanlığı? Ne bu ırkçılık? Ne bu faşizan yaklaşım? Burada, hata burada arkadaşlar. Nusayri'ye "Nusayri" dersiniz, mezhebinden düşmanlık yapar, Kürt'e de Kürtlüğünden dolayı düşmanlık yaparsınız. Neden? Çünkü, Orta Doğu kuşağında tampon bölge kuracağınız topraklarda Kürtler yaşıyor. Demokratik özerklik ve statü hakları Orta Doğu'da artık kaçınılmaz olmuştur. Başka ülkelerin halklarına, kendi kaderini tayin hakkına karışmayın. Bu dış politika yanlıştır, çıkmaz sokaktır. Biz bunu uyarıyoruz. Kürt düşmanlığı da hiçbir kimseye, partiye ve iktidara ve Türkiye'ye kazandırmaz. Bin yıllık kardeşliği on bin yıllık kardeşlik ve dostluk stratejisiyle örmek en doğru dış politikadır. İşte, Kürt ve Türk kardeşliğini Orta Doğu'da da, Türkiye'de de hayata geçiren bir dış politika başarılı olur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASİP KAPLAN (Devamla) - Biz bunu söylüyoruz.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Kaplan.