GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ENGELLİ YURTTAŞLARIMIZIN SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:09.05.2012

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Başkan.

Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; sizlere ve tüm vatandaşlarımıza engelsiz bir yaşam dileyerek saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, engellilik bir kusur değil, hepimiz bir engel adayıyız ancak Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerek yapılan yasama faaliyeti nedeniyle gerek tüm işlemlerde engelli vatandaşlarımızdan işitme ve konuşma engellilerin de en azından buradaki faaliyetleri öğrenme ve bilgilenme hakkı var. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda işitme ve konuşma engellilerle ilgili işaret diliyle bir açıklamanın yapılmaması gerçekten Türkiye Büyük Millet Meclisinin büyük bir kusurudur, büyük bir hukuki ayıbıdır. Bu hukuki ayıp ve kusurdan bir an önce kurtulabilmeli, bunun için kamu kurumlarında engelli istihdam oranı artırılmalı ve bu anlamda dilencilikten kurtarılıp bir iş sahibi yapılabilmelidir.

Değerli arkadaşlar, Engelliler Haftası, Birleşmiş Milletlere üye olan yüz elli altı ülke tarafından 10 mayıs ve 16 Mayıs tarihleri arasında etkinliklerle anılmakta ancak sorunlar dile getirildikten sonra hiçbir soruna çözüm bulunamamaktadır. Ülkemizdeki nüfusun yüzde 12,29'u yani 8 milyon 431 bin 937 kişi engellidir ancak ülkemizde hâlen yasal düzenlemelerde engelli vatandaşlarımızdan bahsedilirken "özürlü" deyimi kullanılmaktadır.

Değerli arkadaşlar "özürlü" kelimesi, Türk Dil Kurumuna göre "Kusuru olan, defolu olan" diye tanımlanmaktadır. İnsan defolu olur mu? "Defo" kavramı mal için kullanılır. Bu, aynı zamanda bir hukuki ayıp anlamına gelir. Tabii, bunu görsel anlamda, pratik olarak tam anlayabilmek için size ben bir çorap getirdim değerli arkadaşlar. Şimdi, bu çorabı -farklı renkler var- çorap makinesi bu çorabı ördüğü zaman eğer makinenin bu orta şeritteki ipliği biter ise, aynı renkten devam eder ise biz buna "defolu çorap" deriz değerli arkadaşlar veyahut da bunun topuk kısmındaki iplik ile diğer gövdedeki iplik farklıdır. Bu iplik biterse, makine bu şekliyle diğer normal ince ipliğe devam ederse biz buna "defolu çorap" veya "özürlü çorap" deriz. Yani bu hukuki anlamda bir hukuki ayıptır.

Bu anlamda, ben, 5378 sayılı 2005 yılında AKP Hükûmeti tarafından "Özürlüler Kanunu" diye tabir edilen, kavramı bu şekilde kullandıkları için ayıplıyorum, kınıyorum. Bir an önce Hükûmetin bu özürlüler Kanunu kavramından vazgeçip "engelli" deyimi kullanmasına davet ediyorum.

Engelli vatandaşlarımızın sorunları nelerdir? Bir, rapor sorunu var. iki, istihdam sorunu var. Üç, erişebilirlik sorunu var. Dört, ayrıştırıcı değil kaynaştırıcı uygulama sorunu var. Şimdi bu başlıklar altında konuya devam edersem, rapor sorunu, şu anda Avrupa Birliği standartlarına göre Türkiye'deki bu engellilerin yüzde 98'i engelliyken Hükûmete göre bu oran bir gecede yapılan yönetmelik değişikliğiyle yüzde 40'a indirildi değerli arkadaşlar. Yani burada niye böyle indirildi? Hatta Hükûmet, bu raporların belirli hastanelerden alınmasına yönelik vatandaşı zorunlu kıldı, üniversite hastanelerinden bu rapor alınamamakta, bu sebeple mümkün  olduğu kadar vatandaşlarımızın, yani engelli vatandaşlarımızın sayısını azaltarak Birleşmiş Milletlerin standartlarında belirtilen bu engelliler haklarından yararlanmasını aza indirtebilmek içindir.

İstihdam sorununa gelince: Kamuda 34.325 engelli personel kadrosu bulunduğu hâlde bugüne kadar bu kadro doldurulmamakta, Ceza Kanunu'nun 122'nci maddesi uyarınca bu bir ayrımcılıktır. Hükûmet engellilere karşı ayrımcılık suçunu işlemekte ve bu suçu işlemeye devam etmekte. Bu anlamda, tüm engellileri, Başbakanlığı, düzenleme kanunu uyarınca tüm bakanların ita amiri olarak Başbakan burada sorumlu olduğu için, Başbakan hakkında suç duyurusunda bulunmasını ve bu anlamda tazminat davası açmasına davet ediyorum değerli arkadaşlar.

Erişebilirlik sorunu açısından Sayın -Şehircilik Bakanımız burada- vatandaşlarımız şehirlerde, engelli vatandaşlarımızın hiçbirisi kaldırımlarda dolaşamamakta?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TANAL (Devamla) - ?belediye otobüslerine binememekte, halk otobüslerine binememekte,  kaldırımlardaki ağaçların boyu kısa olduğu için görme engelli olan vatandaşlarımız onlara çarpmakta. Ne olur, yani engelsiz bir dünyada engelli vatandaşlarımızla yaşamak umuduyla hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Tanal.