GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLÜ SORU ÖNERGELERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:103
Tarih:08.05.2012

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerimin başında hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri tarafından şahsıma, Sayın Başbakanımıza ve İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim Şahin'e yöneltilen sorular hakkında sözlü cevapları arz etmek üzere huzurunuzdayım. Cevapları sıra sayısına göre vereceğim takip açısından belki daha kolay olur diye.

Birinci cevabım, Sayın İdris Naim Şahin'e Tokat Milletvekili Sayın Reşat Doğru'nun sorduğu (6/23) sayılı sorusunun cevabıdır:

Niksar-Erbaa arasındaki tarihî Talazan Köprüsü'ne ilişkin bir soru. Konu Tokat Valiliğine incelettirilmiş olup Niksar ve Erbaa ilçeleri arasındaki tarihî Talazan Köprüsü'nün bakım ve onarım çalışmalarına, Samsun Karayolları 7'nci Bölge Müdürlüğünce yapılan ihale doğrultusunda 11/10/2010 tarihinde başlanılmış, 31/12/2012 tarihinde köprü tamamlanarak faaliyete geçeceği planlanmaktadır ve çalışmalar devam etmektedir.

Ardahan Milletvekili Sayın Ensar Öğüt'ün (6/61) sayılı sorusu. Ardahan ili Damal ilçesi Seyitören köyü ve orayla alakalı bir  soru. Soruyu okumuyorum, cevabı paylaşmak istiyorum:

Bilindiği üzere, 24/5/1985 gün ve 18763 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan Camilerin Bakım Onarım Temizlik ve Çevre Tanzimi Yönetmeliği'nin 8'inci maddesi uyarınca cami ve mescitlerin iç ve dış aydınlatmaları ile ses ve ışık düzenlemeleri, elektrik tüketimleri Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürlüğünce ücretsiz olarak karşılanmakta idi. 19 Ocak 2002 tarih ve 24645 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 1'inci maddesinin birinci fıkrasında: "Kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz ve indirimli tarife uygulanamaz." Son fıkrasında da: "Bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri  düzenleyici işlemler ile diğer işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz ve indirimli tarife uygulamalarına 31.12.2001 tarihinden itibaren son verilir." hükümleri getirilmiştir. Ancak 4736 sayılı Kanun'un 1'inci maddesinin dördüncü fıkrasına dayanılarak çıkartılan ve 23/5/2002 tarih 24763 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan 12/4/2002 tarihli 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki kararın 2'nci maddesinin (f) fıkrasıyla ibadethaneler, cami, mescit, kilise, havra ve sinagog ile ilgili genel aydınlatma yerleri ile il, ilçe, belde ve köylerdeki cadde ve sokak ile kamuya ait ücretsiz girilen park ve bahçe gibi halka ait açık yerler 4736 sayılı Kanun'un 1'inci maddesinin 1'inci fıkrası hükmünden muaf tutulmuştur. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na 26/7/2008 tarih ve 26948 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un geçici 17'nci maddesinde "Güvenlik amacıyla yapılan sınır aydınlatmalarına ait tüketim giderleri İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen ibadethanelere ilişkin aydınlatma giderleri ise Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır." hükmü yer almaktadır. Söz konusu geçici maddede de ifade edildiği gibi, ibadethanelerin aydınlatmaya ilişkin elektrik giderlerinin Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinden ödeneceği hükme bağlanmıştır.

Yine, yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, ibadethane kapsamına cami, mescit, kilise, havra ve sinagog girmektedir ancak yıllık bütçeye konulan ödeneklerle ibadethanenin elektrik giderlerinin cüzi bir miktarının karşılanabildiğini de ifade etmek isterim.

Bir diğer soru, Kütahya Milletvekili Sayın Alim Işık'ın (6/220) sayılı sorusu: Hac ve umre organizasyonlarının çeşitli kademelerinde kafile başkanı, din görevlisi, bayan irşat görevlisi, ekip personeli, idari personel, muhasebe ve bilgisayar personeli, yemekhane kontrol memuru gibi unvanlarda görevlendirilecek personelle ilgili her yıl Diyanet İşleri Başkanlığınca personel seçimine ilişkin kriterleri içeren bir talimat düzenlenmektedir. Nitekim, "2011 Yılı Haccı Personel Seçimine İlişkin Kriterler" adıyla yayınlanan talimatta, müracaat edecek personelde yaş, hizmet, bir önceki yılda hac ve umre organizasyonları ile yurt dışında bir aydan fazla görev almamaları gibi kriterler yer almaktadır. Söz konusu talimatta yer alan kriterleri haiz personelden hac ve umre organizasyonlarında görev almak üzere müracaat eden personel, Bakanlıkça oluşturulan komisyonlar tarafından mülakat ve değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Personelin mülakat ve değerlendirme sonucu performansı, toplam hizmet yılı ve daha önceki yurt dışı görevlendirmeleri ve görevin özelliği de dikkate alınarak belirlenen kriterleri haiz olan personel arasından seçim yapılmaktadır.

İki: Umre ve hac döneminde görevlendirilen personelin seçiminde siyasi tercihlerin öne çıktığı ve AK PARTİ'ye yakın kişilere öncelik verildiği iddiaları gerçek dışıdır, asılsızdır. Öncelik, yapılan sınavda elde edilen başarıya göredir. Kimsenin lehine veya aleyhine subjektif bir değerlendirme yapılması söz konusu değildir.

Üç: 2011 yılı hac ve umre organizasyonlarında görevlendirilen personelin sayısı ve görevlendirildiği grubu gösterir listeyi ve rakamları paylaşmak istiyorum:

2011 yılı hac organizasyonunda görevlendirilen personelin sayısal listesi, ekip adıyla beraber: Hac idare merkezinde 23; protokol görevlileri 6; denetim, gözetim ve rehberlik ekibi 31; fetva, irşat ve eğitim ekibi 62; Mekke kiralama, iskân ve koordinasyon ekibi 40; Medine kiralama, iskân ve koordinasyon ekibi 25; basın görevlileri 17; Mekke karşılama ve yer personeli 121; Medine karşılama ve yer personeli 61; Medine havalimanı karşılama, uğurlama personeli 17; Mekke servis ekibi 142; Mekke sağlık ekibi 66; Medine sağlık ekibi 33; Mekke'ye ayniyat ekibi 639; Medine'ye ayniyat ekibi 225; Cidde havalimanı ekibi 28; hacı eşyalarını nakil ekibi 54; sağlık ekibi 581; kafile başkanı 435; din görevlisi 1.978, toplam 4.584.

