GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE İNSAN HAKLARI KURUMU KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:122
Tarih:20.06.2012

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan tasarının 5'inci maddesindeki önergemiz üzerinde söz aldım. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Sayın Bakan, bir teşekkürüm olacak ama o gelecekte, bugün eleştirim olacak, ondan da kusura bakmayın biraz. Eleştiri bugün, teşekkür gelecekte.

Değerli milletvekilleri, aslında son zamanlarda Türkiye Büyük Millet Meclisi çok önemli yasalar çıkarıyor ama bu çıkan yasalar, bugün çıkardığınız yasa İnsan Hakları Kurumu kurulmasına yönelik olmasına rağmen insan haklarını çok ama çok inciten, aykırı yasalar çıkardık. Bakın, toptan şöyle bir hafıza yenilemesini yapmak istiyorum sizinle. MİT Yasası çıkardık. Acaba MİT Yasası insan haklarının en önemli unsurlarından birisi olan demokrasiye uygun bir yasa mıydı? Sayın Başbakan diyor ki: "Ben gönderdim, beni alın." Sayın Başbakan, demokrasi, insan hakları neyle teminat altına alınır? Hukukla teminat altına alınır. Hukuka aykırı bir emir verdiyseniz elbette ki sizi alacaklar. Öyle, hukuka aykırı bir talimat verildiyse sizin bundan kaçmanız mümkün mü, mümkün olmaması gerekir. Hele hele ki icraatlar demokrasiye, insan haklarına ve hukuka aykırıysa.

Bakın, şimdi İnsan Hakları Kurumu kuruyoruz. Aslında kurumun yapısına, kuruluşuna baktığımızda, buna biz "devlete yalan söylettirme" kurumu desek daha uygun olur. Çünkü iktidarın atadığı, iktidarla bağı olan insanlardan kurulu bir kurumda, acaba yürütmenin aleyhine, yürütmenin uygulamalarının insan haklarına aykırı olduğuna dair bir görüş ortaya çıkması, denetlenmesi mümkün mü, mümkün değil. O zaman devlete yalan söylettirme kurumu kuruluyor burada.

Bakın, biz Kamu Denetçiliği Kanunu'nu geçirdik buradan. Gene iktidarla, kamu denetçiliğini atayan ve denetleyen bir kurum kurduk ve tabii ki bunlar iktidarın çoğunluğuyla kuruluyor. "Kurduk." diye bir cümle kuruyoruz, muhalefetin katılmadığı birçok konu oluyor. Şimdi, devlet sırları kanunu geliyor. Bütün bu çıkan yasalara baktığınızda, değerli arkadaşlar, iktidar kendini koruyabilmek için surlar inşa ediyor, bu surların içerisine alıyor iktidar kendisini. MİT Kanunu'ndan İnsan Hakları Kurumu kanununa, devlet sırları, Kamu Denetçiliği Kurumuna varıncaya kadar çıkardığınız yasalarla hep iktidarı koruma surları altına alan, içine alan bir yasa makinesi durumuna geldi burası.

Ben burada sizlerin aklına ve vicdanına seslenmek istiyorum, diline    seslenmek istiyorum. Değerli milletvekilleri, devlet yalan söylemez, hele hele devlet adamı hiç ama hiç yalan söylememeli. Bakın, şimdi, sizin beyninize, sizin vicdanınıza ve sizin dilinize sesleniyorum. Milliyetçi Hareket Partisini "Terörist başını asmadınız." diye suçladı. İçinizde düşünce ahlakına çok saygı duyduğum insanlar var ama onlar bile bu suçlamalara sessiz kalırken, Başbakan Yardımcınız için Sayın Başbakan belki ikinci, üçüncü defadır "Onun şahsi fikirleridir." diyerek, bazı fikirler ihtiva ediyor terörist başının ev hapsine alınması konusunda ama içinizden hiçbir dil, MHP'yi suçladığı gibi onu suçlamıyor.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yanlış anlaşılıyor ya!

ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Bu aynı zamanda bir fikir ahlakının, düşünce ahlakının da olması gereken şekli olmalıdır.

Değerli milletvekilleri, tabii ki olayları öngörmeden olayların arkasından yorum yaparak toplumda oluşan kanaatleri farklı bir şekilde algıya yönelterek devlet yönetmek artık mümkün olmaz hâle gelmiştir. AKP yorulmuştur, bu on yılın yorgunluğu işte bu iktidarı surların içerisine alıp kendini koruma kanunlarıdır bunlar ama bunlar da kurtarmayacaktır.

Sayın Beşir Atalay'ın bedduayla, dilek ve temenniyle devlet yönetemeyeceğini biz anlatacağız ona. Öyle bedduayla falan devlet yönetilmez, hukukla devlet yönetilir, hukuka dayanarak devlet yönetilir, yalanla devlet yönetilmez ve yalan payidar olamaz.

Hepinize teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yalan söylemiyor.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.