GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HUKUK UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:116
Tarih:06.06.2012

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; burada pek çok konuşmayı biz, aslında, yani yerine ulaşması amacıyla yapamıyoruz ne yazık ki. Şurada çok az sayıda arkadaşımız var. Ne kadar olumlu öneriler getirirsek getirelim, bu olumlu önerilerimizin kabul görmemesi nedeniyle buradaki konuşmaların çoğunluğu tarihe not düşmek, tutanaklarda bu beyanların olması nedeniyle yapılıyor. O nedenle, aynı nitelikte, yine kabul edilmeyeceğini bilerek ben burada bu maddeyle ilgili bir konuşma yapmak istiyorum.

Şimdi, biz, özellikle ara buluculuk tasarısına karşı bir tavır geliştirirken ve ara buluculuğun "Bağımsız mahkemelerce yargılama yapılır." Anayasa maddesine aykırı olduğunu iddia ederken asıl önemli konulardan bir tanesi gizlilikti, bir tanesi de doğrudan doğruya Adalet Bakanlığına bağlı bir ara bulucular mesleğinin oluşturulmasından dolayı biz buna tepki koyuyorduk. Yani bu ara bulucuların bağlı olduğu kurumun aslında ara bulucular kurulu olması lazım, Adalet Bakanlığının olmaması lazım. Ben daha önceki konuşmalarımda da kısaca bahsettim. Örneğin Belçika'da bu konuda daha özerk bir kuruluş var, bakanlığa ve yürütmeye doğrudan doğruya bağlı olmayan, gerçekten ara bulucuların hem denetimleri hem de nasıl faaliyet yürüteceklerine dair belli konularda önerilerde bulunan ya da disiplin işlemlerini yapan bir federal komisyon var. Aynı nitelikte, bizim ülkemizde de en azından böylesi bir kurul oluşturulmalı diye biz düşündük, özerk bir kurul oluşturulmalı diye düşündük. Çünkü Adalet Bakanlığına bağlı olması bu ara bulucuların, sınavını Adalet Bakanlığının yapması, eğitim konularından Adalet Bakanlığının sorumlu olması ve eğiticileri belirlemesi, ardından yine bu ara bulucuların tutanaklarını Adalet Bakanlığına göndermek durumunda kalmaları, pek çok konuda doğrudan doğruya Adalet Bakanlığının emir ve talimatı altında olan bir meslek grubu oluşacak diye bizim tepkimiz ondandı zaten. Bu nedenle de biz aslında daha bağımsız ve daha özerk bir yapıda olan Arabulucular Kurulunun bu konuda yetkin olması gerektiğini ve bu konuda asıl yetkili olması gerekenin bu kurul olduğunu düşünüyorduk. Bunun için de bu kurulla ilgili değişik önerilerimiz oldu, kurulun oluşmasına ilişkin de önerilerimiz oldu. Örneğin sadece Adalet Bakanlığı bürokratlarının çoğunlukta olduğu bir kurul olmasın, yani bağımsız örgütlenmelerden, örneğin işte Barolar Birliğinden daha fazla insan olsun, noterlerden daha fazla insan olsun ya da diğer meslek kuruluşlarından daha fazla insan olsun ama doğrudan doğruya Adalet Bakanlığının bürokratları ve denetimi altındaki kurumlardan oluşmasın diye bir önergemiz vardı, ama bunlar ne yazık ki kabul edilmedi. İşte bunun sonucunda -yani burada oluşan şey- doğrudan doğruya Adalet Bakanlığına bağlı bir meslek grubu oluşturmuş oluyoruz. Her ne kadar AKP tarafından yargı dizayn edilmiş olsa da, demek ki dizayn edilmiş olmasına rağmen yargıçlara yine de güvenilmiyor çünkü onların bir hukuk nosyonu vardır, bir meslek ahlakı vardır, bir meslek etiği vardır, yani ne kadar bağımlı olursa olsun Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da kısmen bu kurallara uygun davranır, onun için doğrudan doğruya bizim denetleyeceğimiz bir ara bulucular mesleği oluşsun diye düşünüldüğü için bizim bütün önergelerimiz reddedildi. Hâlbuki bu önergemizde olduğu gibi Arabulucular Kurulunun daha bağımsız bir yapıda olması, meslek kurallarını Arabulucular Kurulunun belirlemesi, aynı zamanda meslekten ihracın da Arabulucular Kurulu tarafından yapılması ve disiplin işlemlerinin tümüyle Arabulucular Kurulu tarafından yapılması ve Arabulucular Kurulunun vermiş olduğu kararlara karşı da yargıya başvurabilmesi konusunda bir önerge veriyoruz biz. Her ne kadar bu önergenin sizler tarafından kabul edilmeyeceğini bilmemize rağmen, bunu kabul ettiğimiz takdirde gerçekten biz örnek verdiğimiz Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, aynen o çerçevede bir çalışma yapmış olacağız.

Şimdi, pek çok örnekler veriliyor ama AKP grubunun ya da bu çalışmaları yapan arkadaşların işine gelmeyen bir başka örneği de ben vereyim size isterseniz. 1995 yılından beri Fransa'da bu sistem uygulanıyor, ara buluculuk sistemi uygulanıyor. Orada doğrudan doğruya hâkimin müdahalesi var, hâkim kendisine gelen davalarla ilgili bu konunun ara buluculuğa uygun olabildiğini düşünüyor ve ara buluculuğa sevk ediyor, daha sonra ara bulucudan zaman zaman raporlar alıyor "Ne yapıyorsunuz, nasıl bir işleminiz var?" diye. Ardından ara bulucu eğer yanlış bir şey yaparsa ya da iyi bir gidişat yoksa ara bulucuyu bu görevden alabiliyor, resen yeniden kendi davasına, o davaya bakabiliyor. Her türlü tutanağı yine hâkimin karşısına getiriyorlar, önce ara bulucuya soruyor, daha sonra taraflara soruyor ve bu taraflara sorduktan sonra da bunun emredici hukuk kurallarına aykırı olduğu?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Teşekkür ederim arkadaşlar.

(CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Yılmaz.