2011 yılı umre organizasyonlarında görevlendirilen personel sayısı, unvanlarıyla beraber: Ekip başkanı 8, sorumlu 20, denetim ekibi 20, ekip personeli yani tercüman 122, ekip idari personeli 133, teniysen 2, irşat sorumlusu 21, irşat görevlisi 202, sağlık personeli doktor olarak 25, sağlık personeli hemşire olarak 24, sağlık Medine hastanesi 2, kargo sorumlusu 3, kargo personeli 40, kargo gümrük 6, kargo PTT'yle ilgili 6, anket ramazan ayıyla ilgili 4, aşçı 10, şoför 24, hizmetli 16, din görevlisi 3.850, kafile başkanı 712, muhasebe personeli 8 olmak üzere, toplam 5.258.

Dört: Kafilelerde görevli din görevlileriyle ilgili Diyanet İşleri Başkanlığına ulaşan şikâyetler hakkında gerekli inceleme ve soruşturmalar yapılmakta, ilgili yasal mevzuatta öngörülen disiplin hükümleri titizlikle uygulanmaktadır.

Yine, Kütahya Milletvekilimiz Sayın Alim Işık'ın (6/222) sayılı sorusuna ilişkin cevaplarım aşağıdaki şekildedir:

1) 26/10/2011 tarihi itibarıyla Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Kur'an kurslarında 870 sözleşmeli Kur'an kursu öğreticisi görev yapmaktadır.

2) Söz konusu Kur'an kursu öğreticiliği alımları KPSS puanı baz alınmak ve en yüksek puandan başlanmak suretiyle adayların tercihleri dikkate alınarak öncelikle hafızlık belgesine sahip ilahiyat fakültesi mezunları arasından, dolmaması hâlinde ilahiyat fakültesi mezunları arasından, dolmaması hâlinde yine, hafızlık belgesine sahip en az ilahiyat ön lisans mezunları arasından, yine kontenjanın dolmaması hâlinde en az ilahiyat ön lisans mezunları arasından, yine dolmaması hâlinde öncelik hafızlık belgesine sahip en az imam-hatip lisesi mezunları arasından, bunlardan da dolmaması hâlinde en az imam-hatip lisesi mezunları arasından yapılmaktadır. İşe alımlarda siyasi tercihlerin öne çıkması söz konusu değildir, bu yöndeki iddialar yukarıdaki kriterler de dikkate alındığında gerçek dışı bir iddiadır, aslı yoktur.

3) Sözleşmeli Kur'an kursu öğreticilerinin sosyal haklarının bulunmadığı iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Bu personelin sosyal hakları 06/06/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'yla yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'da belirtilmiştir. Bu esaslar çerçevesinde hazırlanan sözleşme metnine göre kişilerle sözleşme imzalanmaktadır, herhangi bir ayrım söz konusu değildir.

4) Bilindiği gibi, Hükûmetimizce sadece Kur'an kursu öğreticileriyle ilgili değil genel olarak sözleşmeli personel lehinde düzenlemeler yapılmış, 2/6/2011 tarihli ve 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kamuda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4'üncü maddesinin (b) fıkrası ile 4924 sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli personel pozisyonlarında çalışanların memur kadrolarına atanması sağlanmıştır. Kur'an kursu öğreticileriyle ilgili olarak ise 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'a 653 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 13'üncü maddesiyle eklenen geçici 17'nci maddede, Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Kur'an kurslarında valilik veya kaymakamlık onayı ile eğitim öğretim dönemi içinde fahri olarak veya ek ders ücreti karşılığında görev yapan ve maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde müracaat edenlerden, Başkanlıkça verilmiş yeterlilik belgesine sahip olmak şartıyla toplam beş yıl ve daha fazla hizmeti bulunanlar ile 1/1/2005 tarihinden itibaren toplam bir yıl ve daha fazla hizmeti bulunanların doğrudan, 1/1/2005 tarihinden itibaren toplam bir yıl ve daha fazla hizmeti bulunduğu hâlde yeterlilik belgesi olmayanların ise Başkanlıkça açılacak mesleki yeterlilik sınavına katılarak başarılı olmaları hâlinde Kur'an kursu öğreticisi kadrolarına atanabilmeleri imkânı getirilmiştir.

Yine, Kütahya Milletvekilimiz Sayın Alim Işık'ın (6/231) no.lu sorularına cevaplarımız:

1) Diyanet İşleri Başkanlığı, hac organizasyonunda, konaklama türlerine göre tespit edilen hac ücretleri, Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu tarafından tespit edilen tavan ücretler baz alınarak, Suudi Arabistan'a gidiş-dönüş uçak bileti, Mekke ve Medine bina otel kirası, Mekke ve Medine'de verilecek yemek bedeli; Cidde, Mekke, Medine ve Meşair intikal ücreti; görevlendirilen çeşitli görev ve unvandaki personelin harcırahı, sağlık hizmetleri, hac malzemeleri ile yurt içinde ve yurt dışında kendilerine verilen diğer hizmetler karşılığı olarak Hac ve Umre Komisyonu tarafından belirlenmekte olup, bu hususta Diyanet İşleri Başkanlığının kâr etme ve kazanç sağlama gibi bir amaç ve düşüncesi bulunmamaktadır.

2) Hac ve umre fiyatları yıllar itibarıyla aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde uygulanmıştır:

2002 yılında 1.620 dolar artı 210 milyon TL, 2003 yılında 2 bin Amerikan doları, 2004 yılında 2 bin Amerikan doları, 2005 yılında 2.030 Amerikan doları, 2006 yılında 1.900 avro, 2006-2007'de 2.100 avro, 2007 yılında 2.200 avro, 2008 yılında 2.200 avro, 2009 yılında 2.465 avro, 2010 yılında 2.465 avro, 2011 yılındaysa 2.730 avro olarak uygulanmıştır.

