GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: POSTA HİZMETLERİ KANUNU TASARISI (1/751) (S. SAYISI: 452
Yasama Yılı:3
Birleşim:99
Tarih:02.05.2013

CHP GRUBU ADINA SAKİNE ÖZ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Posta Hizmetleri Kanunu Tasarısı'nın birinci bölümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, AKP Hükûmeti bir süredir halkın malı demir yollarına karşı başlattığı yıkım sürecine bu hafta PTT ile devam ediyor. Demir yolu yasasıyla ülkeyi raydan çıkardığı yetmezmiş gibi, ülke çapındaki tüm PTT şubelerinin önüne birer bombalı kargo paketi bırakıyor.

Çıkarılan yeni yasalar neredeyse kamu binalarının camına "Tasfiye nedeniyle zararına satış" yazısı asıyor ama depodan dolaşıp arka bahçede gizli pazarlıklarla yeni şirketler kurmanın hesabını yapıyor. Yaptığınız her hukuksuz işlemin, her yanlış özelleştirme sürecinin faturası ise yurttaşın sırtına vergi olarak bindiriliyor. Hükûmet, özel sektöre neredeyse hiçbir külfet yüklemeden, kamu hizmeti alanlarını bir bir sermayeye açıyor.

Altyapının kurulma aşamasında "TCDD AŞ, PTT AŞ" gibi kamu şirketleri yaratıyor, sektörün hamallığını halkın ödeyeceği vergilere yükleyerek şirketleri rahat ettiriyor. Büyük şirketler neredeyse risksiz, dikensiz, mayınsız arazide at koştururken, yatırım olanağına kavuşurken, halkın daha ucuza hizmet almasını sağlayacak özel sektöre böylesine önemli bir alanda önemli yükümlülükler getirecek düzenlemelere yasa tasarısında yer verilmiyor.

Sayın Başkan, sükûneti sağlar mısınız?

Sayın milletvekilleri, gelin "serbestleştirme", "sürdürülebilir, uygulanabilir, finanse edilebilir hizmetler" gibi tekerlemeye benzeyen kavramlarla süslenen tasarıdan önce emeğin ve emekçinin nasıl sömürüldüğünü konuşalım.

Sayın Bakan, PTT çalışanları, memurundan sözleşmelisine, taşeronundan kadrolu işçisine kadar, özlük haklarının elinden alınmasına "Artık yeter!" diyor, taleplerini sıralıyor, eylem kararı alıyor ama siz görmezlikten geliyorsunuz.

Tasarıyı hazırlarken görüşünü almadığınız sendikalı işçiler bir odaya çekiliyor, istifa etmeye zorlanıyor, yasal bir eyleme katıldı diye haklarında soruşturma açılıyor. Her fırsatta size aktardığımız bu sorunları ne zaman çözeceksiniz?

İhaleleri alan taşeron kargo dağıtım şirketleri sigortaları ve maaşları eksik yatırıyor. 11 ilde kargo işçileri iki aydır maaş ve sigorta yüzü görmüyor, duruma itiraz edenler işten atılıyor. İşçiler alacakları için AKP'li milletvekillerinin kapısını çalıyor. "Ne yapalım, taşeronun iflas etmiş; bu borç devleti bağlamaz." rahatlığıyla işçiler başlarından savılıyor. 4 işçinin yapacağı işi 1 kişi uzun mesailerle görmeye çalışıyor, siz ses çıkarmıyorsunuz.

Hükûmetiniz, kamu hizmetini öyle bir ciddiyetsizlikle yürütüyor ki birçok yerde kargo çalışanı taşeron işçiler şahsi araçlarıyla ve motorlarıyla dağıtım yapıyor; maaş alamadıkları gibi, hizmet aksamasın diye de mazotu kendi cebinden ödüyor.

Taşeron firmalar dikkatli incelemelerden geçmiyor olacak ki, ya ihaleyi aldığının ilk ayı iflas bayrağını çekiyor ya da tazminat ve izin hakkı kazanmasın diye işçileri yıllık değil, iki ya da altı aylık sürelerde sözleşmelerle kendisine bağlıyor. Herhangi bir hak iddia etmesin diye işçinin elinden imzalı kâğıt alınıyor. Sözleşmeler, çalışan haklarına aykırı son model kölelik sistemi içeriyor.

Sayın milletvekilleri, en son geçtiğimiz çarşamba günü birçok ilde taşeron firmalarla sözleşmeler feshedilince işçiler iki aylık alacakları ve yatmayan sigorta primlerini de alamadan evlerine gönderildi. İşte, posta çalışanlarını artık isyan etme noktasına getiren bir baskıcı hükûmetle karşı karşıyayız.

Sözü dinlenmeyen ve o çalışanlardan Kütahyalı Postacımız Nevzat Çoban yaşadığı sıkıntıları anlatmak için son çareyi film çekip İnternet'te yayınlamakta buldu; yıpranma hakkı talebini anlattı ve tıklama rekoru kırdı. Siz ise bu görüntüleri, sendikaların ve derneklerin uyarılarını görmezden geldiniz, yine büyüklerinize oynadınız, uluslararası şirketlerin dayatmalarına, AB'nin zorlamasına eyvallah ettiniz.

