GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEVLET SIRRI KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:123
Tarih:21.06.2012

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bu önergelerimizin hepsi metinden çıkartmayla ilgili çünkü biz tasarının tamamına karşıyız. Ama size buradan birkaç söz söyleyeceğim.

Yeni bir anayasa yapıyoruz. Bu yeni anayasada yeni bir toplumsal sözleşmenin felsefesini yaratacağız. Bunun için, ne acelesi var bunun hemen çıkarılması gerekiyor?

Bakın, bir taraftan uluslararası sözleşmelere imza atıyoruz, Anayasa'da bunların iç hukukun üstünde olduğunu söylüyoruz. Diğer taraftan, elli yıl, elli yıl arkadaşlar, yargının denetlenmeyeceği, bilgi toplumu olunamayacak bir hukuki süreç yarattığınızı mı zannediyorsunuz gerçekten? Yarın bu aksaklıklar, sakatlıklar yargı denetiminde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemelerinde karşınıza çıkacak.

Ben soruyorum size şimdi: Kayıp silahlar ne oldu 90'lı yıllarda Batman'daki? Nereye gitti? Bilen var mı? Meclis denetleyebildi mi? Meclisin denetleyemediği, Meclisin kendisinin denetleyemediği, komisyonlarının denetleyemediği o karanlık, faili meçhul dönemlere bir gidin. Biraz kütüphaneye gidin veya Susurluk tutanaklarını okuyun. Siyaset, mafya, devlet üçgeninde "devlet sırrı" adı altında uyuşturucunun bile cenaze araçlarında nasıl taşındığını, neler neler yapıldığını, ne vahim hatalar işlendiğini göreceksiniz. Peki, şimdi bu, hukuk devletinde mümkün mü?

Ha, şunu söyleyebiliriz size, çok açık söylüyorum: Bu kanun sakat olduğu, Türkiye'nin buna şu an ihtiyacı olmadığı, kamuoyunun böyle bir talebi olmadığı, böyle bir tartışma da olmadığı hâlde bunu çıkararak siz eğer Hükûmeti güçlü kılacağınızı zannediyorsanız da yanlış yapıyorsunuz.

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Şu andaki durum nasıl?

HASİP KAPLAN (Devamla) - Şu anki, bu yasayla, devlet sırrıyla Hükûmetin kendisine, Başbakanına bağlı oluşturacağı kurul, sınırsız sorumsuz şirket gibi maşallah, sınırsız sorumsuz.

NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Kanun çıkmasa ne olacak?

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, açık söyleyeyim, bizim yapacağımız şudur muhalefet olarak: Önümüzde üç seçim var. Eğer siz tekrar iktidar olursanız 2023'e kadar bu kanunu götürürsünüz. Yok, eğer, bu seçimlerde millet yetkiyi, iradesiyle sizden alırsa bu çıkardığınız yasaların hepsini de kaldırır, çöpe atarız; yapacağımız budur. Eğer başarırsak, milletten irade alırsak, yani zorla değil? Biz çünkü karanlık ve gizli kalan her şeyin altında hukuksuzluğun, cinayetlerin, siyasi suikastların, bırakın Türkiye içinde, yurt dışında dahi çok tehlikeli maceralara yol açacağını uyarmak istiyoruz. Gerçekten bunu iyi niyetle uyarıyoruz. Böyle bir devlet sırrı kanunu olmaz arkadaşlar. Devlet sırrı kanunuyla neyi amaçlıyorsunuz, ne yapmak istiyorsunuz, kimi kime karşı korumak istiyorsunuz? Bu, anlaşılmaz bir durum.

Bunu biraz tahayyül edin: Yarın, yaşam hakkı ihlali birkaç konu işlendi. Olay, Savaş Suçları Mahkemesine gitti veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitti. Anayasa "Bireysel başvuru 23 Eylül?" dedi. Siz onlara, çıkıp "Devlet sırrıdır." mı diyeceksiniz? Söyleyin bakayım. Hadi, buradaki özel yetkili mahkemeye, buradaki sulh mahkemesine dediniz yani çıkıp Strazburg'daki yargıçlara da "Ben, devlet sırrıdır, bilgi vermiyorum." deme cesaretini ve cüretini buluyorsanız, o gücü buluyorsanız kendinizde bu kanunu çıkarın. O müsteşarı eğer o mahkeme çağırıp "Ananın, babanın adı nedir?" diye sorgulamıyorsa ve bundan bu bilgiyi sormuyorsa, göreceksiniz? Yani, şimdi, biz bunları bildik, yaşıyoruz. Defalarca biz, savcı sorguladık, paşa sorguladık, tanık sorguladık. Bu yapılacak. Ben bunu uyarıyorum, boşuna? Yani bunu biraz paylaşsanız muhalefetle, biraz tecrübelerimizi katardık, size derdik ki: "Devlet sırrı böyle olmaz." Ama maalesef yanlış.

Yalnız, bakıyorum çok yorgunsunuz. Önergelerimizin gerekçesi bu sefer çok uzun değil, -Sayın Kubat bakıyor- o konuda hassasiyetimiz oldu. Ama yanlışa dikkat çekiyoruz, yanlıştan inşallah dönersiniz diye düşünüyoruz.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.