| Konu: | SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ VE SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 09.05.2012 |
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; hem Sayın Kaplan'ın hem de Sayın Tanal'ın elektronik oy kullanmayla alakalı soruları oldu.
Tabii, elektronik oy kullanma imkânı yasamıza 2008'de konuldu. Yeni konulmuş bir uygulama değil, bunu özellikle ifade etmek isterim.
Tabii, bu bir yasal altyapıdır. Dünyanın değişik ülkelerinde bu yöntemi kullanan ülkeler var. Bunlarla ilgili güvenlik konusu, teknik konu, diğer hususlar, eğer sizin yasal bir altyapınız yoksa Yüksek Seçim Kurulunun ve ilgili birimlerin buna dönük bir çalışmayı yapması ve neticeyi ortaya koyması mümkün olmaz. Şimdi biz bunu koyduk ve böylesi bir teknolojik imkânı kullanma durumu söz konusu olduğu zaman, Yüksek Seçim Kurulunun elinde böyle bir imkân var, bunu kullanabilir. Teknik imkânlar, seçim güvenliği açısından herkesin kabul edebileceği şartlar oluştuğu zaman bu yapılabilir. Dünyanın değişik yerlerinde uygulaması var. Tabii teknoloji çok hızla ilerliyor, büyük değişimler var, gelişmeler var. Dün "Olmaz" denilen çok şey bugün hayatımızın normalleri arasında yer alıyor.
Bu konuda zaman içerisinde uygulama şartları oluştuğunda Yüksek Seçim Kurulunun kararıyla oluşacaktır, uygulanacaktır. Eğer şartlar olmazsa zaten karar vermeyecektir. Zorunlu, otomatik olarak uygulanması gerekli bir kural değildir. Elde bir enstrüman olarak durmaktadır.
"Sandık gördünüz mü?" derseniz ben bir sandık gördüm. Bizim Reha Denemeç Bey -biliyorsunuz- partide ARGE'den sorumlu. Geçmişte böyle bir?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Getirseydi Sayın Bakan. Bir de biz görseydik.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - "Gördünüz mü?" dediniz de, cevabını veriyorum. Hayır hayır, böyle bir çalışma yapan insanlar var, dünyanın değişik yerlerinde uygulamalar var. Biz tabii dünyayı yakın takip ettiğimiz için her açıdan, nasıl oluyor diye ARGE Başkanlığı bir çalışma yapmıştı. O zaman Grup Başkan Vekili olarak da ben gittim, hatta o sandıklar nasıl işliyor, nasıl bakılıyor diye görme imkânım olmuştu ama o zaman da biz "Bu, tabii, daha üzerinde çok durulması gereken bir konu." dedik ve öyle gitti. Ama böyle bir şeyi gördüm, onu özellikle ifade etmek isterim. Bu bir zaman meselesi, teknik yapı ve güvenlik açısından gerekli şartlar oluştuğunda, Yüksek Seçim Kurulu Türkiye'nin şartları da buna uygun olduğunda bunu uygulayabilir ama bugünden yarına bunun uygulaması gözükmüyor, 2014'te gözükmüyor, en azından 2015'te de gözükmüyor.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Hindistan uyguluyor -dünyanın 2'nci büyük ülkesi- Brezilya uyguluyor.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - İşte inşallah Türkiye de onlardan birisi olacak. Onun için yasaya koyduk, onlar da çalışsın, görevine hazır olsun diye.
Tabii, Sayın Acar'ın seçmen kütüklerinin doğru tutulmadığına ilişkin ve birtakım mükerrerlikler olduğuna ilişkin, hatta parmak boyama işleminin mükerrer oyu ortadan kaldırmak için kaldırıldığına ilişkin sorusuna gerçekten üzüldüm çünkü bu parmak boyama işi bir ilkel uygulamaydı. Türkiye'nin gelişmişlik düzeyi, hem teknik hem ekonomik hem de demokratik açıdan gelişmişlik düzeyiyle uygun olmayan bir ayıptı. Biz bir ayıbı ortadan kaldırdık. Bu takdire şayan bir konudur.
Seçmen kütüklerindeki seçmen sayısının artışı normal. Sebebi de şu: Bir yandan nüfus artıyor yeni seçmenler giriyor, öte yandan eskiden seçmenler yazım için askıya çıkıyordu, askıda yazılanlar seçmen oluyordu veya vatandaş eve kapanıyordu, görevliler kapı kapı gezip yazıyordu, bazılarını da yazmıyordu, eksik oluyordu.
Şimdi, bu sistemle ne oluyor? Bütün nüfus kütüğüne kayıtlı olan, seçmen yaşı gelmiş bulunan herkes seçmen kaydına giriyor ve dolayısıyla seçmendeki artış buradan kaynaklanıyor. Yazılmak istemeyen de burada var, oy kullanmak istemeyen de burada var, herkes burada var. Oradan kaynaklanan, yeni seçmenlerin girmesinden kaynaklanan bir durum.
Eğer, Sayın Acar, elinizde herhangi bir yerde mükerrer oy kullanıldığına ilişkin bir bilgi varsa bunu lütfen cumhuriyet savcılarına iletin çünkü bu çok önemlidir hepimiz için, demokrasimiz için. Zaman aşımı da iki yıldır, hâlâ süre vardır en son seçimle ilgili. Lütfen bunu cumhuriyet savcılarına iletirseniz, bize ilettiniz, daha hayırlı bir iş olur. Ben onun için cumhuriyet savcılarına bu konuyu iletmenizi hassaten rica ediyorum.
