GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLÜ SORU ÖNERGELERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:106
Tarih:15.05.2012

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gündemde yer alan, Başkanlık Divanınca az önce okunan sözlü soru önergelerini cevaplamak üzere söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Müsaade ederseniz, cevaplarıma, Sayın Öğüt'ün Başbakan Yardımcımız Sayın Ali Babacan'a yönelttiği (6/26) sayılı soru önergesiyle başlamak istiyorum: Ziraat Bankası, 4603 sayılı Kanun'la özel bankalarla aynı hukuki statüye tabi kılınmış, kamusal yetki ve ayrıcalıkları kaldırılmıştır. İş Kanunu'na tabi olarak işçi statüsünde çalışan ve 2009 yılındaki yerel seçimlere katılmak üzere istifa etmiş olan, aralarında Küçükyalı Şubesi Müdürünün de bulunduğu 10 personel, adaylığı veya seçimleri kaybetmeleri nedeniyle görevlerine iade talebinde bulunmuşlar, ancak talepleri bu konuda yetkili olan banka yönetim kurulunca uygun görülmemiştir. Söz konusu personel göreve iade davası açmış ise de, mahkeme, davacının kendisi seçime girmek için istifa ettiğinden iş akdinin işverence feshedilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. 2009'dan önceki geri başlatmalarda bir sorun olmamıştır.

Sayın Havutça'nın Sayın Başbakanımıza yönelttiği (6/301) sayılı önergesi: Türk Şeker Anonim Şirketi, pancar üretimini teşvik etmek, verim ve kaliteyi artırmak amacıyla şeker pancarı üretim sözleşmesi esaslarına göre üreticilere verilen pancar tohumunun bedelinin yarısıyla, fabrikaya getirilen pancar için nakliye ücreti, nakliye prim ve tazminatının tamamını karşılamakta, ayrıca pancar tesellümü yapılmadan önce üreticilere pancar bedelinin yaklaşık yarısını ayni veya nakdî avans olarak vermektedir.

Susurluk Şeker Fabrikasının, pancar ekim alanlarında hastalık ve haşere mücadelesinden kimyevi gübre temin edilmesine kadar zirai birçok tedbir alınmış olsa da bölgenin iklim ve toprak özelliklerinden dolayı verimli ve kaliteli pancar üretilememiştir. Bu durum ve alınan tüm tedbir ve destekler, üreticilerin daha kârlı ürünlere yönelmesini engelleyememiştir.

Komşu bölgelerdeki şeker fabrikaları da kendi ihtiyaçları kadar pancar temin ettikleri için bölge dışından pancar temin edilememektedir. Kotasının muhafaza edilmesine rağmen son dört yılda üretim kotasının önemli bir kısmı yani 566 bin tonluk bir kısmı kullanılamayarak iade edilmiştir. Bu fabrikanın özelleştirme işlemleri devam etmektedir.

Sayın Türkkan'ın (6/539) sayılı soru önergesi: Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı, özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren ve kamunun payı yüzde 49,1 olan bir kuruluştur. Bununla beraber önergedeki konular şirkete sorulmuş, alınan cevapta, şirket politikası gereği iç uçuşlarda gazete dağıtılmamakla  birlikte havalimanı içerisindeki bankolarda ve dış hat uçuşlarında ortaklık ticari menfaatleri ve yolcu istekleri doğrultusunda geniş bir gazete yelpazesine yer verildiği ifade edilmiştir.

Uçak içerisine ve İstanbul Havalimanındaki stantlara yirmi üç çeşit Türkçe gazete satın alındığı, miktarlarının, yolcu tercihi ve doluluk oranına göre belirlendiği ifade edilmiştir.

Gazete stantlarında tutulan istatistiklere göre yolcularca en çok Hürriyet, Sabah, Habertürk gazetelerinin tercih edildiği, dolayısıyla en çok bu gazetelerin  satın alındığı, Ortadoğu gazetesinin de yolculara sunulan yayınlar arasında olduğu belirtilmiştir.

