GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE İNSAN HAKLARI KURUMU KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:122
Tarih:20.06.2012

MELDA ONUR (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar "Bu akşam burada acaba konuşulmadık insan hakkı ihlali kaldı mı?" diye sormayın, daha çok şey var aslında, belki çok azı burada konuşuldu. İnsan haklarıyla ilgili ihlaller konusunda bu ülke ne yazık ki çok zengin, çok malzeme var.

Bundan birkaç gün önce Oda TV duruşmasını izledim. Size sadece orada yaşananları, mahkeme heyetiyle sanıklar arasındaki diyalogları anlatsam ayrı bir oturum hâline gelir. Ama bu gece çok fazla cezaevlerinden söz edildi, çok fazla davalardan söz edildi; ben onlara hiç girmek istemiyorum aslında, genel bir görünüş olarak birkaç şey söylemek istiyorum.

Sabah televizyon seyrederken bir haber seyrettim, Türkiye IMF'e para aktarıyormuş. Sevindirici bir haber ama sevinemiyoruz çünkü bir sonraki haberde -siz de seyretmişsinizdir belki- bir görüntü: İstanbul'un ortasında 7 tane polis birini dövüyor, bir erkeği dövüyor, bir eşi dövüyor karısının çığlıklarının önünde, bir babayı dövüyor çocuklarının çığlıklarının önünde. Öyle dövmüyor yani öldüresiye dövüyor, öldürmek istiyor. "Ne yapmış olabilir?" diye düşünüyorsunuz. Ne yaparsa yapsın, böyle bir muamele? Bilmiyorum, Sayın Bakan İçişleri Bakanlığı yaptı, böyle bir görüntüye nasıl bir yorum yapabiliyor, onu bilemiyorum. Ama şimdi, İçişleri Bakanımız "Biber gazı zararsız." derse, polise bunun yansıması herhâlde copuyla, belinden çıkardığı kemeriyle vurarak fazla da zarar vermediğini, belki biraz okşadığını düşünüyor. O yüzden, İçişleri Bakanımızın bu tavrı polisin bu şekilde davranışına neden oluyor olabilir.

Bir de şunu düşündüm: Başbakan "Kindar nesil yetiştirelim." derken acaba polis bunu yanlış mı anladı? Böylesine bir kinle vatandaşa davranıyor olabilmek için bu tür demeçleri, herhâlde, kolluk kuvvetlerimiz farklı anlıyor diye düşünüyorum.

Bugün emniyet başka bir şey yaptı, yeni coplarını tanıttı. Arkadaşlar, Türkiye'nin böylesine farklı bir psikolojide olduğu bir ortamda cop tanıtımı yapmak nasıl bir anlayıştır? Nasıl akıllara ziyan bir tavırdır? Yani utanmasalar oraya birkaç tane öğrenci, 1 memur, 1 öğretmen koyup herhâlde bir de konu mankeni hâline getirecekler, o copları onların üzerinde deneyecekler. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, biz bu dayaklara, biber gazlarına, tabii, çok alıştık; herkesin üstünde deniyorlar. Ey öğrenci, parasız eğitim mi istiyorsun? Cop, biber gazı, doğru içeri, hatta hakkında on yıl hüküm. Nükleere mi karşısın? Biber gazı, doğru içeri, aylarca evinden, öğreniminden uzakta kalıyorsun. Çevrecisin öyle mi? Tortum'da kadınlara yapılanları hatırlıyor musunuz, seksen yaşındaki köylülere? Çarşaflarından yerlerde sürükleyen jandarma? Bir gün ofiste oturuyorum, Bağbaşı'ndan bir köylü aradı "Vekilim yetiş, 300 tane kolluk kuvveti göndermişler, önden de iki tane ambulans geliyor." dedi. Ambulans arkadaşlar? Ödleri patlamış. Ne yapacaklar ki ambulans gönderiliyor önden? Erzurum Valisini nasıl aradığımı hatırlayamıyorum, nasıl telefona koştuğumu.

Şimdi, tüm bu uygulamalara baktığınızda karşımıza çok vahim bir insan hakları tablosu çıkıyor. Budur bu ülkenin kolluk kuvvetlerinin insan haklarından anladığı ne yazık ki.

Aşkale'de yakınlarını kaybeden insanların üzerine biber gazı  sıktılar. Bu konuyla ilgili İçişleri Bakanımıza bir soru önergesi verdim, böyle bir talimat verilmediğini söyledi ama anladığım kadarıyla İçişleri Bakanının "Biber gazı zararsızdır." lafı onları da etkilemiş olmalı, böyle bir karar vermişler. Bu anlayışla "Gelsin biber gazı, gelsin cop" diye ihlaller devam ediyor.

Yazar Ali Topuz'un -müsaadesiyle- ifadesini ödünç alarak şunu söylemek istiyorum: "İnsan hakları, ben devletim onu da haklarım." anlayışındadır ne yazık ki. Bu genel psikoloji dışarıdakileri de kendisine özgür hissettirmiyor ama tıpkı bir ustanın dediği gibi "Özgürlük neye yarar, yaşarsa bir arada özgürlerle tutsaklar."

Bu görüntüye bakarak İnsan Hakları Kurulu hakkındaki görüşmelerin daha evrensel  insan hakları anlamında değerlendirilmesi dileğiyle hepinize iyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ediyorum