Sayın Bakan, taşeronlaşmanın ülke sorunu olduğundan bahsettiniz ama sorunu siz yarattınız, çözecek olan da sizsiniz. Biz verdiğimiz sözün arkasındayız. Bizim iktidarımızda taşeron işçi çalıştırmaya son vereceğiz.

Değerli milletvekilleri, AKP'nin ülkeyi posta alanında geçen hafta itibarıyla getirdiği durum işte budur. Şimdi, Sayın Bakan kalkmış, posta hizmetinden bahsediyor. Sayın Bakan, bize gelin, önce şunu açıklayın: Bu tasarı kime hizmettir, bu nasıl bir ticari ilişkidir? PTT'yi şirketleştirmek yerine, kamu hizmetini temel alan, bir kamu işletmeciliği bakış açısıyla gözden geçiren, özerkliği koruyan, kamu iktisadi kuruluşu kimliğini terk etmeyen bir yapıda tutmak çok mu zor? Öve öve bitiremediğiniz PTT ne oldu da birden gömlek değiştirdi?

Bu tasarının içinde emekçinin hakları geçmiyor, bu tasarı yasalaşmadan çalışanın tasası büyüyor. AKP şirketleşme sevdasıyla ve ticarileşme uğruna kamu hizmeti anlayışını elinin tersiyle itiyor. Şu sıralarda oturan ve tasarıya kabul oyu vermeye hazırlanan siz milletvekilleri, verdiğiniz kabul oylarıyla biliniz ki idari hizmet sözleşmesi adıyla iş güvencesi kariyer olanaklarını, emeklilik hükümlerini tırpanlıyor, taşeronlaşmaya çanak tutuyorsunuz; son derece muğlak bir millî güvenlik tanımı getiriyorsunuz.

Anayasa'ya aykırı bir biçimde, bir yasa yoluyla ve devlet eliyle özel şirkete imtiyaz hakkı veriyorsunuz. Bakanlığın, aşırı yetkilerle istediği gibi at oynatmasına zemin hazırlıyorsunuz. PTT AŞ Genel Kuruluna göstermelik yetkiler veriyorsunuz. PTT AŞ'nin dolgun maaşlı Yönetim Kurulu üyelerini, Sayın Binali Yıldırım ve Ali Babacan'ın işaret edeceği şanslı kişiler arasından Genel Kurula atama görevi yüklüyorsunuz. PTT AŞ Yönetim Kurulu üyelerinin maaşını güzelleştirirken yargılanmalarını zorlaştırıyor, onlara âdeta korunaklı ve ayrıcalıklı bir alan oluşturuyorsunuz. İş gücü maliyetini taşeron eliyle düşürüp iş güvencesini bitiriyor, PTT zararlarını işçinin sırtına basarak kapatmaya odaklanıyorsunuz.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun özerkliğine uygulamada son vererek Ulaştırma Bakanının emir erine dönüştürüyorsunuz. Bu kurumu, rekabete ilişkin konularda, hiç yoktan yere Rekabet Kurumu ile çatışmaya sokuyorsunuz. PTT'yi tümüyle özelleştirmeye, TELEKOM gibi halkın mal varlığını yok pahasına uluslararası tekellere altın tepside sunmaya kendinizi adıyorsunuz. PTT'yi devlet tekelinden alıp büyük özel sektör tekellerine sunuyorsunuz. Ancak ve ancak yasayla düzenlenebilecek temel hükümleri Bakanlığın yetkisine, takdirine bırakıyorsunuz, Meclisimizin yetkisini gasbediyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, birçok hükmü Anayasa'ya, bu alanı düzenleyen temel kanunlara, rekabet hukukuna aykırı ilerleyen süreçte, halka, PTT emekçilerine ve en önemlisi, gelecek kuşaklara nasıl dürüst bir cevap ve hesap vermeyi düşünüyorsunuz?

Sayın Bakan ve Mecliste neye el kaldırıp indirdiğini bilmediğini, artık itiraf etmekten çekinmeyen sayın AKP milletvekilleri, bu tasarıyı size kimlerin hazırlattığını, kime yaranmaya çalıştığınızı açıklamak, daha geçtiğimiz hafta işinden olan kargo işçilerinin hakkını iade etmek zorundasınız. Emekçi eli değmeden hazırlanmış, sağlıksız koşullarda hazırlandığı her hâlinden belli cıvık malzemenin hamurunu kim kardı, arkasında kim durdu, terini kim sildi, size "serbestleştirme" soslu bu özelleştirme ziyafetini kim sipariş verdi? Bu soruları?

Bugünden birikmiş uluslararası tekellerin sorununu dert edinmiş, kamu hizmetini rafa kaldırmış, tıkanan taşımacılık sektöründe özel şirketler lehine, ve emeğin aleyhine tavır almış bu tasarının Türk halkına hiçbir yararı yoktur.

Yüce Meclisi saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)