| Konu: | BAZI SORUŞTURMA VE OPERASYONLARDA KOLLUK GÜÇLERİNE HUKUKA AYKIRI UYGULAMALAR YAPTIRDIĞI, YARGIYA MÜDAHALE ETTİĞİ, AÇIKLAMALARINDA KULLANDIĞI BAZI İFADELERLE DEVLET ADAMI CİDDİYETİNDEN UZAKLAŞTIĞI VE YETKİLERİNİ HUKUKA AYKIRI OLARAK KULLANDIĞI İDDİALARIYLA İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN HAKKINDA BİR GENSORU AÇILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 15.11.2011 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan
Barış ve Demokrasi Partisi Grubunun gensorusu üzerinde söz aldım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, ben, Sayın Bakanın vatandaşlara "adet", şehit cenazelerine "ceset parçası", yaralılara "önemli-önemsiz", yedi yaşındaki Deniz'in donarak öldüğü çadırlara "saray", "arıyorum da arıyorum Kürt sorununu bulamıyorum" diyen gaflarının üzerinde durmayacağım, vahim olan icraatı üzerinde duracağım. Eş başkanlara, milletvekillerine pervasızca TOMA'ları, zırhlıları, gaz bombalarını gönderen bir bakanın icraatı üzerinde konuşacağım. Van'da "Vali istifa!" diyen vatandaşın, çaresiz öfkeli halkın üzerine TOMA'ları, gaz bombalarını süren bir bakan üzerinde konuşacağım. KCK operasyonu nedeniyle gözaltına aldığı binlerce kişinin sayısını bilmediği için Sayın Bakan hakkında konuşacağım. Çünkü 8 bin gözaltıya, 4 binin üzerindeki tutuklamaya Sayın Bakan diyor ki: "485 tane tutuklama var."
İÇİŞLERİ BAKANİ İDRİS NAİM ŞAHİN (Ordu) - Ne alakası var, sen kendine bak!
HASİP KAPLAN (Devamla) - Bu benim elimdeki kadın tutukluların listesidir arkadaşlar. Kadın tutuklu? Türkiye'de siyasette kadının ne kadar zor rol aldığını ve temsilde ne kadar zor bir görev aldığını biliyorsunuz. Belediye başkanı seçilmiş, parti yöneticisi, her sayfada Sayın Bakan 50 tane var: 50, 100, 150, 200, 250, 300, 350? (AK PARTİ sıralarından "Yere atma!" sesleri) Sizin rakamınızı tutuyor mu? Sadece kadın tutuklu var KCK'den ve siyaset, demokrasi içinde.
Sayın Bakan, sizin bilmediğiniz bu rakamların istatistiklerinin hepsi bizde belgeli. Sizin rakamınızda sadece kadın tutuklu yok, sadece Şırnak ilinde 500 tane tutuklu var ve tutukladıklarınızı ilk gün hemen görevden alıyorsunuz. Bu ne adalet ya! Bu ne jet adalet! Sayın Bakan, siz bu KCK tutuklularının sayısı -tabii ki- ilerleme raporuna girdiği için bakıyorum. Açıklama yapıyorsunuz.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Ordu) - Evet.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Avrupa Konseyini yalanlamaya kalkıyorsunuz, Avrupa Konseyini yalanlıyorsunuz.
Sayın Bakan, kendinizi yargının yerine koyuyorsunuz, diyorsunuz ki: "Biz gerekirse 8 bin kişiyi de tutuklarız." Nesin sen kardeşim ya! Nesin ya! Savcı mısın! Hâkim misin! Mahkeme misin! Kelepçeli misin! Cellat mısın! Neyin nesisin! (AK PARTİ sıralarından "Bağırma, bağırma" sesleri) Yerini bileceksiniz! Yargının yerine? Hukuk devletinde herkes haddini bilecek ve yerini eğer bakanlık makamındaysa.
İHSAN ŞENER (Ordu) - Siz de bileceksiniz, sen de! Sen de bileceksin haddini!
HASİP KAPLAN (Devamla) - Arayıp da bulamayanlara söylüyorum: Bugün Seyit Rıza'nın idam ediliş günü, yarın Ahmet Kaya'nın sürgünde ölüm yıl dönümü! "İki damla gözyaşımla satıldım pazarlarda. Kırdılar yüreğimi kırdılar azarlarla. Sürgünlere yolladılar sabah 4'te yağmurlarla. Ben yandım siz yanmayın Allah aşkına!" diyen Ahmet Kaya'yı ara bulursun Paris'in mezarlıklarında. Kürt sorununu aramış da aramış bulamamış bir Bakan hakkında gensoru verdik. Oysaki herkes bilir ki bir atasözümüz var: "Arayan mevlasını da bulur, başka şeyleri de bulur."
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Ordu) - Doğru.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Çok açık söylüyorum: Bakın, burada Sayın Bakanın marifetleri o kadar çok ki hangisine değineyim. Uluslararası Ceza Mahkemesinin insanlık suçundan tutukladığı El Beşir'le en fazla görüşen kişi Sayın Bakan. Yakın zamanda Parti MYK'sı adına ve Bakan olarak görüşmüş. Bakın, çok enteresan, Başbakan yardımcısı iken Sayın Bakan -Cihaner burada mı bilmiyorum- ta buradan Erzincanlara, İsmailağa cemaatine, dinleme kaydına kendisi de takılmış, al size, buyurun. Dinleme telefonları, bakın.. Meclis odasından aramış. Orada yönlendiriyor adaleti, şimdi de kendisi tutuklamaları yönlendiriyor.