Sayın Alim Işık'ın (6/732), (6/735) sayılı önergeleri: Tabii afet bölgelerinde görev yapan kamu personeline tazminat ve fazla çalışma ücreti ödemesi genel olarak afetin büyüklüğü, vermiş olduğu tahribat ve buna bağlı olarak da yapılan yoğun çalışmalar dikkate alınmak suretiyle belirlenmektedir. En son 1999 depremi nedeniyle yapılmış olup daha sonraki değişik büyüklüklerdeki depremlerde, örneğin Erzurum, Elâzığ, Bingöl ve Kütahya illeri ve çevresinde olan depremlerde tazminat ve fazla çalışma ücreti ödenmesi ihtiyacı doğmamıştır. Simav ve Van depremlerinde malul kalan veya ölen sigortalıların hak sahiplerine uygun şartlarda aylık bağlanması 26 Ocakta yayımlanan 6270 sayılı Kanun'la 5510 sayılı Kanun'a eklenen geçici 37'nci maddeyle sağlanmıştır. 19 Mayıs 2011 Simav depreminde 3, 23 Ekim Van depreminde 604, 9 Kasımdaki depremde ise 40 vatandaşımız hayatını kaybetmiş olup, toplam yaralı sayısı 2.875'tir. Bunlarla ilgili olarak kanunda öngörülen şartları yerine getiren hak sahiplerine malullük aylığı veya ölüm aylığı bağlanmaktadır.

Sayın Işık'ın (6/734), Sayın Doğru'nun (6/802) sayılı önergeleri: Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretimi yapacakların, mevcut genel yatırım teşviklerinde öngörülen esaslar çerçevesinde yararlanabilmeleri yanında, bunlara ayrıca özel bir önem verilmiş ve teşvik edilmeleri bir politika olarak benimsenmiştir. 8 Ocak 2011 tarihinde yayımlanan 6094 sayılı Kanun'la, yenilenebilir enerji için yeni teşvikler getirilmiştir. Üretim tesislerinde kullanılan mekanik ve/veya elektromekanik aksamın yurt içinde imal edilmiş olması hâlinde bu tesislerde üretilerek iletim veya dağıtım sistemine verilen elektrik enerjisi için ilave fiyat verilmektedir. İhtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisini dağıtım sistemine vermeleri hâlinde, kanunla belirlenmiş fiyatlardan on yıl süreyle faydalanabileceklerdir. Ayrıca yerli biyo yakıtların teşviki için 2013 tarihinden itibaren benzinlere en az yüzde 2 yerli tarım ürünü biyoetanol, motorine ise 2014'ten itibaren en az yüzde 1 biyodizel katılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu oranlar benzin için 2014, motorin için 2016 tarihinde yüzde 3 seviyesine çıkartılacaktır. En son, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni teşvik paketiyle yatırımcılara sağlanan kolaylıklarla cari açığın azaltılması amacıyla ithal ürünlerin ülkemizde üretilmesinin önünün açılması ve bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması hedeflenmiştir. Bu çerçevede stratejik ürünlere, stratejik sektörlere çok güçlü beşinci bölge destekleri sağlanacaktır.

Sayın Tanal'ın 6/743 sayılı önergesi: Haziran 2011 itibarıyla merkezî yönetim kapsamındaki idarelerde 86.479 taşıt,  236.811 adet lojman bulunmaktadır. Bu sayılar 2012 yılı bütçe gerekçesinde de yer almaktadır. 2012 yılında taşıt alımlarına 1,3 milyar lira, lojman bakım ve onarımlarına -büyük onarım dahil- 129,2 milyon lira ödenek ayrılmıştır. Bu idareler 2012 bütçesinden 3.743 adet, öz gelirlerden 24, özel ödenekten 51, bütçe ve AB katkısıyla 30, yurt dışı hibeden 61, yurt içi hibeden 1.803, döner sermayeden 729 ve il özel idaresi bütçesinden 35 olmak üzere toplam 6.476 adet taşıt alacaklardır. Taşıt alımları binek taşıttan ziyade, ağırlıklı olarak güvenlik ve sağlık hizmetlerine yöneliktir. Lojman alımları ise öncelikle güvenlik ve terör sorunlarının yaşandığı bölgelerdedir.