Umre fiyatları ise 2002 yılında on dört günlük müstakil umre 690 Amerikan doları, 2003'te yine on dört günlük umre 625 Amerikan doları, 2004 yılında on beş gün normal umre 530 Amerikan doları, 2005 yılında on sekiz günlük umre 530 avro, 2006 yılında 4 kişilik odada 690 avro, 2007 yılında 4 kişilik odada 860 avro, 2008 yılında 4 kişilik odada 860 avro, 2009'da yine 4 kişilik odada 860 avro, 2010 yılında 4 kişilik odada 860 avro, 2011 yılında 3 kişilik odada 985 avro olarak uygulanmıştır.

3) Hac ve umre ücretleriyle ilgili olarak hac ve umre fiyatlarını etkileyen en önemli unsurlar yurt dışı harcamalarıdır. Özellikle son yıllarda Mekke'de Harem'in çevresindeki bazı bina ve otellerin yıkılması nedeniyle hacıların iskân edilecekleri bina ve otellerin kira ücretlerinde önemli artışlar meydana gelmiştir. Ayrıca, her yıl hac ve umre organizasyonlarında sunulan hizmet kalitesi artmaktadır. Ayrıca, uçak bilet ücretlerinde de döviz bazında artışlar olmaktadır. Döviz bazında gerçekleşen bu artışlara rağmen, Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu hac ve umre ücretlerinde zorunlu artışı makul bir düzeyde tutmaya özen göstermiş ve zorunlu olmadıkça hac ve umre ücretlerine zam yapılmamıştır.

4) Yapılan araştırmalarda, hac ve umre ücretlerinde devlet tarafından vatandaşlarına sübvanse uygulayan ülkeler dışarıda bırakıldığında, hacılara sunulan hizmet standardı ve servis kalitesi itibarıyla ülkemizden daha ucuza hac ve umre organizasyonu düzenleyen ülke bulunmamaktadır.

Ardahan Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğüt'ün (6/429) no.lu sorusuna cevabımız: Burada Ardahan ili Hanak ilçesinin bazı köylerindeki camilerdeki abdesthanelerle ilgili sorusu var, Sayın Vekilim bizden daha iyi biliyorlar sorusunu.

Diyanet İşleri Başkanlığına söz konusu köylerdeki camilere abdesthane yapılmasıyla ilgili herhangi bir talep bugüne kadar gelmemiştir. Ancak adı geçen köylerdeki camilerin ihtiyaçlarının giderilmesi için talepte bulunulması hâlinde gerekli yardımlar yapılacaktır.

Ayrıca, Diyanet İşleri Başkanlığı yetkililerine de konuyla ilgilenmeleri hususunda gerekli talimat verilmiştir.

Kocaeli Milletvekilimiz Sayın Lütfü Türkkan'ın (6/537) sayılı sorusuna cevabımız: Ülkemiz genelinde cami ve mescitlerin tamamı hayır işleri kapsamında şahıslar, dernekler ve benzeri kuruluşlar tarafından yapılmakta, mülkiyeti de hazineye veya köy tüzel kişiliklerine veya derneklere veya vakıflara veya şahıslara ait olabilmektedir.

3194 sayılı İmar Kanunu ile imar planları ve yapılaşma konularında ilgili belediyeler, köyler, şehirlerde ise valilik, çevre ve şehircilik il müdürlüğü ve 4928 sayılı Kanun'la da cami yapımı hususlarında mülki idare amirleri de yetkili kılınmıştır. Ancak bugüne kadar Türkiye'de cami yapım uygulamalarına baktığınızda, camileri vatandaşların kurdukları dernekler, vakıflar tarafından yaptırdıkları veya özel şahıslar vasıtasıyla yapıldığı veya köy muhtarlarının kendi topladıkları köydeki imece usulüyle yaptırıldığı görülmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından doğrudan yapılan cami bulunmamaktadır, ancak Diyanet İşleri Başkanlığı yapımı devam eden camilere, derneklere zaman zaman cüzi yardımlarda bulunabilmektedir.

Ardahan Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğüt'ün (6/711) sayılı sorusuna cevabımız: Yine Kars ilimizin merkez ve ilçelerinin bazı köylerindeki camilerin boya badanasıyla alakalı bir husus. Söz konusu ilimiz ve ilçelerdeki camilerimizin badana boya, bakım ve onarımlarıyla ilgili taleplerini bu noktada da yoklattırdık. Diyanet İşleri Başkanlığına bu yönden bir talep iletilmemiş, talepleri mutlaka iletirlerse ilgilenilecek. Ancak buna rağmen, buradaki talep iletilmesine bakılmaksızın ihtiyaçların bulunması hâlinde yardım yapılması konusunda talimat verildi, zannedersem onun takibi yapılıyordur, Sayın Milletvekilimiz de takibini yapabilir onun.

Bir diğer sorumuz, yine Sayın Ensar Öğüt'ün (6/715) sayılı sorusu. Yine Kars ilinin bazı köylerindeki camilerin bir bölümünde abdesthane bulunmamasıyla alakalı soruları var; söz konusu ilimiz, Kars ilimiz ve ilçelerindeki camilerimizin boya badana, bakım ve onarımlarıyla ilgili ihtiyaçlar? Yine aynı cevaplar, çünkü bu konuda bir talep olduğunda Diyanet bakıyor. Bugüne kadar müftülüklerimize bu yönde bir talep iletilmemiştir, ancak sorunuz üzerine bu konularla alakadar olunması hususunda gerekli talimatlar verilmiştir.

Camilerde morg hizmetleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yürütülmemektedir. Bu konudaki hizmetler belediyeler, köy tüzel kişilikleri, sağlık kuruluşları ve diğer ilgililer tarafından yapılmaktadır; camilerde böyle bir hizmet sunumu şu an bulunmamaktadır.

