GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TURİST REHBERLİĞİ MESLEK KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:117
Tarih:07.06.2012

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Öncelikle en son sorudan başlıyorum. Erzincan'daki ağır bakım Erzurum'a taşınmayacak, yerinde kalacak. Taşınması konusunda şu anda bizim Bakanlığımızda yapılmış bir çalışma yok; birinci husus o.

Bir diğer husus, Sayın Dinçer söylemişti: "Trabzon Araklı Karadeniz'in en güzel bölgelerinden birisidir. Burada katı atık arıtma tesisi yapılması düşünülüyor. Bununla ilgili bir çalışma var mı?" Tabii bunu Çevre Bakanlığına muhakkak sorar, doğrusunu size iletiriz. Fakat daha önce biliyorsunuz Çamburnu? Çamburnu herhâlde dünyanın en güzel yerlerinden birisiydi, sarıçamın denizle buluştuğu ender yerlerden birisiydi. Pekâlâ da oraya da yapıldı. Ama bilin ki, bir katık atık arıtma tesisinin veya işleme tesisinin mutlaka Karadeniz'de bir yere yapılması lazım. Siz seçin desek, bilin ki bir başkası itiraz edecek. Ama bunun da mutlaka olması lazım. İnşallah Hükûmetimiz? Yani o bölgede en çok desteği alan parti. Yani oradaki halkı rahatsız ederse desteğini kaybeder. Dolayısıyla akıl almaz ki halkın iradesine aykırı bir faaliyet yapılsın. Oradaki halka danışarak, öyle emredici, buyur edici değil, yönetişimle, onların da fikrini alarak inşallah Karadeniz'in en uygun yerinde bu katı atık arıtma tesisi yapılır. Bu yapılacak ki çevre temiz kalsın.

Bak, biraz önce Adana'daki Sayın Vekilimiz dedi ki: "İşte plastikler var, torbalar var, temiz değil?" Neden? Katı atık arıtma tesislerinin veya işleme tesislerinin olmamasından dolayı. İnşallah Karadeniz'e de uygun bir yere yapılırsa Karadeniz'in de bu problemi çözümlenir.

Eskiden Karadeniz'e atılırdı ama deniz kendisine atılanı kabul etmez, bir şekilde, geri, tekrar size iade eder. Dolayısıyla da denize de atmamak lazım. Bunu karada işlemek lazım. İnşallah Türkiye geliştikçe, büyüdükçe çevreyle uyumlu, doğayla uyumlu katı atık arıtma tesislerini yapacaktır.

Sayın Dedeoğlu, Kahramanmaraş? Biliyorsunuz, ben Sivas Gürünlüyüm. Gürün'ün komşusu hem Afşin'dir hem Elbistan'dır. Maraş bize komşudur, kardeştir, öyle diyeyim. Çok iyi bilirim ama devlet turizm yatırımı yapmaz, devlet altyapıyı yapar. Ne yapar? Yolunu yapar. Devlet ne yapar? Havaalanını yapar. Çok eskiden otelleri yapmıştı ancak şimdi oteller yapmıyor, eğer bu düşünülüyorsa. Onun dışında altyapıyı devlet yapar, üstyapıyı eğer orada fizibılsa, yapılabilecekse, sürdürülebilecekse yapılır. Eğer ki biz beş yıldızlı farzımuhal herhangi bir otel yapsak işlemezse bu 70 milyonun hakkını orada gömmüş oluruz demektir ki bu da doğru olmaz. Kaldı ki benim Kahramanmaraşlı kardeşlerim de bunu istemez. Ama altyapının gelişmesi için, tarihî varlıkların restorasyonunun yapılması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ki ben, Kültür ve Turizm Bakanlığının da kendisine ayrılan kaynaklardan Kahramanmaraş'a gönderdiğini iyi biliyorum. Kaldı ki Maraş'ın bir mahallesinde de -dediği gibi- mükemmel bir taban mozaiği bulundu, dolayısıyla da orası da inşallah genişletilirse -ki kamulaştırmalar devam ediyor- çok güzel, Kahramanmaraş ilinde bir cazibe merkezi hâline gelecektir, bir çekim alanı olacaktır.