Sayın Dedeoğlu'nun 6/745, 746, 887 ve 888 sayılı önergeleri: Evde kullanılan elektrikten yüzde 1 enerji fonu, yüzde 2 TRT payı, yüzde 5 elektrik tüketim vergisi ve yüzde 18 oranında KDV alınmaktadır. 100 lira elektrik tüketim bedeline 25,45 lira vergi eklenmektedir. Su bedeli ve atık su bedeli üzerinden yüzde 8, şube yolu ücreti üzerinden yüzde 18 KDV tahsil edilmekte, metreküp başına büyükşehirlerde 23 kuruş, diğer yerlerde 18 kuruş çevre temizlik vergisi alınmaktadır. Ankara Büyükşehir için toplam fatura bedelinin yüzde 14,2'si vergidir.

Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumuna, mali açıdan özerk olması ve yayın politikalarında tarafsızlığını koruyabilmesi için iletim, dağıtım ve perakende satış hizmetlerine ilişkin bedeller hariç olmak üzere elektrik enerjisi satış bedelinin yüzde 2'si tutarında pay aktarılmaktadır. Bu pay eskiden brüt tutar üzerinden hesaplanmakta iken 2008'deki düzenleme ile net tutardan hesaplanmaya başlanmıştır, organize sanayi bölgeleri de kapsam dışına alınmıştır.

Vergi yükü meselesine gelince, ülkemizde vergi yükünün çok yüksek olduğu kanaati rakamlarla desteklenmemektedir. OECD istatistiklerine göre Türkiye -en son veriler 2010 yılına ait- 2010 yılı için OECD ülkeleri arasında Meksika, Şili, Amerika Birleşik Devletleri, Kore ve Avustralya'dan sonra en düşük vergi yüküne sahip ülkedir. OECD ortalamasının yüzde 33,8 olduğu genel vergi yükü sıralamasında Danimarka yüzde 48,2 oranıyla ilk sırada yer alırken, Türkiye yüzde 26'lık vergi yüküyle 37 OECD ülkesi arasında 29'uncu sıradadır yani Türkiye'de genel vergi yükü yüksek değil, en düşükler arasındadır.

2008 yılından itibaren asgari geçim indirimi ve asgari ücretteki gelir vergisi yükü önemli ölçüde azaltılmıştır. Hatta 4 çocuklu bir asgari ücretlide damga vergisini ihmal ettiğimizde yüzde sıfır gelir vergisi alınmaktadır.

Sigorta primi işveren hissesi oranı da yüzde 19,5'tan yüzde 14,5'a indirilmiştir, yani yaklaşık yüzde 27 civarında bir indirim sağlanmıştır.

Sosyal güvenlik primleri dikkate alınarak hesaplanan ortalama ücret üzerindeki vergi ve prim yükü 2002 yılında Türkiye'de yüzde 42,5 idi, şimdi bu son yaptığımız indirimlerle yüzde 35,9'a düşürülmüştür. Böylece OECD ülkeleri arasında istihdam üzerindeki vergi yükünde Türkiye 2002 yılında ilk sıradayken şimdi 9'uncu sıraya gerilemiştir.

Değerli arkadaşlar, ayrıca bu dönemde birçok diğer vergide de indirime gittik, örneğin kurum kazançlarındaki vergi yükü, yani kurumlar vergisi ve gelir vergisi stopajı ve fon payı bakımından 2002 yılında yüzde 65 olan vergi yükü yüzde 34'e? OECD ülkeleri arasında biz eskiden bu anlamda vergi yükünde 1'inci sıradayken şimdi Türkiye 26'ncı sıraya gerilemiştir. Yine bu dönemde turizm, tekstil, sağlık ve eğitimde katma değer vergisi oranları yüzde 18'den yüzde 8'e indirilmiştir.

