| Konu: | KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 120 |
| Tarih: | 14.06.2012 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kanunun 1'inci maddesinde eksiklik olan hususlardan? Esas kanunun amacı nedir? Kamu Denetçiliği Kurumu, idarenin kötü, eksik ve yanlış işleyişiyle ilgili şikâyetleri incelemek, araştırmak, kötü yönetimi tedavi etmeye yardımcı olmaktır. Esas amaç bu. Peki, bu olunca, kötü yönetimi tedavi etme amacıysa, burada şikâyet kurumu getirilmiş ancak resen hareket etme, resen idarenin, kamu denetçiliğinin hareket etme gibi bir hususu kanuna, tasarıya getirilmemiştir. Bu büyük bir eksikliktir çünkü yönetimin bu hastalığının tedavi edilmesi, takdir edersiniz.. Dün konuşmacı arkadaşımızın bir tanesi, yargıdaki duruşma listesine, aynı saate 30 kişinin yazılması? "Efendim, kimse bu konuya niye müdahale etmiyor? İşte, kamu denetçisine en azından bunu şikâyet eder, bunu düzeltir."
Değerli arkadaşlar, bu, doğru ve yerinde olan bir hadise değil. Ne açıdan doğru ve yerinde değil? Eğer aynı saatte 30 kişiye aynı duruşma saati verilmiş ise, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna aynı yargıç şikâyet edilirse zaten bu ceza alır. Yani, mevcut olan durumda, okumuş olan kesimimiz, eğer hak arama özgürlüğünü yerine getirmiyorsa, şikâyet kurumunu işletmiyorsa, çalıştırmıyorsa vatandaş bunu nasıl yapabilsin? Genellikle bu şikâyet kurumu Anadolu'da şöyle işliyor: Vatandaş "Eğer ben şikâyet edersem ne olur? İdare beni hedef alır. Ben bundan sonra iş ve işlemlerimi yürütemem." Peki, şikâyet kurumu bu şekilde işletilmiyorsa, vatandaş bu yasal haklarını işletmiyorsa acaba şikâyete bağlı bu kurumu getirirsek bu nerede işler? Hiçbir yerde işlemez.
Değerli önceki konuşmacı arkadaşlarımız şunu söyledi: "Avrupa'da var." Doğru, Avrupa'da var ama Avrupa'da kamu denetçisi resen hareket eder. Bizde nedir? İş olsun diye, göstermelik olarak bu kurum getiriliyor ancak Avrupa'da kurumun özü resen hareket etme unsurunu getirmemektedir. Bu da netice itibarıyla bu kurumu işlevsiz duruma getirecektir.
Bir başka husus, burada eksik olan bir başka durum da: Bizim Meclis İçtüzüğü'nün 166'ncı maddesi var. Meclis İçtüzüğü'nün 166'ncı maddesi kimlerin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna girebileceğini sayıyor. Getirilen tasarının 13'üncü maddesi, başdenetçinin Genel Kurulda yemin etmesini düzenliyor yani 13'üncü madde yemin metnini Genel Kurulda düzenliyor. Genel Kurul da, "Tanımlar" maddesine baktığımız zaman, 3'üncü maddenin (d) fıkrasında "Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu" diyor.
Peki, bizim İç Tüzük'ün 166'ncı maddesinde ne düzenleniyor? Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna kimler girebilir, bunu düzenliyor. Aynen hadise şu: Genel Kurul ve komisyon salonlarına kimlerin girebileceği saptanmıştır. Buna göre milletvekilleri, Meclis personeli, hükûmetin görev için gönderdiği personel ve çağrılan uzmanlar dışında kimse Genel Kurul ve komisyon salonlarına giremez. Bu yasağa aykırı davrananların Başkanlıkça dışarı çıkarılması gerekmektedir.
Peki, şimdi sormak lazım? Yemin 13'üncü maddede düzenleniyor, Genel Kurulda; Tüzük'ümüzün 166'ncı maddesinde bu hüküm var. Hukuk fakültelerinde, 1'inci sınıfta şu düzenlenirdi: Kanun nasıl yapılır? Kanunu halıyı örer gibi yapmak lazım.
Şimdi sormak lazım Anayasa Komisyonuna, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna, siz getirdiğiniz tasarıyla yemin metnini Genel Kurulda getireceksiniz, Tüzük'ün 166'ncı maddesine bu kişi giremeyecek. Bu bir çelişki değil midir? Efendim, biz nasıl olsa bunu yaptık, güç bizde, biz onu da değiştiririz. İşte bu mantıkla bu yürümez değerli arkadaşlar.
Şimdi, bu kuruma ihtiyaç var mı? İhtiyaç var mı yok mu, onu hemen ben söyleyeyim. Türkiye'de buna benzer Devlet Denetleme Kurulu var, görevini yapıyor mu? Yapmıyor. Ekonomik ve Sosyal Konsey var, görevini yapıyor mu? Yapmıyor. Kamu Görevlileri Etik Kurulu var, görevini yapıyor mu? Yapmıyor.
Peki, görevini yapmıyor ise getireceğiniz bu kurum ne derece görevini yapacak ve bugüne kadar mahkeme kararını? Ben, hemen? Hukuk Genel Kurulu kararı var. Hukuk Genel Kurulu kararında, Cargill davasında Başbakan bu kararı uygulatmadığı için tazminata mahkûm edildi. Eğer bir ülkede mahkeme kararları yerine getirilmiyorsa kamu denetçisinin tavsiye mahiyetindeki kararları yerine hiç getirilemez, getirilmesi de imkânsız olur bu yürütme anlayışıyla.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tanal.