Sayın Oğan "Yurt dışındaki vatandaşlar bizi izliyorlar." dediniz. Doğru, ben onu söyledim çünkü vatandaşlarımız teknolojik açıdan çok büyük imkânlara sahip. Biliyorsunuz Meclis TV yayın yapmıyor 19.00'dan sonra ama İnternet üzerinden dünyanın her tarafından Meclis TV izlenebiliyor. Belki siz İnternet'ten takip edemiyor olabilirsiniz ama televizyondan izliyor.
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Sayın Bakan "Televizyonları başında izliyor." dediniz.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - İşte camdan takip ediyordu onu. Yani kusura bakmayın, böylesi bir ayrıntıyı soruya dönüştürme başarınız için de tebrik ediyorum.
Tabii Sayın Tanal, "Genel seçim kararı alınınca İçişleri Bakanı, Ulaştırma Bakanı, Adalet Bakanı istifa ediyor?" Esasında bizim bu istifayı kaldıran adımı atmamız lazım. Bunun bir anlamı yok. Yerine bir bakan geliyor o da görevini devam ettiriyor, gidiyor. Bence bunu kaldırmak lazım. Geçmişte bir nedenle konulmuş, o nedeni de siz çok iyi biliyorsunuz, herkes biliyor ama bunu kaldırmak lazım çünkü sistem sadece bakana bağlı işlemiyor. Yurt dışındaki vatandaşlarla ilgili biz Dışişlerinin bilgilerinden elbette istifade edeceğiz. Türkiye'de nasıl nüfus bilgilerinden istifade ediyorsak orada da edeceğiz. Türkiye'de nasıl kamu görevlilerinden, hâkimlerden istifade ediyorsak, yurt dışındaki işlemi yaparken de kamu görevlilerimizden istifade edeceğiz. Bu, işin olmazsa olmazlarıdır. Eğer öyle dersek o zaman Türkiye'deki bütün seçimleri İçişleri Bakanlığı yapıyor anlamı çıkar, bu da fevkalade yanlıştır. Burada her işe olumsuz gözle bakmayalım, bunlar iyi niyetle yapılan işler, partilerin de takibi, kontrolü var, partiler de bunu takip ediyorlar, kontrol ediyorlar.
Sayın Dibek'in bağımsız milletvekili adaylarıyla ilgili söyledikleri hususa gelince: Doğrudur, biz o zaman tepki gösterdik, ben de tepki gösterdim, benim de açıklamalarım vardı ve yine de aynı kanaatteyim. Yüksek Seçim Kurulu o zaman hata yapmıştır. Sebebi de şu: Hatırlarsanız CHP'nin Denizli listesiyle alakalı bir karar verdi, eksikle ilgili. Kontenjan adayı vardı, "Bunu tamamlayın." diye bir karar verdi. CHP tamamladı ve o eksiğini giderdi.
Ama bağımsız milletvekilleriyle ilgili konuya gelince. Hatırladığım kadarıyla, o zaman eksiklerin tamamlanmasıyla ilgili öncelikle bir süre verip, eksiklere ilişkin belgeler, bilgiler geldikten sonra karar vermiş olsaydı doğrusunu yapardı. Ama ne yaptı Yüksek Seçim Kurulu? Önce adaylıkların iptaline karar verdi, sonra kamuoyunun sesi yükselince de?
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Sizin itirazınız üzerine?
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Müsaade buyurun.
?bu sefer eksik belgeleri getirdiği zaman da belgelere baktı, adaylık ehliyeti var; kendi kararını değiştirmek zorunda kaldı, yanlış yaptı. Onun için? Ve bu yanlış da bağımsız adayların seçim propagandasının Yüksek Seçim Kurulu eliyle yapılmasına yol açtı. Biz o zaman ona itiraz ettik. CHP'ye yaptığı uygulamayı bağımsız milletvekillerine neden yapmadı, böylesi bir haksız propagandaya neden vesile oldu diye onu eleştirdik.
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Tutuklu vekillerle ilgili itirazınızı sordum.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Tutuklu milletvekillerine gelince. Sayın Kanadoğlu uyardı. Hatta Sayın Sezgin Tanrıkulu'nun açıklaması var: "Otomatik tahliye olmazlar." dedi.
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Onları engelledi mi Sayın Bakanım? "YSK engelledi mi?" onu söylüyorum ben.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Hatta Sayın Süheyl Batum'un açıklamaları var. "Biz sembolik anlam taşıdığı için koyuyoruz, çıkmayacağını biz de biliyoruz." diye bir sürü açıklamaları var. Tutukluyken milletvekili adayı gösterildi ve daha sonra milletvekili seçildi. Yoksa tutuklanmış bir milletvekili yok, tutukluyken bir milletvekili hadisesi var. Biz burada onu söyledik ve bunu da eleştirdik.
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Yasal engeli var mı? Onu söylemeye çalışıyorum.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Demokrasiye karşı teşebbüs iddiasında bulundukları iddiasıyla haklarında iddianame bulunanları milletin temsilcisi olarak aday göstermenin şık olmadığını biz o zaman da ifade ettik, bunları eleştirdik. Ama son gelişmelerle ilgili parti bir değerlendirme yapmadı, o partinin bileceği bir iş. Hükûmet olarak bizim bu konuda yaptığımız bir değerlendirmemiz, aldığımız bir kararımız yok. Partinin yetkili kurulları ne karar verecek, onu biz de bilmiyoruz şu anda, çünkü herhangi bir görüşme yapılmadığını biliyorum şu an itibarıyla.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bakan.