Uluslararası rekabet gücü endeksinde Türkiye 2002 yılında 80 ülke arasında 65'inci sıradayken, 2011 yılında 142 ülke arasında 59'uncu sırada yer almıştır, yani Türkiye'de rekabet gücü artmıştır, Türkiye'nin sıralamadaki yeri ciddi bir şekilde düzelmiştir. Tabii ki rekabet gücümüzü uzun vadede eğitime, altyapıya, ARGE'ye yapacağımız yatırımlarla artırıyoruz, ayrıca verdiğimiz yatırım teşvikleriyle de Türkiye'nin rekabet gücü yükseliyor.

Uluslararası rekabet gücümüzü daha da artırmak için tabii ki özellikle bilgi yoğun, teknoloji yoğun ürünlere geçmemiz lazım. Beşerî sermayemizin kalitesinin yanında özellikle bizim ARGE faaliyetlerini ciddi bir şekilde artırmamız gerekiyor. Nitekim 2008 yılında yaptığımız ARGE reformuyla bugün bir şirketin yaptığı -belli bir ölçekte tabii- ARGE faaliyetlerinde 100 liralık harcamasına karşılık 225 liraya kadar vergi indirimi tabii ki sağlayabiliyoruz.

Küresel tedarik zincirinde en fazla katma değerin Türkiye'de kalması için girdi tedarik stratejisinde sektörel değerlendirmeler tamamlanmış, bu stratejiyle ara malı ithalatına bağımlılığımızın azaltılıp tedarik sürekliliği ve güvenliği sağlanarak küresel rekabet gücümüzün artırılması yönündeki çalışmalarımız da devam ediyor. Yine, en son açıklanan teşvikler gerçekten buna yönelik çok ciddi adımları içeriyor.

Gelir politikaları ve uygulamaları alanındaki çalışmalarımız, vergi kanunlarını etkinlik, basitlik ve adalet ilkeleri çerçevesinde gözden geçirmek, vergi uygulamalarında istikrar ve öngörülebilirliği artırmak, vergi tabanını genişletmek, yükünü azaltmak, idari kapasiteyi artırmak yönündedir. Tabii ki mali disiplini de gözetmemiz lazım, yakın dönemde herhangi bir vergi indirimi düşünmüyoruz.

Sayın Dedeoğlu'nun Sayın Başbakanımıza yönelttiği (6/776), (6/780) sayılı önergeleri: Söz konusu vergi, harç ve cezalar kanunlardaki hükümler gereğince her yıl yeniden değerleme oranında artırılmaktadır. Türkiye'deki bu uygulama, dünyadaki birçok ülkedeki uygulamaya da paraleldir.

2011 yılının ikinci altı aylık dönemi için yüzde 2,68 oranındaki enflasyon farkı, 1 Ocak 2012 tarihinden geçerli olmak üzere, 10 Ocak 2012'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla aylık ve ücretlere yansıtılmıştır.

Bizim her dönem hedefimiz, çalışanlarımızı ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmemek yönünde olmuştur: Bunu rakamlarla da tabii ki destekleyebiliriz. Aralık 2002 ile Mart 2012 döneminde ortalama memur maaş artışı -ki bu yeni yapılacak artış dâhil değildir buna- yaklaşık yüzde 228 civarındadır. Oysaki bu dönemde enflasyon yaklaşık yüzde 132 düzeyindedir. 2012 yılında uygulanacak zamlar, 6289 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 11 Nisanda yayımlanmasıyla başlayan toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda belirlenecektir.

