| Konu: | SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ VE SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 09.05.2012 |
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Yılmaz'ın, Uşak Devlet Hastanesiyle ilgili sorusu, tabii, Sağlık Bakanlığımızla alakalı bir konu. Ben, konuyu Sağlık Bakanımıza ileteceğim, ayrıca da yazılı cevap verilmesi konusunda gereğini yapacağım çünkü benim bildiğim bir konu değil, özel bir konu.
Sayın Ayhan, Tarık Haşimi'nin iade edilmemesine ilişkin benim verdiğim cevapta sanki bölgede bulunan teröristlerin iade edilmemesini sebep gösterdiğim gibi bir şey ifade ettiler. Hayır, ben onu sebep göstermedim. Ben sadece şunu söyledim: "Irak'ta terörist olan kişiler var, Türkiye'ye eylem planlayan ve icra edenler var. Onlara ilişkin Türkiye'nin cevaplarına da bugüne kadar olumlu bir cevap verilememiştir." Yoksa, sebep olarak onu ifade etmedim. Onun bilinmesini isterim.
Tabii, Sayın Kaplan yüzde 10 barajıyla ilgili değerlendirmede bulundu. Tabii, baraj konusu Türkiye'nin uzunca bir zamandır tartıştığı bir konu ama bir hususu düzeltmem lazım. Baraj konusu 12 Eylül darbesini yapanlar tarafından konulmuş bir konu değil, o zaman baraj yok. Baraj daha sonraki dönemde Anavatan hükûmetleri tarafından getirildi. Bir de bölgesel baraj vardı. Sonra?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Darbecilerin koyduğu baraj 25'ti, 25.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Müsaade edin, bakın, tamam mı? Şimdi, bu baraj o değil, onu bir defa özellikle ifade edeyim. Daha sonra Anavatan döneminde hatırlarsanız il barajı da getirilmişti bir seçimde, 87 seçiminde ve o zaman? Ama onu da Anavatan Partisi getirip o zaman koymuştu. Sonra bu uygulama konuldu ve Anayasa Mahkemesi bunu Anayasa'ya aykırı bulmadı. Tabii, dünyanın değişik ülkelerinde de barajlar var, bizimki kadar yüksek değil ama o ülkelerde de baraj var. Şu an itibarıyla barajın düşürülmesi konusunda herhangi bir çalışma Hükûmetimiz tarafından yapılmamaktadır. Kaldı ki baraja rağmen de Parlamentoda koalisyon hükûmetleri oluşmuştur. Ben de onu ifade ediyorum. Oluşan hükûmetlere baktığınızda, 91'de oluşan Hükûmet, 5 Nisan 94 ekonomik krizi fatura; 95'te geldi Anayol, Refahyol, Anasol-D, D-Anasol; 28 Şubat? Yani dört senede dört tane Hükûmet ve Türkiye'ye ödetilmiş büyük bir bedel. Öte yandan, 99'daki koalisyonun bedeli 21 Şubat. Dolayısıyla, koalisyonlar milleti mutlu eden icraatlar ortaya koymamışlar ve bir faturası var. O yüzden, siyasal istikrarı temin bakımından baraj konulmuş ama barajı geçen parti sayısı çoğaldığında da bu istikrarın nasıl bozulduğuna da şahidiz. Belki ileride konuşulabilir bu konu, ama şu anda gündemimizde olmadığını belirtmek isterim.
Sayın Değirmendereli'nin, yurt dışındaki vatandaşların kullandığı oyların burada sayılmasıyla ilgili konuda güvenlik noktasında gerekli tedbirleri Yüksek Seçim Kurulu alacaktır. Mahallinde sayılmasıyla ilgili, dünyada mahallinde sayan bir ülke yok, sandık kuran ülkeler var ama mahallinde sayım ve döküm yapan yok. Bunun, güvenlik açısından burada sayılması, buradaki sayım komisyonlarında bütün siyasi partilerin temsilcileri var ve herkes orada olacak, herkesin gözü önünde sayım ve döküm, birleştirme tutanaklarının tamamı burada gerçekleştirilecek, güvenlik tedbirleri de YSK'nın öngördüğü esaslar çerçevesinde alınacaktır. Daha güvenli olduğu için burada yapılması tercih edildi. Tabii sizin görüşünüz de çok müzakere edildi, orada yapılsa buradaki yük daha azalır, daha iyi olur diye, ama çok değişik nedenlerle, özellikle güvenlik nedeniyle, o ülkelerin konumu, fiziki imkânlar, mekânlar, başka nedenlerle daha sağlıklı olacağı düşüncesiyle böyle bir karar verildi. Yoksa göz ardı edilmiş bir husus değil. Öncelikle de bizim düşündüğümüz de sizin gibiydi, ancak ortaya çıkan gerçekler doğrultusunda bizim de ona göre bir adım atmamız gerekti.