Şanlıurfa Milletvekili Sayın İbrahim Binici'nin (6/986) numaralı sorusuna cevabımız: 05/07/2011 tarih ve 2429 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı yazısına istinaden Şanlıurfa iline tahsis edilen toplam 477 sözleşmeli imam-hatip, boş bulunan ve durumu müsait olan köy ve mezralara yerleştirilmiştir. Akziyaret bucağı Bölücek köyüne ise o tarihte imamın ikamet edebileceği bir mesken temin edilemediğinden imam-hatip verilememiştir ancak Şanlıurfa İl Müftülüğü yetkilileri köy muhtarıyla ivedi olarak temasa geçip ikamet edebileceği bir imkân sağlandığında, oraya imam verilebilecektir. Yani maalesef, burada imamın kalabileceği bir konut temin edilememesi nedeniyle verilmemektedir. Eğer buradan köylü kardeşlerimiz bizi izliyorlarsa, bu konuda yardımcı olurlarsa, oraya yeni atamalarda derhâl yeni bir arkadaşı görevlendireceğimizi duyurmak isterim.

Ardahan Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğüt'ün (6/1056) numaralı sorusu: Yine Ardahan il ve ilçelerinde müftülüklerimize bağlı cami ve Kur'an kurslarımızın birçoğunun tanıtıcı tabelaları okunmakta olup Posof ve Çıldır ilçe müftülüklerinde tanıtıcı tabelaları okunmayan cami ve Kur'an kurslarına yeniden tabela yazılması hususunda gerekli talimat verilmiştir. Oradaki sıkıntıları arkadaşlarımız giderecektir.

Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlu'nun (6/1106) numaralı sorusuna cevabımız: İlk defa imam-hatip ve müezzin-kayyımlığa atanacakların hangi usullerle atanacağı, 23/12/2011 tarih ve 28151 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Vaizlik, Kur'an Kursu Öğreticiliği, İmam-Hatiplik ve Müezzin-Kayyımlık Kadrolarına Atama ve Bu Kadroların Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği ile belirlenmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 86'ncı maddesine göre kanuni izin, geçici görev, askerlik, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma gibi nedenlerle görevden ayrılan imam-hatiplilerin yerine vekâleten, asil imam görevine dönünceye kadar geçici süreyle görevlendirme yapılmaktadır. Dolayısıyla, bu kadrolar esasen dolu kadrolar olup Bakanlığın da söz konusu personelin kadroya geçirilmesiyle ilgili şu anda herhangi bir çalışması yoktur.

2010 yılında, hatırlanacağı üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisinde gruplarımızın da iştirakiyle, görev yapan vekil imam-hatiplere, belli şartları taşımak kaydıyla kadro verilmesine ilişkin kanun çıkmıştı; en son çıkan kanun 2010 yılı. Onlardan geriye kalan zannedersem 300 civarında bu durumda olan görevlimiz var ama onların kadroları dolu kadrolar, yurt dışından veya askerden döndüğü zaman o görevler sona ermektedir. Şu anda da vekil imam-hatiplere kadro verilmesine ilişkin bir çalışmamız bulunmamaktadır.

Ardahan Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğüt'ün (6/1222) sayılı sorusuna cevabımız: Gümüşhane ve Bayburt il ve ilçelerimize bağlı camilerimiz ve Kur'an kurslarının tabelalarında, tespitlerimize göre herhangi bir problem bulunmamaktadır.

Bayburt merkez ve ilçe müftülüklerine bağlı cami ve Kur'an kurslarında, kış şartları nedeniyle soğuktan boyaları bozulmuş olan tanıtım tabelaları yeniden yazdırılarak standart hâle getirilmesi çalışmalarının talimatı verilmiştir.

Düzeltiyorum, Gümüşhane merkez ve ilçe müftülüklerine bağlı cami ve Kur'an kurslarının tabelalarında herhangi bir sorun yok; Bayburt'ta sorunu olanlar var, bunlarla ilgili de çalışma talimatı verilmiştir.

Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlu'nun (6/1368) numaralı sorusuna cevabımızdır: Kahramanmaraş ili genelinde 25 vaiz görev yapmakta olup vaizi olmayan ilçesi bulunmamaktadır. 2011 yılında il genelinde 5 vaizin ataması yapılmıştır. Ayrıca, Çağlayancerit ilçesine 1 vaizin atama işlemi de devam etmektedir.

Kahramanmaraş ili genelinde 23 açıktan imam-hatip, 7 Kur'an kursu öğreticisi, 78 sözleşmeli imam-hatip, 25 sözleşmeli Kur'an kursu öğreticisi, 5 sözleşmeli müezzin-kayyım, 3 açıktan sabık imam-hatip ataması yapılmıştır. 2012 yılında 186 adet fahri Kur'an kursu öğreticilerinin kadroya atanmaları için teklifleri yapılmıştır. Kahramanmaraş Müftülüğünün 70 adet imam-hatip kadrosuna ihtiyaç olduğu bilgi notu dâhilinde bildirilmektedir. 2012 yılında yapılacak atamalarda ihtiyaç oranında atamalar tamamlanacaktır. 2012 yılında ramazan ayına kadar bizim 9 bin civarında, 3 bini kadrolu, diğeri sözleşmeli olarak imam-hatip ataması yapılacaktır. Ramazan ayından önce de bu yapılacak atamalar görevlerine başlayacaklardır. Büyük bir ihtimalle ramazan ayı başlamadan önce şu anda görevlisi bulunmayan camilerimizin büyük bir kısmının görevlilerinin ataması yapılacaktır. Yıl sonuna doğru da, yine, ekim, kasım gibi 3 bin civarı ilave atama yapılması planlanmaktadır.

Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlu'nun (6/1369) sayılı sorusuna cevabımız: Kahramanmaraş ilinde hizmet içi eğitim ihtiyacına cevap verecek diyanet külliyesi yapımı için mahallinden bugüne kadar herhangi bir talepte bulunulmamıştır. Bu konuda da herhangi bir planlama şu  anda bulunmamaktadır. Söz konusu binanın yapımı için bütçeye ödenek konulması ve talep edilmesi hâlinde, ayrıca bu konuların takibi yapılacaktır ama şu anda Kahramanmaraş ilimizde diyanet külliyesi yapılmasına ilişkin bir planlama bulunmamaktadır.

Yine, Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlu'nun (6/1370) no.lu sorusuna cevabımız: Kahramanmaraş ilinde din görevlilerinin konaklayabilecekleri misafirhane yapımı için herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Misafirhanelerin yapımı tamamıyla dernekler, vakıflar, özel şahıslar tarafından yapılmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığının bu yönde bir çalışması bulunmamaktadır. Ayrıca, misafirhane, lojman ve benzeri sosyal tesis yapımı için bütçede herhangi bir ödenek de bulunmamaktadır.

Ardahan Milletvekilimiz Sayın Ensar Öğüt'ün (6/1417) numaralı sorusuna cevabımız: Diyanet İşleri Başkanlığının 2007 no.lu genelgesinin 203'üncü maddesinde belirtilen özelliklere göre cami ve Kur'an kurslarının dış cephelerinde bulunan tabelalar yenilenmiş olup mahallince yapılan denetimler esnasında silinmiş veya okunmayan cami ve Kur'an kursu levhası tespit edilememiştir. Şırnak ve Hakkâri il merkezleriyle ilgili Sayın Vekilimiz sormuş. Ona ilişkin cevabımız. Detay anlaşılsın diye ifade etmek istedim. Ancak camilerin isimleri okunur şekilde değişik malzemeler üzerinde yazılı isim tabelaları mevcuttur. Cami ve Kur'an kursu tabelalarında bundan böyle tespit edilecek eksiklikler giderilecektir. Şu anda tespit edilmiş bir eksiklik bulunmamaktadır.

İstanbul Milletvekili Sayın İhsan Özkes'in (6/243) numaralı sorusuna cevabımız: 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 37'nci maddesi gereği Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu Başkanlığı tarafından çıkarılan ve 21/4/2011 tarihli ve 27912 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan yönetmelik çerçevesinde işletmeye alınacak olan her bir elektronik haberleşme cihazına güvenlik sertifikası düzenlenmekte olup insanların bulunduğu yerler ile verici antenler arasında güvenlik mesafesi oluşturulmuş bulunmaktadır. Böylelikle insanların yaşadığı alanlarda elektrik alan değerlerinin en az seviyede olması sağlanmıştır.

Türkiye'de hâlihazırda 65 bin civarında baz istasyonu bulunmakta olup kurulu bulunan veya kurulacak olan baz istasyonlarının kiralık alanlarının resmî ya da üçüncü şahıslardan kiralama yapabildikleri için işletmecilerin baz istasyonlarına ne kadar kira bedeli ödediklerine dair Bilgi Teknolojileri İletişim Kurulu Başkanlığında herhangi bir istatistiki veri bulunmamaktadır.

Yine İstanbul Milletvekilimiz Sayın İhsan Özkes'in Sayın Başbakanımızdan cevaplandırması istemiyle sorduğu (6/327) sayılı sorusuna cevabı: Burada cuma namazı için camiye giriş esnasında korumaların Sayın Bülent Arınç ve Sayın Valinin ayakkabıları başında nöbet tutmasıyla ilgili görüntülere ilişkin bir sorusu var. Korumaların görevleri ilgili kanun ve yönetmelikler çerçevesinde yapılmaktadır. Bu konuda anılan görevlilerin böyle bir durum takınmasına ilişkin ne Sayın Validen ne Sayın Başbakan Yardımcısından herhangi bir talimat verilmemiştir.

İstanbul Milletvekilimiz Sayın İhsan Özkes'in (6/411) sayılı sorusuna ilişkin -Sayın Başbakanımızdan cevaplandırılmasını istiyor- cevabımız şu şekildedir: 23 Ekim 2011'de meydana gelen depremde kamu binalarında ölen veya yararlanan vatandaşımız bulunmamaktadır.

Yine İstanbul Milletvekilimiz Sayın İhsan Özkes'in (6/412) sayılı sorusuna cevabımız: Önergede belirtilen hususlarla ilgili Bakanlığımız kayıtları arasında herhangi bir istatistiki veri bulunmamaktadır ancak İçişleri Bakanlığınca, konuya ilişkin olarak, ülkemizdeki intihar olaylarının hastalık, ailevi geçimsizlik, geçim zorluğu, ticari başarısızlık, olumsuz hissi ilişkiler ve öğrenimde başarılı olamama gibi nedenlerden kaynaklanan ruhi bunalımlar neticesinde meydana geldiği ve 2002-2011 yılları arasında çeşitli nedenlerden dolayı intihar edenlerin sayısal verilerinin aşağıda verilen tablodaki bilgilerden ibaret olduğu belirtilmektedir: 2002 yılında intihar olayı 1.831, 2003'te 1.661, 2004'te 1.674, 2005'te 1.617, 2006'da 1.576, 2007'de 1.572, 2008'de 1.603, 2009'da 1.796, 2010'da 1.943, 2011 yılı 1.373; toplamda 16.646.

Muğla Milletvekilimiz Sayın Nurettin Demir'in sorularına -Sayın Başbakanımızdan sormuşlar- cevabımız: Van depremi öncesi Türk Kızılayı stoklarında 44.723 adet çadır ve 3.794 Mevlânâ evi bulunmaktadır. Deprem bölgesine Türk Kızılayının kendi stoklarından 40.892, uluslararası paydaşlardan 12.643 olmak üzere 53.535 çadır ve 3.794 Mevlânâ evi gönderilerek afetzede vatandaşların ibate ihtiyaçları karşılanmıştır. Türk Kızılayı tarafından 24/2/2012 tarihi itibarıyla Somali'de yürütülen uluslararası insani yardım projesi kapsamında bölgeye 12 milyon 666 bin 696,86 TL, Van depreminden etkilenen bölgeye ise 22/02/2012 tarihi itibarıyla 113 milyon 596 bin 333,54 TL tutarında yardım malzemesi gönderilmiştir. Olası bir İstanbul depremine ilişkin olarak Türk Kızılayı hazırlıklarını sürdürmektedir. Bu kapsamda, barınmaya ilişkin kaynakların tamamlanması amacıyla çadır üretim işletmelerinden ve yurt dışından çadır alınması çalışmalarının yanı sıra, afetten etkilenebilecek muhtemel insan sayısı dikkate alınarak iaşe sisteminin de buna göre planlanması çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca, Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi ile zarar azaltma, korunma kültürü ve sosyal sorumluluk bilinci oluşturma çalışmaları yürütülmektedir. Türk Kızılayı Van depreminde kamu otoritesinin yardımcı kuruluşu olarak acil barınma ve beslenme alanındaki rolünü başarıyla yerine getirmektedir.

