GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HUKUK UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:116
Tarih:06.06.2012

KAZIM KURT (Eskişehir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 233 sıra sayılı Tasarı'nın 26'ncı maddesiyle ilgili vermiş olduğumuz önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Hepinizi selamlıyorum.

Öncelikle, bu ara buluculuk ve ara bulucuların eğitimiyle ilgili bir değerlendirme yapmak durumunda olduğumuzda: Bunun, eğitici kurumların raporlarını Daire Başkanlığına sunması üzerine bir madde. Oysa, Daire Başkanlığı yürütmenin içinde, bakan tarafından atanan ve tek bir kişi olması dikkate alındığında bunun sakıncalı olduğunu düşünerek bu önergeyi vermiş bulunuyoruz.

Önergemizde diyoruz ki, Arabuluculuk Kuruluna bilgi verilmesi gerekir ve bu cümledeki "Daire Başkanlığı" ibarelerinin de "arabulucu" olarak değiştirilmesi gerekir.

Bunun sebebi şudur değerli arkadaşlarımız: 23'üncü maddeye göre ara buluculuk eğitimini verecek olan kurumlar hukuk fakülteleri, Barolar Birliği ve Adalet Akademisi.

Oldukça komplike bu kurumların Bakanlıkta sadece bir daire başkanıyla muhatap olmasının doğru olmadığını ve yasanın kendi içinde de çelişkili olduğunu düşünüyoruz çünkü 32'nci madde ara buluculuk eğitimiyle ilgili ya da eğiticilerle ilgili tüm görevleri Kurula görev olarak vermiş. Bu nedenle de eğitimle ilgili bildirgelerin Daire Başkanlığına değil, Kurula verilmesinin daha doğru olacağını vurgulamak istiyoruz. Ancak tüm önergelerde olduğu gibi, bunda da dikkate alınmayacağını ve oylarınızla reddedileceğini düşünüyoruz, biliyoruz, bunu da sadece tutanaklara geçiriyoruz çünkü yanlış yapmaya devam ediyorsunuz.

Bildiğiniz gibi, bu yasanın gerekçesi Avrupa Birliği normları, Avrupa'daki uygulamalar ve Avrupa'daki istekler olarak gerekçede var. Sayın Bakan sunuşunda da bunlara ağırlık verdi. Oysa, Avrupa'da daha pek çok şey var bizim alabileceğimiz, almak durumunda olduğumuz demokrasi var bir kere, sosyal demokrasi var, bunları alalım. Ancak, onu değil de, belki de toplumumuzun yapısına çok uygun olmayacak bir sistemi getirmeye çalışıyoruz. Daha önce Ceza Kanunu'nda ya da ceza yargılamasında bir uzlaşma müessesesi getirildi ve başarılı olmadı. Şu anda davaların kaçta kaçı uzlaşmayla sonuçlandı ya da Uzlaşma Kurumundan ne kadar başarı elde ettik; bunu sorgulamadan? Bir de hukuk uyuşmazlıklarında ara buluculuk getirmeye çalışmanın çok doğru bir tercih olmadığı zamanla anlaşılacaktır, görülecektir ama burada esas temel, esas neden, sanıyorum yeni bir meslek yaratmaya çalışmak, yeni bir kurum yaratmaya çalışmak ve belki de hukuku bilimsel olmaktan çıkarıp keyfî uygulamalarla, sadece eş dost, ahbap çavuş ilişkileriyle bir düzene sokmaya çalışmak gibi bir algı ortaya çıkıyor. Bu doğru bir yaklaşım değil çünkü Türkiye'de yurttaşlar bu tür sorunların çözümünü mahkemeden bekliyor. Aslında bu yasaya da gerek olmadan hem Avukatlık Yasası'nın 35/A maddesine göre hem tahkim müessesesini işleterek bu ara buluculuk fiilî anlamda işletilebilir, yürütülebilir ama bunlarda başarısızlık, bunlarda toplumun bütününe uygunsuzluk olduğu sürece zorlamayla getirilen bir yasa işlemeyecek bir kurum yaratacaktır. Bu kurumun, Türkiye'ye, Türk hukukuna yararı olmayacağını düşünüyorum ve bu doğrultuda verdiğimiz önergeye destek vermenizi ve hiç olmazsa buradaki eksiğin, buradaki yanlışın yasanın kendi içerisindeki sistematiğine uygun hâle getirilmesinde yarar olacağını düşünüyoruz ve teklifimizi desteklemenizi diliyoruz.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Kurt.