Sayın Dedeoğlu'nun (6/789) sayılı önergesi: Gelir Vergisi Kanunu'na göre, kendi işinde bilfiil çalışan, kira bedeli belli sınırları aşmayan ticari, zirai ve mesleki faaliyetleri dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olmayan ve yıllık alım ve satış tutarları belli miktarları aşmayan esnaf ve sanatkârlarımıza yönelik olarak basit usulde vergilendirme sistemi uygulanmaktadır.

2011 sonu itibarıyla basit usule tabi mükellef sayısı 714.693'tür. Meclise sevk ettiğimiz bir tasarıyla, gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerimizden şartları taşıyanların basit usule geçmelerine imkân sağlanmaktadır.

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanunu'nun yeniden yazımı çerçevesinde vergilendirme sistemimizin daha basit, adil ve mükelleflerimizin ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilen ve mevcut aksaklıkları gideren bir sistem olmasına yönelik çalışmalarımız da devam etmektedir.

Sayın Doğru`nun (6/790), Sayın Işık'ın (6/817) sayılı önergeleri: Tarım ve tarımsal desteklere ilaveten Katma Değer Vergisi Kanunu'ndaki istisna ve indirimli oran uygulamaları ile de desteklenmektedir. Kanunun 17'nci maddesine göre, kamu idareleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalar, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların ilim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri Katma Değer Vergisi'nden istisna edilmiştir.

Diğer bir destek ise buğday, arpa, mısır, çeltik, fasulye, yer fıstığı, ayçiçeği, soya, şeker pancarı, patates, pamuk, nohut, yonca, korunga, adi ve diğer fiğler, sorgum, sudan otu ve sorgum-sudan melezinin sertifikalı tohumlukları ile sertifikalı meyve fidanlarının ithal veya tesliminde KDV oranı yüzde 1'dir.

TÜİK rakamlarına göre, Nisan 2012 itibarıyla ülkemizde üretimi yapılan büyükbaş hayvan yeminin kilogram fiyatı 0,61 kuruş; kümes hayvanı yeminin kilogram fiyatı 0,83 kuruş; azot, fosfor ve potasyum içeren, yüzde 10'u azot olan gübrenin ton fiyatı 907,5 lira ve azot ve fosforlu gübrenin fiyatı ise ton başına 857,1 liradır.

KDV oranı yem için yüzde 8, gübre için yüzde 18 olup 2002 tarihinden bu yana bu katma değer vergisi oranları değişmemiştir. Biz, tarım girdi maliyetlerini tarımsal desteklerle azaltmaya çalışıyoruz. 2003-2011 döneminde toplam 3,5 milyar lira mazot, 2005-2011 döneminde toplam 2,8 milyar lira gübre desteği yapılarak çiftçimizin mazot ve gübre maliyetinin ortalama yüzde 15 ila 17'si karşılanmıştır.

Sayın Dedeoğlu'nun Başbakanımıza yönelttiği (6/799), Sayın Öğüt'ün bana yönelttiği (6/1402) sayılı önergeler: Aralık 2002-Ocak 2012 döneminde Tüketici Fiyatları Endeksi'ndeki artış yüzde 129,5'tur. Hizmetli kadrosunda görev yapmakta iken otuz yıllık hizmet sonunda emekliye ayrılan bir memura Aralık 2002'de 14.488 lira emekli ikramiyesi ödenirken Ocak 2012'de yüzde 154,6'lık artışla 36.884 lira ödenmektedir. Görüleceği gibi, emekli ikramiyelerindeki artış enflasyonun çok üzerindedir. Emekli ikramiyesiyle alınabilecek mal ve hizmetlerin kapsamının bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu dönemde ortalama memur maaşı -az önce de ifade ettim- yüzde 228 civarında, en düşük memur maaşı ise yüzde 316,5 ile enflasyonun çok üzerinde arttırılmış, refah seviyeleri reel olarak yükseltilmiştir.

