| Konu: | SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ VE SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 09.05.2012 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, demokrasinin özü özgür seçimlerdir. Özgür seçimleri Siyasi Partiler Kanunu, seçim yasaları, seçim kütükleri belirler. Eğer bunlarla oynanırsa milletin iradesiyle oynanmış olur. Milletin iradesinin özgürce sandığa yansımasını, oradan da Parlamentoya yansımasını engellerseniz bunun adı "demokrasi" olmaz.
Bakın, yakın zamanda yapılan seçimlere bakın. İşte daha dün Suriye'de seçimler yapıldı. Ne oldu? Özgür mü, eşit mi, adil mi, hür mü? Bunların hiçbirisi yok, değil mi? Siz şimdi kalkıp "Demokrasi gereği burada da seçimler yapıldı." diyebilir misiniz? Yurt dışı seçmen kütüklerini oluştururken bütün yurt dışında bulunan seçmen grupları? Farklı kategoriler var; askerler var, öğrenciler var, mülteciler var, işçi olarak gidenler var, turizmciler var, ticaret için gidenler var ve 155 ülkede 5 milyon yurttaşımız var. Şimdi bununla ilgili bir düzenleme getiriyoruz ve Yüksek Seçim Kuruluna bağlı, Ankara İlçe Seçim Kurulunda dış seçmenlerle ilgili bir kütük kuruyoruz yani Türkiye'de bir kütük, bir de dışarıda, dış ülkelerde bir kütük. Seyşel adalarında veya Togo devletinde veya ne bileyim, Latin Amerika'nın herhangi bir ülkesinde büyükelçiliğiniz yok, konsolosluğunuz yok, oradaki vatandaş nasıl oyunu kullanacak bu seçim sisteminde belli değil. Sadece bu değil, bunun üzerine bir de Yüksek Seçim Kurulunun, çok açık bir şekilde parti gruplarının temsil edildiği Yüksek Seçim Kurulunun, anayasal kuruluşun Anayasa'ya aykırı olarak, en yüksek oyu alan üç partiyi oradaki sandık kurullarında görevlendiren bir anlayış, hegemonyacı, diktacı, çoğunluk diktası anlayışından başka bir şey değil.
Şimdi, burada, bunları tek tek açıkladık, izah ettik ve neden ret oyu verdiğimizi söyledik ancak bir şey var ki bunu vicdanınızda muhasebe edeceksiniz. Bakın, Şırnak'ta yüzde 80'in üzerinde oy aldık, 2 milletvekili tutuklu. 5 tane milletvekilimiz tutuklu. 5 milletvekilimiz örgüt üyeliğinden yargılanıyor, bunlara istenen ceza beş sene, Terörle Mücadele Kanunu'ndan yedi buçuk sene eder. Burada aranızda hukukçular var, elinizi vicdanınıza koyun, üç seneyi aşkın süredir tutuklular. Böyle bir tutuklama hangi hukuk devletinde mümkündür? Şimdi, hukuk devletinde mümkün değil, ceza usulünde mümkün değil, ceza sisteminde mümkün değil, istenen cezanın dörtte 3'ünü yatmış, yargılaması hâlâ sürüyor ve beraat etse ceza adaletinde geriye dönüş yok. Şimdi, siz bu insanların tutukluluğunu hangi meşruiyet kalıbının içine koyuyorsunuz? Onu da bırakın, Meclisin üyesi olmayan, AK PARTİ'nin MYK'sının üyeleri nasıl Meclisin kanunlarının teklifleri konusunda karar verebilir? Meclis gruplarının dahi karar veremeyeceği bir konuda siz nasıl MYK'nızın kararına bağlayıp, öteleyip ipe un serme yöntemine geçersiniz?
Bu yönteminizi, demokrasi sınavında tarih sizin aleyhinize bir zaaf olarak işleyecektir çünkü sizin yaptığınız şu: 12 Eylül darbe Anayasası'na, Siyasi Partiler Yasası'na, Seçim Yasası'na ve antidemokratik seçim kütüklerine dayanarak aldığınız oylarla bu Mecliste on yıldır iktidarsınız. Bunu kabul edeceksiniz. Şimdi kalkıp burada 8 milletvekilinin tutukluluğunun sürdürülmesi konusunda bir karar alamamışsınız, yurt dışındaki 3 milyon seçmenimizin burada oy kullanabilme kapılarını aralarken "Nasıl hile ederim? Elektronik oylamada oylar üzerinde nasıl oynarım?" hesabı içine girerseniz bu size çok şey kaybettirir, sadece size kaybettirmez, Türkiye'ye kaybettirir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Kaplan.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Türkiye'nin demokrasisine kaybettiren bir durumla karşı karşıyayız. Biz bu gerekçelerle ret oyu veriyoruz ve tutuklu milletvekillerini vicdanlarınızda sorgulamaya da devam edeceğiz, bunun da peşini bırakmayacağız, açık söylüyorum. Bunun siyasi kararını veren iktidardır, yargıyı siyaseten etkileyen iktidardır. Bizzat iktidar bunun hükmünü veriyor, bunun da hesabını sorarız biz.