| Konu: | GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK?ÜN ÖLÜMÜNÜN YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 10.11.2011 |
EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Büyük Atatürk'ün ölüm yıl dönümü nedeniyle söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kutsal toprağımız Anadolu'da, burada doğmuş olmanın bazen hüznünü yaşarız hep birlikte, bazen ve çoğu zaman aslında mutluluğunu yaşıyoruz hep birlikte. Bizler bugünleri borçlu olduğumuz, o, kalbimizde her zaman genç, devrimci Mustafa Kemal'i anıyoruz bugün. Bu ulusun yetiştirdiği, bu coğrafyanın ezilen halklarının Büyük Önderi Mustafa Kemal'i anıyoruz hep birlikte. Aynı Anadolu'da yaşamak gibi aslında anıyoruz onu. Onun devrimleriyle aydınlanmanın mutluluğu ve başladığı devrimleri tamamlayamamanın, layıkıyla geliştirip özümsememiş olmanın da hüznünü yaşıyoruz.
Dünyevi başarılara bu kadar yakın, parlak bir kişilik neden bu yolu seçti hiç sordunuz mu kendinize değerli milletvekilleri? Çünkü gerçek devrimci, başka şeyleri seçme şansı yüksek olmasına karşın yine de devrimi seçendir. O, tüm yoksunluklara, saldırılara karşın bu yolu seçti. Emperyalizmle kolay bir iş birlikçiliğini, rahat, sağlıklı ve uzun bir yaşamı değil, zorlu olanı, bağımsızlık ve özgürlük ve halkın egemenliği ülküsü için bu coğrafyanın en büyük devrim efsanesini bize bırakarak erkence göçüp gitmeyi seçti. Yoktan var ettiği bu şehri ve yoksul Anadolu'nun ihmal edilmiş kızlarına da yol açtığı, bizlere yol açtığı bu Meclisi ve en önemlisi tılsımlı bir bağımsızlık ruhunu bize bırakarak erkence göçtü, gitti.
Bağımsızlık efsanesi onu yetiştiren bu ulusta ve beslendiği topraklarda gizli. Bu genç devrimciyi yetiştirmenin mutluluğunu, bu uğurda, doğduğu toprakları ve evini bir daha hiç görememesinin de şefkatini ve hüznünü yaşıyoruz aslında.
Onun devrimi, ülkelerin çoğunluğunu azınlığına, yani emperyalizme hizmetkârlığa bir başkaldırıdır ve bizim onun başlattıklarını tamamlamak ve geliştirmekten başka da bir seçeneğimiz yoktur. Onun ifadesiyle "esir, soysuz ve dalkavuk olmamak, iş birlikçi bir rejime biat etmemek" için yarım kalanları tamamlamalıyız. Bize söylemeyi, yapmayı, hatta düşünmeyi yasaklamaya çalışanlara inat biz bunu yapmalıyız. Onun devrimlerinin, yöneten herkese örnek olmasını diliyorum.
Ben, öncelikle, bu Meclisi kazanımlarına sahip çıkmaya, halkın iradesinin tutsak edilmesine, ülkemizde özgürlüklerin gün gün karanlığa sürüklenmesine karşı çıkmaya ve bunun üzerinde hâlâ düşünmeyenler varsa onları düşünmeye davet ediyorum. Aydınlanma devrimine, cumhuriyete, demokrasiye, özgürlük ve çağdaşlığa her biçimde ve her kılıkta yapılan saldırılara karşı mücadele borcumuzdur değerli arkadaşlar. Bunu, daima saygın ve daima genç o devrimciye borçluyuz, hepimiz borçluyuz. Ruhu şad olsun.
Teşekkürler. (CHP sıralarından alkışlar)