Sayın Işık'ın (6/815) sayılı önergesi: 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'un 18'inci maddesinde özelleştirme yöntemleri, değer tespiti ve ihale usulleri belirtilmiş, 37'nci maddesinde de ihale usullerine ilişkin esasların İdarece çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

Gerek 23 Ağustos 2000 tarihinde gerekse 29 Kasım 2003 tarihinde yayımlanan özelleştirme uygulamalarında değer tespiti ve uygulama yönetmeliklerinde, özelleştirme ihalelerinde uygulanacak usul ve esaslar belirlenmiştir. Bu düzenlemelerde, özelleştirme ihalelerinde isteklilerde vergi borcu noktasında bir şart aranılmamaktadır.

Vergi Usul Kanunu'nun "Vergi mahremiyeti" başlıklı 5'inci maddesi ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 107'nci maddesi hükümleri nedeniyle diğer bazı sorulara cevap veremiyorum. Ancak belli bir miktarın üzerinde vergi borcu olan veya kesinleşen vergi ve cezası olan mükellefler ilan edilmektedir. 2011 yılı için, 200 bin lirayı geçenler vergi dairelerinin ilan yerlerinde, 1 milyon lirayı geçenler de Gelir İdaresinin İnternet sitesinde ilan edilmiştir.

Sayın Işık'ın (6/816) ve (6/988), Sayın Halaman'ın (6/1267) sayılı önergeleri: 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile aynı veya benzer kadrolarda bulunan personel arasındaki ücret dengesizliğini ortadan kaldırmak amacıyla değişik adlar altında ve farklı tutarlarda yapılan tüm ilave ödemeler kaldırılarak tek bir ek ödeme sistemi getirilmiştir. Ek ödemesi bulunmayanların ek ödemeden yararlandırılması sağlanılarak durumları iyileştirilmiş, dengesizlik bulunmayan personele herhangi bir ücret artışı öngörülmemiştir.

Kaldırılan ilave ödemelerin yeni ek ödeme tutarından fazla olması hâlinde, aradaki farkı giderinceye kadar ayrıca tazminat olarak ödenmesi öngörülmüştür.

Yükseköğretim kurumlarındaki genel sekreter yardımcısı, daire başkanı ve hukuk müşavirlerinin ek ödemeleri de artırılmıştır. 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren yükseköğretim kurumlarındaki genel sekreter yardımcısı, daire başkanı ve hukuk müşavirlerinin maaşlarında 415 lira ile 648 lira arasında artış sağlanmıştır.

Diğer taraftan, üniversitelerimizde 824 daire başkanı, 103 hukuk müşaviri, 115 genel sekreter yardımcısı olmak üzere toplam 1.042 personel bulunmakta olup bunların ek gösterge ve makam tazminatlarına ilişkin yürütülmekte olan bir çalışma bulunmamaktadır.

399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye ekli (II) sayılı cetvele dâhil pozisyonlarda istihdam edilen sözleşmeli personelin mevcut ek ödeme oranlarında bir değişiklik yapılmamıştır. Kamu iktisadi teşebbüslerinde istihdam edilen sözleşmeli personel de dâhil kimse mağdur edilmemiştir.

Yerel yönetimlerdeki sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi konusuyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız ilgilenmektedir.

Şunu da ifade edeyim: Biz kamudaki sözleşmeli personeli kadroluya geçirirken, bu yönde belediyelerin olumsuz görüşü nedeniyle bu çalışanlar dışarıda bırakılmıştır.

Sayın Doğru'nun (6/878) sayılı önergesi: 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un ek 3'üncü maddesi ve bunun uygulanmasına dair usul ve esaslar çerçevesinde Bakanlığımızca, Bakanlar Kurulunca gruplandırılan illerde ve teşvik edilen sektörlerde yatırım yapmak üzere yatırım teşvik belgesi sahibi olanlara ön izin ve kullanma izni verilmekte, şartları yerine getirenlere ise irtifak hakkı tesis edilmektedir. Bu kapsamda, son iki yılda 60 ilde 971 adet taşınmaz ilana çıkartılmıştır. Bunlardan 22 adedine 294 kişilik ek istihdam sağlanarak 10 işletme için kırk dokuz yıl süreli irtifak hakkı tesis edilmiştir. 115'ine 5.241 kişilik ek istihdam yaratacak 79 işletme için ön izin verilmiştir. İl bazında bunların dağılımına ait tabloları isterse Sayın Doğru'ya verebilirim.