Sayın Ağbaba'nın sorusu, özelleştirmeyle alakalı bir soru. Ben, bu soruyla alakalı da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımıza konuyu ileteceğim ve o konuyla alakalı çalışmaları onlar takip edeceklerdir. Zira, daha ziyade sorudan öte bir görüş açıklaması yaptılar kendisi.
Sayın Türkoğlu'nun sorusu, seçmen sayılarıyla alakalı soru. Tabii biliyorsunuz, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikten sonra nüfus kayıtları esas alınarak seçmen sayıları Türkiye'de belirlendi. Nüfus kayıtlarında ne kadar insan varsa seçmen yaşına gelen, herkes seçmen kabul edildi. Böyle olunca, kayıtta öldüğü hâlde ölüm kaydı düşülmemiş olanlar, kaydı düşülmemişse seçmen arasında yer aldı. Yani bu yaşanan bir gerçektir ama bu bir siyasi hesapla veya herhangi bir saikle yapılmış değil.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ben de öyle demedim ama sorun bu.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Eskiden kapı kapı geziliyordu, yazılıyordu ve şimdi uygulanan bu sistem daha sağlıklı bir sistem. Şimdi, kayıtların vaktinde düşülmesine ilişkin tedbirler de alındı o konuda ve bu, zaman içerisinde daha da oturacaktır. Artış buradan kaynaklanıyor. Eskiden yazılmıyordu insanlar, yazılmayınca, yazılmayan seçmen gözükmüyordu. Şimdi ise yazılmak istesin istemesin, herkes nüfustaki kayıt esas alınarak listede yer aldığı için herkes seçmen gözüktü. Buradan kaynaklı bir artış var. Ölüp de listede gözükenlerin nüfus kaydı düşülmediği için bunlar gözüküyor. Ölen birinin yerine oy kullanma varsa tabii onunla ilgili cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunmakta fayda vardır. İlgili kişiler kimse onlar hakkında işlem yapılır. Yani ben Türkiye'de birinin yerine oy kullanmaya partilerin tenezzül edeceğini pek düşünmüyorum. Daha ziyade yerel seçimlerde küçük yerleşimlerde -muhtarlık ve belediye seçimleri gibi, beldeler için söylüyorum- zaman zaman böyle şikâyetlerin olduğunu ve devam eden davalardaki olaylara baktığımızda da daha ziyade küçük yerleşim birimlerinde bu tip olaylara rastlandığını görüyoruz ama bu işlerde partilerden ziyade muhtar adayı veya belediye başkan adaylığında beldelerde aileler yarışıyor. O nedenle orada partilerin dışında gelişen bir olay var. Burada da bizim partimize atfedilecek herhangi bir şey söz konusu değil. Eğer herhangi bir durum varsa mutlaka şikâyetçi olursanız gereği yapılır.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Partiye atfetmedim ama bu bir sorun ve çözülmesi lazım. Yani Hükûmet sizsiniz, sizin çözmeniz lazım.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - İşte çözülecektir.
Bakın, Sayın Türkoğlu, yeni oturdu bu sistem. 2008'den sonra başladı ve bundan sonraki süreçte de bu her geçen gün daha da iyi hâle gelecektir. Şu anda ölüm kayıtlarının terkinine ilişkin sistem de eskisine göre daha seri bir şekilde işler hâle getirildi. Zaman içerisinde bunun tamamıyla ortadan kalkacağına inanıyorum.
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Kaplan.