| Konu: | POSTA HİZMETLERİ KANUNU TASARISI (1/751) (S. SAYISI: 452 |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 09.05.2013 |
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerlimilletvekilleri; 452 sıra sayılı Posta Hizmetleri Kanunu Tasarısı'nın üzerindegrubum adına söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, posta, telgraf, koli ve kargotaşımacılığı ile bankacılık faaliyetlerini yürütmekte olan PTT'nin UlusalKurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı'ndaki önemini vurgulayarak konuşmama başlamakistiyorum.
Bildiğiniz gibi, I. Dünya Savaşı'ndan sonra İstanbul veAnadolu işgal edildi. İstanbul'da bulunan telgraf merkezi de İngilizlerin elinegeçmişti. Mustafa Kemal Paşa tarafından Anadolu'da başlatılan Ulusal Kurtuluşve Bağımsızlık Savaşı'nın başarısı için yeni bir haberleşme örgütünün kurulmasızorunlu kılındı. Haberleşmesiz bir millî direnişin başarılı olmasının mümkünolmaması nedeniyle başına Müfettiş Edip Bey getirilerek merkezi Ankara'dabulunan Posta ve Telgraf Bürosu kurularak posta hatları oluşturuldu, Nisan1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisinin izniyle İçişleri Bakanlığına bağlandı.Haberleşmenin kesintisiz sürdürülebilmesi, işgal altında olan vatantopraklarındaki gelişmeleri izlemek amacıyla ilk postane Türkiye Büyük MilletMeclisinin bahçesinde kurulan bir çadır içinde "Türkiye Büyük Millet MeclisiHükûmeti Posta ve Telgraf Merkezi" adıyla açıldı ve bu ibareyle ilk postadamgası kullanıldı.
Kurtuluş Savaşı'nın en zor ve coşkulu günlerinde PTTMüdürlüğü, tüm birimleri ile çadırın içine yerleştirilen iki kerevet üzerinde,yeterli yazı kalemi ve mürekkep olmadan hizmet verdi. Hatta yazı makinesiolmadığından da diz üstünde yazıldı. Bağımsızlık savaşı başladığında millî hükûmetin ve Türk ordusunun irtibatınısağlamak üzere telgraf hatları çekildi. Eldeki malzemeler eski ve yetersizdi.Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonraYüce Atatürk 1927 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde okuduğu büyükNutuk'ta, Türk Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında telgrafçıların büyük görevlerüstlendiğini belirtip, bu başarılarından dolayı telgrafçıları kutlayıp, onlarateşekkür etti.
Değerli milletvekilleri, PTT, 2011 yılı faaliyet raporunagöre posta, telgraf ve koli taşımacılığı ile bankacılık faaliyetleriniyürütmektedir. Bu faaliyetleri de 1.089 memur, 27.317 sözleşmeli personel, 789işçi ve 8.644 taşeron firma işçisi olmak üzere toplam 37.819 personel eliyleyürütmektedir.
Sayıştayın faaliyet raporlarına göre, 2011 yılında 1milyar 788 milyon 40 bin lira gelir, 1 milyar 614 milyon bin lira gider olmaküzere, 174 milyon 39 bin lira net kâr elde etmiştir. Bu verilere baktığımızdaPTT'nin kârlılık oranının yüzde 11 olduğunu görüyoruz.
Gelirlerinin önemli bir bölümünü posta hizmetlerindenelde eden kuruluş, son yıllarda PTT Bank adı altında tahsilat ve havale hizmetlerindende önemli gelirler elde etmeye başlamıştır. Kâr elde eden millî kuruluşumuzPTT, 2009 yılından itibaren yöneticilerin yanlış politikaları sonucu kargohizmetleri ile telgraf hizmetlerinden zarar etmeye başlamıştır. 2011 yılındalojistik hizmetlerinde zararı yüzde 86 olurken, telgraf hizmetlerinde zararıyüzde 53 olmuştur.
Kurumun bünyesinde daha önce genel müdür yardımcılığı,başmüdürlük, başkanlık gibi görevlerde bulunmuş, bir kısmı da başka kurumlardanatanmış müşavirler olmasına karşın, bunların deneyimlerinden ve bilgibirikimlerinden yeterince faydalanılmadığı ve birikimlerinin kullanılmadığıgörülmüştür ve pasif görevlere getirilmişlerdir. Bilgi ve birikimleri atıldurumda bırakılan müşavirlerden aktif olarak yararlanılamaz mıydı? Hâlâ bu soruHükûmetin personellerdeki siyaset ve kadrolaşmasının bir örneğidir. Bununyanında, kârlılık ve verimliliğin doğru şekilde ortaya konmadığı, maliyetlerdikkate alınarak doğru dürüst bir fiyatlama sisteminin oluşturulmadığıgörülmektedir. PTT, Karayolları Genel Müdürlüğünün 2010 yılındaki geçişücretlerine -dâhil olmak üzere- konmuştur.
Şimdi, sürem bitmek üzere ama şunu özellikle söylemekistiyorum: PTT'nin bugüne kadar "T"si kalmıştı ama bundan sonra da o "T"sininde bu şirketleşmeyle birlikte hem çalışanların hem de PTT'nin yok olacağını,özelleştirmenin başlangıcı olacağını belirtmek istiyorum. (CHP sıralarındanalkışlar)