Sayın Genç'in (6/921,925) sayılı önergeleri: Başkentgaz'ın SCADA sistemi sözleşmesi EGO ile yüklenici konsorsiyum arasında 2004 yılında imzalanmış olup sistemin zamanında teslim edilememesi nedeniyle geçici kabulü yapılamamıştır. Teknik eksiklikler Başkentgaz'ın teknik personeli tarafından tespit edilerek konsorsiyuma bildirilmiştir. Konsorsiyum, bunların geçici kabule engel nitelikte olmadığını belirterek geçici kabul işlemlerinin gerçekleştirilmesini talep etmiştir. Yüksek Denetleme Kurulu raporuna istinaden Başkentgaz'ın SCADA sistemi sözleşmesi ile ilgili konu önce Bakanlığın denetim elemanına, daha sonra da TEDAŞ ve Özelleştirme İdaresi elemanlarına geçen yıl inceletilmiştir. Bu incelemelerde ihale süreciyle ilgili herhangi bir eksiklik veya aksaklık tespit edilmemiş, teknik eksikliklerin giderilmesine yönelik çalışmalara ivedi olarak başlanması ve tamamlanmasının ardından geçici kabul yapılması istenmiş olup Ocak 2012'de Başkentgaz bu çerçevede yüklenici konsorsiyuma yazılı bildirim yapmıştır. Başkentgaz'ın yüzde 80 hissesi 2 Temmuz 2009 tarih ve 2009/43 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı'yla özelleştirme kapsam ve programına alınmıştır. Bu tarihten itibaren alacakların tahsili konusunda birtakım önlemler alınmış, belediye ve EGO Genel Müdürlüğünün borçlarına faiz işletilerek faiz faturası kesilmeye başlanmış ve ilgili kurumlara çeşitli defalar yazılı bildirimlerde bulunulmuştur. Bunun neticesinde, EGO, ulaştırma hizmetleri için satın aldığı sıkıştırılmış doğal gaz faturalarını Başkentgaz'a ödemeye başlamıştır. Bu kapsamda 15/10/2011'den sonraki tüketimler ve anılan faturalar için Şubat 2012 sonu itibarıyla toplam 17,3 milyon lira tahsil edilmiştir. 2010'daki özelleştirme ihalesinde Belediye, EGO ve Başkentgaz arasında imzalanan borç protokolü hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle işlerlik kazanamamıştır. Son olarak, Ocak 2012'de Belediye, EGO ve Başkentgaz arasında yeni bir borç protokolü imzalanarak uygulanmaya başlanmıştır. Belediyenin Başkentgaz'a borcu toplam 595 milyon liradır. Belediyenin hazineye olan borçları da zaten yayınlanmaktadır.

Sayın Dedeoğlu'nun (6/1133) sayılı önergesi: Gayrimenkul ve araç alım satım faaliyetlerinin devamlılık kasıt ve niyetiyle ve/veya ticari bir organizasyonla yapıldığının vergi denetim elemanlarınca veya vergi dairelerince tespit edilmesi hâlinde elde edilen kazançların Gelir Vergisi Kanunu'nun 37'nci maddesine göre ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir. Ancak, bu faaliyetlerin ticari bir nitelik taşımadığının ispatlanması hâlinde ticari kazanç mükellefiyeti tesis edilmemektedir. Bakanlığımız veri işletim sisteminde resen mükellefiyet tesisi uygulaması bilgileri henüz bulunmadığı için sayılarını veremiyorum.