Şimdi "Kürt sorunu yoktur." deyip açılımda da şaşan bir Bakan karşınızda var. Açılımda da Kürt sorununu anlata anlata bitirmeyen, ezber bozarcasına Kürt kökenli vatandaşların hakkını verdiğini kaydeden Şahin "Kürt kökenli halk `hakkımızı istiyoruz' dedi ve aldılar." diyor. Hadi buyurun! Biri arıyor, bulamıyor; bir arıyor, buluyor işine geldiği zaman!
Bakın, İdris Naim Şahin'in ismi fezlekelerde nerede geçiyor? Benim hakkımda yirmi tane fezleke var düşüncelerimi açıkladığım için. İşte, Meclis arşivi: "İhaleye fesat karıştırma. Zimmet. Evrakta sahtecilik. Kalpazanlık. İhaleye fesat karıştırma. Hizmet nedeniyle emniyeti suistimal." Başka yüz kızartıcı suç kaldı mı arkadaşlar, söyler misiniz! KCK soruşturmalarıyla uğraşıp Profesör Büşra Ersanlı için "Bölücülük yaptın." diyorsunuz. Arkasından da "Halkı isyana teşvik dersleri verdiniz." diyorsunuz.
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN (Ordu) - Evet.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Ben avukatıyla görüştüm, cezaevine gittim, kendisiyle görüştüm. Ne bunu sordular ne ifadesinde var ne avukatın bana gösterdiği ifade tutanağı? Sayın Bakan, lütfen, bu söylediğinizin çıkın, bana belgelerini koyun. Belgelerini koyun, ben istifa edeyim. Koymuyorsanız, erdemli olarak siz istifa edin, yoksa tarihe müfteri olarak geçersiniz. Bir profesör hakkında "On binlerce profesörden biri." diyerek o profesörleri de, hocaları da aşağılayarak yalanla, dolanla, iftirayla, gerçeği olmayan bilgilerle kamuoyunda bir daha aşağılamanın hukuksuzluğunu ve adaletsizliğini yaşarsınız. Çıkın, belgelerini koyun. Belgelerini koymayan ortaya, söylediklerinin? BakınKA.DER'in -KA.DER bir kadın derneği- onun ders notları dışında, siyaset bilimi dışında eğer ders tespit ederse Sayın Bakan, ben istifa edeceğim. Eğer söylediklerini ispatlarsa ben edeceğim. Eğer kendisi edemiyorsa istifa etsin, erdemlilik budur, edemiyorsa? Kardeşim, bakın, devlet adamlığı ciddiyet ister, bilgi ister, birikim ister, anlayış ister, nezaket ister, saygı ister. Bakın, hele hele İçişleri Bakanlığı emrinde 1 milyon silahlı güç varsa adalet, güvenlik ve özgürlük öyle, böylelerinin eline bırakılmayacak kadar değerlidir hukuk devletlerinde. Adaleti, özgürlüğü ve güvenliği 1 milyon silahlı güce hükmeden böyle bir Bakana teslim etmek AK PARTİ iktidarlarının en acemice yaptığı işlemdir, üç yıllık dönemlerinin en acemi bakanlığını, en acemi işini, en sorumsuz işini, en ciddiyetsiz işini bu Bakanlıkta yapmışsınız.
Şimdi sorarım, kimin can güvenliği var? Herkesi dinliyorsunuz, herkesi fişliyorsunuz, herkesi izliyorsunuz, herkese saldırıyorsunuz. Van depreminde Valiyi koruyorsunuz, Vali talimatıyla enkazda kalıyor insanlar, sesini çıkarıyor, gaz bombalarıyla saldırıyorsunuz. Şimdi sorarım, Sayın Bakan, sen o Valini niye görevden almıyorsun veya bunun hesabını niye vermiyorsunuz Hükûmet olarak?
Evet, kırmızı kitap, anayasa, gizli bir anayasa var, 2010 AK PARTİ döneminde çıktı. Milletvekilleri, Bilgi Edinme Yasası gereğince hepiniz gidin, bunu isteyin. Bunu size vermezler, gizli anayasası var. Bu Meclis gizli anayasa ile idare ediliyor. Bu gizli anayasayı da uygulayan bakan çıkmış diyor ki: "Paralel devlet örgütlenmesi KCK kurmuş." Yanılıyorsunuz beyler, paralel devlet örgütlenmesini cemaat, Başbakan Erdoğan ikilisi kurdu. Polise gidin, cemaat örgütlenmesi var; emniyete gidin, aynısı var; mülkiyeye gidin, valilerin, kaymakamların hepsi cemaat çıkışlı; eğitime gidin, cemaat çıkışlı; sağlığa gidin, cemaat çıkışlı; özelleştirmelere gidin, ihaleleri verdiniz, cemaat çıkışlı; bir tek ordu kaldı, orduya da başladınız şimdi Genelkurmay Başkanıyla. Paralel devleti, teokratik, otokratik iktidar hevesiyle kuran padişahvari bir anlayışın içinde, bu yönetim saltanatı içinde her gün insanları içeri alacaksınız, evlerini basacaksınız, demokratik siyaseti daraltacaksınız, hak ve özgürlüklere saldıracaksınız, ana dillerini yasaklayacaksınız, kimliklerini yasaklayacaksınız, kültürlerini yasaklayacaksınız, muhalefet etti diye susturacaksınız, Tekel işçilerini susturacaksınız, son olarak Diyarbakır'da cenazesini kaldıranlara saldıracaksınız, camiye gaz bombası atacaksınız ve orada oturacaksınız?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaplan, lütfen sözünüzü bağlayınız.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Oturamazsınız beyler, insanlık, vicdan buna tahammül etmez. Bu gensoru önergemizi vicdanlarınıza havale ediyorum. Sadece diyeceğim bu kadar.
Teşekkür ederim.