| Konu: | HARP AKADEMİLERİ KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 124 |
| Tarih: | 26.06.2012 |
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle "Vicdani retle ilgili bir düzenleme düşünüyor musunuz?" diye bir soru vardı. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde bu vicdani retten dolayı birkaç sefer mahkûmiyete uğradı. Dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin mahkûmiyet sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde vicdani retle ilgili bir çalışma düşünülmektedir. Ancak bunun içeriği şu doğrultudadır. Diyor ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi: "Bir kimseye bir suçtan dolayı bir ceza verdiniz. Aynı suçu tekrar yapıyor, tekrar ceza veriyorsunuz; aynı suçu tekrar yapıyor, tekrar ceza veriyorsunuz." Yani firar suçunu veya üzerine üniforma giymeme veya askerliğe gitmeme suçunu müteaddit defalar işliyor ve bunun hakkında da durmadan davayla ya içeri alıyorsunuz ya dava? Buna "Medeni ölüm" diye bir tabir vermiş. Dolayısıyla "Bir suçtan dolayı bir insanı medeni ölüme mahkûm etmek demokratik bir ülkeye yakışmaz." diyor, "Alternatif bir suç işlediniz. Dolayısıyla bir ceza verin." diyor.
Şimdi, dolayısıyla vicdani retten dolayı alternatif görev, çalışma biçimleri değil, ancak bu askere sevk edilmiş olmasına rağmen askere gitmemeye bir ceza öngörülmektedir. Yani kişiye "Ya askerlik ya bu ceza." diyerek bir tercih hakkı tanınması doğrultusunda bir çalışmamız vardır diye düşünüyorum.
Bu farklı çalışma vicdani reddin başka alternatiflerini karşılar mı karşılamaz mı, ona bir şey demem ancak bizim yaptığımız çalışma sadece bu doğrultudadır. Yani bir şeklide "medeni ölüm" şeklinde ifade edilen bir cezalandırmayı biz ortadan kaldırmayı düşünüyoruz, bir çalışma o.
Bir başkası -Sayın Serindağ'ın idi- Bülent Arınç'la ilgili. Bununla ilgili soruşturma devam ediyor bildiğim kadarıyla. Eğer farklı bir?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - İki sene oldu!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Ya üç yıl oldu, dört yıl oldu da ne yapalım, bu yargı da bizim, bu savcılar da bizim, bu hâkimler de bizim! Yani gönül arzu eder ki bunun neticesi bu zamana kadar olmasın, suç varsa iddianame düzenlensin, dava açılsın, eğer suç yoksa "Kovuşturmaya yer yoktur." diye de kararını versin. Şu ana kadar, bildiğim kadarıyla -eğer arkadaşlar farklı bir bilgi verirlerse yine size iletirim- ne "Kovuşturmaya yer yoktur." diye karar verildi ne de bir iddianame düzenlendi. Soruşturma gizlidir, bu hâlâ devam ediyor, söyleyebileceğim bu kadar.
Soruşturma gizli. Dolayısıyla "Suikast iddiası doğru değildir.", "Vardır." sözü benim diyeceğim bir husus değil ki. Bu soruşturmayı yapan savcıların? Şeye giren de ben değilim, o gizli bölmelere veya o belgeleri veya ifadeleri alınanların ifadelerini okuyan falan da değilim. Gizli. Hiç kimsenin sahip olmaması lazım. Dolayısıyla onlar karar verecek.
Bir hususu söyleyeyim: Bakın, biraz önce söyledik ya, "Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma?" diye bizim milletvekillerimizin yeminleri var. O yeminlerinde? Anayasa'nın bir maddesini okuyorum: "Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz." Anayasa bunu söylüyor. Biz milletvekilleri "Anayasaya sadakattan ayrılmayacağımıza?" diye söz veriyoruz, fakat?
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Bakanım, burada kanun çıkartıldı. Görülmekte olan bir davayla ilgili kanun çıkarttık.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yani sonuçta bakın, bu Anayasa'ya sadakat sadece benim değil, hepimizin ortak sorumluluğu. Anayasa'yı millet kabul ediyor, bizim de ona uymamız gerekli diye düşünüyorum.
TURHAN TAYAN (Bursa) - Sayın Başbakan uymuyor bu Anayasa maddesine.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Orada öyle yazıyor da burada öyle değil.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - İşte ne diyelim? Ama sonuçta Anayasa herkesi bağlar. Anayasa Meclisi bağlar, mahkemeleri bağlar, milleti bağlar.
TURHAN TAYAN (Bursa) - Sayın Başbakanı da bağlar.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Onda şüphe yok, herkesi bağlar. Biz "Hiç kimseyi bağlamaz." demiyoruz.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Kanun çıkarttınız burada görülmekte olan davayla ilgili.
TURHAN TAYAN (Bursa) - Kendisini bağlı kılmıyor, Sayın Bakan.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Dolayısıyla da biz Türkiye'de bazı?
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Bu Anayasa'nın çiğnenmedik yeri mi kaldı efendim? Her yerini çiğnediler.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - İşte ne diyelim? Ama yani daha önce böyle oldu diye bizim de bu Anayasa kuralını tekrar tekrar ihlal etmemiz de doğru değildir diye düşünüyorum.
Yine bir başka soru Sayın Erdemir'indir. "Komşu ülkelerdeki çatışan gruplara Türkiye silah ve mühimmat sağlamakta mıdır?" diye bir sorusu var. Türkiye komşu ülkelerde silahlı mücadele veren hiçbir gruba silah ve mühimmat sağlamamaktadır, eğitim verilmemektedir. Biz Suriye'deki Esad rejiminin zulmünden kaçan Suriye vatandaşlarına Türkiye'de barınma imkânı sağlıyoruz. Açık kapı politikası şey ettik. İki alternatif var: Sınırları kapatırsanız Suriye halkını Esad'ın insafına terk etmiş olursunuz ya da sizden yardım dileyene, sığınma talep edene kapılarınızı açarsınız. Bizim, tarihten gelen geleneğimizde kapıya vurana her zaman "Hoş geldin, sefa geldin?" "Aman dileyene el kalkmaz." derler. Yardım dileyene yardım verilir.
Tabii, Sayın Ekşi'nin "Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli olanların yüzde kaçı tutuklu?" diye bir sorusu vardı. Arkadaşlar bu konuda yazılı bir cevap hazırlayıp verecekler, Sayın Ekşi'ye iletecekler.
Yine bir başka, Sayın Dışişleri Bakanımız, "Suriye'deki bu olaylar Suriye'nin iç işi değildir." dedi. Şimdi, Sayın Dışişleri Bakanımız şunu vurgulamak istedi: Bakın, insan hakları artık sadece bir ülkenin kendi iç işi olmaktan çıkmıştır. Gerek Türkiye için?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Suudi Arabistan?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Aynen katılıyorum, hiçbir ayrım yok, aynen katılıyorum. Gerek Suudi Arabistan'da gerek Suriye'de gerek Türkiye'de?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Niye müdahale etmiyorsunuz?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - ?eğer bir insan hakkı ihlal ediliyorsa bizim ülkemizde veya Suudi Arabistan'da veya Suriye'de veya buradaki herhangi bir kimsenin kalkıp da "Bu insan haklarının ihlali o ülkenin iç sorunudur, bizi ilgilendirmez." deme durumunda değildir. Bu, insan olmaya yakışmaz, insan haklarının evrensel olması ilkesine yakışmaz. Bizim, mağdur, mazlum nerede varsa kimliğine bakılmaksızın onların hakkını savunmamız lazım. "Mazlum milletlerin sesi olduk." diye söylüyoruz. Nasıl mazlum milletlerin sesi? Bu, Atatürk'ten beri gelen? Dolayısıyla da burada tek yapılan şey, insan haklarına sahip çıkmaktır, hiçbir yerdeki insan haklarının ihlal edilmemesi. Bu, Suudi Arabistan da olsa aynen dile getirmemiz lazım, Bahreyn de olsa, Suriye de olsa. Biz bunu söylüyoruz. Bunda bir yanlışlık var mı? "Suriye'deki insan hakları Esad rejiminin iç işi değildir." dersek siz de pekâlâ "Suriye'deki insan hakları Esad rejiminin iç işidir." diyebilirsiniz, biz bir şey demeyiz.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Ömer El Beşir'i nasıl misafir ettiniz?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Tabii bir başkası Sayın Hasan Hüseyin Türkoğlu. Sayın Milletvekilim, güzel bir soru. İşte "Bir pilotun maliyeti? Ne kadara mal oluyor? Dolayısıyla, içeride kaç pilot tutuklu? Dolayısıyla hepsinin toplam maliyeti ne kadar oluyor?" diyerek, bununla ilgili de arkadaşlar?
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Çok güzel bir soru.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Evet, kesinlikle, ben de aynı fikirdeyim.
Dolayısıyla arkadaşlarım bir çalışma yapacaklar.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Cevabın da güzel olmasını istiyoruz.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Yazılı olarak da dört başı mamur bir cevap vereceğiz inşallah.
Yine bir başka husus: Sayın İlker Başbuğ, eski Genelkurmay Başkanımız -yapmış olduğu hizmetler için de teşekkür ediyoruz- yine onunla ilgili. Biraz önce Anayasa'nın hükmünü okudum: "Görülmekte olan dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılması?" Sonuçta bizden şu bekleniyor: Mahkemesini biz tespit edelim, hatta hakkındaki hükmü de biz verelim. Yani biz bunu?
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Hayır, Anayasa tespit etmiş. Biz değil Anayasa tespit etmiş.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Amenna, hepimiz Anayasa'ya bağlıyız, diyoruz ki: Anayasa'da ne yazıyorsa, mahkemeler de Anayasa'ya uymak zorundadırlar.
TURHAN TAYAN (Bursa) - Hükûmet de uyacak Sayın Bakan, Hükûmet de uyacak!
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sonuçta bu yargı bizim, biz dile getirelim. Anayasa'ya uymuyorlarsa?
TURHAN TAYAN (Bursa) - Hükûmet de uyacak Anayasa'ya. Grup toplantılarında Sayın Başbakan infaz kararı veriyor, hüküm veriyor.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Aziz Yıldırım'la ilgili niye açıklamalarda bulundunuz?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Bir başka husus: Yani Türkiye'deki bu yargı sürecinin Amerika tarafından yönlendirildiğini söylemek. Bu, Türk yargısına hakarettir diye düşünüyorum. Yani sonuçta bir devlet üç temel üzerine; yasama, yürütme, yargı... Eğer siz sadece bu üç temelden birisini çökertirseniz yazık olur diye düşünüyorum.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Sayın Bakan, Deniz Feneri'nde savcıları niye aldınız madem öyle?
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkan, evet?
BAŞKAN - Sayın Bakanım, süreniz tamam efendim, çok teşekkür ediyorum.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Peki, teşekkür ediyorum.