Sayın Dedeoğlu'nun (6/1152) sayılı önergesi: Ham petrolün varil fiyatı uluslararası piyasada 2002'de 20 ile 24 dolar arasında iken, şimdi -bu sene için konuşuyorum- 110 ile 126 dolar arasına çıkmıştır. 2002-2011 döneminde brent tipi ham petrol varil fiyatı Türk lirası bazında yaklaşık yüzde 349 oranında artarken ülkemizde akaryakıt pompa satış fiyatları ortalama yüzde 139 ile yüzde 208 arasında artmıştır. Çeşitli vesilelerle ve 21 Şubatta sözlü sorulara cevap verirken açıkladığım üzere, AK PARTİ hükûmetleri döneminde, diğer birçok vergide olduğu gibi, akaryakıt ürünlerinde de vergi yükü artmamıştır, azaltılmıştır. 100 liralık benzinde vergi yükü 2002 sonunda 70 lira 20 kuruş iken 2012 Mayıs ayında 58,7 liraya düşmüştür. Motorinde ise 2002 Aralık ayında vergi yükü yüzde 59,2 iken yüzde 49,1'e düşürülmüştür. Yakın zamanda herhangi bir vergi indirimi düşünmüyoruz. 2009 sonundan bu yana akaryakıt ürünlerinde ÖTV'de tek kuruluşluk bir artış olmamıştır, katma değer vergi oranlarında da herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir.

Sayın Kamer Genç'in (6/1258) sayılı önergesi: İnceleme henüz neticelenmemiştir. Bir suç tespiti hâlinde yetkili mercilere bildirilecektir.

Sayın Halaman'ın (6/1285 ve 6/1286) sayılı önergeleri: Bilindiği üzere, 2003 yılında yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'yla kamuda yeni bir sistem getirilmiş, bu kapsamda dış denetim, iç denetim ve iç mali kontrol sistemleri oluşturulmuştur. Diğer yandan kurumların üstlendikleri kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, etkin, verimli, kaliteli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere unvan standardizasyonuna gidilmiştir. Yetişmiş nitelikli personelin en etkin bir şekilde istihdamını sağlayacak şekilde düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca, yapılan yasal düzenlemelerde personelin haklarında herhangi bir kayıp, geriye gidiş veya mağduriyet olmamıştır. Ek ödemenin veya benzeri mahiyetteki ödemelerin sigorta primine esas kazanca dâhil edilmesi uygun görülmemekte olup bu yönde yürütülen bir çalışma bulunmamaktadır.

Taşra teşkilatımızda görev yapan defterdarlık uzmanları diğer bakanlıkların taşra teşkilatlarında görev yapan kariyer uzmanlar ile aynı oranda ek ödemeden yararlanmaktadırlar.

Bakanlığımız bağlı kuruluşlarından Gelir İdaresi Başkanlığı görevde yükselme sınavı açacak olup diğerlerinde sınav açılmasına yönelik bugün için bir ihtiyaç yoktur.

Sayın Dedeoğlu'nun (6/1347) sayılı önergesi: Bakanlığımızda önceki yıllarda yapılan sınavlar sonucunda engelli personel kontenjanı doldurulmuştur. 646 Sayılı Kanun Hükümünde Kararname'yle?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Sayın Başkan, son soru, müsaade ederseniz.

BAŞKAN - Şimdi, ben size iki dakika ek vereceğim.

Buyurun.

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Dedeoğlu'nun (6/1347) sayılı önergesine cevap veriyordum. 646 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının kurulması, Gelir İdaresi Başkanlığı personelinin bir kısmının da Bakanlık kadrolarına dâhil edilmesi sebebiyle, 2011 yılı Temmuz ayı itibarıyla toplam dolu kadro sayısındaki artışa paralel olarak engelli personel kontenjan açığı oluşmuştur. Boş özürlü kadrolara 29 Nisan 2012 tarihinde ÖSYM tarafından yapılan sınav sonucu atama yapılacaktır, yani Maliye Bakanlığında hiçbir şekilde engelli personel kontenjanı boş kalmayacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çok teşekkür ediyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.