| Konu: | DEVLET SIRRI KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 123 |
| Tarih: | 21.06.2012 |
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Öncelikle bu PKK'yla Türkiye Cumhuriyeti bir savaş yapmamaktadır. (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
PKK'yla Türkiye Cumhuriyeti bir savaş yapmamaktadır. PKK bir terör örgütüdür. Terör örgütüyle mücadele yapılmaktadır. Dolayısıyla da mücadele yaptığınız kimseyle siz "savaş suçlusu" diye de? Böyle bir tabir bizde de yoktur. Dolayısıyla da PKK'yla savaş yapmadığınız için de onlardan veya herhangi bir taraftan bir savaş sözcüsü de söz konusu değildir. (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN - Sayın Özkoç, lütfen? Sayın Bakan cevap veriyor.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bir başka husus PKK'ya karşı? PKK'nın kendi tabiriyle "Otuz yılda hiç bu kadar kayıp vermedik." diyordu. PKK'ya karşı verilen bu mücadele otuz yılda verilen mücadeleden daha büyük bir mücadele. Bunu PKK kendi ağzıyla söylüyor. (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN - Sayın Özkoç, lütfen?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla da PKK'ya karşı verilen mücadelede zerre kadar bir geriye gitme yok, daha ileri bir duruma gitme vardır. Bu, PKK'nın kendi ağzından da teyit edilmiştir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Evet, müzakereye geçtiniz zaten, oradan belli.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bizim PKK'yla da terör örgütüyle de bir müzakeremiz yoktur.
OKTAY VURAL (İzmir) - İnsaf ya! Oslo'da görüşen kimdi? Başbakan "Ben gönderdim." diyor.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bizim güneydoğudaki insanlarımızın taleplerini dinleme vardır ve güneydoğu halkının buradaki temsilcileriyle oturup "Ne söylüyorsun? Senin dediğini bir dinleyelim?" Dinlemekten dahi korkmuyoruz. Özü bu.
Bir başka soruya Sayın Başkanım, bu kanunun 5'inci maddesinin son fıkrasında "Cumhurbaşkanlığına ait bilgi, belge ve kayıtların niteliğini Cumhurbaşkanı belirler." diyor. Dolayısıyla da... (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN - Sayın Bakanım, buyurun, siz devam edin.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanının tek başına yapmış olduğu işlemlere karşı yargı yolu kapalıdır. Cumhurbaşkanı bir belge hakkında kendisiyle ilgili olanlarda "devlet sırrı" derse, onun hakkında yapacak bir şey yok.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakan dinleyemiyor Sayın Başkan, sükûnet bozuldu.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ancak bizim "yargı yolu açık dediğimiz" işlemler? Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulunun işlemlerine karşı yargı yolu açıktır, Cumhurbaşkanının tek başına yapmış olduğu işlemlere karşı da yargı yolu kapalıdır.
Bir başka husus: Yine bir sayın vekil "Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yasa yoktur." dedi. Yani "İnsaf!" demek lazım. Birleşik Devletler'de Gizli Sırlar Yasası, ilki 1889'da çıkmış, 1911'de değişiklik, 1920'de değişiklik, 1939'da değişiklik, 1989'da değişiklik?
ALİM IŞIK (Kütahya) - Adı benziyor da içeriği benzemiyor Sayın Bakan, adı benziyor. Aynı isimde olanlar da var ama içeriği böyle değil.
BAŞKAN - Sayın Milletvekili, lütfen dinleyelim.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Kanada 1889 yılındaki İngiltere'nin kanununu almış, birçok değişikliklerle yine geçirmiş. Yine, Avustralya'nın 1914 tarihli ceza hukukunun yedinci bölümü resmî sırlarla ilgilidir. Yine, İngiliz hukukunun Deniz Disiplin Kanunu'nun?
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakanım, onlar bu yasa gibi değil.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - 1957 tarihli de bununla ilgili kanun da var. Yine, Yeni Zelanda'nın "The Official Secrets Act" dediği Resmî Sırlar Yasası 1951 tarihlidir. Bunların sayısını artırabilmek mümkündür.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ama İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra terk edildi Sayın Bakan onlar; onlar eski tarihli, yeni değil o.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bir başka husus: Sayın Vekil burada ifade etti, "Bazı sözleşmeler yayınlanmaz diye bir kayıt var, bu çok vahim bir şey." diyor. Muhtemelen bilgisizlikten kaynaklanıyordur. 244 sayılı Milletlerarası Andlaşmaların Yapılması, Yürürlüğü ve Yayınlanması ile Bazı Andlaşmaların Yapılması İçin Bakanlar Kuruluna Yetki Verilmesi Hakkında 244 sayılı Kanun'un 3'üncü maddesinin 3'üncü fıkrasında "Milletlerarası bir andlaşmaya dayanılarak Bakanlar Kurulunca yapılan teknik veya idari nitelikteki uygulama andlaşmalarından ve kanunun verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca yapılıp 2 nci maddenin 2 nci fıkrasına göre Millet Meclisi bilgisine sunulanların dışında kalan teknik veya idari andlaşmalardan iktisadi veya ticari nitelikte olmıyan, özel kişilerin haklarını ilgilendirmiyen ve Türk kanunlarına değişiklik getirmiyenlerin yayınlanması zorunlu değildir." diye bizim mevzuatımızda da yayınlanması gerekmeyen yasalar vardır.