İstanbul Milletvekilimiz Sayın İhsan Özkes'in, Sayın Başbakanımızdan cevaplandırılması istemiyle sorduğu (6/420) numaralı sorusuna cevabımız: İstanbul ilinde olası bir depremde kullanılmak üzere (88/12777) sayılı Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik gereği hazırlanan planlarda hâlen 238 adet çadır kent alanı mevcut olup, bu alanlar kamu ve özel mülke ait boş arazilerden seçilmiştir. Seçilen çadır kent alanları belli periyotlar hâlinde kontrol edilerek güncellenmektedir. Ayrıca, mevcut yapı yönetmeliğine göre yapılmış veya güçlendirilmiş kamu binalarıyla spor alanlarında da geçici barınma imkânı bulunduğundan yapılan planlamalarda bu hususa da yer verilmektedir.

Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlu'nun (6/440) sayılı, Sayın Başbakanımızdan cevaplandırılması istemiyle sorduğu soruya cevabımızdır: Asgari ücret on altı yaşını doldurmuş işçiler için -aylık brüt ücret olarak- ilk altı ay için 886,50 TL, ikinci altı ay için 940,50 TL; aylık net ücret ilk altı ay için 701,13 TL, ikinci altı ay içinse 739,79 TL; on altı yaşını doldurmamış işçiler için aylık brüt ücret ilk altı ay için 760,50 TL, ikinci altı ay için 805,50 TL; aylık net ücret ilk altı ay için 610,93 TL, ikinci altı ay için 643,14 TL olarak tespit edilmiştir. Böylelikle asgari ücret yılın ilk altı ayı için yüzde 5,91; ikinci altı ayı için ise yüzde 6,09 artırılmış; 2012 yılında ortalama toplam artış yüzde 12,37 olmuştur.

Yine, Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlu'nun, Başbakanımızdan cevaplandırılması istemiyle sorduğu (6/645) sayılı sorusuna cevabımız: Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca konuya ilişkin olarak yükseköğretim kurumlarında görev yapan akademik ve idari personelin mali ve özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik başlatılan çalışmalara devam edildiği, konuya ilişkin olarak, Maliye Bakanlığı ile mutabakat sağlanması hâlinde gerekli düzenlemelerin çıkartılması sürecinin Bakanlığımızla müşterek olarak yürütüleceği belirtilmektedir. Bu konuda bir çalışma yapıldığını özellikle bilmenizi isterim, çalışmalar devam ediyor. Çalışmalar tamamlandıktan sonra kamuoyuyla paylaşılacaktır.

Antalya Milletvekili Sayın Gürkut Acar'ın Sayın Başbakanımızdan cevaplandırması istemiyle sorduğu (6/687) numaralı sorusuna cevabımız: 2011 Eylül itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumunda kayıtlı bulunan 4/A SSK iş yeri sayısı 1 milyon 413 bin 666, 4/B BAĞ-KUR aktif sigortalı sayısı 3 milyon 315 bin 491'dir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin Sayın Bakan.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - 28/11/2011 itibarıyla, 6111 sayılı Kanun'a göre borçlarını yapılandırmak amacıyla başvuruda bulunan 4/A SSK işveren başvuru sayısı 714.308, 4/B BAĞ-KUR sigortalı başvuru sayısı ise 1 milyon 634 bin 948'dir.

2008-2009 yıllarında BAĞ-KUR'dan emekli olan -diğer bankalar da dâhil- 75.467 kişidir. 2011 yılında 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeden yararlanarak 85.110 kişi emekli olmuştur.

Borçlarını yapılandırarak 2008 yılında Halk Bankasından, 2011 yılında Ziraat Bankasından kredi kullanan sigortalı sayıları ile kullanılan kredi tutarları aşağıdaki gibidir:

Sigortalılarca kredi kullanılan yıl, sigorta sayısı ve kredi miktarı:

2008 yılında Halk Bankasından kredi kullanan sigortalı sayısı ve kredi tutarı: Sigortalı sayısı 44.184 kişi, kredi tutarı 669 milyon 831 bin 706 TL. 30/06/2011 tarihi itibarıyla Ziraat Bankasından kredi kullanan sigortalı sayısı 93.523 kişi, kredi miktarı 1 milyar 533 milyon 826 bin 358 TL'dir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 87'nci maddesi uyarınca 4/A kapsamında bulunan sigortalıların prim ödeme yükümlüsünün, bunların işverenleri olduğu görülmektedir. Bu kapsamda Sosyal Güvenlik Kurumu ile Ziraat Bankası arasında yapılan protokol uyarınca borçlu işverenlerin de ticari kredi kullanmalarına imkân getirilmiştir. Bu kapsamda 21/06/2011 tarihi itibarıyla 4 milyon 357 bin 453 TL tutarında 63 adet ticari kredi kullandırılmıştır.

Sayın Kamer Genç'in Sayın Başbakanımızdan cevaplandırılması istemiyle sorduğu (6/757) numaralı sorusu: 12 Kasım 1999 tarihli Düzce depreminden sonra satın alınan 10 bin adet kışlık çadırın meydana gelebilecek afet ve acil durumlarda kullanılmak üzere valiliklere dağıtımı yapılmıştır. Söz konusu çadırlar 2000 yılından günümüze kadar, Van depremi de dâhil olmak üzere, ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılmıştır.

Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlu'nun Başbakanımızdan cevaplandırılması istemiyle sorduğu (6/796) numaralı sorusuna cevabımız: 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nda yapılması öngörülen kanun tasarısı çalışmaları tamamlanmış, Meclisimize sevk edilmiş, Meclisimizde de yasalaşmıştır. Şu anda kamu görevlilerinin toplu sözleşme görüşmeleri devam etmektedir. Önümüzdeki günlerde, zannedersem, bu konu neticelenecektir. Tabii, soru, kanun Meclise gelmeden önce sorulduğu için cevabı biraz gecikti, kanun çıktı.

Yine, Maraş Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlu'nun Başbakanımızdan cevaplandırılması istemiyle sorduğu (6/798) numaralı sorusuna cevabımız: Kamu personel sisteminin tamamen değiştirilmesine yönelik olarak hâlihazırda yapılan bir çalışma bulunmamaktadır ancak kamu hizmetlerinde etkinliği, verimliliği ve vatandaş memnuniyetini artırmak, personel sisteminin aksayan yönlerini düzeltmek, kamu çalışanlarının beklentilerini karşılamak ve özlük haklarında iyileştirme sağlamak, personel sisteminin gelişen ve değişen şartlarına uyumunu kolaylaştırmak amacıyla, Anayasa'da yer alan ilkelere uygun olarak personel sisteminde değişiklik yapılması her zaman mümkün olmaktadır.

Son olarak, Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sayın Mesut Dedeoğlu'nun Sayın Başbakanımız tarafından cevaplandırılması istemiyle sorduğu (6/828) numaralı sorusuna cevabımız aşağıdaki şekildedir:

1) İller Bankası AŞ Hakkında Kanun'un 11'inci maddesi uyarınca hazırlanmış olan Banka İnsan Kaynakları Yönetmeliği'yle mevcut personelin istihdamının sağlanması amaçlanmış ve personelin mağduriyetinin önlenmesi için yeni pozisyonlar eklenmek suretiyle kadro sayısı artırılmıştır.

Personelin öğrenim durumu, kıdemi gibi özel şartları da dikkate alınarak eski kadrolarına denk veya daha üstü pozisyonlara ataması yapılmak üzere tüm personele sözleşme sunulmuştur. Bu itibarla, yeniden yapılanma sonucunda banka personelinin herhangi bir mağduriyeti söz konusu değildir.

2) İller Bankası Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünde sözleşmeli olarak çalışmayı kabul etmeyen 418 personel Devlet Personel Başkanlığına bildirilerek, anılan Başkanlık tarafından atamaları, ihtiyaç olan diğer kamu kurumlarına yapılmıştır. Toplam 382 personelin İller Bankası AŞ ile ilişiği kesilmiş olup 36 personelin ayrılış işlemleri ise hâlen devam etmektedir.

3) İller Bankası AŞ Yönetim Kurulu tarafından alınan karar uyarınca Banka personeli için 28 Ocak 2012 ve 14 Nisan 2012 tarihlerinde uzmanlık ve teknik uzmanlık sınavı gerçekleştirilmiştir.

6107 sayılı İller Bankası AŞ Kanunu'nun geçici 4'üncü maddesine göre, sözleşme imzalamak tamamen personelin isteğine bırakılmış olup sözleşmeli olarak çalışmayı kabul etmeyen personel Devlet Personel Başkanlığına bildirilmiştir.

Değerli milletvekilleri, cevaplandırmak istediğim sorulara ilişkin cevaplarım arz ettiğim şekildedir. Beni sabırla dinlediğiniz için hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.

                                              ----------------------------------

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Ben, Sayın Alim Işık'a bir teşekkür yapmak istiyorum, özellikle, sorulara cevap veren bakanlardan biri olarak, gerçekten çok düzgün soru soran milletvekillerimizden birisi. Biz de sorduğu sorularla, işin doğrusu, konuları araştırıyoruz, bilgi sahibi oluyoruz. O yüzden teşekkür ediyorum.

İkincisi, tabii, bu din görevlilerinin seçimiyle ilgili hususta belli bir kural var, usul var, ona göre yapılıyor. Sayın Vekilim, bu konuda eğer elinizde bilgi, belge varsa bunu bana verdiğinizde benim bununla ilgili gerekli işleri ve işlemleri yaptıracağımdan emin olabilirsiniz. Bir siyasi kayırmacılık hele ibadet konusunda, hele böylesi bir konuda yapılmasına asla gönlümüz razı olmaz, yapanın da karşısında dururuz.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Mülakat sınavları düzgün yapılacak Sayın Bakan.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Liyakat, ehliyet esastır.

Öte yandan, tabii, Kur'an kursu öğreticilerine kadro verilmesiyle ilgili husus daha önce de hatırlarsanız, burada Diyanet Teşkilat Kanunu görüşülürken o zaman hem CHP'nin hem MHP'nin hem de BDP'nin "Bunu da yapalım." dediği ama yapamadığımız bir konuydu. Bu kanun hükmünde kararnameyle buradaki eksikliği tamamladık ve müftülerin yakınları falan değil, bunlar yıllar yılı orada çalışan, beş yıldan fazla çalışan, belli bir süredir çalışan görevliler. Fahri olarak veya geçici olarak çalışanlardan, yeterlik belgesi olanlardan veya belli bir süre çalışmış olanlardan doğrudan ama yeterlik belgesi olmayanlarla ilgili de bir sınav yapıldı. Rakam tam hatırımda değil ama, 1.500 civarında veya 1.600 civarında vekil Kur'an kursu öğreticisi buna girdi, bunun da yarıya yakını bu sınavda başarılı oldu. Burada kesinlikle bir siyasi kayırmacılık yok çünkü kanun geneldir, kimlerin yararlanacağını -6 binden fazla insan yararlandı bundan- bizim tadat etmemiz, ayırmamız mümkün değil, objektif bir düzenleme yaptık.

BAŞKAN - Sayın Dedeoğlu'nun bir ek açıklama isteği var.

