GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TUNCELİ MİLLETVEKİLİ KAMER GENÇ?E KONUŞMASI SIRASINDA SALDIRIDA BULUNMASINDAN DOLAYI KINAMA CEZASI VERİLMESİ HUSUSUNU GENEL KURULUN OYUNA SUNMASI NEDENİYLE BAŞKANIN TUTUMU HAKKINDA
Yasama Yılı:2
Birleşim:17
Tarih:10.11.2011

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclis Genel Kurulundaki disiplin açısından bütün grupların imzaladığı Danışma Kurulu önerileri geldiği zaman, buna bütün üyelerin -yeni arkadaşlarımız bilmeyebilir ama, artık, onlar da acemi sayılmaz, bir ayı geçti- uymaları gerekir. Tabii ki bu ayrı bir iç grup hukuku, disiplin hukuku, ayrı bir konu, ben bunu ayrı bir kenara koyuyorum ama hepimizin buradaki disipline, grup kararlarına, Danışma Kurulu kararlarına saygılı olup onu işlevsel kılmamız gerekir; bu ayrı bir konu.

Şüphesiz, İç Tüzük konuşmacının, hatibin de davranışlarını belirlemiştir ve buna karşı da Başkanlığın alacağı tedbirleri de. Ve ilk kez yaşamıyoruz, zaman zaman geçen dönem de oldu, Sayın Genç'in konuşmaları döneminde bu tür elektrikli anlar oldu. Keşke Meclis Başkanı o ara bir beş dakika ara verseydi veya idare amiri olarak da AK PARTİ'nin değil CHP'nin bir idare amiri gelseydi, Kamer Genç de yanında olsaydı.

Şimdi, bütün bunlar bir yana? Ama tutanakları özellikle istettim çünkü yakın oturuyorum ve benim gözlemlediğim bir fiilî saldırı, itekleme durumu oldu ve tutanaklara da geçmiş. Şimdi bu fiilî saldırı durumunun karşısında biz arkada konuştuk grup başkan vekilleri olarak ve dedik ki: "İç Tüzük'ün 160'ıncı maddenin dördüncü fıkrası `Saldırıda bulunmak' diye bir hüküm koymuş, buna giriyor, çok açık ve net." O zaman, bunun gereği yapılmalı. Bunun da gereği, doğrusu bir özür dilemeyle? Üstelik de İdare Amiri olan bir arkadaş, görevin sorumluluğu daha fazla. Bunu bir özür dileme yöntemiyle geçiştirmek gerekir ve bu fiilî saldırının kabul, tasvip görmeyeceğinin belirtilmesi Meclis Genel Kurulunun ahengi açısından söz konusu ama şunu gördük: Özür dilenmedi, savunma verilmedi, tutanaklar ortada ve oylama yapıldı. Yani şimdi oylarınız, çoğunluğunuz vardır diye sizin, grubunuzun fiilî bir saldırıyı aklama hakkınız var mı? Var mı?

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Zorbalığı tasvip oylaması!

HASİP KAPLAN (Devamla) - Zorbalığı aklama hakkınız var mı? Adınız "Adalet" arkadaşlar! Adınız "Adalet"se daha çok düşüneceksiniz. Asla, bu oy çoğunluğunuzun olması, Sayın Genç tahrik bile etse Sayın Uslu'nun fiilî saldırısının savunma ve gerekçesi olamaz. Fiilî saldırının mutlaka ya cezası verilir ya özür dilenir, bunun başka yolu yok. Burada siz bunu tamir etmek zorundasınız, etmediğiniz takdirde, bu kürsünün masuniyeti kalmaz arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Kürsü masuniyetiyle alakası yok bu işin.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Zorbalıkla alakası var Elitaş.

AHMET YENİ (Samsun) - Kürsü işgal altındaydı, işgal.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Milletin kürsüsü işgal altındaydı.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kaplan.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Burada, benim gözümün önünde saldırı oldu.

AHMET YENİ (Samsun) - Kürsüyü işgal ettiniz!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - İşgal altındaydı? "Saldırı" yanlış.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Gözünüzün önünde oldu.