Tabii, Sayın Serindağ, dediğim gibi bizim Antep'le ilgili konuşuyoruz. Yani illerimize ne kadar yapılsa çok daha iyidir. Zatıaliniz de söylediniz ki çevre illere kıyasla Antep çok iyi bir yerde. Biz de onu söylüyoruz yani. Ancak Antep'in daha iyi yerde olması gerekir mi? Gerekir. Biz de onun için çalışıyor muyuz? Çalışıyoruz. Söyledim biraz önce. Bakanı da var. Bakanı olması çok daha büyük avantajlıdır. Sizin gibi milletvekilleri de var. Gördünüz, en azından Antep'i dile getiriyor. Dile getirirse de bizim milletvekillerimiz de var, onlar da inşallah hizmetleri takip ediyorlar, çok daha iyi bir yere gelecektir.

Tabii Antalya? Antalya'ya kesinlikle ben de katılıyorum. Antalya'ya daha önceki dönemde de acaba beş yıldızlı yapılan oteller yeter mi? Çünkü 500 bine yakın belki şey var veya daha fazla bir yatak kapasitesi var. Dolayısıyla da Antalya'yı daha fazla kullandırmamak, daha fazla kirletmemek lazım. Kirleniyor mu? Bence kirlenmiyor da yani. Ama bir taş yığını hâline de getirmemek lazım. Turizm Bakanlığı gerek bizim dönemimizde, on yıllık dönemde gerekse ondan önceki dönemlerde -onlara da aynı kefil olarak söylüyorum ki- Turizm Bakanlığının turizm bölgelerinde yapmış olduğu hiçbir imar planında çevre kirliliğine fırsat verilmemiştir. "Burayı Kültür ve Turizm Bakanlığı tahsis etti, imar planını onayladı fakat yapı çok kötü oldu." denilecek bir yer yok. Ancak Bodrum'da, Marmaris'te, gidip bakarsanız sahiller ikinci konutlarla dolmuştur; ne onları yapanlara faydası vardır ne de milletimize ne de devletimize bir faydası vardır. Dolayısıyla Turizm Bakanlığının tahsislerinden ve yönlendirmesinden çekinmemek gerekir diyorum. İnşallah Kaş'tan Anamur'a kadar, Alanya'ya kadar Antalya çok iyi bir yerde. 10 milyonun üzerinde bu yıl turist kabul etti. İnşallah bu seyir gidecektir ancak ben de katılıyorum ki, çok daha fazla, Antalya'nın betonlaşmaması gerekir.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Bakanım, ben Hükûmet olarak söylüyorum, bu, TOKİ'ye verilmesi Bakanlığın bir tasarrufu değil, Hükûmetin tasarrufu.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Evet, yani 125 bin metrekare alanın, 100. Yıl Alanı'nın dediğiniz gibi, TOKİ'ye stadyum artı ticari alan artı konut alanı olarak devredilmesi şeklindeki görüşünüzü de Çevre Bakanımıza aynen ileteceğim.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Çok teşekkür ederim Sayın Bakanım.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Estağfurullah.

Tabii, bu arada, Sayın Başkanım, muhterem milletvekilleri; bugün üzücü bir haber aldık, o da? Tabii, hepinizin de üzüldüğünü biliyorum. Gerçekten Türk şairlerinin, Türk düşünce hayatının önemli kilometre taşlarından biri olan?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, benim soruma cevap vermediniz henüz.

BAŞKAN - Süremiz sona ermişti ama size bir dakika ek süre vereceğim efendim.

Buyurunuz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hayır, önce benim soruma cevap verin, sonra onu söyleyin.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - "Her nesnenin bir hududu var ama aşka hudut çizilmiyor Mihriban'ım." sözlerinin yazarı olan Abdurrahim Karakoç Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. "Mekânı cennet olsun." diyorum. Bu ülkenin kültürüne, kültür binasına taş üstüne taş koyanı bu millet unutmaz, Abdurrahim Karakoç'u da unutmayacaktır. "Mekânı cennet olsun." diyorum.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.