                                                        -----------------------------------------

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Ben teşekkür ediyorum.

Bir defa, bir hususu düzelteyim. Ben, ifade ettiğim hususlar içerisinde "Kahramanmaraş'a yatırım yapılmadı." demedim, Kahramanmaraş'a bizim dönemimizde fevkalade büyük yatırımlar yapıldı. Her alanda Kahramanmaraşlıların bunu takdir ettiğini ben biliyorum. Onu özellikle ifade edeyim.

Diğer konuya gelince, vekil imamlarla alakalı, 2010 yılında Diyanetin 6002 sayılı Teşkilat Kanunu'nda değişiklik yapan tasarı buradan çıktığında beraber kadro verdik oraya. O kadrolarda da bir de sınav konuldu. O sınavda başarılı olamayan belli sayıda vekil imam-hatip kaldı. Bunlara bir sınav hakkı daha verildi daha sonra. Bunların bir kısmı da verilen bu sınavda başarılı oldular, görev aldılar ve bunlardan -sayısını tam bilemiyorum, rakamda yanıltmayayım ama- 300 civarında bir vekil imam-hatip var. Onlarla ilgili, şu anda, 3 bin tane imam-hatip alımı için ilan ettiğimiz sınav var. Bundan sonra gene ilan edeceğimiz 7 bin civarında... Önümüzdeki günlerde ilana çıkacak, şimdi yeterlik belgesi sınavı yapılıyor; hemen bu ayın sonunda da 7 bin ilanı yapılacak. Oraya da bu arkadaşlarımızın müracaat etme hakları var. Başarılı oldukları takdirde bunlar sözleşmeli veya kadrolu olarak göreve başlama imkânı bulacaklardır.

Tabii, yükseköğrenimle alakalı konuda bir çalışma yapıldığını biliyorum. Şu anda bu çalışma devam ediyor, ilgili bakanlıklar arasındaki görüşmeler, müzakereler sürüyor. Ben şu anda çalışma neticelenmediği için, hangi aşamada olduğu, tam aşaması -hazırlık çalışması var ama- somut olarak kime ne yapılacağı netleşmediği için ancak onu ifade edebiliyorum. Şu anda bu konuda yürüyen bir çalışma var ve önümüzdeki günlerde bittiği zaman detayları kamuoyuyla paylaşılacaktır ama henüz bunun detayları netleşmemiştir.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.

                                       --------------------------------

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Sayın Öğüt'e de teşekkür ediyorum.

Sorularından sonra biz gerekli talimatları ilgili yerlere verdik, onlar da incelemeleri yaptı. Bir kısımda hakikaten boyada, badanada, abdesthane gibi yerlerde sorunlar olduğunu onlar da tespit ettiler, bazılarında yok. Olanlarla ilgili ilgilenmeleri, gereğini yapmalarına ilişkin benim talimatım oldu, ben de ayrıca takip edeceğim.

Tabii, diğer, bu cami yapımlarıyla ilgili konuda... Tamamıyla vatandaşlar yapıyor. Bizim Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesi, herkesin bildiği gibi büyük bir bütçe esasında, ama bu bütçenin yüzde 97,5'u personel giderlerine giden bir bütçe. Maalesef, geriye kalan cari giderler için -o da diğer yatırım maksadıyla- kullanılacak para neredeyse yok denecek kadar az olan bir şey. Kamuoyunda herkes camileri Diyanetin yaptığını bilir ama doğrudan Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Türkiye'de yaptırılan bir cami yoktur, yapılan camilere, vatandaşın yaptırdığı camilere zaman zaman Diyanetten cüzi, elimizdeki imkânlar ölçüsünde destek veriyoruz. Bütün camiler halk tarafından yapılıyor, dernekler, vakıflar veya başka şekilde yapılıyor, biz de zaman zaman onlara destek veriyoruz. Şimdi biliyorsunuz, yeni gelecek bir tasarı var, cami yapımlarıyla ilgili, ibadethanelerle ilgili daha doğrusu, vergi indirimi de getiriyoruz ki bu ihtiyaçlar biraz daha böyle hayırsever insanları teşvik ederek çözülsün diye.

Cemevlerinin bir statüye kavuşturulması konusunda hemfikiriz. Bu noktada bir statünün belirlenmesine ihtiyaç var, ama onunla ilgili de, tabii, konunun siyasi boyutu var, teolojik boyutu var. Teolojik kısmı bizi ilgilendirmez, ona bizim karar vermemiz de doğru değil. Siyasi olan kısmıyla ilgili buranın bir statüye kavuşturulması gerektiğini biz de düşünüyoruz. Böyle bir statünün özellikle Alevi anlayışını, inanışını benimseyen kardeşlerimizin ortak kabulüne uygun bir statünün daha  doğru olacağını, biz de elbette doğru olduğunu düşünüyoruz. Yani bu konuda hemfikiriz ama şu anda ibadethane denildiği zaman bu ibadethane konusunda ayrı  tartışmalar çıkıyor çünkü teolojiye konu kayıyor.

BAŞKAN - Süremiz çok az kaldı Sayın Bakan.

                                                      ---------------------------------

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Evet, Sayın Genç, tabii ilave açıklama istedi ama tabii sorulara "fasa fiso" demesi işin doğrusu, milletvekili arkadaşlarımız açısından uygun bir yaklaşım olmadı ama keşke bu fasa fiso soruyu sormasaydınız daha iyi olurdu. Bu soru size ait bir soru. Ben ona cevap verdim ve on bin çadır o  zaman kalmış 2000'de?

KAMER GENÇ (Tunceli) - 10 milyon dolarlık dedim.

BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Devamla) - Efendim, bakın ben size cevap veriyorum, on bin çadır -milyon dolar demiyorum-  kalmış ve bu çadır 2000 yılından bu yana da değişik vesilelerle, meydana gelen deprem ve benzeri afetlerde vatandaşımızın ihtiyaçları için kullanılmak üzere illere dağıtılmış ve buralarda da kullanılmıştır.

Arz ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Bakan. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)