Yine, "Siz, Kürecik'teki sözleşmeyi hangi kanuna dayanarak yaptınız?" diyor. Yine, 244 sayılı Kanun'un 6'ncı maddesinde "18 Şubat 1952 tarihli ve 5886 sayılı Kanunla onaylanmış bulunan Kuzey Atlantik Andlaşması'nın gereği olarak bu andlaşmaya taraf olan Devletlerle yapılan iki veya çok taraflı andlaşmaları onaylamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir." Bu kanuna dayandık.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ya Sayın Bakan, şimdi Kürecik'le ilgili verdiğin yanıt doğru mu yani?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Çok güzel.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Doğru mu Sayın Bakan?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yasal dayanağı vardır, doğrudur, ikili sözleşmedir, aynen öyle.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Ben size söyledim. NATO'yla yeni imzaladınız. Ben size eski hâlini soruyorum.
BAŞKAN - Sayın Öztürk, lütfen?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) -Bir başka husus, Başbakanla Sayın Yaşar Büyükanıt arasındaki görüşme, 2 kişi arasında yapılan her görüşme özel görüşmedir. Ne konuştukları ikisinin arasındaki sırra bağlıdır. Ancak bir hususu söylerim ki, Yaşar Büyükanıt bu görüşmeyle ilgili kişilik haklarına yönelik olarak Fikri Sağlar tarafından -Sayın Grup Başkan Vekilinin yaptığı gibi- bir saldırıyı kişilik haklarına saldırı olarak görmüş, mahkemeye gitmiş, Yargıtayın bozması üzerine mahkeme tekrar değerlendirdi, kişilik haklarına saldırı görmüş ve mahkûm etmiş. Dolayısıyla, bu konuda eğer fazla şey söylerseniz Yaşar Büyükanıt'ın kişilik haklarına saldırmış olursunuz.
"Zalimlik" nedir? Zalimlik gerçeği örtmek demektir, zalimlik haklının hakkını vermemek demektir. Burada vatandaş bizden hizmet bekliyor, vatandaş bu Meclisin bütün milletvekillerine aylık ödüyor, personeline aylık ödüyor, ışığına aylık ödüyor, giderlerine. Biz çalıştırmaya uğraşıyoruz ama birileri de çalıştırmamak için uğraşıyor, millet de bunu görüyor.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Kuliste çay içerek mi?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ondan sonra, millet çalıştırmak isteyenlere destek verip?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Kuliste çay içerek mi?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - ?engellemek isteyenleri de millet görüyor. Engellemek hakkınız, İç Tüzük veriyor. Ama millete biz onu diyeceğiz: "Ya size hizmet edene oy vereceksiniz ya da size hizmet etmek isteyenleri engelleyenlere." diyeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL (İzmir) - Arınç'laştı.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Kuliste çay içerek mi hizmet ediyorsunuz?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yine, Sayın Başkanım, bir hususta da son?
Bu kanunun 3'üncü maddesinde, tasarıda çok güzel bir şey var: devlet sırrı, oradaki şeyi "Hukuk devleti ilkesine ve demokratik toplum düzenlerinin gereklerine aykırı biçimde yorumlanamaz ve uygulanamaz." Bundan büyük güvence olur mu? "Hem hukuk düzenine saygı, mutlaka bu kanunu yorumlarken, devlet sırrını tanımlarken hukuk düzeninin ve demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı bir şekilde yorumlayamaz." diye kanunda madde var. İşte biz buna uygun şekilde yapacağız. Yani, siyasiler, Başbakan veya bakanlar yapmayacak da kim yapacak? Yasamanın işi midir icrai bir işlem yapmak veya yargının işi midir? Bu bir icrai işlem değil mi? İcrai işlemi kim yapar? İcra. Ya bürokrata bırakacaksınız ya da milletin yetki vermiş olduğu bakanlarına bırakacaksınız. Dolayısıyla, yapılanda hiçbir sakınca yoktur, doğrudur. Tarih de gösterecektir ki bu yerinde, uygun olmuştur, bunda da hiçbir sıkıntı yoktur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.