| Konu: | KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 120 |
| Tarih: | 14.06.2012 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, çok önemli bir tasarıyı görüşüyoruz. Ombudsman, kamu denetçiliği, sözcüsü, hakemi, avukat İspanya'da; farklı isimlerde yer alıyor. Avrupa Birliği istediği için değil, gerçekten hukuk devletlerinde bu kurumlara ihtiyaç var. Ancak, her şeyi sağlıksız yaptığımız gibi, on yıl tartışılan bu ombudsmanlık kurumunu da tersinden ve yanlış yapıyoruz.
Bir: Dokunulmazlığı olacak, tarafsız olacak, bütçesi bağımsız olacak, kurumsal olarak yargının, yürütmenin ve yasamanın üstünde olacak. Siz Meclisin, yasamanın bünyesinde bir komisyon gibi oluşturuyorsunuz bu yasayla. Bu nasıl bağımsız olacak? Bunu bu şekilde yaptığınız da yetmiyor. Kendi istediğiniz denetçiyi seçeceksiniz. O denetçiyi de siz seçeceksiniz, Mecliste çoğunluk olan iktidar. Çoğunluktan Hükûmet çıkıyor, yürütme. Yürütme, yasama birleşiyor. Yürütmeyi de denetleyecek olan böylesi bir kurum. Bu da bireyin haklarını, vatandaşın haklarını kamu denetimine kullanacak bir kurum. Siz bu kurumun bağımsız olacağına inanıyor musunuz? Ben inanmıyorum.
Bir şey daha söyleyeyim: Bu, tasarıyla, kanunla olacak bir şey değil, arkadaşlar, yanlış yapıyoruz. Bu yeni anayasanın tartışma konusudur. İspanya Anayasası -54'üncü madde- kamu denetimi kurumunu anayasada yerleştirmiş. Siz de yeni anayasada bunu yerleştirirsiniz, bütün grupların temsil hakkı da olur ve yeni anayasaya göre yeni kanun yaparsınız.
Şimdi, benim söyleyeceğim sözlere Sayın Burhan Kuzu'nun Komisyon Başkanı olarak cevap vermesini istiyorum. Benim elimde iki tane tasarısı var Hükûmetin. Bu Hükûmetin havası bir senede değişiyor arkadaşlar. Hükûmetin ayarı da bir senede değişiyor, Hükûmetin düşüncesi de bir senede değişiyor, tasarısı da bir senede değişiyor. Bakmak isteyen olursa, elimde geçen senenin tasarısı var, 609 sıra sayılı. Gelmişti Genel Kurula, seçime girdik, kaldı.
Ya, kardeşim, geçen dönem 10 tane kamu denetçisine ihtiyaç duymuş Anayasa Komisyonu. Gelmişsiniz, bir yıl geçmiş aradan, 5'e düşürmüşsünüz. Ya, bu kadar da oransızlık olmaz ki. Uzman sayısını 150 artırmışsınız, denetçi sayısını azaltmışsınız. Allah aşkına, başdenetçi, başhakem bunlar, memur değil, uzman değil. Ne oluyor, siz hakem kurulu mu kuruyorsunuz, kendinize bağlı bir komisyon mu kuruyorsunuz? Bu kabul edilir bir yaklaşım değil. 10'u 5'e indirdiğiniz zaman bu komisyon komisyon olmaktan çıkar. Bunu, Meclisin altında, bir İnsan Hakları Komisyonuna, bir Dilekçe Komisyonuna çevirirsiniz ve onu asıl amacından çıkarırsınız.
Avrupa Birliğindeki ülkelerde aldığı kararlar yüzde 100 uygulanıyor. Demin arkadaşlarla konuştum, dediler ki: "Bir tek istisnası var, Yunanistan'da yüzde 90 uygulanıyor." Bir de Avrupa Parlamentosunda ombudsman kurumu var. En iyi Avrupa Parlamentosunun, Avrupa Birliğinin ombudsmanına da en çok başvuru nereden? İspanya'dan, arkadaşlar. Yani bu konuda bilinçli olan yurttaş askeri de denetleyecek, hâkimi de denetleyecek, polisi de denetleyecek, gümrükçüyü de denetleyecek, kendisine eza eden, işkence eden hangi kurum olursa olsun denetleyecek. Siz baştan buraya "Asker denetlenemez, silahlı güçler denetlenemez, polis denetlenemez, yargı denetlenemez." derseniz? Zaten bu ülke bunlardan çekti, AİHM'de iki bin beş yüz davadan mahkûm olanlar bunlar. Bunları niye koruyorsunuz? Bunları korursanız bu kurum işlemez.
Arkadaşlar, Gırgırlık olursunuz sonra böyle, bakın: Başbakanın elinde cezaevinin anahtarları -bu eski büyük anahtarlardan, Gırgır'da görüyorsunuz- Sayın Kılıçdaroğlu da yanında. Tam da görüşüyorlar, Kürt sorunu konusunda bir çözüm, bir açılım, bütün belediye başkanları, seçilmişler alınıyor içeriye. Ondan sonra Gırgır da gırgırını yapmış: "Haydi akil insan aramaya çıkalım!"
Arkadaşlar, 10 bin kişiden fazlasını aldınız, dışarıda akil insan bırakmadınız, akil insan kalmadı.
Şimdi, bu hukuksuzluğu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASİP KAPLAN (Devamla) - ?vatandaş sorgulayacak, "sorgulayamazsın?" Olmaz arkadaşlar, bu yanlış bir şey, bu yanlış iş.
Söyleyeceklerim bundan ibarettir.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaplan.