GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:107
Tarih:16.05.2012

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 180 sıra sayılı tasarıyla ilgili görüşlerimi bildirmek üzere ben de söz almış bulunuyorum ama önce gündemdeki bazı konulardan bahsetmek istiyorum.

Tutuklu milletvekilleriyle ilgili çok ciddi sorunlarımız var arkadaşlar, hepiniz biliyorsunuz. Tutuklu milletvekillerinin kendileri, çocukları, eşleri, yakınları, arkadaşları umutlandılar. Cumhurbaşkanı ve Bülent Arınç "Serbest kalmalılar." dedi, umutlandılar. Sayın Cemil Çiçek nisan ayında "Siyasi partilere sorunun çözümü için çağrı yapıyorum." dedi, umutlandılar. Sayın Cemil Çiçek, 26 Nisanda yasal zeminde sorunun çözümlenmesi için uzlaşma sağlandığını söyledi, umutlandılar. Sonuç? AKP reddetti. Tüm bunların sonucu, tutuklu milletvekillerine ve yakınlarına manevi işkencedir arkadaşlar. İşkence her zaman fiziki olmaz. Mustafa Balbay'ın küçük kızı Yağmur ve küçük oğlu Deniz'e bunu anlatabilir misiniz arkadaşlar? Bu çocukların çektiği acıyı ben sizin vicdanlarınıza bırakayım diyorum ama vicdanlarınızda acaba bu konuda bir acı hissediyor musunuz, bunu sizlere sormak istiyorum.

Tutuklu milletvekilleriyle ilgili kamuoyunda yaygın bir kanı vardır arkadaşlar, nedir biliyor musunuz? Anayasa sürecinde AKP tarafından tutuklu milletvekillerinin rehine olarak kullanılacağı, pazarlık konusu yapılacağı söyleniyor artık. Tutsak, rehine milletvekillerinin özgürlükleri pazarlık konusu yapılamaz. Tüm bu gelişmeleri sizlerin değil kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; üç gün sonra 19 Mayıs, ulusal kurtuluşumuzun başladığı gün. Bu vatanın bütün toprakları işgal edilmiş, kaleleri zaptedilmiş, ordusu dağıtılmış bir haldeyken, Anadolu'da halk yoksulluk içindeyken, 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal bir güneş gibi orada doğdu. Anadolu'daki yoksul insanlarımız Mustafa Kemal'in önderliğinde imkânsız denilen bir savaşı kazandılar. İşgalciler topraklarımızdan kovuldu ve Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. İşte bu gün Mustafa Kemal Atatürk tarafından gençliğe armağan edilmiş, yıllardır Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktayken, AKP İktidarı tarafından bu bayram ve diğer ulusal bayramlarımız ve ulusal bilincimiz yok edilmeye ve unutturulmaya çalışılmaktadır. Bunun temelinde yatan düşünce, Atatürk devrimlerini ve cumhuriyet ilkelerini unutturma, yok etme isteğidir. Yeni çıkarılan yönetmelik gereğince bize ulaşan davetiyelerde görüyoruz ki, törenler sadece gençlik ve spor il müdürlüğü tarafından yapılmakta, bu törenlerde sadece çelenk koyma bulunmaktadır arkadaşlar, başkaca hiçbir kutlama, hiçbir tören yoktur. Bu programlar içinde, Sayın Suat Kılıç'ın söylediği gibi, sempozyumlar yoktur. Meydanlarda, okullarda ve her yerde coşkuyla kutlanacağı söylenmiştir ama bu şekilde hiçbir tören kutlaması yoktur bize gelen davetiyelerde.

AKP, 15 Mayıs 1919'da İzmir'i işgal eden Yunan askerlerine ilk kurşunu atan ve orada şehit düşen Hasan Tahsin'in resmî anma törenlerini kaldırdığı gibi tüm bayram törenlerini kaldırmak istiyor ancak, şimdilik halkın tepkisini çekmemek için alt düzeyde tören düzenleyerek, kutlama yapıyormuş gibi bir izlenim yaratılıyor.

AKP, ulusal bayramlarımız yerine, geçen yıl olduğu gibi görkemli bir şekilde padişahların doğum ve ölüm yıl dönümlerini koyacak anlaşılan. Ancak AKP yanılıyor sevgili arkadaşlar. Bu halk ne Atatürk'ten ne ilkelerinden ne de laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nden asla vazgeçmeyecektir. 19 Mayısta Samsun'da, İstanbul'da, Türkiye'nin tüm illerinde AKP'ye inat gençler ve halk bu bayramı kutlayacaklardır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz tasarının 19'uncu maddesiyle ilgili konuşmak için söz aldım. Bu tasarının bu maddesinde -644 sayılı- Çevre ve Şehircilik Bakanlığının görevleriyle ilgili düzenlemeler yapılmakta. Bu 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname altıncı ayda çıkartıldıktan sonra, 8 Ağustos 2011'de, 23 Ağustos 2011'de, 11 Ekim 2011'de, 3 Kasım 2011 tarihinde çıkartılan kanun hükmünde kararnamelerle değiştirilmiş. Bu, beşinci değişiklik oluyor arkadaşlar. Yangından mal kaçırırcasına Meclise getirmeden, tartışmadan bu şekilde kanun hükmünde kararnameler çıkartılınca, elbette bu kadar da eksiklik mutlaka oluyor bu kanun hükmünde kararnamelerde.

AKP'yi iktidar sarhoşluğu öylesine sarmış ki, hiçbir kural, yasa, Anayasa AKP İktidarını bağlamamakta. Ben yaptım, oldu mantığıyla çoğunluk diktatörlüğünü bu ülkede artık uygulamaktadır.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Devamla) - Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)